GÜNDEM - 19 Aralık 2021 Pazar 13:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok siyasetçinin özel dikim gömlekleri onun elinden çıkıyor

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok siyasetçinin özel dikim gömlekleri onun elinden çıkıyor

Siyasilerin vazgeçilmesi olan gömlekçi Mustafa Batak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye kadar birçok siyasetçi ve ünlü ismin özel dikim gömleklerini hazırlıyor.

40 yıldır Ankara’da terzilik yapan Batak ailesinin meslek geleneğini devam ettiren Mustafa Batak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye kadar birçok önemli siyasetçiye, bunların yanı sıra diplomasi ve bürokrasi camiasına özel gömlekler tasarlıyor. Babası ve dedesi Turgut Özal’dan Süleyman Demirel’e kadar birçok siyasiye gömlek giydiren Batak, gömleklerin yakalarına siyasetçilerin ismini yazmayı da ihmal etmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok siyasetçinin özel dikim gömlekleri onun elinden çıkıyor

Siyasilerin tercihlerinden bahseden Mustafa Batak, siyasilerin vakit yoğunluğu arasından mağazaları dolaşıp kıyafet alamayacağından dolayı tek tek ölçü aldığını, bunları 4 bin çeşit içerisinden hazırladığını vurguladı. Renklerin önemine değinen Batak, “Ankara’da kişiye özel gömlekçi olarak 40 senedir bu işi yapıyoruz, hatta 40 seneyi geçkindir. Siyasiler başta olmak üzere gömlek giymeyi sevenler bizi çok fazla tercih ediyor. Bunun sebebi de mağazaları gezip de gömlek arayışı içerisine girmektense kendi ölçüsünü vererek 4 bin çeşidimizin içerisinden kumaş beğenmek herkese özellikle erkeklere çok cazip geliyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok siyasetçinin özel dikim gömlekleri onun elinden çıkıyor

“AK Parti beyaz, MHP siyah, CHP mavi tercih ediyor”

Siyasi partilerin de bir rengi olduğunu, AK Parti’nin beyazı, MHP’nin siyahı, CHP’nin ise maviden yana olduğunu dile getiren Batak, “4 bin tane kumaşla karşı tarafa hitap edecek şekilde yakasıyla, kumaşıyla, ölçüsüyle kişinin vücut diliyle ve kişiye hangi model gideceğini ön görerek burada insana özel, kişiye özel gömlek tasarlıyoruz. Siyasetçiler çok yoğun ve bu yoğun tempoda mağazaları gezip de gömlek ya da başka bir kıyafet almak istemiyorlar. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere akabinde Devlet Bahçeli, eski bakanımız Ziya Selçuk gibi çok önde popüler tanınan kişiler bizi tercih ediyor. AK Parti beyaz rengi çok fazla tercih ediyor. Milliyetçi Hareket Partisi biraz daha siyahtan yana tercihini kullanıyorken, Cumhuriyet Halk Partisi de maviden yana tercihini kullanıyor. Bu şekilde partilerin bir rengi var. Nasıl insanların vücut dili olduğu gibi partilerin de bir rengi vardır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok siyasetçinin özel dikim gömlekleri onun elinden çıkıyor

"Devlet Bahçeli’nin tercihi beyazdan yana"

Renklerin de bir dili olduğunu, bu renklerin bir de anlamı olduğuna değinen Batak, Cumhurbaşkanı’nın yurt dışına giderken kırmızı kravat takmasının bir nedeni olduğunu, Devlet Bahçeli’nin tercihinin hep beyazdan yana olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanı yurt dışına gittiği zaman kırmızı kravat takar. Çünkü karşı tarafa biraz da güçlü görünmek istediği için. Bu yüzden renklerin dilinin olduğuna inanıyorum ve burada siyasetçilere renk beğenirken ciddi anlamda yardımcı oluyoruz. O kombinden gömlektir, kravattır, ayakkabıdır, ona uygun kol düğmesidir, mendilidir. Aslında sadece aksesuarı bayanlar değil erkekler de kullanır. Şu an saydığım isimlerin çoğu güncel isimler. Şu anki bakanlar, şu anki yöneticiler, üst düzey liderler bizi tercih ediyor. Mesela Devlet Bahçeli hep beyazdan yana tercihini kullanıyor. Bazı üst düzey yöneticiler ve siyasilerin tarzları sürekleri değişiyor bazıları hiç değişmiyor.”

