GÜNDEM - 30 Nisan 2020 Perşembe 17:07

Deniz Emniyet Derneği uyardı: 'Yorgunluğa dikkat'

A
A
A
Deniz Emniyet Derneği uyardı: 'Yorgunluğa dikkat'

Deniz Emniyet Derneği, yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle çeşitli derecede önlemler alınan denizcilik sektöründe görev yapan denizcilerin yorgunluk sorununa dikkat çekti.

Derneğin açıklamasında, “Deniz kazalarının yüzde 85 oranda insan unsuru kaynaklı olduğu bu unsurda da yüzde 28 oranında yorgunluğun etkili olduğu pek çok çalışmayla desteklenmiştir. Denizde çalışanların büyük çoğunluğu da yorgunluğun deniz emniyetini olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak görmektedir.” denildi.

"Gece çalışması yorgunluğu öne çıkarıyor"
Sektörde görev yapan gemi mürettebatı, zabitler, gemi kaptanları, kılavuz kaptanlar gemi trafik hizmetleri operatörleri ve römorkör kaptanlarının vardiyalı sistemde 24 saat esasına göre gece de çalıştıklarına değinilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: 

"Denizcilerde akut ve kümülatif yorgunluğun başlıca nedeni, vücut saati olarak bilinen sirkadiyen ritmin bozulmasıdır. Bireyin çevreye uyumuna yardımcı ve uyku/uyanıklık düzeninin ayarlanmasından sorumlu bu sirkadiyen ritmin sağlıklı işlemesinde en önemli olgu uyku döngüsü ve ihtiyaç duyulan uyku miktarıdır. Vardiyalı iş düzeni ve gece çalışma yorgunluk, uykusuzluğu beraberinde getirdiğinden denizcilerde sirkadiyen ritm bozukluğu ve buna bağlı rahatsızlıklar çok görülmektedir. Yoğun konsantrasyon ile yüksek riskli işleri yapan kılavuz kaptanlar başta olmak üzere denizde çalışanlarda iş sırasında salgılanan yüksek adrenalin vücudun stres faktörünü artırmaktadır. Yüksek adrenalin ve bozulmuş ritm kan basınç kontrolünün kaybı ile tansiyon, kalp hastalıkları ve düzensiz/ yanlış sirkadiyen zamanda beslenmeye bağlı diyabet ve şişmanlık gibi pek çok fizyolojik rahatsızlığı da beraberinde getirmektedir. Bu hastalıkların çoğunun kendinde olduğunu bile bilmeden görev başında sıklıkla kalp krizi ile hayatını kaybetmiş pek çok denizci görev şehidi bulunmaktadır. Uluslararası Denizcilik Örgütü sektörün bu kademelerinde çalışan denizciler için özel yorgunluk modülleri hazırlamıştır. Doğru veya neredeyse hiç uygulanmayan yorgunluk modülleri kronik yorgunluk, konstrasyon eksikliği, dikkat toplayamama, duygusal dalgalanmalar, gastrointestinal problemler şeklinde vardiya sonrasında da denizde çalışan personelin hayat kalitesini düşürmektedir. Korona virüs salgını ile uzun süre denizde kalan denizciler yakınlarının durumlarından duydukları endişe ile vardiyalı çalışmaya devam edenler ise hastalık kapma, yakınlarına hastalık bulaştırma kaygısı ile iş stres üzerine ayrıca stres yüklenmektedirler."

"Kılavuz kaptanlar daha riskli"
Yorgunluğun uzun süreli etkileri olarak kardiyovasküler hastalıklar, gastrointestinal hastalıklar, psikiyatrik sorunlar ve stresin ortaya çıktığına değinilen açıklamada, geminin seyirdeki en kritik bölümlerinde görev alan kılavuz kaptanların özellikle yorgunluğa karşı önlemler almaları gerektiği belirtildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: 

"Özellikle sirkadiyen ritmin dip yaptığı 03.00-06.00 saatleri arasında çalışmak zorunda kalan kılavuz kaptanlar için yüksek riskli operasyonlar ile yüklenen stres ile birlikte daha yüksek yorgunluğa maruz kalmaktadırlar. Vardiya sonrası zaman denizciler için eksik kalan uyku boşluğunu doldurmada ve vücut ritmini düzene sokmada çoğunlukla yeterli olmamaktadır."

"Mikro uykuya dikkat"
Yorgunluğun en endişe verici sonuçlarından birinin, sadece birkaç saniye ila birkaç dakika sürebilen kontrol edilemeyen mikro uyku olduğu vurgulanan Deniz Emniyet Derneği açıklamasında, "Mikro uyku ile ilgili sorunun, kişinin meydana geldiğinden habersiz olmasıdır. Mikro uyku geçişlerinin deniz kazalarının yorgunluk kaynaklı sebeplerinden birisi olduğu kanıtlanmıştır." ifadelerine yer verildi.

"Yorgunluk yönetimi yapılmalı"
Açıklamada, Yorgunluk Yönetim Programları ile yorgunlukla ilişkili risklerin yönetilmesine yardımcı olacağı kaydedildi. Açıklamada ayrıca bu programların, yorgunluk nedenlerini ortadan kaldırmak veya minimize etmek üzere çalışma programını, dinlenme saatleri ve çalışma sıklığını düzenlediğine ve aşırı yorgunluktan doğacak operasyonel risklerin azaltılmasında etkili olacağına değinildi.

"Koronavirüs döneminde özellikle önemli"
Koronavirüs önlemleri kapsamında denizcilik sektöründe 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olan personelin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca hizmetten çekilmesi ile birlikte bir iş gücü açığının da ortaya çıktığına dikkat çeken Deniz Emniyet Derneği, bu iş gücü açığının kalan çalışan personelce doldurulmasının da yorgunluk ve buna bağlı sorunları artırdığını belirtti. Dernek açıklamasında şöyle denildi:

"Gemilerde personel değişiminin yapılamaması ve sözleşmesi biten denizcilerin gemilerden dönememesi sonucunda çalışmaya devam etmeleri, kronikleşmiş yorgunluğun hastalık kapma veya hastalık taşıma kaygısı ile birlikte daha da derinleşmesine neden olmaktadır. Bu dönem, denizciler bu psikolojik ortam ve eksik uyku borcu nedeniyle daha fazla fiziksel ve ruhsal yıpranmaya maruz kalmaktadırlar. Bu durum deniz emniyetini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle sektörün tüm alanlarında bu kronik yorgunluğun yönetim /işveren tarafından 'Yorgunluk Yönetim Sistemi' ile kontrol altına alınmalı ve iyileştirilmelidir. Çalışanların beden ve zihin sağlığını korumak, üretken ve verimli kaliteli yaşam sürdürebilmeleri için stres yönetimi konusunda etkili adımlar atılmalıdır." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.