POLİTİKA - 06 Nisan 2020 Pazartesi 18:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’deki iki hastaneyi 45 günde bitireceğiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’deki iki hastaneyi 45 günde bitireceğiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yoğun bir çalışmayla Yeşilköy Atatürk Havalimanı alanı bin hastanelik orada bir proje devam ediyor. Aynı şekilde Sancaktepe’deki havaalanının olduğu kısmı bin odalık orada da bir katlık hastaneyi yapıyoruz. Bunları süratle 45 gün içerisinde bitireceğiz. Buraları halkımızın hizmetine sunacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Covid-19 hastalığıyla mücadele kapsamında gereken tedbirleri alıyoruz. Son olarak 30 büyükşehrimiz ile Zonguldak şehrimize araç giriş çıkışlarını belirli istisnalar haricinde durdurduk. Sokağa çıkma sınırlandırmasını 65 yaş üstü yanı sıra 20 yaş altı gençlerimizi ve çocuklarımızı kapsayacak şekilde genişlettik.

Parayla Maske Satışı Yasaktır

Pazar yerleri ve marketler gibi halkımızın toplu olarak bulunduğu mekanlarda maske takılmasını zorunlu hale getirdik. Bunun yanında pazar yerlerinde tahtalar arasındaki ayrılıklar konusunu ise hassasiyetle ele aldık. Bu konularda valiliklerimizi bu süreci çok daha yakından takip edecekler. Valiliklerimizi e-devlet ve PTT aracılığıyla talep eden bütün vatandaşlarımıza ücretsiz maske dağıtımına başladık, devam edeceğiz. Burada şunu açıkça söyleyeyim, kesinlikle parayla maske satışı yasaktır.

Marketlerde verilen maskeler ücretsizdir. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretimimiz vardır. Devlet olarak bütün vatandaşlarımıza ücretsiz bir şekilde maske ulaştırmakta kararlıyız. Ayrıca evlerinden dışarıya çıkmak zorunda kalan vatandaşlarımızın 3 adım, 2 metreden daha yakın mesafede bulunmamalarını istiyoruz. Burada özellikle bu sosyal mesafeye çok çok dikkat etmeliyiz” dedi.

“65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan 1 milyon 320 bin vatandaşımızın temel ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik”

“Her şehrimizin de bulunun il hıfzıssıhha kurullarıyla uygulamalarını yürütülmesinden sorumlu pandemi kurulları ihtiyaca göre ilave tedbirler geliştirebiliyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hastalığı yayma tehlikesi olan bina sokak, cadde, köy, belde, hatta ilçe düzeyinde kimi yerleri tümüyle karantinaya alıyoruz. Evlerinde kalmalarını rica ettiğimiz vatandaşlarımız ile kronik hastalığı olanların ihtiyacı için Türkiye’nin her ilinde Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturduk, ki valilik kontrolü altındadır. Bu ekipler aracılığıyla şimdiye kadar 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan 1 milyon 320 bin vatandaşımızın temel ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik. İlk, orta ve yükseköğrenim öğrencilerimizin eğitimlerinin internet veya televizyon yoluyla yürüterek bu dönemi değerlendirmelerini temin ediyoruz. Çalışan veya görevli olanlar dışındaki vatandaşlarımızın evlerinde kalmalarını sağlayarak insan hareketliliğini asgari düzeye indirmekte kararlıyız. Virüsün yayılım hızını durdurmak, sonra da geriletmek suretiyle inşallah bu musibetten tamamen kurtulacağız” diye konuştu.

“Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’deki iki hastaneyi 45 günde bitireceğiz“

Test sayısında günlük 20 bini geçildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günlük 20 bini geçerek hastaları tespit ve yayılmayı engellemek için önemli eşiği aştık. Şu ana kadar hem sağlık hizmetleri hem gıda ve temizlik malzemeleri tedariki hem de kamu güvenliği bakımından hamdolsun kayda değer bir meseleyle karşılaşmadık. Bu arada yoğun bir çalışmayla Yeşilköy Atatürk Havalimanı alanı bin hastanelik orada bir proje devam ediyor. Aynı şekilde Sancaktepe’deki havaalanının olduğu kısmı bin odalık, orada da bir katlık hastaneyi yapıyoruz. Bunları süratle 45 gün içerisinde bitireceğiz. Buraları halkımızın hizmetine sunacağız. Ortaya çıkan her gelişme karşımızdaki tehdidin büyüklüğünü ve aldığımız tedbirlerin ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Bizi yakından ilgilendirdiği için Avrupa ülkelerinin tamamıyla ve Amerika’daki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Covid-19 hastalarımızın veya bulaştıranların önemli bir kısmının Avrupa veya Amerika’ya seyahat geçmişlerinin olması bu ülkelerin tedbirleri vaktinde almadığının işaretidir. Şayet işin başında bizim gösterdiğimiz hassasiyeti bu ülkeler sergileseydi, bugün hep birlikte çok daha iyi durumda olabilirdik” şeklinde konuştu.

“Devletimiz milletiyle el ele vererek ülkenin bütün imkanlarını salgın döneminin yol açtığı sıkıntılar ve tehditlerle mücadele için harekete geçirmiştir”

Tekalifi Milliye Emirleri'nin maddelerini sıralayarak konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye sağlıktan gıdaya ve temizlik malzemelerine kadar acil ihtiyaç duyulan konularda oldukça iyi bir yerdedir. Devlet en çok böyle günler için vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurumları imkanlarıyla 83 milyon vatandaşının tamamının yanındadır.

Her bir ferdine devletine olan güveniyle birlik, beraberlik, dayanışma için şükranlarımı sunuyorum. Türk milleti istiklal harbi döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla yayınlanan Tekalifi Milliye Emirleri'yle varını yoğunu ortaya koymuş bir millettir. Bu vesileyle 10 başlık, 55 maddeden oluşan Tekalifi Milliye Emirleri'ni özetle hatırlatmak istiyorum. Her il ve ilçede komisyon kurulacaktır. Her ev birer kat birer çift çorap çarık hazırlayıp komisyona teslim edecektir. Halkın ve tüccarın elinde bulunan dokuma ürünlerinin yüzde 40’ına bedeli sonradan ödenecek şekilde el konacaktır.

Gıda maddelerinin yüzde 40’ına sonra bedeli ödenmek üzere el konacaktır. Memleketteki tüm demirciler, dökümcüler, sanayi imalathaneleri ordu için çalışacaktır. Halka ait taşıtlar ordu için 100 kilometre taşıma yapacaktır. Bütün sahipsiz mallara el konulacak, halkın elinde bulunan cephane, silahlar 3 gün içinde orduya teslim edilecek.

Yakın ve makine yedek parçalarının yüzde 40’ına el konulacak. Bütün yük ve binek hayvanlarının yüzde 20’sine el konacaktır. Ülkemiz bir tehditle karşılaşınca devlet ve millet ele ele vererek bütün imkanları seferber etmektedir. Devletimiz milletiyle el ele vererek ülkenin bütün imkanlarını salgın döneminin yol açtığı sıkıntılar ve tehditlerle mücadele için harekete geçirmiştir. Her ne kadar bazı kafalar bu dayanışma kültürünü kavramakta zorlanıyor olsa da hamdolsun milletimiz gerçekleri görmekte ve üzerine düşenleri yerine getirmektedir” dedi.

“Yevmiyeyle günlük kazançla hayatını sürdürmek zorunda olanların başvurması halinde devletimiz her türlü destek verecektir”

Salgınla ilgili alınan ekonomik destekleri anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu salgının üstesinden gelecek sadece imkana değil, aynı zamanda morale ve kararlılığa sahibiz. Karamsarlığa da, rehavete de kapılmadan her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak tedbir alıyoruz. Vatandaşlarımızın her birinin temel ihtiyaç malzemelerine ulaşma konusunda sıkıntıya düşmemesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Alınan tedbirler özellikle bu sebeple çalışmaya ara veren şirketlerimizi istihdamı koruma şartıyla kısa çalışma şartıyla kısa çalışma ödeneğinden vergi ötelemesine ve krediye kadar her türlü araçla destekliyoruz. İstihdamın sürmesi en büyük kriterimizdir.

