GÜNDEM - 20 Şubat 2023 Pazartesi 19:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'da yaptığı açıklamada, "Kalıcı konutlar için TOKİ hazırlığını yapıyor. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 ya da 4 katı geçmeyecek. Güçlendirme diye bir mantıkla inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan yapılacak. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak, zemin sıvılaşmalarının yol açtığı felaketlerden uzak tutmak istiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay merkezde yaptıkları incelemelerin ardından Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçerek görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerinin ardından kameralar karşısına geçen Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen deprem felaketinin Türkiye’nin ne kadar zorlu bir coğrafyada olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Erdoğan, “Vatanımızı derin bir aşkla sevdiğimiz için onun güzellikleri ile birlikte zorluklarını da kabulleniyoruz. İnsanlığın kadim çağlarından beri medeniyetlerin, devletlerin ve toplumların en önemli mücadele alanı olan bu coğrafyanın emanetinin son bin yıldır sahibi olmakla gurur duyuyoruz. Bu aşkla kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeride zuhur eden bozgunculara, kimi zaman insan iradesini aşan tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık. Haçlı seferlerine, Moğol istilalarına, asırlar boyu yaşadığımız nice siyasi sosyal çalkantılarla dört bir yanımızdan gelen saldırılara inançla, sabırla karşı koyduk. Millet olarak kendimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin de hakkını hukukunu, onurunu korumak için canımız dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Cumhuriyet tarihimiz boyunca demokrasi ve kalkınma mücadelemiz kesintisiz sürdü. Evet bin yıldır bu vatan topraklarında ne yaşarsak yaşayalım asla teslim olmadık, vazgeçmedik, umutsuzluğa kapılmadık. İki hafta önce bugün yaşadığımız depremleri işte bu uzun ve meşakkatli yürüyüşün acı bir sayfası olarak kalplerimize ve milli hafızamıza nakşettik” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yaşadığı depremlerin dünyada eşi benzeri olmayan hadiseler olarak tarif edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Depremde kırılan beş ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma çetin kış şartlarının sıkıntıları da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz. Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da arttırdı. Deprem anından itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber etik. 81 ilden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek, enkaz kaldırma yardım güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini, tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Milletimizin tamamı bu seferberliğe gönüllü olarak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak, diğer ülkelerden yardım ekiplerini de davet ettik. Olağanüstü hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile süreci yürütmek için hukuki altyapı oluşturduk. Depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımız yeniden hayata bağlamak için çalıştık. 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü. Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binada 71 binin üzerinde bağımsız birimin üzerinde enkaz kaldırıldı. Ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine nakli sağlandı. Deprem bölgesinde 3 milyon 108 bin bağımsız birimin az hasarlı ve hasarsız olduğu belirlendi. Çevre Bakanlığımız 7 bin 328 personel ile gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzere. Vatandaşlarımız e-Devlet sistemi üzerinden evlerinin hasar durumu raporlarına ulaşabiliyor. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma olmak üzere 271 bin destek, yardım ve güvenlik personeli görev aldı. Ülkemizin çeşitli yerlerinde 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgelerdeki enkaz kaldırma altyapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığı ile emniyet ve jandarma teşkilatları başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 45 insansız hava aracı, kurtarma yardım ve tahliye çalışmalarına katıldı. Savunma Sanayii Başkanlığımız enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde kullanıldı. Kızılay başta ülkemizin dört bir yanında yüzlerce sivil toplum kuruluşumuz, belediyemiz, gönüllülerimiz, seyyar mutfaklarla gıda, giyecek yardımları ile depremzedelerin yanında” diye konuştu.

"Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir”

Deprem bölgesinde günde yaklaşık 2 milyon 400 bin vatandaşa sıcak yemek ikramı yapıldığını belirten Erdoğan, “Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyona, kurulan çadır 188 bine, hizmete sunulan konteynır sayısı 10 bine ulaştı. Deprem bölgesinin özellikle ağır hasar alan şehirlerine battaniye, çadır ve konteynır sevkiyatları sürüyor. Halen 65 bini kurulumu süren konteynır sayısını 100 bine, ihtiyaç halinde 200 bine çıkartabileceğiz. Halihazırda depremzedelerimizden çadırlarda barınan sayısı 751 bini, konteynırda barınan sayısı 24 bini, yurtlarımızda barınan sayısı 252 bini, Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarında barınan sayısı 462 bini, kamu ve özel sektör otel ve misafirhanelerinde barınanların sayısı 195 bini bulmuştur. Böylece toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyacı giderilmiştir. Taleplerine binaen 62 bin vatandaşımız karayolu, 289 bin vatandaşımız havayolu, 21 bin vatandaşımız demir yolu, bin 156 vatandaşımız deniz yolu ile deprem bölgesinden diğer şehirlere tahliye edilmiştir. Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir” şeklinde konuştu.
Konuşmasında deprem fırsatçılarına da değinen Erdoğan, “Sayısı az da olsa depremi fırsata dönüştürme, depremzedeleri istismar etme peşinde olan karakter fukaraları çıkabiliyor. Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili gereken hukuki işlemler yapılmakla birlikte, milletimiz asıl cezayı bunları vicdanında mahkum ederek vermektedir” dedi.

Depremde 41 bin 156 kişinin hayatını kaybettiğini, 114 bin 834 kişinin ise enkazdan kurtarıldığını vurgulayan Erdoğan, “Hala kaldırılan enkazlar bittikten sonra, kayıtlar kontrol edildikten sonra bu sayı kesinleşecektir” açıklamasında bulundu.

"Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız"

Depremden zarar gören şehirlerin tamamının konutu, sanayisi, tarımı, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldırılacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hiçbir vatandaşımızı ne acısında, ne hayatını yeniden kurmada ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız. İnsanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır kent, konteynır kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli, huzurlu konutlara taşımaya başlayacağız. Depremden tek bir binası bile hasar almadan alnının akı ile çıkan TOKİ’mizin hazırlıkları sürüyor. Mart ayı içinde Hatay’da 40 bin 426 konutun, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67 konutun, Adıyaman’da 25 bin 882 konutun, Gaziantep’te 18 bin 544 konutun, Malatya’da 44 bin 770 konutun, Osmaniye’de 9 bin 550 konutun, Diyarbakır’da 6 bin konutun, Urfa’da 3 bin konutun, Elazığ’da 3 bin 750 konutun, Adana’da 2 bin 500 konutun, Kilis’te 250 konutun inşasına başlıyoruz. Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin
kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak kendi mimarisine, tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde tasarlıyoruz. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek. Köylerimizde ihya çalışmalarını da evi ile ahırı ile bahçesi ile parkıyla kendi özgün mimarisine göre aynen Manavgat’ta yaptığımız gibi gerçekleştireceğiz. Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı 3, bilemedin 4 kat, bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizdeki tüm üniversitelerimizden jeofizik, jeoteknik, sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarımızla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. Demirden çeliğe, çimentodan seramiğe gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı tedariki ile ilgili planlamalar sürüyor. Sağlam zeminde doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde bir kez daha gördük. Ülkemizin önde gelen tüm mimarlarını, mühendislerini, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak zemin sıvılaşmalarından uzak tutmak istiyoruz. Kadim yerleşim merkezlerimizi tarihi dokusuna uygun koruyarak planlamalar yapıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun atıyoruz. En çok önem verdiğimiz zemin etütleri mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütülüyor. Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yüksekliği, yoğunluk azaltımları tamamen vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlama amaçlıdır.”