Mustafa Batak, 40 kişilik ekibi, 4 mağaza ve bir üretim merkeziyle birçok futbolcu, oyuncu, şarkıcı ve sanat dünyasının ünlü isimlerine ve gömlek sever herkese kişiye özel gömlek dikmeye devam ediyor.

Huzeyfe Tarık Yaman - Yunus Özkan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor sahasında Corendon Alanyaspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 53. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinden yaptığı vuruşta üst direğin içine çarpan top oyun alanına döndü. Dönen topu savunma oyuncuları uzaklaştırdı. 65. dakikada Ogundu’nun pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Hwang Ui-jo’nun vuruşunda kaleci Onuralp Çevikkan topu ayaklarıyla çeldi. 75. dakikada Zubkov’un ceza sahası dışından vuruşunda kaleci Victor, topu iki hamlede kontrol etti. 78. dakikada Pina’nın ortasında ceza sahası içinde Sikan’ın kafa vuruşunda top kaleci Victor’dan döndü. Dönen topu takip eden Sikan vuruşunda ise bu kez kaleci meşin yuvarlağı kornere çıkardı. 83. dakikada Augusto’nun pasında topla buluşan Muçi, kaleci ile karşı karşıya kaldı. Vuruşunda ise kaleci Victor, meşin yuvarlağı kornere çıkardı. 90+3. dakikada Trabzonspor kullandığı korner atışında boşta kalan topa Batagov’un vuruşunda savunma çizgi üzerinde topu uzaklaştırdı. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçı (Stefan Savic dk. 60), Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak (Muçi dk. 60), Olaigbe (Zubkov dk. 60), Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj (Duarte dk. 58), Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca (Hwang Ui-jo dk. 63), Ogundu, Güven Yalçın (Hacı dk. 81) Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Mehmet Öz, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kartlar: Nuno Lima, Efecan Karaca, Victor (Alanyaspor), Batagov, Pina (Trabzonspor)
İstanbul Voleybolun Unutulmazları Derneği’nden anlamlı gece Voleybolun Unutulmazları Derneği (VUD), Türk voleybolunun hafızasında iz bırakan isimleri "SAHNE BİZ’im" gecesinde bir araya getirdi. Maltepe Belediyesi ev sahipliğinde Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 56 voleybolcunun anısına gerçekleştirildi. Geçmişte kulüplerinde ve milli takımlarda Türkiye’yi temsil etmiş voleybolcular, bu kez sahnede buluşarak müzik, dans ve anlatılarla izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Gecenin sunuculuğunu Burcu Hakyemez Dal üstlenirken, VUD Başkanı Gülnur Özfer Görgün açılış konuşmasını yaptı. Görgün, "Bu kez filede değil sahnede buluşuyoruz. Sahnede göreceğiniz herkes sadece voleybol oynamış kişiler. Onlar bir dönemin muhteşem yıldızları, kulüplerde milli takımlarda ülkemizi gururla temsil etmiş Türk voleybolunu bugünlere taşımış çok özel isimler, bizi kırmadılar bu özel projede sahne de olmayı kabul ettiler. Memleketin çeşitli kentlerinden İstanbul’un çeşitli semtlerinden geldiler. Biz ilk kez sahneye çıkıyoruz. Amatörüz ve çok heyecanlıyız. Çok özel bir amaç için bir aradayız. Bu gecenin tüm bağış geliri deprem unutmadıklarımız voleybolun unutulmaz evlatları projesine aktarılacak" dedi. Programda; Smaç Makamı, Team EFSOOO, Les Dinos, Anadolu Volley, VUD Girls, BM & SJAYVO ile VUD Korosu sahne aldı. Kenan Bengü, Bülent Meriç, İlker Çeteci ve Saygun Keskin ise voleybol hafızasına dair özel anlatılarıyla geceye eşlik etti. Geceden elde edilecek tüm gelirin, "Depremle Unutmadıklarımız: Voleybolun Unutulmaz Evlatları" projesi kapsamında hazırlanacak Ansiklopedi ile Hatay Samandağ’da hayata geçirilmesi planlanan VUD Voleybol Anıt Parkı için kullanılacağı bildirildi.
