SAĞLIK - 22 Eylül 2021 Çarşamba 16:00

Covid-19 yoğun bakım hemşiresi: 'Çok genç hastamız var, hepsi aşısız'

A
A
A
Covid-19 yoğun bakım hemşiresi: 'Çok genç hastamız var, hepsi aşısız'

Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım hemşireleri, Covid-19 hastalarının zorlu mücadelesini, tedavi süreçlerini ve bu süreçte yoğun bakım hemşiresinin rolünü anlattı. Yoğun bakımda geçirdikleri bir günlerini paylaşan hemşirelerin vatandaşlardan tek isteği ise tedbiri elden bırakmamaları ve bir an önce aşı olmaları oldu.

Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli hemşireler yaşadıkları zorlu süreci paylaştı. 6 yıldır yoğun bakım hemşiresi olan Belgin Davran, Covid-19 yoğun bakımında artık ilk döneme göre daha genç insanları görmeye başladıklarına dikkat çekerek, “Pandemi süreci ilk başladığında gelen hasta popülasyonumuz ile şimdiki hasta profilimiz çok değişti. Maalesef pandeminin tam ortasında görev aldığımız için bunu gözlemlemek, deneyimlemek ve yaşamak durumunda kaldık. İlk döneme göre daha genç insanların yoğun bakımda yattığına şahit oluyoruz. Bunların çoğunluğunu bana bir şey olmaz diyen ve aşılama yaptırmayan ya da aşı dozu gelmiş olmayan kişiler oluşturuyor.

Bizler hastaların hem tedavileriyle hem de bakımlarıyla psikolojik endosyonel ve fiziksel olarak ilgilenmekteyiz. Pandemide hasta yakını kabul edemediğimiz için tüm süreci hastalarla birlikte yaşıyoruz. Her ne kadar profesyonel olarak mesleklerimizi icra etsek de empati sempatiye dönüşüyor. Aşı yaptırmayan, sosyal mesafeye uymayan, maske kullanmayan ve dikkat etmeyen hastalarımızın burada ne kadar zorlu süreçler yaşadıklarına şahit oluyoruz. Taburcu ettiğimiz hastalarımız da oluyor. Çok üzüldüğümüz vefat eden hastalarımızda oluyor. Çok genç hasta yakınlarıyla karşılaşıyor, çocuklarını görüyoruz. Bu süreçleri yaşarken bizler de psikolojik olarak çok yıpranmaktayız. Pandemi süreci gerçek ve çok yıpratıcı. Pandeminin bittiğini düşünmeyin. Bir hemşire olarak size tavsiyem lütfen aşılarınızı oldun" diye konuştu.

Covid-19 yoğun bakım hemşiresi: 'Çok genç hastamız var, hepsi aşısız'

“Bu savaşta yanımızda olun”

Yoğun Bakım hastalarının yaşadıklarını örnek göstererek vatandaşların tedbiri elden bırakmamasını isteyen 10 yıllık Yoğun Bakım Hemşiresi Benay Bulut, ”Pandemi sürecinde aktif olarak yoğun bakımda çalıştım. Bu zorlu mücadelede en çok etkilenen gruplar arasında hemşireler yer alıyor. Hastalarımızı hasta yakınlarından aldıktan sonra yoğun bakım süreçlerinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak yanlarında oluyoruz. Onlar ağladığında, güldüğünde, yemek yediğinde uyuduğunda, her zaman yanlarındaydık. Ben kendi ailemi görmezken hastalarımızla birlikte burada vakit geçirdik. Bu sürede bizlerinde ölen yakınları ve hastaları oldu. Gidemedik.

Covid-19 döneminde biz de varız demek için kendimizden fedakarlık yaptık. Bunun karşılığını da hiçbir zaman beklemedik. Pandemi sürecinde Alanya halkının bize destek verdiğine inanıyoruz. Yoğun bakım derneğinin bir tane makalesi yayınlandı. Bu makaleye göre yüzde 59 aşısız insanların yoğun bakımlara girdiği ve etkilendiği yazıldı. Bu süreç sadece bizim söylemlerimizde değil araştırmalardan da görülmüştür. Aşısız hastalarımız yoğun bakımda daha çok etkilenmektedir. Bu savaşta sizlerde yanımızda yer alın. Birlikte başaralım. Vakti gelen aşılarınızı mutlaka yaptırın" şeklinde konuştu.

Covid-19 yoğun bakım hemşiresi: 'Çok genç hastamız var, hepsi aşısız'

“Covid hastaları panik durumu yaşıyor”

3 buçuk yıldır Yoğun Bakım Hemşiresi olan Ümit Yılmaz ise “Hastalarımızın panik durumunu atlatmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Panik durumunda olan hastalarımız maskeyi tutmuyorlar, kendilerini kontrol edemiyorlar. Onların yanında yer alarak sakinleştirmeye çalışıyoruz. Şunu unutmayın. Aşı tedavi sürecini kolaylaştırıyor. Daha rahat atlatabiliyorsunuz. Pandemi süreci bizler için yoğun ve yorucu geçiyor. Elimizden gelen bütün mücadeleyi vermeye devam ediyoruz. Evde dinlenip burada çalışmaktayız" dedi.