Erdoğan, deprem bölgelerindeki TOKİ kredi ödemelerinin de 3 ay süreyle ertelendiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile incelemelerinin ardından Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Deprem bölgesinde ilk ve orta dereceli okulların durumunun ayrı ayrı değerlendirildiğini söyleyen Erdoğan, “Adana, Kilis, Diyarbakır ve Urfa’da 1 Mart’ta eğitim öğretime başlanmasını sağlayacağız. Gaziantep ve Osmaniye’de 13 Mart’ta başlanacak. Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş için bu tarihi 27 Mart olarak belirledik. Deprem bölgesi illerindeki öğrencilerimiz için devam şartı aramayacağız. Diğer illere naklini almak isteyen öğrencilerimize de her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Çadır kentlerdeki çocuklarımızın da taşıma ile veya benzeri yöntemle eğitimlerini sürdürmelerini temin edeceğiz” diye konuştu.

Hasar görmeyen hastanelerde ve geçici sağlık merkezlerinde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, “Diğer illerimize nakledilen yaralılarımızın tedavilerini titizlikle izliyoruz. Sağlık çalışanlarının deprem bölgesindeki gayretli çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Doktorundan hemşiresine
kadar bu felaket günlerinde milletimizin yanında olan tüm sağlıkçılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Güvenlik hizmetleri konusunda istisnai bir takım hadiseler dışında esasen ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. Takviye polisimizle, jandarmamızla, gerektiğinde askerimizden yardım alarak günün 24 saati ihtiyaç duydukları her an
depremzedelerimizin yanındayız” şeklinde konuştu.

Depremde zarar gören 244 kültür varlığının koruma altında alındığını vurgulayan Erdoğan, “Türbe, cami, kilise, havra, tescilli yapı gibi varlıklarımızın tadilatı ve tamiratı için gereken çalışmalara hemen başladık. Kamunun uhdesinde olmayan kültür yapılarının da yıkılmış bile olsa tarihi önemine yakışır şekilde muhafazası için Kültür ve Turizm Bakanlığımız harekete geçti. Amacımız 1 yıl içinde tıpkı konutlar gibi kültür varlıklarımızı da ülkemize yeniden kazandırmaktır” açıklamalarında bulundu.

"Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildi"
Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildiğini anlatan

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kurumlarımızın deprem ilgili ödenek talepleri anında yerine getiriliyor. Depremde zarar gören her haneye 10’ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15’er bin lira taşınma, 2 bin 5 bin arasında kira yardımında bulunuyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100'er bin lira nakdi destek sağlıyoruz. Doğa afet sigortası kapsamında alınan ihbarlarla ilgili ödemelerin süratle yapılmasını temin ediyoruz. Trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, deprem sebebiyle zamanında yenilenemeyen poliçeler için ilave prim istenmemesini sağlıyoruz. Bölgede bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır. Deprem bölgesinde vatandaşlarımız için kredi kartı taksit süreleri iki katına çıkarıldı. Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırları dikkate alınmayacak. Ağır hasar gören il ve ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın kerdi borçları otomatik olarak 6 ay, bölgedeki diğer yerlerde talebe bağlı olarak 1 ay erteleniyor. Kamu bankalarımız depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor. İşyerleri ve işletmeleri zarar gören 150 bin esnafımızın Halkbankası'nda kullandıkları hazine destekli kredi ödemelerini 6 ay erteledik. Bu tür işletmeler için 20 milyar liralık deprem bölgesi destek paketi hazırladık. Depremde zarar gören çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Kredi'den kullandıkları hazine destekli kredilerini 1 yıl süreyle tehir etme imkanı getirdik. Ayrıca depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkisini önleme amacıyla daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık KGF paketini, 100 milyar lira ilave ile 350 milyar liraya yükselttik. Kamu bankalarımız depremin yaralarını sarmak üzere afet bölgesine özel uygun şartlı kredi vermeye başladı. Bölgedeki çiftçilerimize toplam tutarı 2.8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini nakdi olarak şubat ayı içinde hesaplarına yatırıyoruz. Bu illerimizdeki üreticilerimize 2 milyon büyükbaş, 9 milyon küçükbaş hayvan için 1.5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Depremde hayvanları telef olan çiftçilerimizin kapılarını inekse inek, koyunsa koyun, tavuksa tavuk, arı ise arı olarak tekrar bedelsiz olarak yerine koyacağız. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizi kayıplarını da telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın 1,5 milyon kovanı için acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız. Türkiye İş Kurumu'nun projesi kapsamında bölgede 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz.”
