POLİTİKA - 29 Mayıs 2020 Cuma 17:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Şehir hastanelerinin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte çok daha iyi görüyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Şehir hastanelerinin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte çok daha iyi görüyoruz'

Sancaktepe’de Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesinin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Salgın sürecinde sağlık alanında ülkemizin elindeki imkanların daha iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Muhalefetin bizi adeta topu tuttuğu şehir hastanelerinin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte çok daha iyi görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe’deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesinin açılış törenine katıldı. Törene aynı zamanda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü de katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Koca ile birlikte tören öncesinde hastanede incelemelerde bulundu.

Korona virüs salgınında hayatını kaybeden tüm hocalar ve vatandaşlar ile Prof. Dr. Feriha Öz’e rahmet dileyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kadirşinas bir milletiz. Ülkemize hizmet eden, bu uğurda fedakarlık gösteren hiç kimseyi unutmayız.

Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy’de inşa edilen hastaneye de Prof. Dr. Murat Dilmener’in ismini verdik. Böylece ömürlerini insan sağlığına adayan, salgın döneminde de yine büyük bir gayretle çalışırken son nefeslerini teslim eden hocalarımızın isimlerini ebediyete kazıdık. Aynı şekilde Hadımköy’de restore edilen hastaneye de Sultan 2. Abdülhamid’in askerlerimiz için inşa ettiği, burayı da şöyle tepeden tırnağa restore etmek suretiyle Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş’un ismini vererek, bu sağlık, eğitim ve hayır gönüllüsü büyüğümüze vefamızı gösterdik.

Dünyada pek çok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde Türkiye, hem mevcut imkanlarını en iyi şekilde kullanarak hem de işte buradaki gibi yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir.

Kapasitesinin tamamı gerektiğinde, yoğun bakım altyapısına sahip olan bu hastanemizi, iki ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Tabii bir başka özelliği var. Hemen pist burada. Aynısı Murat Dilmener’de de var. Malum Yeşilköy Havalimanı. Burası da daha önce askeri havaalanıydı. Uluslararası herhangi bir hasta buraya gelmek istediğinde rahatlıkla pist var, bu piste inecek ve buradan yürüme mesafesinde hemen hastaneye gelecek. Aynısı Yeşilköy için geçerli. Orada da yine havaalanına gelecek ve oradan yürüme mesafesinde hastaneye inecek. Tedavi bitti, yine hemen uçağıyla gitmesi gereken yere gidecek. İster ulusal, ister uluslararası hepsine hazır. Niye? Dedik ya sağlıkta sağlık turizmini hedefliyoruz ve bunu başaracağız. Şayet salgın acil bir ihtiyaç göstermiş olsaydı bu süreyi belki daha da kısaltabilirdik” dedi.

“Türkiye’nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerimiz şifayı ülkemizde arayan herkese hizmet verecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın sürecinde sağlık alanında ülkemizin elindeki imkanların daha iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Muhalefetin bizi adeta topu tuttuğu şehir hastanelerinin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte çok daha iyi görüyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel Sağlık Sigortası sistemini ülkemizde kurmuş olmamızın önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. ABD, Rusya çözemedi işi. Hepsi sıkıntıda. Bizden destek istediler. Biz de her yere gönderdik. Serbest ve ücretli çalışanlar gayet makul prim ödemeleri ile sistemde yer alıyor. Milletimiz tarafından bu hizmetler memnuniyetle karşılanmıştır. Diğer ülkelerde böyle bir sistem yok. İnsanlar ancak yeteri kadar parası varsa sağlık hizmeti alabiliyor. Salgın döneminde özellikle Hollanda’da çalışan vatandaşlarımız ölüme terk edilmişti, ambulans uçakla aldırdık. Üstelik bu hizmetleri bütçemizi alt üst etmeyecek bir zeminde veriyoruz” dedi.

“Türkiye’yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize bugün 567. yıl dönümüne ulaştığımız fethin 600. yıl dönümü olan 2053 için büyük ve güçlü Türkiye’yi bırakmakta kararlıyız. Biz göremesek de evlatlarımızın Malazgirt zaferimizin bininci yıl dönümü olan 2071’de tüm kayıplarını telafi etmiş, dünya sahnesinde hak ettiği yere gelmiş bir Türkiye’de yaşayacağından eminiz” şeklinde konuştu.

