POLİTİKA - 01 Haziran 2022 Çarşamba 12:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Partisinin Grup Toplantısında konuştu. Erdoğan, ”Sadece yılbaşından bugüne yaptığımız işler bile 20 yılda asırlık eser ve hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdığımızı göstermeye yeterlidir” dedi. 2022 yılında hizmete açılan projelere değinen Erdoğan, 560 bin kişinin katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışının yapıldığını söyledi. Erdoğan, ”İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil, sadece Osmanlı’yı değil, Cumhuriyet'i de anlayamaz, bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar.

Bugün ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatandaşımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Ayasofya'yı 84 yıl sonra asli hüviyetine yeniden kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah'a hamdolsun kapattık. Ayasofya, İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar almıştır.

Çamlıca Tepesi geldiğimizde kirlilik abidesiydi. O kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanlar 'Burada çevre katliamı var' demediler. Biz geldik demir yığınlarını kaldırdık, oraya şu andaki muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik. İstanbul hala yedi tepesi, boğazı, yeni inşa edilen ve tarihten miras eserleriyle şairlerin, bestekarların, ressamların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

"İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz"

Ana muhalefeti eleştiren Erdoğan, ”Ana muhalefet bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız' diyor. 'Geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz' diyor. Aramızdaki fark bu, bunlar gayrimedeni. İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz. Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin bir vahası olarak insanımıza hizmet verecek. İstanbul Havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor. Atatürk Havalimanı ise kısmen bu vasfını sürdürüyor, sürdürecek. Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Havalimanı içindeki Acil Durum Hastanesi'ne yapılan uçuşlar da buradaki pistten gerçekleşiyor” dedi.

Atatürk Havalimanı’na yapılan bin 6 yataklı Şehir Hastanesi'ni anımsatan Erdoğan, ”Biz, Atatürk Havalimanı’na bin 6 odalı şehir hastanesi yaptık, 3 ayda yaptık. Biz, ana muhalefetin affedersiniz kalkıp da hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatmak düşüncesinde değiliz. Onlara o yakışır, bize de Atatürk Havalimanı'nda bin 6 odalı hastane yapmak yakışır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Hastanenin her şeyiyle eksiksiz sayılabilecek bir hastane olduğunu söyleyen Erdoğan, aynı süre içinde Sancaktepe’de de aynı donanıma, oda sayısına sahip şehir hastanesi yapıldığını anımsattı. Erdoğan, ”Her ikisinde de havalimanı var. Yurt dışından hani Hollanda, Almanya, şurada burada ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya. Artık kurtulmaz dediklerini bizler oradan alıp ülkemize getirdik. Tedavileri devam ediyor. Dün yeni bir haber daha geldi, Almanya’da yaşlı ama bunun için ölüm vaki dedikleri bir hastamız var. Bakanımız onu takip ediyordur. Biz elimizden geleni yapacağız. Biz Batı’nın veya Batılı'nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değil, biz her an ölecekmiş gibi hazırız ama kalkıp bir hasta için bu entübedir, dolayısıyla her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız. Rabbimin bize verdiği emaneti en güzel şekliyle kullanmaya mecburuz. Şehrin en yoğun yerleşim yerlerinin ortasında kalan Atatürk Havalimanı'nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak hem İstanbul'a hem İstanbullulara büyük haksızlık olacaktı. Türkiye’nin ve İstanbul’un artık daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Bu eseri yap-işlet-devret yöntemiyle hazineye yük getirmeden girdi sağlayarak ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız dünyada ilklerden” dedi.