Fiyatlarda haksız artışa gidenleri uyaran Erdoğan, “Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını devreye alıyoruz. Özellikle bazı ürünler var ki bunların ihracına yönelik suistimale gidenler var. Olağanüstü hal bunlar için. Özellikle uyarıyorum ciddi manada, bununla ilgili birimlerimiz tarafından yakalandıkları yerde gereken yapılacaktır” dedi.

Hatay’ın depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehir olduğunu söyleyen Erdoğan, şehirdeki yapıların 3’te bire yakınının oturulamaz hale geldiğini kaydetti. Erdoğan, enkazlar kaldırıldıkça şehirdeki elektrik, doğalgaz ve şebeke suyu sorunlarının çözüldüğünü belirtti. Hatay Havalimanı yapımı konusundaki tartışmaları hatırlatarak muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Ana muhalefet partisinin başındaki zat, Hatay Havalimanı'nı da kendi belediyelerinin imar ettiğini, onardığını, bu tür yalanları söylemeye devam ediyor. Yahu haddini bil, bu senin işin değil. Anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum. Dürüstü ol. Bizzat Hatay'a geldiğim gün genel başkan vekilimi oraya gönderdim ve yerinde git gör, zira oranın yapılması döneminde zaten Binali Bey bakandı. Ne olduğunu da biliyor. Orada belediyenin gelip orayı imar etme gibi bir şeyi söz konusu değil. Ama yalan bunlarda diz boyu. İstanbul Havalimanı ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı. Milletimize teslim etti. İşin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk yok, dürüstlük maalesef yok" dedi.

Mevcut afet ve kriz yönetim sistemini yeni bir yapıya kavuşturmayı planladıklarını vurgulayan Erdoğan, "İnşallah depremle ilgili acil hususları geride bıraktıktan sonra bu meseleyi öncelikli gündemimiz olarak ele alacak ve gerekli adımları atacağız. İstanbul’da rahmeti Kadir Topbaş döneminde tamamlanan ancak uygulamaya geçilemeyen Deprem Acil Eylem Planı valiliğimiz vasıtasıyla yürürlüğe girdi. İlk etapta riskli olan 128 okulun 109'unun yeniden yapılması, 109'unun güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Bu okulların 93’ünün öğrencileri farklı yerlere nakledilerek boşaltıldı. Depreme ve diğer afetlere karşı mukavemeti düşük yapı stoğumuzu daha hızlı dönüştürmek için yürüttüğümüz çalışmalarda bize vakit kaybettiren hususları bertaraf etmekte kararlıyız. Ne olur kentsel dönüşüm planlarımızı benim vatandaşım engellemesin. Eğer kentsel dönüşüm adımları atıyorsak vatandaşlarımız da yardımcı olsun. Süratle biz de bu inşaatlarımıza başlayalım. Kimi siyasi, kimi ticari kaygılarla kentsel dönüşüm planlarını engelleyen veya geciktiren herkesi milletimizle paylaşacağız. İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizde benzer durumlar yaşandığını biliyoruz. İdeolojik saplantılar, basit çıkar kaygılarıyla yürütülen engelleme çabalarının artık son bulmasını diliyoruz. Kampanyalarla, davalarla engelleyenlerin bugün yol açtığı felaket herkese ibret teşkil etmektedir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Hatay'ın demografik yapısının değiştirildiği iddialarına ilişkin olarak ise, "Hatay'ın demografik yapısının değiştirilmesi gibi dedikodulara lütfen iltifat etmeyin. Hatay'ın demografik yapısını değiştirmeye evelallah kimsenin gücü yetmez" dedi.