Gamze Erdemir - Metin Başar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çiçekli masa Marmaris’in simgesi haline geldi Türkiye’nin ve dünyanın en popüler turizm kentlerinden olan Muğla’nın Marmaris ilçesi, sadece deniz, kum, güneşi ile değil ilçede yaşayan renkli kişilikler ile de öne çıkmaya devam ediyor. Marmaris Halk Plajı’nda güvercinlerin ardından kentin simgeleri arasına giren çiçekli masa, 72 yaşındaki emekli Ali Parlak tarafından kuruluyor. Yaz kış aynı plajda, mevsime göre farklı köşelerde duran masa, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Marmaris’in simgeleri arasına giren çiçekli masa, Halk Plajı’nda yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaz kış aynı plajda kurulan masa rengarenk çiçekleriyle sahile ayrı bir güzellik katıyor. Ziyaretçilerin fotoğraf çektirmek için uğrak noktası haline gelen çiçekli masa, Marmaris’in doğal güzelliklerine insan dokunuşunun nasıl değer kattığını ortaya koyuyor. Yaklaşık 20 yıldır Marmaris’te yaşadığını belirten emekli grafik tasarımcı Ali Parlak, 10 yıldır masasını çiçeklerle süslediğini söyledi. Yaz ve kış aylarında plajda farklı noktalarda bulunduğunu ifade eden Parlak, masasının çevreye pozitif enerji verdiğini dile getirdi. Emekli olduktan sonra hayatını sadeleştirdiğini anlatan Parlak, "Grafik tasarımcıyım, 35 sene reklamcılık ve grafik tasarım yaptım. Daha sonra peyzaj ve bahçe işleriyle uğraştım, sonra emekli oldum. 72 yaşındayım, şimdi hayatımı yaşıyorum. 20 yıldır Marmaris’teyim. Yaz kış burada masamda hep çiçek olur. Şu an oturduğum yer kışlık alanım, yazın ise yaklaşık 50 metre ileride oturuyorum. Çok ilgi çekiyor, çevreye pozitif bir enerji veriyor. Ben huzuru masamda buldum, mutluyum. Ticaret, para, hesap hepsini kapattım. Bugün bana günde 100 bin TL verseler yine çalışmam. Yıllarca çalıştım, o işi kapattım. Şimdi gençler çalışacak, iş onların hakkı. Biz belli bir yaştan sonra geri çekilmek zorundayız" şeklinde konuştu. Çocuklara balık yediriyor Çiçekli masasında termosundaki çayını içerek Karadeniz müzikleri dinlediğini ve balık tuttuğunu söyleyen Parlak, tuttuğu balıkları kendi torunlarına ve çevredeki çocuklara verdiğini belirtti. Ali Parlak, "Burada benim balıklarım var. Arkadaşlarımın torunları, komşuların çocukları gelir. ‘Ali dede balık var mı?’ derler, ben de onlara balık veririm. Ama son 14 gündür hiç balık yok. Balık komple Marmaris koyundan çekildi, tekrar gelir mi bilmiyoruz" Çiçekli masanın uluslararası ilgi gördüğünü anlatan Ali Parlak, geçen yaz sezonunda 12 ülkeden turistin gelip fotoğraf çektiğini söyledi. Çinli bir televizyon ekibiyle röportaj yaptığını belirten Parlak, Almanya’da da bir gazetede haber olduğunu ifade ederek, "Geçen yaz Çin’den geldiler, röportaj yaptılar. Meğerse televizyon yayıncısıymış. ‘Bu masa çok hoşumuza gitti’ dediler. Almanya’da da bir gazetede ‘Marmaris plajında çiçekli masa’ diye haber olmuş. Gazeteyi bana vermediler ama Almanya’da çalışan Türkler gelip gösterdi. İki sütun, on santimlik alana basmışlar. Masa ünlü, ben de ondan yararlanıyorum" dedi. Çiçekli masanın pozitif bir enerji verdiğini ve insanları bir araya getirdiğini vurgulayan Parlak, "Güzel dostluklar oluyor, arkadaşlıklar kuruluyor. Burada sevgi alışverişi yapıyoruz, başka da bir şey yok" ifadelerini kullandı.