“İGA belki dünyada bir numara olacak”

İstanbul Havalimanı’na otel yapılacağını söyleyen Erdoğan, “Bu havalimanımızı gelen giden yolcularla ilgili otel ihtiyaçlarıyla ilgili yüklenici firmaya gerekli desteği vereceğiz. Otelleri yapmak suretiyle İGA çok daha güçlü hale gelecek. Pistler noktasındaki eksikleri de giderilecek. İGA belki dünyada bir numara olacak. Sadece siyasetin bel kemiği olan kargo kısmı Atatürk Havalimanı kadar olan yeni havalimanımızı etap etap büyütmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin devasa büyüklükte bir alanda hizmet vereceğini ifade eden Erdoğan, ”145 bin 300 fidan ve ağaç dikiyoruz. Vatandaşlarımızı kitap okumadan müzeye, spordan pikniğe her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuruyoruz. Her kesimden kardeşimizin huzur içinde vakit geçireceği, günde 1 milyon insanın yararlanacağı bir eser ortaya çıkarıyoruz. 350 yaşında bir zeytin ağacının dikimini yaptık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

"Van'ı adeta sıfırdan, yeniden inşa ettiğimizden bile Kılıçdaroğlu'nun haberi yok"

Millet Bahçesi açılışına 560 bin vatandaşın katılım sağladığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
“Bay Kemal 'Zulüm 1453’te başladı' dediniz, senin avenen İstanbul’umuzun başta Kadıköy olmak üzere bütün duvarlarına bunları yazdı. Yalan ve iftira ile millet bahçesi üzerinden bize saldıranlara pazar günü en güzel cevabı verdik. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir yeşil alan kazandırılmasına karşı çıkacak bir kişi bulamazsınız. Ülkemizde birileri böyle bir hizmeti ile siyasi husumet aracı haline getirebilecek kadar akıllarını kaybetmişlerdir. İşi çevrenin korunmasını savunmak olan, projeler üretmek olan birçok kurum var. Bunlar, çevrecilik ve ağaç sevgisi adına bizim yaptığımız her projede hayırlı yatırımlarda karşımıza dikilmiştir. Beklerdik ki aynı çevreler, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi konusunda yanımızda olsun, karşı çıkanlara ‘böyle bir projeye karşı mı çıkılır ‘desin. Biz, inşallah bu süreci çalışarak, durmadan, yılmadan, usanmadan devam ettireceğiz.”

“Bu ülkede bizde daha samimi gayretli çevreci yoktur” diyen Erdoğan, ”Ağaç sevgisi bizden daha fazla kimsede yoktur. Biz kimin ne dediğine, kendini nasıl paraladığına bakmadan eser hizmet siyasetimizi sürdürüyoruz” dedi.

Gelecek yıl Fetih Şenliği'nin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan alanlarında yapılacağını ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili, “Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul’daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu Kandil’e selam çakıyor. Van'ı adeta sıfırdan, yeniden inşa ettiğimizden bile Kılıçdaroğlu'nun haberi yok. O depremden sonra Van’ın ne halde olduğunu biliyor musun Bay Kemal. Biz Van’a kesin rakam vermeyeyim en az 35 milyar harcama yaptık. Bay Kemal’e sorsanız Kâğıthane’ye 'kağıttepe' dediği gibi buraya benzer bir şey söyler. Haritada yerini bile gösteremez. Siyasi ömrümüzün bir kısmı oraya yaptığımız ziyaretlerle geçti. Van’da eğer bu PKK uzantısı olanlar görevde olmuş olsaydı inanın şu anda suyu olan bir Van bulamazdınız. Biz onların döneminde bile kurumumuzun görevi olmadığı halde Van’a suyu götürdük. İstanbul’u aldığımızda su var mıydı. CHP’den almıştık.