“Yoğun bakımlarda yatan hastalarımızın çoğu aşısız”

Yoğun bakımda yatan hastaların çoğunun aşısız olduğunu belirten Yoğun Bakım hemşiresi Duygu Atay, ”Covid döneminde işe başladım. Covid hastalarını takip etmek çok sıkıntılı bir süreç. Hastalarımızın tedavilerini izole bir şekilde yürütüyoruz. Aralıklı yüksek basınçlı oksijen verdiğimiz hastalarımız makineye bağlandıkları için kaygılanıyorlar. Hastaları sürekli takip ederek kaygı bozukluklarını yenmeleri adına iletişim halinde oluyoruz. Hastayı takip etmek bunu anlatmak kaygı bozukluğunu yenmek bizim için çok büyük sıkıntı oluyor. Hastalarımızla empati yapıyoruz.

Empati sempatiye dönüşüyor. Kaybettiğimiz hastalarımızın geride kalanlarıyla birlikte bizde çok üzülüyoruz. Bütün yoğun bakım çalışanları bu duygusal bağı kuruyor Çok genç hastamız var. Hepsi aşısız. Genç hastalarda hastalık çok çabuk ilerliyor. Herkesin hayatının olağan akışına devam etmesi için aşınızı olun. Maske, mesafe kurallarına uyun. Pandeminin başından bugüne kadar ekip olarak uyum içinde çalışarak hastalarımızı taburcu etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Rıza Yanık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Toz taşınımı polen ve nektara ulaşımı zorlaştırdı, arılar strese girdi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son zamanlarda etkili olan toz taşınımı, arıları olumsuz etkiledi. Çiçekler üzerinde biriken tozlar nektar ve polen akımına engel olurken, arılarda stres oluştu. Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliği günümüzde ekstrem meteorolojik olaylar yaşanmasına sebep oluyor. Bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son zamanlarda toz taşınımı etkili oldu. Meteorolojinin de sıklıkla uyarı yaptığı toz taşınımı ilk olarak arıları etkiledi. Taşınıma bağlı olarak arılar strese girerken, çiçeklerin üzeri ise toz ile kaplandı. Bu kapsamda arıların çiçeklerden nektar ve polen alması da zorlaştı. Son zamanlarda toz taşınımından dolayı arılarda stres oluştuğunu dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, tozların çiçekler üzerinde birikim yaptığını ve arılarında nektar ve polenlere ulaşamadığı söyledi. Bal rekoltesinde düşüşlerin yaşanabileceğini vurgulayan Canbay, özelikle 5 yılda bölgedeki meteorolojik hafızanın bozulduğunu ve uzun vadede doğal seleksiyonun oluşabileceğini aktardı. Bölgede arıcılık sektörünün bahar mevsimini yaşadığını belirten Başkan Fırat Canbay, “Ancak Meteoroloji’den son 10 gündür gelen toz taşınımı uyarısı var. Toz taşınımı mevcut ekosistem içerisinde oluşan bir ekstrem olaydır. Son yıllarda özellikle iklim değişikliğinden kaynaklı oluşan bu toz taşınımları mevsimsel olarak geçiş döneminde olması gerekirken mevsimin ortasında olmaya başladı. Bizim için önem arz eden çiçekler üzerindeki polen ve nektarın arılar tarafında çekilmesine engel olmaktadır. Bununda en önemli sebebi tozlar, çiçekler üzerinde birikim yapıyor. Arıların da buradan polen ve nektar taşımasına engel oluyor. Bunlar sektör olarak olumsuz gelişmelerdir. İleri döneme arıcılık sektöründe maliyetli bir sürece girileceğini göstermektedir. Çünkü mevsim olarak bahar ve bal akımına yaklaşık 50 günlük sürecimiz söz konusu. Bu süre içerisinde arıcılarımızın kıştın çıkmış arılarını koloni varlığı olarak genişletmesi ve güçlendirmesi gerekmektedir. Eğer bu toz taşınımı böyle devam ederse koloniler, bu çiçekteki nektar ile polenden yeteri kadar faydalanamamağı için arıcılarımıza ekstra yük ve maliyet getirecektir" dedi. "Verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir" Özellikle bahar mevsiminin koloni varlığı, verim ve rekolte üzerinde en önemli etkenlerden bir tanesi olduğunu aktaran Başkan Canbay, "Doğayla temaslı bir sektör. Doğanın da canlı ve verimli olması gerekiyor. Tabii bu kendi başına yeterli bir sebep değil. Koloninin de güçlü olarak bal akımı dönemine girmesi gerek. Dolasıyla bu toz taşınımından dolayı yeterli kadar