POLİTİKA - 04 Kasım 2019 Pazartesi 18:40

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi mümkün'

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi mümkün'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım tarihinde ABD’ye yapması planlanan ziyaret hakkında, “Tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi de mümkündür. Cumhurbaşkanımız bu konuda değerlendirmelerini hala yapıyorlar. Nihai olarak kararlarını yakın birkaç gün içerisinde verecektir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım tarihinde ABD’ye yapması planlanan ziyarete ilişkin sorulan bir soruya, “Bu ziyaret Trump’ın daveti üzerine planlandı. Cumhurbaşkanımızın bir ziyaret talebi söz konusu olmamıştır. Ziyaretin olup olmayacağına dair değerlendirmemiz devam ediyor. Bu ziyaretten amacımız Washington’a gitmek değil tam tersine ülkemizin çıkarları doğrultusunda somut neticeler elde edebilmektir. Savunma sanayinden terörle mücadeleye, Suriye’deki gelişmelerden ikili ticaret hacminin artırılmasına kadar ABD ile yürüttüğümüz birçok konu var. Bunlarla ilgili somut adımların atılması neticelerin elde edilmesi bizim birinci önceliğimizdir. Ziyaretin sebebi de amacı da budur. Eğer bu hedefe ulaşabileceğimize dair tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi de mümkündür. Cumhurbaşkanımız bu konuda değerlendirmelerini hala yapıyorlar. Nihai olarak kararlarını yakın birkaç gün içerisinde verecektir. Bu ziyaret talebi bizden gelmemiş, Sayın Trump’ın daveti üzerine planlanmış bir ziyarettir. Olup olmayacağına dair değerlendirmelerimiz şu aşamada devam etmektedir” cevabını verdi.'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “PKK’yı bir terör örgütü olarak kabul ettikten sonra bunun Suriye kolunu desteklemek, finansa etmek, silahlandırmak bu terör örgütüne destek vermek demektir. FETÖ terör örgütü ile ilgili olarak hiçbir cümlenin zikredilmemesi, başka raporlarda da kovuşturmalara uğramış mağdur dini bir grup gibi taktim edilmesi de bu terör örgütünün kimlerin maşası olduğuna dair bize açık seçik fikir vermektedir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilere açıklama yapan Sözcü İbrahim Kalın, önemli açıklamalarda bulundu. 17. Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Barış Pınarı Harekatı başta olmak üzere bölgesel gelişmeleri ele aldığını söyleyen Sözcü İbrahim Kalın, Suriye dosyasının karmaşık ve büyük bir dosya olduğunu belirterek, bu zamana kadar teröristlerden temizlenen bölgenin genişliği düşünüldüğünde bunun hem Türkiye’nin sınır güvenliği hem de Suriye tarafında yaşayan insanların güvenliği açısından büyük önem taşıdığının altını çizdi. Terörle mücadelenin sadece noktasal bir süreç olmadığının altını çizen Kalın, Barış Pınarı Harekatı’nın terör devleti kurmayı hedefleyen amaçları büyük ölçüde ortadan kaldırdığını belirtti, buna rağmen teyakkuz halinin devam ettiğini söyledi.
Kalın, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarına ilişkin birer sunum yapıldığını açıkladı.

YPG terör örgütünün çıkmayı reddettiği yerlerde zaman zaman saldırıların olduğunu ifade eden Kalın, “Bugün de bir şehidimiz var. El yapımı bir patlayıcının patlatılması sonucunda bir uzman çavuşumuz şehit oldu. Allah’tan rahmet diliyorum, ailesine başsağlığı diliyorum. Bu tür tuzaklara karşı biz teyakkuz halinde olmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

“Belki de cümleyi tersinden kurmak lazım, belki de hayret etmemek lazım”

Batılı ülkelerin terör örgütünün kara propagandasına inandıklarını belirten Kalın, “Belki de cümleyi tersinden kurmak lazım, belki de hayret etmemek lazım. Kendi besledikleri terör unsurları sahada alan kaybettikçe, kendisinin öfkesinin, paniğinin arttığını da görüyoruz. Barış Pınarı Harekatına verilen tepkilerin dozunun da doğrudan duyulan bu rahatsızlıkla olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz” diye konuştu.