Murat Horoz - Erdal Can İçelli - Batuhan Toprak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da sahibi olduğu markette tartıştığı 2 kişiyi öldüren cinayet zanlısı adliyeye sevk edildi Antalya’nın Manavgat ilçesinde dün gece saatlerinde bir markette tartıştığı 2 kişiyi tabancayla vurarak öldürdükten sonra polise teslim olan işletme sahibi adliyeye sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece saatlerinde Abdulkadir Erkan (33) ve Nurettin Süleyman Ertem (56), Mimar Sinan Mahallesi Manavgat Caddesi üzerinde bulunan ve aralarında daha önceden husumet bulunduğu iddia edilen Ömer Y’ye ait bir markete gelip alkol aldılar. Bir süre sonra tarafların arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşmesi sonucu Ömer Y., ruhsatsız tabanca ile Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’e ateş etti. Silah sesini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 sağlık ekipleri ve Manavgat Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi. İşyeri sahibi Ömer Y., olay yerine gelen ekiplere olayda kullanılan ruhsatsız tabancayla teslim olurken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde yerde yatan 2 kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Ömer Y. polisler tarafından emniyete götürüldüğü sırada ’Çökmek istediler. Onun için öldürdüm’ dediği ileri sürüldü. Yaşamını yitiren Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’in cenazeleri Manavgat Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme, Adli Tabip ve Cumhuriyet Savcısının incelemelerinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Polise teslim olan cinayet zanlısı Ömer Y. ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da aşiret düğününde geline kilolarca altın takıldı Şanlıurfa’da gerçekleştirilen bir aşiret düğününde, Kuzey Iraklı avukat geline kilolarca altın takıldı. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Görkemli düğün gece geç saatlere kadar sürdü. Eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yeğeni Avukat Kahraman Zülfikar İzol (26) ile Mesud Barzani’nin vekili amca çocuğu Abdülkerim Barzani’nin avukat kızı Nazdar Barzani (25), görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Şanlıurfa’da düzenlenen düğüne, İzol aşiretinin liderlerinden eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yanı sıra bölgedeki aşiretlerin ileri gelenleri ve binlerce davetli katıldı. Düğünde sanatçı İzzet Yıldızhan ile sıra gecesi ekibi sahne aldı. Davetliler, damat ve gelinin etrafında toplanarak deste deste para saçtı. Görevliler saçılan paraları toplayarak sandıklara koydu. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarışırken, geline kilolarca altın takıldı. Cumhuriyet altınları, altın kemer, gerdanlıklar, elmas yüzük ve altın taçla halaya kalkan gelin, takıların ağırlığı nedeniyle bir süre sonra oturmak zorunda kaldı. Gelin ve damadın nikahını Siverek Belediye Başkanı Ali Murat Bucak kıydı. Nikahın ardından Irak’tan gelen davetliler, özel kutular içinde getirdikleri altınları takmak için uzun süre kuyruk oluşturdu. Takı merasimi sırasında davetliler halay çekerek eğlendi. Görkemli düğün, gece geç saatlere kadar devam etti.
