POLİTİKA - 30 Mayıs 2015 Cumartesi 21:17

Davutoğlu: 'İşte aşk, işte dava, işte fetih nesli'

A
A
A
Davutoğlu: 'İşte aşk, işte dava, işte fetih nesli'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Birileri diyor ki Türkiye’ye bu kadar güç fazla. Türkiye’nin gücünü biraz budamak lazım. İzin verir misiniz? Biz yola çıkmışız, yürüyoruz, bizi durdurabilirler mi? İşte aşk, işte dava, işte fetih nesli” dedi.

Yenikapı Şehir Parkı’nda düzenlenen ve yüzbinlerin katılımıyla gerçekleştirilen İstanbul'un fethinin 562. yılı kutlamalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, çok sayıda bakan, milletvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende kürsüye davet edilen Başbakan Davutoğlu, “O muştu için yola çıkan, Medine’den yola çıkan Eyüp El-Ensari’ye selam olsun. O muştuyu tarihe geçiren hayata geçiren, Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun. Onu yetiştiren Akşemseddin Hazretlerine selam olsun. Onun manevi öncülüğünde fethi açan Molla Gürani’ye, Molla Fenari’ye selam olsun. Bu al bayrağı ve dahi tevhit sancağını burçlara diken Ulubatlı Hasan’a selam olsun. Bütün bu fethe şahitlik yapan yedi tepeye selam olsun. Karadan yürüyen gemileri selamlayan Haliç’e selam olsun. Üzerinde ulu peygamberin adı yazılı o hisara ev sahipliği yapan Boğaziçi’ne selam olsun. İstanbul’un taşına, toprağına, insanına selam olsun. Fethin 562. Yılı kutlu olsun” diyerek sözlerine başladı.

“DEDİLER Kİ; ‘BU GENÇ ÇOCUK MU İSTANBUL’U FETHEDECEK”
Fatih Sultan Mehmet Han’ı anlatarak sözlerini sürdüren Başbakan Davutoğlu, “Fatih Sultan Mehmet Han daha çocukluğunda idealini ortaya koymuştu. Ulu Peygamberin muştusunu gerçekleştirmek için mühendis hesapları yapıyordu. Hayatında, rüyasında tek kızıl elması vardı İstanbul, İstanbul, İstanbul… Uyumadı, gece gündüz çalıştı. 21 yaşında İstanbul’a doğru yürürken dediler ki; ‘bu genç çocuk mu İstanbul’u fethedecek’ Hâlbuki o genç çocuk dedikleri bir çağı açıp bir çağı kapatan ulu bir hakan oldu. Dediler ki ‘bu şehir fethedilmez’ o dedi ki; ‘Ya ben İstanbul’u alarak, ya İstanbul beni alır’. Aziz gençler şimdi küçük gibi görünen şimdi 18 yaşında seçilme hakkı talep ettiğimizde onlara karşı çıkan muhalefete bir seslenelim. Gençler yeni fetihlere hazır mısınız? Yürümeye hazır mısınız? Diyorlar ki ‘Türkiye küresel güç olamaz’, diyorlar ki ‘bizim çapımız küçük’ Onlara tarihimizi öğretmeye var mısınız? Sonra ulu Hakan Haliç önüne donanmayla geldiğinde baktı ki orada bir zincirle Haliç kapatılmış, sıradan bir komutan olsa döner gider. Ama o ulu Hakan gemileri karadan yürüttü, karadan. İşte özgüven bu… Bu aziz bayrağı dünyanın her köşesinde dalgalandırmaya var mısınız? Fethedilemez denilen hedefleri, fethedilemez denilen gönülleri fethetmeye var mısınız? İşte bizim aradığımız bu, işte bu inancını, özgüveni arıyoruz” diye konuştu.