PYD-YPG terör örgütünün yaptığı taciz saldırılarının amacının karşı mukabeleyi harekete geçirmek olduğunu belirten Kalın, “Bunun neticesinde de bütün dünyaya ‘Türkler ve onların desteklediği Suriye Milli Ordusu Hristiyan azınlığı hedef alıyor’ diye bir propaganda oyunu oynamaya çalışıyorlar. Biz bu oyunu gördüğümüz için ilgili muhataplara bütün detayları ile anlattık. Kiliseleri dahi kullanarak bu atışların yapıldığını, bir tahrik unsuru olarak kullanıldığını ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Mülteci meselesinin sadece Türkiye’nin meselesi olmadığını, DEAŞ ve diğer terör örgütleri ile mücadelenin sadece Türkiye’nin meselesi olmadığını söyleyen Kalın, “Türkiye’ye yönelik bu tür eleştirileri dile getiren ülkelerin öncelikle külfet paylaşımı konusunda ne yapacaklarına dair kafalarındaki fikirleri paylaşmaları isabetli olacaktır” dedi.

Kalın, “Suriye’de demokratik meşruiyeti olan, kuşatıcı, şeffaf bir yönetimin iş başına gelmesi için mutlak suretle Suriye halkının özgür bir şekilde sandığa yansıtması büyük önem taşıyor” diye konuştu.

“ABD’nin nasıl bir çifte standart içinde olduğunu göstermektedir”

ABD Dışişleri Bakanlığının 2018 yılına ait terörizmle mücadele raporuna tepki gösteren Kalın, “Bu raporda PKK terör örgütü zikredilirken, Suriye kolu olan PYD-YPG’nin zikredilmemesi, FETÖ terör örgütüne hiçbir atıf yapılmaması terörle mücadele konusunda ABD’nin nasıl bir çifte standart içinde olduğunu göstermektedir. ‘Bana dokunursa terör kötüdür, küresel bir acil sorundur’ yaklaşımı, ‘bana dokunmuyorsa başka ülkelerin sorunudur’ bakış açısı kabul edilemez. PKK’yı bir terör örgütü olarak kabul ettikten sonra bunun Suriye kolunu desteklemek, finansa etmek, silahlandırmak bu terör örgütüne destek vermek demektir. Terör örgütünün mensubu olan bir kişiyi bir savaş kahramanı gibi, demokratik meşruiyeti olan bir aktör gibi taktim etmek, Washington’a davet edileceğini ifade etmek, terörle mücadele katkı verdiğini ileri sürmek teröre destek vermekten başka bir şey değildir. FETÖ terör örgütü ile ilgili olarak hiçbir cümlenin zikredilmemesi, başka raporlarda da kovuşturmalara uğramış mağdur dini bir grup gibi taktim edilmesi de bu terör örgütünün kimlerin maşası olduğuna dair bize açık seçik fikir vermektedir” şeklinde konuştu.

“Biz bu terör örgütünün her koluna, her rengine karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz”

PKK’yı kağıt üzerinde terör örgütü olarak tanımlamanın tek başına yetmediğini, pratikte ne yapıldığının önemli olduğunu kaydeden Kalın, “Pratikte somut adımlar görmek istiyoruz. Onlar bu adımları atsalar da atmasalar da biz bu terör örgütünün her koluna, her rengine karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Barış Pınarı Harekatı çerçevesinde terör örgütünün sınırlarımızdan uzaklaşması bu mücadelenin bittiği veya durakladığımız anlamına gelmez ” ifadelerini kullandı.

Kalın, “Türk askeri PKK-YPG’ye karşı barış Pınarı Harekatını başlattığında ortalığı birbirine katanlar bilmelidir ki, o Türk askeri sayesinde bugün İdlib’de nispi bir barış ve güven ortamı vardır. Bizim 12 tane askeri gözlem noktamız orada olmasaydı bugün belki yepyeni bir insani kriz ile karşı karşıya bulunacaktık. İdlib’de askerimizi alkışlayanların Barış Pınarı Harekatı bölgesinde teröristlere vurduğu darbeyi bir insani kriz veya DEAŞ’la mücadelede zaaf olarak taktim etmelerinin lafügüzaftan ibaret olduğunu ifade etmek isterim” açıklamasında bulundu.

“Ortak devriyenin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade edebilirim”

Rusya ile yapılan ilk devriyenin sonuçlarının sorulması üzerine Kalın, “22 Ekim tarihli Soçi anlaşması çerçevesinde Telabyat’ın doğusunda ilk devriye gerçekleşti. Uzunluk olarak 87,5 kilometre, derinlik olarak 9,5 kilometre, genişlik olarak 32,5 kilometrelik bir alanda 4 kirpi, 26 personel ile bir ortak devreye gelişti. Bu süreçte herhangi bir PYD-YPG paçavrasına rastlanmadı. Üç noktada tünel çalışması yapıldığı tespit edildi. Ortak devriyenin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade edebilirim. İkincisinin ise yarın yapılması planlanmakta” dedi.

