SAĞLIK - 02 Aralık 2016 Cuma 12:07

Çürük diş kalbe zarar veriyor

A
A
A
Çürük diş kalbe zarar veriyor

İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan, çürük dişlerin kalbe zarar verdiğini söyledi.

Dent Suadiye Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Protez ve İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan, “Güzel ve sağlıklı dişlerin,estetik avantajlarının yanı sıra genel vücut sağlığımıza da olumlu etkisi vardır. İhmal edilen küçük bir çürük, romatizmaya, ülsere, böbrek, kalp-damar hastalıklarına ve karaciğer sorunlarına, hatta kansere bile neden olabilmektedir” dedi.
İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan, sağlıklı dişlere sahip olmak için şu önerilerde bulundu:
“Sabah ve akşam dişleri fırçalamanın yanı sıra diş ipi kullanımı ve gargaralar ile ağız ve diş sağlığı temizliği yapılmalıdır. Günde 1 defa mutlaka diş ipi kullanılmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenme ağız ve diş sağlığı açısından önemlidir. Beslenmede önemli olan vücut için gerekli her türlü karbonhidrat, mineral, vitamin, protein gibi tam besinlerin dengeli bir şekilde alınmasıdır. Ağzınız kuruduğunda şekersiz naneli sakız çiğneyin. Bu tükürük bezlerinin çalışmasına yardımcı olur. Havuç, elma gibi lifli ve çok sert besinleri yemek dişleri temizler ve güçlendirir. Ağız kokusunu önlemek için gargaraya batırılmış yumuşak bir fırça ile dilinizin en arkasını fırçalayabilirsiniz. Gece yatmadan önce biraz süt için veya peynir yiyin. İçlerindeki protein dişlerinizi güçlendirir. Yanınızda diş fırçanız yoksa ağzınızı tuzlu su ile çalkalayın."
Arslan, bazı gıdaların dişlere etkisini ise şöyle anlattı:
"Çilek ve karbonat: Çilek, kanamayı durdurucu bir etki yaparak yüzeydeki zorlanmaları ortadan kaldıran ve plak oluşumunu engelleyen malik asit (beyaz, kristal yapılı, katı organik asit) içerir. Karbonattaki sodyum bikarbonat, köpürmeyi sağlayarak diş yüzeylerindeki lekeleri çıkarır.
Zeytin: Tuzlu suya zeytin koyarak bir müddet bekletin ve daha sonra bu suyla gargara yapın. Diş etleriniz güçlenecek ve diş eti kanamanız varsa ortadan kaldıracaktır."
Çikolata, şeker, lokum gibi gıdalardan sonra dişlerin özellikle fırçalanması veya bol su ile çalkalanması gerektiğini vurgulayan Arslan, "Çocuklarda dişlerin çıkması ile birlikte azı dişlere fissür örtücü uygulanması çürükleri önlemektedir ve flor uygulaması ile dişleri güçlendirmektedir. Ceviz, fındık, fıstık ve benzeri sert besinler dişlerle kırılmamalıdır. Doğal meyve suları veya maden suları asitli içeceklere göre dişlere daha az zarar vermektedir” dedi.
