DÜNYA - 20 Temmuz 2025 Pazar 20:16 | Son Güncelleme : 20 Temmuz 2025 Pazar 23:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Türklerinin kaybedecek bir 60 yılı daha yoktur"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'de düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde yaptığı konuşmada, "51 yıl önce bugün şanlı Türk ordusu, kahraman mücahitler ve Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Enosis hayali kuranları hüsrana uğratmıştır, Ada'ya barış ve huzur gelmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuştuğu Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde olmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyduğunu belirtti.

Kendilerini Lefkoşa'da muhabbetle bağrına basan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı yürekten kutladığını söyledi. KKTC'nin dört bir yanındakilere selam ve sevgilerini gönderdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'deki 86 milyon kardeşinizin kalbi dün olduğu gibi bugün de sizlerle birlikte atıyor. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. seneidevriyesinde Kıbrıs Türk halkının var olma mücadelesi için can veren şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum, kahraman gazilerimize Allah'tan sağlıklı ve bereketli ömürler niyaz ediyor, her birine tek tek şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Kıbrıs Barış Harekatı'nın kararlı liderliğini üstlenen dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan hocamızı, ömrünü Kıbrıs davasına adamış Alparslan Türkeş'i, ayrıca Londra Zürih Anlaşması ile Kıbrıs Barış Harekatı'nın hukuki zeminini oluşturan şehit Başbakanımız Adnan Menderes'i ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'yu ve emeği geçen tüm devlet büyüklerimizi şükranla, minnetle yad ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk'ünün egemenlik ve özgürlük mücadelesine önderlik eden, adeta bir milletin kaderini omuzlayan merhum Doktor Fazıl Küçük ve KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da rahmetle andığını, hatıralarını saygıyla selamladığını belirtti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller ve saldırılar karşısında garantörlük yükümlülükleri çerçevesinde atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "51 yıl önce bugün şanlı Türk ordusu, kahraman mücahitler ve Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Enosis hayali kuranları hüsrana uğratmıştır, Ada'ya barış ve huzur gelmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Mehmetçiğin Ada'ya ayak basmasıyla Kıbrıs Türk'ünün yalnız olmadığını tüm dünya görmüştür" dedi.

"Kıbrıs'ın bütün çiçekleri Makarios'un Ada'ya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi"

Barış Harekatı kadar harekata giden sürecin de çok önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle gençlerin bundan 50-60 yıl önce yaşanan olayları çok iyi bilmesi, hafızalarına adeta nakşetmesi gerektiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1955'te EOKA terörüyle başlayan, 1974'e kadar Kıbrıs Türk'ünü zulüm ve baskı altında bırakan o karanlık dönemin milletin yüreğine kazındığını dile getirerek, “EOKA'nın namlusu sadece cana değil, kimliğe, onura, varoluşa da çevrilmişti. 1571'den beri Ada'nın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkı, kendi öz yurdunda sığıntı gibi yaşamak zorunda bırakıldı. O kara günlerin vahametini, yaşanan acının derinliğini tarif etmek kolay değil ama bir söz var ki her şeyi özetliyor, 'Kıbrıs'ın bütün çiçekleri Makarios'un Ada'ya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi.' Cennetten bir parça olan bu topraklar, kelimelerin bile anlatmakta yetersiz kaldığı işte böyle vahşet günlerine tanıklık etti. Şimdi birileri çıkıyor, 'Geçmişi tamamen geride bırakalım.' diyor. İyi de biz Kumsal Katliamı'nı, Kanlı Noel vahşetini, Erenköy Direnişi'nde toprağa düşen gençlerimizi nasıl unutabiliriz? Lefkoşa Devlet Hastanesinde şifa beklerken katledilen onlarca insanımızı, kefen yokluğundan ev ev gezerek çarşaf toplayan analarımızı, bacılarımızı nasıl unutabiliriz? Çetinkaya Spor Kulübünün, Kıbrıs Türk Öğretmenler Derneğinin çabalarını, Kıbrıs Türk Kızılay Cemiyeti ile Köy Komitelerinin fedakârlığını nasıl unutabiliriz? Bayraktar Türk Alayını, Türk Mukavemet Teşkilatını, her birinizin ailesinden çıkan mücahitleri unutmak mümkün mü? Kıbrıs Türk'üne yapılan zulümleri, çektirilen çileleri, yarım asırdır uygulanan ambargoları biz nasıl unutabiliriz? Kimse kusura bakmasın, biz Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimize yapılanları asla unutmayız, ibret alarak, ders çıkararak, bir daha benzer acıların asla yaşanmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz onu yaparız” dedi.

"Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp sözde devletlerine yamamaya çalıştılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ada'nın tek başına sahibi olmalarına izin verilmeyeceğini bildikleri için Rumların hep çözümsüzlük peşinde koştuğunu, Kıbrıs Türk tarafının ne zaman yapıcı bir irade ortaya koysa sunulan planları reddettiklerini, müzakere masalarından kaçtıklarını, masayı her devirdiklerinde çözüm istediklerini, müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğini ileri sürdüklerini bildirdi.

"Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp sözde devletlerine yamamaya çalıştılar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biliyorsunuz, esasen Kıbrıs Türk tarafının teklifi olan federal çözüm karşısında Rumlar 'üniter devlet' diye tutturmuşlardı. Federal model, merhum Denktaş'ın liderliğinde müzakerelerin temel çerçevesi olarak kabul edilmişti. Peki, 1960 ortaklık devletinde olduğu gibi federal çözüm modelini de kabullenemeyen Rumlar ne yaptı? İki toplumlu, iki kesimli federal model temelinde hazırlanan bütün çözüm önerilerini reddettiler” dedi.

