EKONOMİ - 31 Ocak 2023 Salı 14:45

DİMES hedef büyüttü

A
A
A
DİMES hedef büyüttü

Dünyanın önde gelen içecek üreticilerinden DİMES, 100’den fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla toplam ciro hedefini 5 milyar TL olarak belirledi.

DİMES, ürün yelpazesi ve kapasitesiyle Türkiye için katma değer oluşturmaya devam ediyor. Şirket açıklamasına göre Tokat, Aydın ve İzmir’de yer alan üretim tesislerinde, 100 bin ton meyve işleme, 300 bin ton meyve suyu, 100 bin ton süt ve süt ürünleri üretim kapasitesine sahip firma, yaklaşık 850 kişiye doğrudan istihdam sağlayan firma satın aldığı meyvelerle 65 binin üzerinde üretici için de geçim kapısı oldu. 100’den fazla ülkeye ihracat yaparak ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunan DİMES, bu yıl ki toplam ciro hedefini 5 milyar TL olarak belirlediğini açıkladı.

Toplam ciro hedefi 5 milyar TL

DİMES’in CEO’su Ozan Diren, firmanın 2023 yılı hedeflerinden bahsederek, 2022 yılında toplam ciroda 3 milyar Türk Lirası hedefine ulaştıklarını belirtti. Diren açıklamasında, “DİMES, Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu markası ve ülkemizin önde gelen içecek şirketlerindendir. 2022 yılında hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarımızda istikrarlı büyümemizi sürdürdük. İhracat olumlu etkisinin yanı sıra, pazarlama stratejilerimiz, iletişimlerimiz ve satış ekiplerimizin de başarılı çalışmalarıyla iç pazarda da büyümemizi sürdürdük. İhracat ve iç pazar dahil toplam tonajımızda yüzde 23 düzeyinde bir artış elde ettik. İhracat ve iç pazar toplam olmak üzere toplam ciromuz, 3 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Tüketici beklentilerini ve pazar trendlerini dikkate alarak çalıştığımız yeni ürünlerle 2023 yılında da hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarımızda istikrarlı büyüme performansımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. İhracat gelirlerimizi yaklaşık yüzde 90 artırmayı öngörüyoruz. Toplam ciro hedefimiz ise, yaklaşık 5 milyar TL düzeyinde" diye konuştu.

Üreticiye 220 milyon TL’lik katkı

DİMES’in 2023 yılında 200 milyon TL’lik yeni yatırım yapacağını söyleyen Ozan Diren, bunun yanı sıra üreticilerden 220 milyon TL düzeyinde alım gerçekleştirmeyi planladıklarını belirterek, “2023 yılında farklı alanlarda yatırımlar yapmaya da devam edeceğiz. Yıl içerisinde pazarlama yatırımlarımız hariç olmak üzere, 200 milyon TL’ye yaklaşan düzeyde yatırım planlıyoruz. Kooperatif iş birlikleri, ücretsiz fidan dağıtımı ve düzenli zirai bilgi paylaşımıyla meyve üreticilerine desteğimizi, 2023 ve sonrasında da artan bir ivmeyle sürdüreceğiz ve yatırımlarımızın yanı sıra, ülkemiz meyve üreticilerinden meyve alımımızın, yaklaşık 220 milyon TL düzeyinde gerçekleşmesini ön görüyoruz” dedi.

“Soğuk kahvede de iddialı”