Ülkemizde maalesef "diş hekimine" 6 ayda bir gitmek zorunluluğu varken 2 yılda bir diş hekimine gidildiğini belirten Dt. İlker Arslan, “İleride oluşabilecek sistematik rahatsızlıkların önüne geçebilmek için ağız ve diş bakımını düzenli yapmak, koruyucu ve önleyici tedavileri yaptırmak gerekmektedir” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Balaban Spil Mahallesi sakinlerini dinledi Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Spil Mahallesi’nde düzenlenen mahalle buluşmasında vatandaşlarla bir araya geldi. Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği buluşmada, mahallenin ihtiyaçları, talepleri ve çözüm bekleyen konuları ele alındı. Mahalle ziyaretlerine hız kesmeden devam eden Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, bu kez Spil Mahallesi’nde vatandaşlarla buluştu. Belediye Başkan Yardımcısı Mimar Yusuf Ataç, Park ve Bahçeler Müdürü Volkan Aydoğdu, Temizlik İşleri Müdürü Muğdat Gündoğdu’nun yanı sıra Aksa Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Bölge Müdürü İbrahim Başaran ile İşletme Müdürü Yasin Korkmaz ve Mahalle Muhtarı Mehmet Calay’ın da yer aldığı buluşmada Belediye Başkanı Balaban, vatandaşları tek tek dinledi. Yaklaşık 2 saat süren ziyarette iletilen talepler Belediye Başkanı Balaban tarafından not alındı. Mahalle odaklı hizmet anlayışları doğrultusunda bu buluşmaları önemsediklerini ifade eden Belediye Başkanı Balaban, sorunların yerinde tespit edilmesinin önemine vurgu yaptı. Yunusemre’de ortak akıl ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla çalıştıklarını belirten Başkan Balaban, "Mahallelerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde vatandaşlarımızdan dinleyerek, önceliklerimizi buna göre belirliyoruz" diyerek mahalle buluşmasının sonunda iletilen taleplerin ilgili birimlere aktarılacağını sözlerine ekledi.
İstanbul Çocuklarda bakteriyel menenjit ciddiye alınmalı Özellikle çocuklarda menenjitin hızlı ilerleyebilen ve erken tanı konulmadığında hayati risk taşıyan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Ali Şal, menenjitin beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla ortaya çıktığını belirtti. Şal, "Menenjit; bakteri, virüs ya da daha nadiren mantarlar nedeniyle gelişebilir. Özellikle bazı türleri çok hızlı seyredebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir" dedi. Bakteriyel kaynaklı menenjitin, menenjit türleri arasında en ağır ve en riskli tabloyu oluşturduğunu vurgulayan Medicana Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Şal, "Bakteriyel menenjit saatler içinde hızla ilerleyebilir. Tedavi geciktiğinde işitme kaybı, nörolojik hasar, öğrenme güçlüğü gibi kalıcı sonuçlara ve yaşam kaybına neden olabilir. Bu nedenle belirtilerin başlamasından itibaren zamanla yarış söz konusudur. Bakteriyel menenjitte yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, kusma ve bilinç değişikliği gibi belirtiler daha belirgin ve ağır seyredebilir. Bu tabloda evde beklemek son derece tehlikeli sonuçlara sebep olabilir" dedi. Belirtiler soğuk algınlığıyla karıştırılabiliyor Menenjitin erken dönem belirtilerinin zaman zaman basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuyla karıştırılabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Ali Şal, ailelerin özellikle dikkate alması gerektiği belirtileri söyle sıraladı: "Yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, kusma, ışığa karşı hassasiyet, uykuya meyil, bilinç bulanıklığı, bebeklerde huzursuzluk, bıngıldakta kabarıklık ve beslenme güçlüğü." "Bu belirtilerden bir ya da birkaçının birlikte görülmesi halinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" diyen Uzm. Dr. Ali Şal, erken tedavinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Aşılar menenjite karşı en güçlü koruma Menenjit vakalarının önemli bir bölümünün aşılarla önlenebildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Ali Şal, aşılamanın hem bireysel hem de toplumsal koruma açısından kritik rol oynadığını vurgulayarak, "Ulusal aşı takviminde yer alan hemofilus influenza tip b (Hib), pnömokok ve meningokok aşıları, çocukları menenjitin en ağır ve ölümcül formlarına karşı korumaktadır. Özellikle meningokok kaynaklı menenjitler çok hızlı ilerlemekte ve saatler içinde hayati risk oluşturabilmektedir. Meningokok aşısı bu nedenle yalnızca bireysel değil, salgınların önlenmesi açısından da hayati öneme sahiptir. Erken yaşta ve uygun zamanda yapılan meningokok aşılaması, ani gelişen ağır tablo ve ölüm riskini belirgin ölçüde azaltmaktadır" ifadelerini kullandı. Bazı menenjit aşılarının ulusal aşı takvimi dışında yer alabildiğini belirten Uzm. Dr. Ali Şal, "Hekim önerisiyle uygulanan ek meningokok aşıları da özellikle okul çağındaki çocuklar, ergenler ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için büyük önem taşır. Aşıların zamanında, eksiksiz ve önerilen dozlarda yapılması, hastalıktan korunmanın en etkili yoludur" ifadelerini kullandı. Aşı tereddüdünün menenjit gibi önlenebilir ancak ağır seyreden hastalıkların yeniden gündeme gelmesine neden olabileceğine dikkat çekerek, aileleri bilimsel veriler ışığında bilinçli kararlar almaya davet etti. Toplumsal farkındalık şart Menenjitin hızlı seyri nedeniyle yalnızca sağlık çalışanlarının değil, toplumun tüm kesimlerinin belirtiler konusunda bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Ali Şal, özellikle okul çağındaki çocuklar için farkındalığın hayati önem taşıdığını belirtti. "Okullar, kreşler ve yurtlar gibi kalabalık ortamlar, menenjit etkenlerinin yayılımını kolaylaştırabilir. Bu nedenle öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve velilerin menenjit belirtilerini tanıması, şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına yönlendirme yapması büyük önem taşır" dedi. Toplumsal farkındalığın erken tanıyı hızlandırdığını ifade eden Uzm. Dr. Ali Şal, "Ateş, baş ağrısı, kusma, ense sertliği gibi belirtilerin hafife alınmaması ve ‘geçer’ düşüncesiyle beklenmemesi gerekir. Menenjitte zaman, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Bilinçli aileler ve duyarlı eğitim kurumları, bu hastalığın yol açabileceği ağır sonuçların önüne geçilmesinde kilit rol oynar" diye konuştu.
Gaziantep Şahin: "Regaip Kandili, iyiliği çoğaltma ve gönülleri arındırma fırsatıdır" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, bu mübarek gecenin gönülleri diri tutan, duaları çoğaltan ve manevi yenilenmeye kapı aralayan müstesna bir zaman olduğunu ifade etti. Regaip Kandili’nin, üç ayların manevi iklimini hissettiren ilk işaretlerden biri olduğuna dikkat çeken Şahin, bu gecenin affa yönelmek, iyiliği büyütmek ve kalpleri arındırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Başkan Şahin mesajında, "Regaip Kandili kendimizi yeniden gözden geçirdiğimiz, niyetlerimizi tazelediğimiz ve hayatımıza güzellikleri çoğaltma iradesiyle yön verdiğimiz kutlu bir gecedir. Bu geceyi, kırgınlıkları onarmak, gönül köprülerini güçlendirmek, komşuluk hakkını hatırlamak ve ihtiyaç sahiplerinin elinden daha sıkı tutmak için bir vesile olarak görmeliyiz" ifadelerine yer verdi. Gaziantep’in kültüründe paylaşma ve dayanışmanın güçlü bir yeri olduğunu belirten Şahin, "Bu şehrin mayasında iyilik vardır. Regaip Kandili’nin manevi iklimini fırsat bilerek merhameti çoğaltalım, kardeşlik bağlarımızı güçlendirelim, gönüllerimizi güzelleştirirken şehrimizi de güzelleştirmeye devam edelim" dedi. Başkan Şahin mesajını, "Rabbim dualarımızı kabul eylesin, gönüllerimizi nurla doldursun. Regaip Kandili’nin şehrimize huzur, ülkemize bereket, tüm insanlığa barış getirmesini niyaz ediyor; tüm hemşerilerimin kandilini tebrik ediyorum. Hayırlı kandiller" sözleriyle tamamladı.