CHP’den aldığımız İstanbul’da susuzluğu en kısa sürede giderdik. Bay Kemal bunları bilmez. O bilgi fukarasıdır, siyasetin fukarasıdır. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımıza sesleniyoruz. İstanbul’u, Ankara’yı yaşadınız, Van’daki kardeşlerimize sesleniyorum ilk geceden itibaren sizin yanınızda olan kimlerdi. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı. Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz. Ağzı dili var konuşamaz. Niye? Kalpleri mühürlüdür. Devletin kaynaklarının terör örgütlerine aktarılmaması için kullandığımız belediye başkanvekilliğini öyle anlatıyor ki sanırsınız ses Kandil'den geliyor. Öyle rakamlar veriyor ki toplamı bizim bir ilçe belediyemizin yaptığına denk gelmiyor. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle çok büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun iddialarına yönelik konuşan Erdoğan, “Kimseye ayrım yapmadan veriyoruz dediği sosyal desteklerin toplamı bizim herhangi ortalama bir il veya büyükçe bir ilçe belediyemizin seviyesine çıkamıyor. Rahmetli Muhammed Ali'nin çiftliğini de aynı vakfımız vasıtasıyla öğrencilerimizin hizmetine sunarak, bu zatı daha da çatlatacağız, daha da kıvrandıracağız. Milletin parasını çalan hırsızdır, hırsızın sırtını sıvazlayan daha büyük hırsızdır. Belediyelerdeki yolsuzluklara sahip çıkarak safını belli etmiştir. Ülkemize gelen yabancı yatırımcıları en aşağılık şekilde tehdit eden de Kılıçdaroğlu. Bu zat inanın yalancı. Bu zat omurgasız, bu zat bir proje, bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosuyla geçirildiğinden beri Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı engellemeye çalışmaktan başka gayretine şahit olduğunuz mu. Ana muhalefet, yavru muhalefet 'biz gelirsek bunların işi verdiği müteahhitlere ödeme yapmayacağız.' Devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin. Söke söke bu ülkede yargı var. Nasıl vermezsin. Şakır şakır ödemeye mahkumsun. Biz CHP’nin müteahhitlerine ödeme yapmayız demedik, ödemesini yaptık. Bizde böyle bir kin yok. Bizde gerçekten samimi olan işini yapana her zaman destek var” diye konuştu.

"Kaçacak iddiasından yurt iddiasına kadar pek çok mesele etrafından dönüp durması ancak bir projenin parçası olarak yapılabilir"

Erdoğan, Muhammed Ali'nin çiftliğini öğrencilerin hizmetine sunacaklarını söyleyerek, "Bu zatın eğitim faaliyetini yürüten vakfımıza yaptığı her türlü iftirayı burnundan getirmek de, öteki dünyada yakasına yapışmak boynumuzun borcudur. Kaçacak iddiasından yurt iddiasına kadar pek çok mesele etrafından dönüp durması ancak bir projenin parçası olarak yapılabilir. Karşılarındaki kitlenin rengine göre her şeyi söylerler, sonra dönüp inkar ederler. Kapısından çevrildiği yerlerdeki sefil hallerini korkudan içeri kaçtılar diyecek kadar şahsiyet fukarası karikatür tip için harcadığımız zamana acıyoruz. Rabbim bu israfımızdan dolayı bizi affetsin” dedi.

Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan, ”2023 yılı haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için rakip gördüklerini ya aynı masa etrafında toplayarak kendine tabi kıldı ya da manevralarla saf dışı bıraktı. Konu kendi siyasi ikbali olunca ya benimle olun ya önümden çekilin diyerek nasıl şahinleştiğini ibretle takip ediyoruz.
Cezaevinden altılı masanın tüm taraflarına kendinize gelin diye ayar verdi. Süt dökmüş kedi gibi hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk borularını tutan el ses çıkarmalarına izin vermiyor. Bunların kimlerle hangi masa tarafına toplanacakları, kimi aday gösterecekleri onların sorunu. Bizim böyle bir derdimiz yok. Ben Kılıçdaroğlu’na buradan sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. Öyle kıvırtarak yuvarlak sözlerle değil, kesin kati net cevap vermesini diliyorum. Bu delikanlılığı yaparsa kendisini muhatap almaya başlayabiliriz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Kılıçdaroğlu'na 10 soru yönelten Erdoğan şunları kaydetti:

“PKK'dan YPG'ye tüm terör örgütlerini en şiddetli şekilde lanetliyor mu lanetlemiyor mu? Türkiye'nin PKK ve YPG'ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu desteklemiyor mu? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda kendi devletinin izlediği politikaların yanında mı değil mi? Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı? Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ülkemize etkileri karşısında mücadelemize en azından ilkesel olarak destek veriyor mu, vermiyor mu? Siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinde yürütmeye var mı yok mu? Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine onaylatmak yerine ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi? 1000 yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımızda tüm değerleri, sembolleriyle asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu? Partisi içinde her türlü terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi tasfiye etmeyi düşünüyor mu? 2023'te yüreği yetip cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Bu soruları uzatmak mümkün. Bunlara vereceği cevaplara razıyız. Bu soruların yanıtlarını açık bir şekilde verirse kendisi ile ilgili tutumumuzu gözden geçireceğiz.”