Diren, Z kuşağına hitap eden ürünler geliştirmeyi sürdüreceklerini ifade ederek, “Meyve suyunun tüm kategorilerinde farklı tüketici tercihlerine hitap eden ürünlerimizle yer alıyoruz. Öte yandan, bilinirlik oranımızın yüzde 99 olduğu meyve suyu, dünya genelinde genç tüketiminin az, rekabetin yoğun olduğu bir pazar. Kollektif inovasyon kültürümüz ve Ar-Ge gücümüzle hayat bulan ‘İçecek Şirketi’ vizyonumuzla bir içecek markasına dönüşüyoruz. Dünyadaki bütün içecek kategorilerini inceliyoruz, hızlı büyüyen, geliştirilmesi, üretimi uzmanlık isteyen, katma değerli, ithal ürünlere yerli marka alternatifi oluşturabileceğimiz kategorileri belirliyoruz. Türkiye’de bizim var ettiğimiz uzun ömürlü Sıkma kategorisi, soğuk kahvemiz OBSESSO, DİMES Milkshake ve DİMES Smoothie ürünlerimiz, yenilikçi ruhumuzun ve Ar-Ge gücümüzün yansımasıdır. Pazarlama ekibimiz, alanında çok birikimli genç yeteneklerden oluşuyor. Gençlerin beklentilerini, dinamizmini hissediyoruz; bunu ürünlerimize ve pazarlama iletişimlerimize yansıtıyoruz ve gençlerle bir arkadaşlık bağı kuruyoruz. Her yıl birçok araştırma yapıyor ve Z kuşağını dinliyor onların kararlarına göre ürün planlarımızı şekillendiriyoruz. Yatırımlarımızı yenilikçi ürünlere ve gençlere, yani geleceğe yoğunlaştırıyoruz” dedi.

“Soğuk kahvede pazarın üzerinde büyüdük”

Ozan Diren, soğuk kahve ürünleriyle piyasanın liderliğine oturduklarını vurgulayarak, “2022 yılında önce Milkshake ve Smoothie yaz lezzetlerimizi gençlerin seçimiyle belirledik, sonrasında da kendi hayatlarında dinamikleri değiştirmiş ve kendini hayata kabul ettirmiş genç isimlerin yer aldığı Manifesto filmimizle, oluşturmayı hedeflediğimiz gençlik platformumuzun ilk adımını attık. Kampanyamızın satışlarımıza da büyük etkisi oldu. Kendi seçtiği ürünlerin üretildiğini gören Z kuşağının gücü, raflara yansıdı. Milkshake yüzde 52, Smoothie yüzde 69 pazar payı ile liderliğini daha da güçlendirdi. Uzun ömürlü Sıkma kategorisindeki liderliğimiz de bu kategoriyi Türkiye’de var ettiğimiz günden bu yana kesintisiz sürüyor. Hasat zamanı sıkılıp şişelenen meyve suyundan oluşan Sıkma kategorisinde yüzde 53 Pazar payına sahibiz. 2018 yılında giriş yaptığımız soğuk kahve pazarında, OBSESSO markamızın bilinirliği yüzde 93’e ulaştı. Soğuk kahve pazarının üzerinde bir büyüme elde eden OBSESSO, pazardaki konumunu, artan pazar payı ile daha da güçlendirdi. Yatırım ve büyüme hedeflerimizin ana kanalı Milkshake, Smoothie, İçecek ve Soğuk Kahve kategorilerimiz olacak. Brüt karlılığımızın dörtte birini oluşturan bu kategorilerdeki istikrarlı büyümemizi, 2023 yılında da sürdürmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

"Amerika ve Avrupa’dan sonra hedefte Ortadoğu var"

Soğuk kahve ürünleriyle Avrupa ve Amerika pazarından sonra Orta Doğu pazarını da hedefleri arasına aldıklarını belirten Diren, “Obsesso yoğunluklu olarak Avrupa ve Amerika’da çok sevilen bir marka. Buna ek olarak farklı ülkelere de önemli ölçüde ihracat yapılıyor. 2023 yılında da ihracatı yapılan ülkelerin sayısının artması hedefleniyor. Soğuk kahve, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da büyüme kaydeden bir trend ve bu trend Avrupa ve Amerika pazarlarında büyüme evresindeyken, Japonya gibi Asya pazarlarında ise yılda 24 litreye kadar ulaşan bir kişi başı tüketime sahip. Keyif ve deneyime yönelik bu trende farklı lezzetler sunan OBSESSO soğuk kahve portföyümüzle cevap veriyoruz. OBSESSO markamız ihracat pazarlarımız arasında Maldivler, Avrupa ve Amerika’nın yanı sıra, Irak ve Filistin gibi ülkeler de yer alıyor” dedi.