gelişemeyen, varlığını artıramayan koloniler, bal mevsiminde verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir" diye konuştu. "Toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir" Canbay, "Özellikle bizler nektar ve polen taşınmasında olumsuz gelişmelerden bahsettik. Ayrıca arılarda bu toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir. Son 10 gündür bölgeden gelen şikayetler var. Özellikle kolonilerin agresif davranışlar sergilediği ve strese bağlı durumlar gözlemlendiği bir gerçektir. Bunlarında sebeplerini incelediğimiz zaman gerçekten toz taşınımının koloniler üzerindeki olumsuz gelişmelerden biri olarak değerlendirebiliriz. Toz taşınımının arı varlığı üzerindeki en önemli olumsuzlarından bir tanesi arılarda oluşturmuş olduğu strestir” şeklinde konuştu. "Zaman içerisinde bitkiler ve canlılar doğal seleksiyona uğrayacak" Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliğine bağlı bölgede birtakım ekstrem olaylar gerçekleştiğini vurgulayan Canbay, “Bölgenin bir meteorolojik hafızası vardı. Son 5 yıldır şunu görüyoruz, bölgedeki meteorolojik hafıza bozuldu ve yeni hafızalara yol açıldı. Zaman içerisinde bitkiler ve diğer canlılar doğal seleksiyona uğrayacak. Ama yakın zaman içerisinde bu olumlu bir gelişme olarak durmuyor. Uzun vadede bu doğal seleksiyona da dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
Adana Ağlatan doğum günü sürprizi: Down sendromlu Ramazan, ilk kez doğum günü kutladı Adana’da hayatı boyunca doğum günü kutlamayan down sendromlu 23 yaşındaki Ramazan için yapılan doğum günü sürprizinde annesi gözyaşlarını tutamadı. Ramazan’ın mutluluğu ise gözlerinden okundu. Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesi’nde yaşayan Feride (42) ve Zeki Elçiçek’in(43) 8 çocuğundan en büyüğü olan Ramazan (23), down sendromlu olarak dünyaya geldi. Doğduğundan bu yana sağlık sorunlarıyla boğuşan Ramazan’ın ailesi de maddi imkansızlıklar nedeniyle evladının doğum gününü hiç kutlayamadı. Geçtiğimiz ay Adana’da faaliyet gösteren Ogün Abi Derneği’ne ulaşan anne Feride Elçiçek, evladının 23. yaş doğum gününü kutlamak istediğini söyledi. Pasta alındı, sürpriz yapıldı Ogün Abi Derneği ise bu isteğe kayıtsız kalmadı ve down sendromlu Ramazan için özel pasta yaptırılıp sürpriz doğum günü partisi yapıldı. Ramazan’ın mutluluğu gözlerinden okunurken anne Feride Elçiçek ise evladının ilk kez kutlanan doğum gününde gözyaşlarını tutamadı. Pastayı kesti, ilk dilimi kendisi yedi Mumları üfledikten sonra Ogün Abi Derneği başkanı Ogün Sever Okur ile birlikte pastayı kesen Ramazan, kestiği pastadan ilk dilimi yedi. “Hiç doğum gününü kutlayamadık” İhlas Haber Ajansı’na konuşan anne Feride Elçiçek, çok mutlu olduğunu söyledi. Elçiçek, “Çok duygulandım. Çünkü Ramazan benim en kıymetlim. Kendisi 2 aylık olduğunda down sendromlu olduğunu öğrendik. Kalbinde 3 tane delik vardı ve ameliyat oldu. Sürekli hastanelerde kaldık. Bu yaşa geldi ama hep hastaneye gidiyoruz. Hiç doğum gününü kutlayamadık. Bugün çok mutlu oldu. İlk defa oğlumun doğum gününü kutladık. Ben onun doğum gününü kutlamayı hep istiyordum ama bir türlü kısmet olmadı. En azından bugün oğlumun yüzü güldü” ifadelerini kullandı. “İlk kez kendi pastasını yedi” Ogün Sever Okur ise Ramazan’ın mutluluğu nedeniyle çok duygulandığını anlatarak, “Ramazan’ı uzun zamandır tanıyorum ve ailesinden onun bugün doğum günü olduğunu öğrendim. Bizlerde ona böyle sürpriz yapalım istedik. Bu tarz organizasyonları sürekli yapıyoruz. Başkasının doğum günü olsa bile pastasını dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklara gönderenler oluyordu. Ramazan her pasta geldiğinde koşarak yanımıza geliyordu. Bu seferde kendi doğum gününü kutladı. İlk kez kendi pastasını yedi. Annesi ve biz çok duygulandık” dedi. Öte yandan Ogün Sever Okur dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların doğum günlerini kutlamaya devam edeceklerini söyledi.