MHP’nin af teklifi ile emeklilikte yaşa takılanlar konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya cevap veren Kalın, “Af konusu gündeme gelmedi. Bugün daha ziyade hukuk davalarının hızlandırılması ile ilgili atılabilecek adımlar öncelikle gündemdeydi. Emeklilikte yaşa takılanlar meselesi de bugün gündeme gelmedi” diye konuştu.

“Bülent Bey’in açıklamaları kendi şahsi görüşleridir”

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın KHK ile görevden alınanlarla ilgili yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Kalın, “Bülent Bey’in açıklamaları kendi şahsi görüşleridir, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu adına yapılmış bir açıklama değildir. KHK’lar 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir tercih değil bir zorunluluk haline gelmiş uygulamadır. Siz böyle bir terör örgütünün böyle bir saldırısı ile karşı karşıya kaldığınızda, binlerce militanı ile devletin her yerine sızmış bir örgüte karşı mücadele etmek zorunda kaldığınızda sizde olağanüstü tedbirler almak zorundasınız. KHK’lar durup dururken gündeme alınmış bir şey değildir. Süreç içinde KHK’nın aldığı kararlar çerçevesinde mağdur olanlar varsa bununla ilgili mekanizmalar kurulmuştur. Böyle bir genelleme yaptığınızda, ‘bir faciadır’ dediğinizde 15 Temmuz darbe girişimi faciasını adeta gölgeleyen bir tutum sergiler gibi algılanırsınız. Bunu külli hüküm ile zemmetmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir, kendi şahsi görüşleridir” şeklinde konuştu.