"100’den fazla ülkeye ihraç ediliyor"

Yüzden fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Diren, “100’ü aşkın ülkeye, DİMES markamızla ihracat yapıyoruz; besleyici ve keyifli ürünlerden oluşan marka portföyümüzü global pazarlarda da büyütüyoruz. Meyve suyu sektöründe markalı ürün ihracatının lideriyiz ve yatırımlarımızla marka portföyümüzü global pazarlarda büyütüyoruz. İhracatta istikrarlı agresif büyüme için stratejik yönetim benimsemiş durumdayız. 2023 yılı hedefimiz ihracatımızı, 15,7 milyon dolar düzeyine çıkarmak. Türkiye’mizin tarım ürünlerini, katma değerli bir şekilde işleyip, yenilikçi, yüksek kaliteli, keyifli ve besleyici ürünler olarak dünya pazarlarına sunuyoruz. Asya ve Avrupa kıtalarında belirlediğimiz hedef ülkelerde tüketicilerin ihtiyaçlarını, iç görülerini ve motivasyonlarını daha detaylı anlamak için gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımızda elde edeceğimiz ihtiyaçlara ve motivasyonlara göre segmente edeceğimiz hedef kitlelerimize doğru ve katma değerli yeni ürünler sunacağız” diye konuştu.

"Hedef; sağlık, fayda, keyif ve lezzet"

Diren, DİMES olarak geliştirdikleri ürünlerde; sağlık, fayda, keyif ve lezzeti ön palana aldıklarını söyleyerek, “DİMES ve OBSESSO markalarımızın global pazarlardaki kısa ve orta vadedeki planları kapsamında belirlediğimiz yeni hedef ülkelerimizde inovatif katma değerli ürünlerimizle yer almaya devam edeceğiz. Hedeflerimiz doğrultusunda yeni trend oluşturacak ürünlerimizle sağlıklı ve besleyici bir fayda sağlarken aynı zamanda keyif, haz ve lezzet üzerine odaklanıyoruz. Yine 100 meyve içeren-şeker ilavesiz besleyici ve keyifli içecek olan DİMES Smoothie’lerimizle gün içerisinde ara öğünlerde ihtiyacımız olan enerji konseptini sahipleniyoruz ve yer alacağımız yeni pazarlarda da bu konumlamayı sahiplenmeye devam edeceğiz. Türkiye’de Pazar liderliğini sahiplendiğimiz Milkshake kategorisindeki yenilikçi ve eğlenceli ürünlerimizle yeni pazarlara da açıldık Bir diğer hedefimiz de orta vadede, Asya gibi tüketimin yüksek olduğu pazarlarda fonksiyonel faydalar sunarak farklılaşan bir portföy ile raflarda yer almak” şeklinde konuştu.

"Yerli tüketici şeftali ve vişne yabancı ise elma ve nar suyunu tercih ediyor"

Diren, yerli tüketicinin daha çok şeftali ve vişne sularını, yabancı tüketicilerin ise elma ve nur suyunu tercih ettiğini belirterek, “Ülkemizde özellikle şeftali ve vişne en çok tercih edilen lezzetler arasında yer alıyor. Öte yandan son dönemlerde şeftali, vişne, karışık gibi varyantlardan ayrışan farklı ürün beklentilerinin ve tüketim sıklığının da arttığı görülüyor. Öncü marka olduğumuz içecek kategorisindeki Ekşi Elma, Ananas gibi farklı varyantlar tüketici tarafından çok seviliyor. İhracat tarafında her ülkenin lezzet tercihi değişiyor. Farklı coğrafyalarda, farklı kültürlere ve tüketim alışkanlıklarına hitap ediyoruz; çoğunlukla portakal ve elmanın sevildiğini görüyoruz. Kore sıkma nar ve vişne tercih ederken Çin yüzde 100 portakal suyunu seviyor. Amerika’nın öncelikli tercihi yüzde 100 elma suyu iken İtalya’da yüzde 100 nar suyu tercih ediliyor. Nar, vişne, portakal, elma suları ile ananas ve mangolu içecekler en fazla ihraç ettiğimiz ürünler arasında yer alıyor” dedi.