Ankara Ankara’da ortaokul öğrencisi, kendisinden 3 yaş küçük öğrencinin parmağını kırdı Ankara’da 15 yaşındaki ortaokul öğrencisi, annesine küfür ettiği gerekçesiyle kendisine tepki gösteren 12 yaşındaki 5. sınıf öğrencisinin parmağını kırdı. Olayla ilgili konuşan yaralı çocuk ve annesi, okul yönetiminin kendileriyle ilgilenmediğini ve kötü muamele gördüklerini ileri sürdü. Olay, 9 Aralık’ta Sincan’da yer alan bir ortaokulda meydana geldi. İddiaya göre 15 yaşındaki 8. Sınıf öğrencisi S.Y.M., annesine küfür ettiği için kendisine tepki gösteren 12 yaşındaki 5. sınıf öğrencisi H.İ.Ü.’yü darp ederek parmağını kırdı. Olayla ilgili konuşan mağdur çocuk H.İ.Ü., "Saldırgan çocuk öncesinde de benimle uğraşıyordu. O gün benimle dalga geçti ve anneme çok ağır küfür etti. Ben de ’annemi sokakta mı buldum’ diyerek bağırdım ve içerde beni sıkıştırdı. Bana omzuyla vurdu ve yumruk attı. Ben de elimle yüzümü korumaya çalıştım. O sırada yüzük parmağım kırılmış. Dokularım kopmuş. Müdür yardımcısını ve müdürü odasında bulamadım. Diğer müdür yardımcısından ailemi aramasını istedim. Annem geldi ve beni hastaneye götürdü" dedi. "Daha önce de küfür etmişti" Daha önce aynı kişi tarafından benzer saldırılara maruz kaldığını dile getiren çocuk, "Sürekli boyumla, kilomla ve ismimle dalga geçerdi. Daha önce de küfür etmişti. Öğretmene şikayet ettiğimde, ‘o kaynaştırma öğrencisi, bulaşma ona’ dedi. Öğretmenlerim o gün benimle hiç ilgilenmedi. Yardımcı olmadılar. 1 saat boyunca o acıyla tek başıma mücadele ettim. Ruhsal olarak çok kötü hissediyorum. Tekrar dayak yiyeceğim diye korkuyorum. Parmağım da hâlâ acıyor. O Okula da gitmek istemiyorum. Bana saldıran öğrenciyle ilgili daha önce de şikayetler vardı. Hep aynı şeyleri yapıyormuş" ifadelerini kullandı. "Okulda hiçbir muhatap bulamadım" Anne Emine Ünal, okul müdürünün kendilerini kovduğunu iddia ederek, "Olay günü müdür yardımcısı beni aradı ve oğlumu almam gerektiğini söyledi. Ardından da ders gireceğini ve çocuğumu, nöbetçi öğrencilerden teslim alabileceğimi belirtti. Oğlumun elinde buz vardı ve parmağı çok kötü haldeydi. Hastaneye götürdüm ve parmak kemiğinin kırıldığını, dokularının da koptuğunu öğrendik. Karşı tarafın da çocuk olduğunu düşündüğüm için şikayetçi olmak istemedim. Ertesi gün avukatımızla birlikte okula gittik. Belki benim de çocuğumda suç vardır diye kamera kayıtlarını izlemek istedim. Okulda hiçbir muhatap bulamadım. Sınıf öğretmeni, okul müdürüyle görüşmemi söyledi. Müdür yardımcısının odasına gittik. Bizimle ilgilenmedi. Telefonda görüştüğü kişiye argolu sözler söylüyordu. Avukatım vekaletnamesini göstermek istemeyince bizi odasından kovdu. Dışarı çıkmamızı isteyerek bize bağırdı. Bize kameranın bozuk olabileceğini, oğlumun o çocuğa iftira atabilmiş olacağına dair söylemlerde bulundu" diye konuştu. "Oğlumun eli o haldeyken içlerinden biri ambulans çağırıp hastaneye götürebilirdi" Yalnız bırakıldıkları için kırgın olduğunu söyleyen anne Ünal, "Okul yönetiminden ve saldırgan çocuğun ailesi tarafından bir kez bile geçmiş olsun denilmedi. Yönetim bize, karakol isterse görüntüleri vereceklerini söyleyerek adeta kovdu. Daha sonra şikayette bulunduk. Oğlumun eli o haldeyken içlerinden biri ambulans çağırıp hastaneye götürebilirdi. O acıyla tek başına bırakmayabilirdi. Yardımcı olsalardı ya da geçmiş deselerdi hiçbirinden şikayetçi olmazdım. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağım" ifadelerine yer verdi.