Balıkesir Bandırmaspor - Erzurumspor FK maçının ardından Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, Erzurumspor FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz" dedi. Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta ise bu galibiyetin kıymetli olduğunu söyledi. Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Bandırmaspor, sahasında karşılaştığı Erzurumspor FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzüldüklerini ifade eden Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, "Kendi sahamızda en az 1 puan alacak hem oyunu oynadık hem de pozisyonlara girdik. İkinci yarı her şeyi yaptık, çok bastırdık ama bir türlü golü bulamadık. Onun için üzgünüz, oyuncularımı gösterdikleri mücadeleden ötürü kutluyorum. Biz Bandırmasporuz, bu tip şeyleri daha önce çok yaşadık. Oyunumuzdan ve mücadelemizden taviz vermeden devam edeceğiz. Mağlup olduğumuz maçlara baktığımızda kazanacak oyunu ortaya koyduk fakat girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. İnşallah bunu önümüzdeki maçlarda telafi eder üstesinden geliriz. Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz. Ligde kendimizi bir an önce üst grubun içine atmak istiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Rakibimizi tebrik ediyorum, taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onları buradan mutlu göndermek istiyorduk ama olmadı. En kısa sürede bunu başaracağız" diye konuştu. Serkan Özbalta: "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Bodrum FK maçı sonrası bu müsabakaya galibiyet parolasıyla hazırlandıklarını belirterek, bu hedefi hafta boyunca takım içinde net şekilde paylaştıklarını ifade etti. Rakibin oyun yapısına da değinen Özbalta, "Bandırmaspor üçlü savunma sistemiyle oynayan, kanatları ve orta sahayı iyi kullanan bir takım. Özellikle 3-4 oyuncuyu hücum hattına hızlı göndermeleriyle etkili oldular. Ceza sahasında zaman zaman beşinci, altıncı oyuncuyu sokarak pozisyonlar buldular" dedi. Maçın genelinde hem oyun hem de mücadele anlamında güçlü durduklarını söyleyen deneyimli teknik adam, "Böyle karşılaşmalarda sadece iyi futbol yetmez, çok ciddi bir mücadele ortaya koymanız gerekir. Biz ilk 60 dakikalık bölümde hem iyi oynadık hem de oyunu kontrol ettik. Son bölümde ise rakibin baskısına karşı sakin kalarak, topu ayağımızda tutup sahaya doğru yayıldık ve baskıyı kırmayı başardık" ifadelerini kullandı. Alınan galibiyetin önemine dikkat çeken Serkan Özbalta, bu sonucun camia adına çok değerli olduğunu vurgulayarak, "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" diye konuştu. Taraftarlara da ayrı bir parantez açan Özbalta, "Tribünde bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza ve Erzurum halkına teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda oluyorlar, bize inanıyorlar. Biz de onları mahcup etmemek için çok çalışıyoruz. Bu başarıda oyuncularımın büyük emeği var. Ortaya koydukları mücadeleyle bu galibiyeti hak ettiler. Bu galibiyeti başta taraftarlarımıza ve Erzurum halkına armağan ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Erciyes’te bu sene hedefimiz 3 milyon ziyaretçi" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve hemşehrileri, Türkiye’nin incisi, turizmin amiral gemisi ve dünyadaki en iyi 25 kayak merkezi arasında Türkiye’den yer alan tek kayak merkezi Erciyes’te sezonu açtı. Erciyes Kayak Merkezi Tekir Kapı’daki coşkulu ve katılımın yoğun olduğu sezon açılışına ilişkin değerlendirmesinde Büyükkılıç; "Ülkemizin gözbebeği, şehrimizin beyaz incisi Erciyes’te sezonu hemşehrilerimizle birlikte açmanın mutluluğunu yaşadık. Erciyes Kayak Merkezi sadece muhteşem doğası ve modern tesisleriyle değil; hemşehrilerimizin sevgisiyle de daha da güzelleşiyor. Hep birlikte, kazasız, keyifli ve unutulmaz bir sezon geçirmeyi diliyorum. Kayseri’mize ve Erciyes’imize sahip çıkan, daha ilk günden yoğun kalabalıkla pisti şenlendiren tüm hemşehrilerime