Konya Başkan Altay 31 ilçedeki 220 bin çocuğa şivlilik mutluluğu yaşattı Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya’ya özgü köklü bir gelenek olan "şivliliği" yaşatmaya devam ediyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, mübarek üç ayların maneviyatını yaşatmak, çocuklar arasında paylaşma ve dayanışma ruhunu artırmak için, Konya’ya özgü bir gelenek olan şivliliğin çok güzel bir fırsat olduğunu ifade etti. Şivliliğin Konya’nın en güzel kültürel miraslarından birisi olduğunu kaydeden Başkan Altay, "Şehrimiz için özel olan bu günlerin çocuklarımızın hafızalarında güzel hatıralar olarak yer etmesi amacıyla bu yıl da okullardaki öğrencilerimizi sevindirdik. 31 ilçemizde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı anaokulu ve ilkokullar ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı özel kreşler, Diyanet’e bağlı 4-6 Yaş Kur’an Kurslarında öğrenim gören 220 bin öğrencimize bu yıl da şivlilik hediyelerini dağıttık. Üç ayların başlangıcını çocuklarımızın sevinciyle karşılamak, bu geleneği yaşatmak bizler için çok kıymetli" dedi. Çölyak ve Fenilketonüri hastası çocuklar da unutulmadı Başkan Altay, özel beslenme gereksinimi olan öğrencileri de unutmadıklarını dile getirerek, "Çölyak ve Fenilketonüri hastalığı sebebiyle glütensiz ve proteinsiz beslenmek zorunda olan 415 evladımıza da özel olarak hazırlanan şivlilik paketlerini ulaştırdık. Böylece tüm öğrencilerimizin bu özel geleneğe eşit şekilde katılması sağladık. Ben bu vesileyle tüm İslam aleminin ve Konyalı hemşehrilerimizin mübarek üç aylarını tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. Okullarda dağıtılan şivlilik hediyelerini alan çocuklar da mutluluklarını dile getirdi.
Ankara Sincan Belediyesi uluslararası turnuvaya ev sahipliği yaptı Sincan Belediyesi, Dünya Dokuz Kumalak Federasyonu, Bestemşe ile Dokuz Kumalak ve Mangala Oyunları Derneği iş birliğinde düzenlenen Dokuz Kumalak (Dokuz Korgool) Asya Kupası adlı Türk Dünyası Zeka Oyunları Turnuvası Sincan Kültür Evi’nde gerçekleşti. Sincan Belediyesi, Uluslararası Turnuvaya ev sahipliği yaptı. Düzenlenen Türk Dünyası Zeka Oyunları Turnuvası final oyunlarıyla tamamlandı. Türkiye’de Mangala adıyla bilinen Dokuz Kumalak oyunu klasik ve blitz olmak üzere iki farklı kategoride düzenlenen turnuva birçok ülkeyi Sincan’da buluşturdu. Turnuvaya Türkiye, Kazakistan, Moğolistan, Bangladeş, Rusya, Özbekistan, Kırgızistan, Afganistan, Tacikistan, Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere farklı ülkelerden sporcular katıldı. Turnuva, Türk dünyasının geleneksel zeka oyunlarını yaşatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı da hedefleyen uluslararası bir organizasyon olma özelliği taşıyor. Dokuz Kumalak (Dokuz Korgool) Asya Kupası’nın temel amacı; Dokuz Kumalak oyununu yakın ve uzak ülkelerde geliştirmek, ülkeler arası dostluğu güçlendirmek, oyunu uluslararası alanda tanıtmak ve Asya’nın en başarılı sporcularını belirlemek olarak belirtildi. Başkan Ercan: "Sincan, unutulmaz anlara sahne oldu" Bu turnuvanın Sincan’daki sporseverlere unutulmaz anlar yaşattığını belirten Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, "Hamleler yapıldı, zihinler yarıştı. Belediyemiz, Sincan Kaymakamlığı ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığıyla hayata geçirilen Türk Dünyası Zeka Oyunları Turnuvası ve Asya Şampiyonası; Sincan’da unutulmaz anlara sahne oldu. Zekanın, emeğin ve iş birliğinin buluştuğu bu güzel organizasyonda bizimle olan herkese teşekkürler" ifadelerini kullandı.