"Kıbrıs Türklerinin kaybedecek 60 yılı daha yok”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Türklerinin kaybedecek 60 yılı daha yok. Biz artık tüketilmiş federasyon modeline dayanan Birleşmiş Milletler parametreleriyle vakit kaybedemeyiz. Kıbrıs Türk tarafının desteğini açıkça çektiği birçok kez denenmiş ve başarısız olmuş bir çözüm modelinde ısrarcı olmanın kimseye bir faydası bulunmuyor. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın ortaya koymuş olduğu iki devletli çözüm vizyonunun tüm gücümüzle arkasındayız. Buradan tüm dünyaya bir kez daha çağrımızı yapıyoruz. Uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkileri bir an önce kurmalıdır. Doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gelinen noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda görünürlüğünün her geçen gün arttığına işaret ederek, "Rumlar kendini Ada'nın tek hakimi ve sahibi gibi göstermeye çalışsa da artık Türk Devletleri Teşkilatı'nda, İslam İşbirliği Teşkilatı'nda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nda temsil edilen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır” dedi.

Hankendi'de, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde şanlı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının diğer ülke bayraklarının yanında dalgalandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e ve can Azerbaycan halkına Kıbrıs davasına verdikleri destek için şükranlarını sundu.

"Zorlukları birlikte göğüslüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün burada, tıpkı 51 yıl önce olduğu gibi aynı inançla, aynı kararlılıkla bir arada olunduğunu dile getirerek, "Anavatan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti geçmişte nasıl omuz omuzaysa bugün de aynı azimle, aynı istikamette yürümeye devam ediyor. Zorlukları birlikte göğüslüyoruz. Ambargoları birlikte aşıyoruz. Geleceğimizi birlikte inşa ediyoruz" dedi.

Kıbrıs Türkü'nün hayat standartlarını yükseltecek projeleri de yine birlikte hayata geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün temeli atılan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi'nin birinci etabı ile açılışı yapılan Lefkoşe Çevre Yolu ikinci etabı ile Yeni Maraş Sağlık Merkezi'nin hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Mayıs'ta açılışına iştirak ettiği Cumhuriyet Yerleşkesi gibi bu yeni projelerin de kardeşliğin ilave nişaneleri olacağına inandığını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin turizm, eğitim, teknoloji ve dijitalleşme ile öne çıkması ve tüm sektörlerde atılım gerçekleştirmesi için de desteklerin süreceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1-4 Mayıs tarihleri arasında Lefkoşa'da gerçekleştirilen TEKNOFEST'e gösterilen büyük ilginin herkesi umutlandırdığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah, gönül gönüle verecek, çok daha önemli projelere, başarılara, çalışmalara, zaferlere yine birlikte imza atacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlere rahmetli Rauf Denktaş'ın kaleminden dökülen şu güzel mısralarla veda etmek istiyorum. Bakınız ne diyor merhum Denktaş; 'Kim demiş ki benim için bu beldede ati yok? Kim demiş ki bu toprakta Türk oğlunun hakkı yok? Bu diyarlar sizin için etmez diyen cahil kim? Haykırırım cevap versin bizi fazla gören kim? Ey asil Türk, bu sözleri söyleyecek herkesin demir gibi yumruğunu vur başına inlesin. Bu toprakta atan kalpler nereden gelmiş dinlesin. Türk'e yer yok bu diyarda çıksın gitsin kim demiş?' Kim ne derse desin, Allah'ın izniyle, Türkiye'nin desteğiyle Kıbrıs Türkü kendi öz vatanında özgürce yaşamaya ebediyen devam edecek. Sırtını kime yaslarsa yaslasın, hiçbir güç buna engel olmayacak. Bırakın eski acıları yaşatmayı, kimsenin buna cüret dahi edemeyeceği bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni inşa edeceğiz. Rabb'im yâr ve yardımcımız olsun diyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitleri minnetle andı, gazilere uzun ve sağlıklı ömür dileyerek, "Heyecanımıza ortak olan, gururumuzu paylaşan herkese, özellikle Azerbaycan, Pakistan ve Bulgaristan'dan gelen kıymetli misafirlerimizi kalpten kutluyorum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın Kıbrıs Türk halkına ve tüm millete kutlu olması temennisinde bulundu.
Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ve Türkiye ile KKTC'nin bayraklarının göndere çekilmesinin ardından başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmaların ardından geçit törenini izledi. Askerî birlikler, bando takımı ve üniversite öğrencilerin de yer aldığı geçit töreni sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, yanına gelen çocukla kısa bir süre sohbet etti.
Törene, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti genel başkan yardımcıları Nihat Zeybekci, Hüseyin Yayman, Halit Yerebakan, Kürşat Zorlu, Belgin Uygur ve bazı milletvekilleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor, sahasında Corendon Alanyaspor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 17. dakikada Efecan Karaca’nın sağ taraftan ortasında ceza sahası içinde Güven Yalçın’ın kafa vuruşunda top kaleci Onuralp Çevikkan’ın solundan ağlarla buluştu. 0-1 42. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinde indirdiği topa gelişine vuran Auguston’nun şutunda meşin yuvarlak kaleci Viktor’da kaldı. 44. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Ogundu’nun vuruşunda kaleci Onaralp Çevikkan topu çeldi. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçi, Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak, Olaigbe, Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Ernest Muçi, Stefan Savic, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Oleksandr Zubkov, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj, Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca, Ogundu, Güven Yalçın Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Pereira Duarte, Hagi, Mehmet Öz, Hwang Ui-jo, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kart: Nuno Lima (Alanyaspor)
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.