"Gezi olaylarının arkasında biz hangi güçlerin olduğunu zaten biliyoruz"

Gezi olaylarının Türkiye’yi birçok anlamda zarara uğrattığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:

“Tarihimizde Gezi olayları adıyla bir ihanet, vandallık, utanç vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar Gezi Parkı’nda birkaç ağaç kesildiği iddiasıyla alevlendirilmişti. Ağaç bahanesiyle çakılan kıvılcım Türkiye Cumhuriyeti'ni, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüştü. Hatırlayın bu eşkıyalar, teröristler bira şişeleriyle, bira kutularıyla caminin içini pisletmişti. Bunlar böyle çürük. Gezi olaylarının arkasında biz hangi güçlerin olduğunu zaten biliyoruz. Bay Kemal orada mıydı. Çünkü başı çeken oydu. Bunlardan bu ülkeye hayır gelmez, bunlar terör sevicileriyle beraber. Bunların hepsi yaptıkları ihanetin farkında olan beşinci kol elemanıydı.”

"HDP ve CHP listelerinden Meclise sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıkları terbiyesizliğin hesabını hukuka ve milletimize vereceklerdir"

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'i de hedef alan Erdoğan, ”Polislere hakaret ederek pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. HDP ve CHP listelerinden Meclise sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıkları terbiyesizliğin hesabını hukuka ve milletimize vereceklerdir. Bu ne densizliktir, ne edepsizliktir. Devletin polisine görevini yaparken sen millet vekili olsan ne yazar ya sen şehitler köprüsünde polise rağmen asamazsın, astırmazlar. Hukuk önünde de bunun hesabını vereceksiniz” dedi.

Konserlerin iptal edilmesine yönelik tartışmalarla ilgili de konuşan Erdoğan, ”Kültür sanat etkinliği üzerinden yaygara koparmaya çalışanları kendi sinsi tuzaklarında boğmakta kararlıyız. Beyoğlu Kültür Yolu Festivalleri hükümetinizin sanatçıya, sanata bakışını gösteren en güzel örneklerdir. 53 farklı kültür sanat kurumunun iştikakıyla 5 bine yakın sanatçının katılımıyla bin 500’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Aynı şekilde Başkent Kültür Yolu Festivali de 560 etkinlik, 6 bine yakın sanatçıyla gerçekleştirilecek. Çevre konusunda olduğu gibi kültür sanat konusunda da ülkemize bizden fazla hizmet getiren kimse olmadığına yürekten inanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gezi olaylarının planlı alçak bir kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Halen boğuştuğumuz pek çok sorunun başlangıç noktası Gezi hadisedir. Ülkemize yol açtığı 1,5 milyar dolar, dolaylı maliyeti yüzlerce milyar dolar. Gezi olaylarıyla yapamadıklarını FETÖ'nün emniyet-yargı darbe girişimiyle mili iradeyi devre dışı bırakıp ülkenin meşru hükümetini devirmeye çalışıp tekrar denediler. PKK ve siyasi uzantıları harekete geçirip çukurlar açmak suretiyle o bölgenin güzelliklerini rezil ettiler. Sinsi senaryoları sandıkta halkımızın iradesine çarpıp paramparça olunca 15 Temmuz’da askeri darbe cüretinde bulundular. Biz bu planı da bozunca oyunların merkezi yurt dışına taşındı. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma düşüncelerini sınır ötesi operasyonlarla akamete uğrattık. Ekonomimizi kur, faiz, enflasyon şer üzerinden hedef alanlara karşı tüm kararlığımızla mücadele ettik. Ediyoruz. Ekonomide büyük bedeller ödedik, ödüyoruz. Kendimize yeni yollar, araçlar bularak, yatırım, istihdam, cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek Türkiye ekonomi modelini hayata geçirmeyi başardık” dedi.

"İnşallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız"

Geçtiğimiz yılın yüzde 11 büyüme ile kapatıldığını hatırlatan Erdoğan, ”İlk çeyrek büyüme rakamı yüzde 7.3 olarak açıklandı. Hedeflerimize uygun bir seviyede açıklandı. Her kesimin sıkıntısına çare olacak paketler hazırlıyor, uygulamaya koyuyoruz. Gerek gençlerimize, kadınlarımıza, esnafımıza, başta devlet bankalarımız olmak üzere her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız. Bu ülkenin en garip insanın karnının tok, gönlünün huzurlu olduğunu görmeden bize uyku haram. Ülke içinde bu mücadeleye verirken bölgesel ve küresel krizleri bölgemiz için fırsata çevirecek fırsatları kaçırmıyoruz” ifadelerini kullandı.

"NATO terör örgütlerine destek kuruluşu değildir"

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki tutumunun net olduğunu ifade eden Erdoğan, ”Her iki ülkenin NATO üyeliğine karşı olduğumuzu hemen ve açıkça ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluşudur, NATO terör örgütlerine destek kuruluşu değildir. Bu terör örgütlerine bu ülkenin polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar. Terör örgütü başının posterleriyle bu yürüyüşü yapıyorlar. Kendi parlamentolarında bunların başlarını konuşturuyorlar” dedi.

“Biz, Yunanistan'la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Anlaşmamızı bozduk” diyen Erdoğan, ”Bu anlaşmayı ortadan kaldırmak suretiyle bunlarla artık ikili görüşmeleri yapmıyoruz, yapmayacağız. Bu Yunanistan yola gelmeyecek. Dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır ama dürüst olmayacaksan kusura bakma. Bu ülkelerin NATO‘ya üyeliği mümkün olmadığı için arayan arayana. AB üyeliği başta olmak üzere pek çok acı tecrübe ile belgeye dayanmamış sözlere inanmamız mümkün değildir. Biz bu ülkelerin sınırları içinde faaliyetleriyle izin verdiği terör örgütleriyle bağlantılı tüm kurumların kapısına kilit vurması gerekiyor. Avrupa’nın değişiklik ülkelerinde terör örgütü lideriyle, onların pankartlarıyla yürüyüş yapıyorlar” açıklamasında bulundu.

Güney sınırları boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararının yeni bir safhasına geçildiğini açıklayan Erdoğani, ”Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Ankara Bakan Işıkhan: "’Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçeleri görüşüldü. Milletvekillerinin konuşmalarıyla başlayan Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sunumlarıyla devam etti. Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçilen toplantıda Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2026 yılı bütçesinin düşük olduğuna yönelik iddialara yanıt vererek, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi merkezî yönetim bütçe kapsamı dışında olup ayrı bir bütçedir. 2026 yılı merkezî yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrılan pay, Bakanlık bütçesi üzerinden SGK’ye ayrılan teşvikleri 261,3 milyar lira, açık finansman ise 43,7 milyar lira kalemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin finansman kaynağını sadece genel bütçeden aktarılan pay üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. SGK bütçesinin 2026 yılında 7 trilyon 130 milyar lira olacağı öngörülmektedir" ifadelerine yer verdi. "Dilovası yangınında ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız" Işıkhan, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Dilovası yangınında insanların ihmalden dolayı hayatını kaybettiği iddialarına da yanıt vererek, şu ifadelere yer verdi: "İlk anından itibaren ailelerimizin yanında oldum, devlet olarak kimseyi yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Olayla ilgili adli süreç hâlen devam etmektedir, yargının yürüttüğü soruşturmayı titizlikle ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte, idari açıdan üzerimize düşen sorumluluğu gecikmeden yerine getirdim, 3 başmüfettişimizi ve 2 müfettişi görevlendirdi. Soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürünü görevden aldık. Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkez Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü personelini görevden aldık. Hem adli hem de idari soruşturmalar eşzamanlı olarak devam etmektedir. Az önce açıkladığım gibi ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız." "‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Bakan Işıkhan, 2025 bütçesinde SGK’ye yapılan transferler arttığını ve sağlık sistemini kalkındırmak için bu transfer harcamalarının özel hastanelere gittiğini iddia edildiğini söyleyerek, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Genel Kurul toplantısı Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasıyla devam etti.