GÜNDEM - 28 Mayıs 2020 Perşembe 13:51

Değirmende susamı öğütüp tahin üretiyor, alan bir daha alıyor

A
A
A
Değirmende susamı öğütüp tahin üretiyor, alan bir daha alıyor

Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçeleri arasından geçen uluslararası İpek Yolu üzerinde kurulan değirmeninde öğütülen yerli susamlardan tahin üretiliyor. Nerdüş Deresinden açılan kanaldan getirilen suyla çalıştırılan değirmenden üretilen tahinler, yol kenarında satılıyor.

Tarihi uluslararası İpek Yolunda kurulan değirmen, Nerdüş Deresinden açılan kanaldan getirilen suyla çalışıyor. Burada yerli susamlar öğütülerek tahin haline getiriliyor. Değirmende susamları öğüten Salih Sinan, ürettiği tahinleri de yol kenarında satıp aile geçimini sağlıyor. 13 nüfusa bakan Salih Sinan, Türkiye ve Irak’ı birbirine bağlayan tarihi uluslararası İpek Yolu üzerindeki değirmende kuşaklardır devam eden bir mesleği yaşatmaya çalışıyor. Değirmende, teknolojik gelişmelere yenik düşmeden üretilen tahine vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor.

“Su değirmeninde tahin yapıyoruz”

Köylerinde eskiden değirmenlerinin olduğunu dedesinin ve babasının da değirmen işini yaptığını belirten 51 yaşındaki Salih Sinan, “Biz de bu mesleği sürdürmek için geçen sene değirmenimizi buraya kurduk. Bu eski malzemeleri bulmakta zorlandık. Çevredeki vatandaşlar susamlarını getirdiler, biz de onlara tahin yaptık. Vatandaşların getirdiği susamların 10’da birini kendi masrafımız için aldık. Biz de satın aldığımız susamları burada tahin yapıp satıyoruz. Yaptığımız tahin hiçbir katkı maddesi yok, doğaldır. Buradaki susamlar gübresizdir. Biz burada soyup, yıkayıp, ocakta kızartıyoruz. Suyun gücüyle su değirmeninde tahin yapıyoruz. Teknoloji veya elektrik ile çalışan hiçbir şey yok. Yenilen gıdaların arasında en faydalısı bundan başka bir şey kalmamış. Eski dönemlerden faydalı olan bir tek bu kaldı” dedi.

Günde 120 kiloya kadar üretip kilosunu 35 liradan satıyor

Aracını satıp değirmeni yaptığını ifade eden Sinan, “Aracımı sattım bu değirmeni kurdum. Artık geçimimi bununla yapıyorum. Toplam 13 çocuğum var. 7 tanesi okula gidiyor. İki tanesi üniversite okuyor. Bir tanesi Van’da bir tanesi de Şanlıurfa’da okuyor. El emeği ile işlettiğimiz bu su değirmen sayesinde geçimimizi yapıyoruz ve çocukların okul masraflarını karşılıyorum. Bir günde 120 kilo tahin üretebiliyoruz. Tahinin kilosunu da 35 liradan satıyoruz. Vatandaşlar tahinimizden çok memnun. Ne kadar yapsak bile yetiştiremiyoruz. Doğal olduğu için vatandaşlar çok rağbet gösteriyor. Cizre, Silopi ve çevre ile ve ilçelerden almaya geliyorlar. Tarihi uluslararası yolu kullanan vatandaşlar da alıyorlar. Özellikle su değirmenimiz İpek Yolu üzerinde olduğu için Irak’a gidip gelen şoförler çok alıyor. Buradaki üretim şekli doğal, üretilen tahinin kokusu, tadı, lezzeti çok güzel” diye konuştu.

Değirmende susamı öğütüp tahin üretiyor, alan bir daha alıyor

Babasının yanında tahin üretiyor

Babasının yanında meslek öğrenen Nurettin Sinan dedelerinin de bu işi yaptığını söyledi. Nurettin Sinan, “Bu değirmen su ile çalışıyor. Bölgede tek su değirmeni olduğu için vatandaşlar çok tercih ediyorlar. Ürettiğimiz tahinin kilosunu 35 liraya satıyoruz. 24 saatte 110-120 kilo üretebiliyoruz. Eskiden vatandaşlar elektrik ortamında üretilen tahini Irak’tan alıyordu. Değirmeni yaptığımızdan beri kimse yurt dışından almıyor. Artık bizi tercih ediyorlar. Alanlar çek memnun kalıyor. Zaten organik, doğal tahindir. Dedelerimizden kalan bu eseri yaşatmak istiyoruz. Bizim geçim kaynağımız bu taş değirmenidir. Okula giden 7 kardeşimin eğitim masraflarını ve aile geçimini bu değirmenden karşılıyoruz” şeklinde konuştu.

Melih Yiğit
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.