teşekkürler" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 3 bin 916 metrelik yüksekliğindeki muhteşem görüntüsüyle Mimar Sinan’ın eserlerine adeta temel teşkil etmiş olan, Süleymaniye Camii’ne ruh veren anlayış içerisinde beyaz gelinliklerine bürünmüş Erciyes’in eteklerinde kayak sezonunu açtıklarını dile getirerek, "19 tane mekanik tesisi, 41 tane pistimiz ve 112 kilometre pist uzunluğumuzla Develi Kapı, Hisarcık Kapı, Tekir Kapı, Hacılar Kapı olmak üzere 4 bölgeden rahatlıkla bu imkânlardan faydalanacağınız bir kayak merkezinden söz ediyoruz" diye konuştu. Büyükkılıç, kayak pistlerine tam 154 adet kar ünitesi ile 250 bin ton suni kar üretmiş olduklarını vurgulayarak pistlerin kullanılabilir hale getirildiğini kaydetti. Gece kayağı imkânı da olduğunu dile getiren Büyükkılıç, Kayseri’nin medeniyetler şehri olan kadim ve zengin bir kent olduğunu ifade etti. Erciyes’te kayak ve diğer spor tesislerinin yanı sıra spor ve turizme hizmet eden bir dağ olduğuna değinen Büyükkılıç, "Erciyes Kayak Merkezi, 25 tane dünyadaki kayak merkezi arasında Türkiye’den ilk ve tek merkez olarak yer almış ve kendinden söz ettirmiş" diyerek, Kayseri’nin, Avrupa Spor Şehri ünvanını aldığını, yakın bir geçmişte de Dünya Spor Başkenti için adaylık başvurusunu yaptığını hatırlattı. Erciyes’te Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nin de yer aldığını söyleyen Büyükkılıç, Erciyes’in, yapılan ve yapılmakta olan tesisleri ile en önemli kamp merkezlerinden biri olarak sporculara hitap edecek şekilde yerini alacağını aktardı. Başkan Büyükkılıç, Erciyes’te, Spor A.Ş. ile farklı spor etkinlikleri ve uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapacaklarını da bildirdi. Erciyes Kayak Merkezi’nin tapusunun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, merkezin Erciyes A.Ş. olarak Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, yetkili ve sorumlu kuruluşun Erciyes A.Ş. olduğunun da altını çizdi. Büyükkılıç, ayrıca yarından itibaren Polonya ve Çekya başta olmak üzere charter seferlerinin başladığını ve Orta Avrupa’dan direkt kayakçı konukların gelmeye başlayacağını duyurarak, Kapadokya ile olan komşuluğu dolayısıyla ve geçmişte Kapadokya’nın başkentliğini yapmış olması dolayısıyla da bu güzelliklerin hepsini içeren bir yaklaşımla çalışmaları gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkileri sürdürdüklerini de paylaşan Başkan Büyükkılıç, Erciyes Kayak Merkezi’nin Türk Devletleri Teşkilatı himayesinde kurulan Türk Kayak Merkezleri Birliği’ne de üye olduğunu hatırlatarak, "O amaç içerisinde yakında dostlarımızı da misafir edeceğiz, Türk Cumhuriyetleri buraya teşrif edecek. Şimdi el ele gönül gönle diyorum. Tüm Kayserili hemşehrilerimizle birlikte Kayseri’nin havasını teneffüs edip, Kayseri’nin suyunu içen, ekmeğini yiyen dostlardan, gerek ülkemizde gerek yurt dışında, gerekse gurbette nerde varsa ben Kayseri’yi seviyorum, Kayseriliyim diyen canlarımıza diyoruz ki, ‘Türk Cumhuriyetleri’nin kültür başkenti Kayseri’mize yakışır diyoruz. 2027’nin inşallah kültür başkenti olmak yönünde de etap etap çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Basında, medyada sesimizi duyanlar bu sesi daha gür bir şekilde etrafa duyursunlar diyorum" şeklinde konuştu. Sözlerini sonunda, 2025-2026’daki sezonun kazasız belasız geçmesi temennisinde bulunan Büyükkılıç, geçen sene 2,5 milyon, bu sene de 3 milyon ziyaretçi beklediklerinin altını çizerek, "El ele gönül gönle, eğlence merkezinden öte Kayseri’de kayak merkezi, dünyada önemli bir kayak merkezi diyoruz, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" dedi. Büyükkılıç’a sezon açılış töreninde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akşehirlioğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, daire başkanları, müdürler, basın mensupları, kayak severler ve çok sayıda ziyaretçi eşlik etti. Erciyes Kayak Sezonu açılışında Başkan Büyükkılıç, ziyaretçilerle fotoğraf çekinerek sohbet etti.