İlker Turak - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Başkan Özlü Düzce’yi anlattı Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyelerini Düzce’de ağırladı. Özlü, konuklarına hem Düzce hem de yerel yönetim konularında genel bir sunum yaptı daha sonra Konuralp Antik Kenti ile Akçakoca’da inceleme gezisi gerçekleştirdi. Başkan Faruk Özlü, ikinci 5 yıllık döneme hızlı bir başlangıç yaptı. Düzce’de belediye hizmetlerinde sürekli olarak kalite ve verimliliği artırmak üzere çeşitli projeleri vakit kaybetmeden başlatan Özlü, Ankara’dan destek almayı da ihmal etmiyor. Hafta başında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Atay ile yaptığı görüşme sonrasında Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyelerini davet eden Başkan Özlü, heyeti Düzce’de ağırladı. Belediyelerin sorumluluk alanları, hizmet içeriği ve kaynakları konularının düzenlendiği yasaların güncellenmesi hususunda gerekçeleri ile bilgiler paylaşan Başkan Özlü, Düzce örneği üzerinden önemli konulardan bahsederek çalışma yapılabileceğini ifade etti. Konuralp antik kenti gezdiler Daha sonra konukları ile birlikte Konuralp Antik Kenti kazı alanını ziyaret eden Başkan Faruk Özlü, burada Konuralp Müze Müdürü’nün de aktardığı bilgiler eşliğinde kurul üyelerine 4 yıllık kazı çalışmalarını aktardı. Düzce Belediyesi’nin personel ve lojistik desteği sayesinde gerekli izinlerin alınarak kesintisiz kazı yapıldığını belirttiği alanda 4 önemli tarihi eserin gün yüzüne kavuşturulduğunu belirtti. Ziyaretler son olarak Akçakoca’da yeni hizmete açılan Düzce Belediyesi iştirak şirketi Beltur işletmesi olan Akçakoca Bey Konakları’nda devam etti. Düzce’nin turizm konusunda çok zengin olduğunu belirten Başkan Özlü; “30 Milyon kadar bir nüfusa hitap ediyoruz. Dinlenmenin, kendini yenilemenin en güzel noktası neresi derseniz, şüphesiz Düzce’dir. Sizleri burada daha sık ağırlamak isteriz. Bugüne kadar yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duydum. İlginiz ve ziyaretiniz için teşekkür ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyeler, Düzce’de ziyaret ettikleri noktalar ve öğrendikleri bilgiler için teşekkür ederken hayranlıklarını dile getirmeyi de ihmal etmedi.
Muğla MUSKİ’de Şengül dönemi başladı Muğla Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlünde görev devir-teslim töreni gerçekleştirildi. 50 yıldır MUSKİ Genel Müdürlüğünü yürüten Baki Ülgen emekliye ayrıldı. MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’in emekli olması nedeniyle yerine Ankara ASKİ’den Yılmaz Şengül atandı. Şengül göreve MUSKİ’nin 10 yıllık Genel Müdürü Baki Ülgen’den görevi teslim aldı. Devir teslim töreninde konuşan Baki Ülgen; “Bugün itibariyle Kurucu Genel Müdürlüğünü yaptığım ve 10 yıldan uzun bir süre sürdürmüş olduğum MUSKİ Genel Müdürlüğü görevimin sonuna gelmiş bulunuyorum. Muğla Belediyesinden bu yana bu kente farklı görevlerde çok uzun yıllar hizmet verdim. Görevim boyunca bu kente en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle çalıştım. Yeni Genel Müdürümüzün bu görevi en iyi şekilde yürüteceğinden hiç şüphem yok. Bundan sonraki süreçte güzel bir emeklilik dönemi yaşamayı temenni etsem de her zaman Muğla’nın hizmetinde olmaya devam edeceğim” dedi. MUSKİ’nin yeni Genel Müdürü Yılmaz Şengül; “Öncelikle bugüne kadar Muğla’ya önemli hizmetleri olan kurucu Genel Müdürümüz Baki Ülgen’e emeklerinden dolayı çok teşekkür eder bundan sonraki yaşamında mutluluklar dilerim. Su ve kanalizasyon konularında uzun yıllardır farklı görevlerde önemli deneyimler kazandım. Türkiye’nin önemli kurumlarında yöneticilik yaptım. Son olarak Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olan Başkentimizde su idaresinin Genel Müdür Yardımcılığı görevini ifa ettim. Şimdi de Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın takdirleri ile MUSKİ Genel Müdürlüğü görevini devralıyorum. Bundan sonraki süreçte en önemli hedefimiz Dünyanın içinde bulunduğu kuraklığın Muğla’daki etkilerini azaltmak ve vatandaşlarımıza kesintisiz içme suyu sağlamak olacak. Ayrıca dünyanın en güzel doğasına ve denizine sahip şehirlerinin başında gelen bu güzel kentin korunması için çevreye duyarlı projeler üretecek atıksuyun doğaya verebileceği her türlü olumsuzluğun önüne geçmek için var gücümüzle çalışacağız. Bugüne kadar yönetim şeklimiz her zaman şeffaf, emeğin değerini bilen, ihtiyaçlara göre şekillenen, anında çözüm üretebilen, hızlı refleks gösteren, liyakat esaslı bir yönetim şekli oldu ve bu anlayışla devam edeceğiz” dedi.
Kocaeli Kazada ölen 17 yaşındaki futbolcu son yolculuğuna uğurlandı Kocaeli’nin Gebze ilçesinde otomobilin 10 metrelik istinat duvarından uçması neticesinde meydana gelen feci kazanın ardından 11 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Darıca Spor U17 futbolcularından Bayram Gaymaz, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Gaymaz’ın tabutunun üzerine Darıca Spor’da giydiği 13 numaralı forması konuldu. 29 Nisan tarihinde 41 AHP 408 plakalı Peugeot marka otomobiliyle Eskihisar Mahallesi 1494 Sokak’ta seyir halinde olan Enes T.T., aracın su birikintisine girmesiyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan otomobil, yaklaşık 10 metrelik istinat duvarından ağaçlık alana uçtu. Kazayı gören vatandaşlar otomobilin yanına koştu. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine de olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Adrese gelen ekipler, ağaçlık alanı aşarak kaza alanına ulaştı. Araçta bulunan sürücü Enes T.T. ile yolcular İbrahim G., Bayram Gaymaz, Emir A. ve Yunus Emre Savaş hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan Yunus Emre Savaş, Bayram Gaymaz ve Emir A.’nın Darıca Spor U17 ve U18 futbolcuları olduğu öğrenildi. Durumu kritik olan ve Darıca Spor U18’de oynayan Yunus Emre Savaş, 1 Mayıs tarihinde hayatını kaybetmişti. 11 gündür hastanede yaşam mücadelesi veren ağır yaralı Bayram Gaymaz da yaşamını yitirdi. Tabutunun üzerine forması ve deri montu konuldu Hayatını kaybeden genç futbolcu Darıca İrfaniye Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Gaymaz için düzenlenen cenaze namazına, Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, Darıca Belediye Başkan Vekili Kenan Demirbaş, başkan yardımcıları, okul ve takım arkadaşları ile birlikte yakınları katıldı. Cenaze namazı esnasında Bayram Gaymaz’ın tabutunun üzerine Darıca Spor’da giydiği forma ile deri montu konuldu.