Bu şartla üretimine ara veren azaltan işletmelerimizdeki çalışanlarımızın ücretlerinin asgari ücreti geçmeyecek şekilde 3’te 2’sini devlet olarak biz ödüyoruz. Doğrudan çalışanlarımızın hesabına yatırıyoruz. Aldığımız tedbirlerle 2 milyondan fazla mükellefin muhtasar, KDV ve prim ödemelerini 6 ay erteledik. Gelir vergisi mükellefi 2 milyona yakın vatandaşımız mücbir sebep hali kapsamına alınmıştır. Firmalara ve gerçek kişilere kredi ödemelerini asgari 3 ay erteleyebilmeleri için finansman desteği sağlıyoruz. Kamu bankalarımız müşterilerine pek çok kolaylık ve destek sağlıyor. Kredi geri ödemelerdeki süreyi 90 günden 180 güne çıkartarak takip sürelerini uzattık.

İhracatçılara stok finansman desteği vererek üretimlerini sürdürmelerini teşvik ediyoruz. Kredi garanti fonunun destek rakamını ve kapasitesini artırdık. Belediyelerin salgınla mücadelesine destek vermek için vergi payı ödemelerinden yapılan kesintileri 3 ay süreyle kaldırarak bu kurumlarımıza 3 milyar liralık kaynak sağladık. Vergi, sigorta, kredi ödemelerine sağladığımız kolaylıklara bir yenisini daha ekliyoruz.

KOSGEB geri ödeme desteklerinden faydalanan 136 bin işletmemize nisan, mayıs, haziran ayları itibariyle yapacakları banka kredi ödemelerini erteleme imkanı sağlıyoruz. Bu ertelemelerden kaynaklanacak maliyeti KOSGEB üstlenecektir. Emeklilerimizin en düşük maaşlarını bin 500 liraya çıkartarak hem de ikramiye ödemelerini öne çekerek rahatlattık.

Düşük gelirli 2 milyon 100 binin üzerinde haneye biner lira nakit yardımı yaparak bu sıkıntılı günlerde garip gurabayı sahipsiz bırakmadık. Şimdi 2 milyon 300 bin haneye daha yardım ulaştırmak için hazırlıklara başladık. Özellikle yevmiyeyle günlük kazançla hayatını sürdürmek zorunda olan hiçbir geliri olmayan vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum. Valilik ve kaymakamlıklarımıza telefonla başvuru yaparak durumunuzu anlatmanız yada elektronik devlet olarak başvurmanız halinde devletimiz sizlere de her türlü destek verecektir” diye konuştu.

“Kampanya hesaplarında yaklaşık 1 milyar 500 milyon lira, 43 milyon lira da SMS olarak toplandı”

“Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasına gelen destek miktarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kampanyamızda toplanan kaynak en başta sizler için kullanılacak. İhtiyacı olan vatandaşlarımız devletinden yardım istemekten çekinmesin. Şu ana kadar kampanya hesaplarında toplanan yaklaşık 1 milyar 500 milyon lirayı buldu. Ayrıca 43 milyon lira da SMS olarak toplandı. İlaveten AK Parti Meclis Grubu hesabında toplanan yaklaşık 5 milyon liralık meblağ buraya aktarılacak. Banka katılım şirketi veya SMS mesajıyla destek veren her vatandaşımıza, her bir kurumumuza teşekkür ediyorum. İş dünyamızı, sanat ve spor camiamızı, hayırseverlerimizi, tüm vatandaşlarımızı sürmekte olan bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum” dedi.

“İnfaz düzenlemesi yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlanacaktır”

İnfaz düzenlemesine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgınla mücadele kapsamında aldığımız bütün tedbirleri hukuk devleti ilkesine uygun şekilde yürütüyoruz. İdari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve bakanlıklarımızın genelgeleriyle yasal düzenlemeleri ise meclisimizle çalışarak kanun olarak hayat geçiriyoruz. Bu çerçevede kabine toplantısında ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiğimiz kapsamlı bir yasa teklifini grubumuz vasıtasıyla yakında meclisin takdirine sunacağız. Kamuoyunun yakından takip ettiği infaz düzenlemesi yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlanacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarının ikisinin yapısında değişikliğe gidiyoruz. Gıda, tarım orman ve hayvancılık ile sağlık ve sosyal politikalar kurulları oluşturuyoruz. Daha önce sağlık ile gıda aynı kurul, sosyal politikalar ise müstakil bir kurul olarak çalışıyordu” ifadelerini kullandı.