“KARADAN GEMİLERİ YÜRÜTEN ECDADIN TORUNLARI ENGEL TANIR MI?”
Davutoğlu, “Karadan gemileri yürüten ecdadın torunları engel tanır mı? Dalgaları aşar mı, dağları aşar mı? İşte yeni Türkiye’nin fatihleri sizlersiniz. Bu özgüvenle hep beraber yürümeye var mıyız? Devlet olmak kudret sahibi olmaktır. Ama yetmez devlet, kudretle görünür olur ama şefkat ve adalet ile yaşar. Bakın Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri sadece ideal kurmadı. Sadece bir hayale, bir hedefe, bir rüyaya yürümedi. Hesabını yaptı, kitabını yaptı ve bütün Avrupa’yı şaşırtacak şekilde geldi, bu aşılmaz denilen surların önüne geldi ve Türk toplarını surların önünde döktü. İşte buda kudret göstergesi. Devlet öylesine bir kudrete sahip olmalı ki kendi silahını kendi yapsın, kendi vatandaşını kendi beslesin. İşte Ak Parti iktidarları olarak bizler sadece büyük ideallere yürümüyoruz. Devleti kudretle kılmak için yürüyoruz” dedi.
“Değerli İstanbullular, siz şahitsiniz. 2002’de biz iktidarı devraldığımızda bu devlet İMF’ye borçlu kılınmadı mı?” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Bir piyade tüfeğini dahi yapamıyorduk. Bu devlette kudreti, izzeti kim geri verdi. Şuanda kendi tüfeğini yapamayan bir ülke durumundan kendi Atak helikopterini yapar gele getirdik. Ve bundan birkaç gün önce gururla kendi milli uçağımızın start düğmesine de bastık. Biraz önce gökyüzünde kahraman pilotlarımızı izlediniz. Size söz veriyoruz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu semadan uçan uçaklar yüzde yüz Türk yapımı olacak. Aynen İstanbul surlarını döven toplar gibi, aynen o günün teknolojisini aşan Fatih Sultan Mehmet Han’ın zekası dehası gibi.”

“BİZ YOLA ÇIKMIŞIZ, YÜRÜYORUZ, BİZİ DURDURABİLİRLER Mİ?”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ve birileri de diyor ki Türkiye’ye bu kadar güç fazla. Türkiye’nin gücünü biraz budamak lazım. İzin verir misiniz? Biz yola çıkmışız, yürüyoruz, bizi durdurabilirler mi? işte aşk, işte dava, işte fetih nesli. Tek parti döneminde olduğu gibi bu minarelerden bir daha ezani Muhammed’i dışında hiçbir ses yükselmez. Bu şehir Mekke ve Medine’nin kardeşidir, Kudüs’ün kardeşidir, Şam’ın, Kahire’nin kardeşidir” dedi.

“FETİH BİR ASKERİ BAŞARI DEĞİLDİR SADECE, GÖNÜLLERİN FETHİDİR”
“Fetih bir askeri başarı değildir sadece, gönüllerin fethidir” diyerek sözlerini sürdüren Davutoğlu, “Fatih Sultan Mehmet Han, bugün burada olsaydı eminim bunu da söylerdi; ‘bir devleti kudret görünür kılar, tarihe çıkartır ama devleti yaşatan şefkattir, adalettir. Şefkati olmayan devlet, devlet, zorbalaşan devlet yaşayamaz. Adaleti ihmal eden yaşayamaz’ Şeyh Edebalı’nın dediği gibi; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’. Ve fetih bir askeri başarı değildir sadece, gönüllerin fethidir. Topkapı’dan Akşemseddin ile birlikte yürüyen Fatih Sultan Mehmet Han, aynı zamanda bir fermanda yayınlar ve der ki; ‘bu aziz şehirde, kim kalacaksa hepsinin dini azizdir, inancı azizdir, hepsi hürdür, özgürdür ve insanlık onuruna göre yaşar’. Hangi kral, hangi imparator bu dersi vermiştir tarihte. Gelir serbestsiniz der ve serbest bırakır. Göstermek istediği şudur, biz insanlık onuru için fetih yapıyoruz. Hepsine şefkat gösterir. Öğünden beri İstanbul başı dertte olanın sığınak şehri oldu” diye konuştu.

“FATİH’İN FERMANI GEÇERLİDİR DERSAADETTE”
Suriyeli sığınmacılara her zaman sahip çıktıklarını ve çıkacaklarını ifade eden Davutoğlu, “Şimdi Suriye’de bir zalim var. İnsanlar dönüp diyorlar ki; ‘Fatih’in fermanı geçerlidir dersaadette. Oraya gidene şefkat edilir, adaletle davranılır. Bağrımızı mazlumlara açacak mıyız? Dünyaya bir şefkat dersi verecek miyiz, adalet dersi verecek miyiz? Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki mazlumları Suriye’ye iade edelim. Dersaadete sığınan milletimize sığınmıştır, dersaadete sığınan tarihimize, vicdanımıza sığınmıştır. Bu aziz şehre gelen hürdür, azizdir, izzeti korunacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.