“Kurulan yeni dünyada en güçlü şekilde yerimizi almak için hep birlikte daha çok çalışacağız”

“Rabbimizin sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir diye tarif ettiği bir süreçten geçtiğimize inanıyorum” diyerek konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgınının ardından dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor.

Ekonominin sadece paradan, faizden, borsadan ibaret bulunmadığı, asıl olanın yeterli üretim, adil dağılım olduğu ortaya çıktı. Devlet ile vatandaşları arasında siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı yeni döneme giriyoruz. Bu yeni dönemde bütün dünyada bizim 17 yıldır söylediğimiz insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi her ülkede yönetim sistemine yerleşecek. Türkiye bu dönem en az çok partili hayata geçtiğimiz, en az rahmetli Özal’ın reformları, en az AK Parti'nin demokrasi ve ekonomi atılımları kadar önemlidir.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye kadar her alanda inşa ettiğimiz güçlü altyapının semeresini alacağımız bir devrin eşiğindeyiz. Önümüzdeki bu yeni süreçte siyasi ve ekonomik olarak çok daha güçlü bir konuma ulaşma imkanına sahibiz. Bunun için halihazırda yaşadığımız dönemi en kısa sürede ve en az hasarla geride bırakmamız gerekiyor. Avrupa bölgesinde salgının artık zirve aşamasına geldiğini, yakında hissedilir bir gerilemenin başlayacağını ümit ediyoruz.

Tek başına bizim salgını bitirmemiz yetmiyor. Güçlü insani ve ekonomik bağlarımızın olduğu bu coğrafyanın tamamında bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Şu ana kadar aldığımız tedbirler veya gerekirse alacağımız ilave önlemler sayesinde Avrupa ve dünya ile paralel bir şekilde bu salgının üstesinden geleceğiz.

Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır. Üretimi mutlaka sürdürme vurgusunu bundan dolayı yapıyoruz. Çalışabilen her fabrika üretmeye devam edecektir. Çiftçilerimiz ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacaktır. Hizmet sektörümüz hem içerideki, hem dışarıdaki bağlantılarını canlı tutacaktır. Kurulan yeni dünyada en güçlü şekilde yerimizi almak için hep birlikte daha çok çalışacağız. Sadece salgın döneminin kayıplarını telafi etmekle kalmayacak, inşallah çok daha büyük bir hamleyi hep beraber gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasındaki engeller adeta kendiliğinden ortadan kalkıyor”

Evde kalarak geçirilen sürede toplanan enerjinin yeni dönemde çalışarak değerlendirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasındaki engeller adeta kendiliğinden ortadan kalkıyor. Üretimimiz, istihdamımızı, ihracatımızı, sanayimizi ticaretimizi, altyapımızı hedeflerimize uygun bir şekilde daha da güçlendirmek için çalışacağız.

Bu süreçte ülkemizdeki her bir vatandaşımızın emeğine birikimine, kabiliyetine, cesaretine, çalışkanlığına, gençlerin enerjisine ve heyecanına ihtiyacımız olacak. İşçisinden iş verenine, esnaf sanatkarından çiftçisine kadar mal ve hizmet üretiminde yer alan bütün kesimler bu yeni döneme şimdiden hazırlanmalıdır. Evde kalarak geçirdiğimiz günlerde enerjimizi ve üretimimiz inşallah yeni dönemde daha çok çalışarak değerlendireceğiz.

Türkiye’nin istiklali ve istikbali için milletimizle birlikte zorlukların üzerinden geldik. Allah’ın izniyle bu sıkıntılı günleri geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını yine milletimizle beraber tamamlayacağız” dedi.

Mehmet Başa
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."