“Annelerin en güvendiği meyve suyu”

Diren, dünyada meyve suyu tüketimi kişi başı ortalama 8 litre olarak açıklayarak gelişmiş ülkelerde ise bu oranın 19 litrenin üzerinde olduğunu söyledi. Diren ayrıca bağımsız araştırmalar sonucunda annelerin en güvendiği meyve suyu markasının DİMES olarak belirlendiğine de dikkat çekti. Diren konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’de yaklaşık 10 -11 litre düzeyinde gerçekleşen yıllık kişi başı meyve suyu tüketimi, 8 litre olan dünya ortalamasından yüksek gözükse de, 19 litrelerde seyreden Batı Avrupa ortalamasının yarısına yakındır. Gıda kültüründe içeceklerin çok ağır bastığı Almanya’da tüketim, 30 seviyelerinin üzerine çıkıyor. Yaş meyve sebzelerin düzenli tüketiminin Türkiye kadar yaygın olmadığı Nordik ülkelerde de yüksek tüketim rakamları söz konusu. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde Avrupa’daki kişi başı tüketimin 18 litre seviyelerinde devam edeceğini, Türkiye’de ise tüketimin 11-11,5 litre düzeyine yükseleceğini öngörmek gerçekçi olacaktır. Meyve suyunun besleyici özelliği ile ilgili farklı bilimsel çalışmalar mevcuttur.

Çocukların günlük tüketimine uygun, 200 ml karton ambalajda sunulan ve besleyici yönü ön plana çıkan, yüzde 100 meyve suyu ürünleri, çocuk kategorisi olarak tanımlanmaktadır. Bağımsız araştırma sonuçlarına göre annelerin en güvendiği meyve suyu olan DİMES, bu kategorinin lideridir. Yüzde 100 meyve suyu ürünleri, sadece meyve suyundan oluşur, ilave şeker içermez ve 200 ml yüzde 100 meyve sularının okul kantinlerinde satışına izin verilmektedir. Anne gibi düşünmek, markamızın çok değer verdiğimiz özelliklerinden biridir ve kurucumuz, dedem merhum Vasfi Diren’in bundan 60 yıl önce söylemiş olduğu ‘Soframıza koymayacağımız meyveyi işleyemeyiz, çocuğumuza içirmeyeceğimiz meyve suyunu üretmeyiz’ sözü, bugünlerimiz de ışık tutmaktadır."

Uluslararası hava yolları şirketleri DİMES’İ tercih etti

Diren, birçok uluslararası yolcu taşımacılığı yapan havayolu şirketinin DİMES’İ tercih ettiğini ifade ederek şunları söyledi. “Pegasus Havayolları ile aktif iş birliğimizin yanı sıra, Singapur Havayolları, Endonezya Havayolları, Malezya Havayolları gibi dünyanın önde gelen havayollarının da tedarikçileri arasında yer alıyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde THY ve Çin Havayolları gibi firmalarla da düzenli iş birlikleri gerçekleştirdik."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.
Düzce Avrupa’daki okullar arasında işbirliği DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi’nde "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" atölye çalışması gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü, Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile İngilizce Topluluğu iş birliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) tarafından desteklenen "ELT Days" projesi kapsamında düzenlenen "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" başlıklı atölye çalışması İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. "eTwinning: Fikirden Projeye" başlığıyla düzenlenen programa; Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Osman Dülger, Dr. Öğr. Üyesi Ammar Tekin ile çok sayıda öğrenci katılım sağlarken; programda YEĞİTEK Düzce eTwinning Proje Koordinatörü İngilizce Öğretmeni Elif Fergane ile 15 Temmuz Şehitler Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Serdar Karadağ eğitmen olarak yer aldı. Programın ilk bölümünde konuşan Elif Fergane, eTwinning platformunun temel yapısı, amaçları ve sunduğu imkanlar hakkında katılımcılara kapsamlı bilgiler aktardı. eTwinning’in, Avrupa’daki okullar arasında iş birliğini teşvik eden, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Ulusal Destek Servisi tarafından denetlenen güvenli bir çevrim içi öğrenme platformu olduğunu ifade eden Elif Fergane, proje tabanlı öğrenme yaklaşımıyla öğretmen ve öğrencilerin aktif etkileşim içinde üretim yapabildiğini ifade etti. Başarılı bir eTwinning projesinin; pedagojik yaklaşım, iş birliği, dijital araçların etkili kullanımı üzerine inşa edildiğini belirten Fergane, bu süreçlerin öğrencilerin dijital yetkinlik, kültürler arası farkındalık ve girişimcilik gibi temel beceriler kazanmasına katkı sunduğunu dile getirerek eTwinning proje yazım sürecini uygulamalı olarak katılımcılara anlattı. Programın ikinci konuşmacısı Serdar Karadağ ise, öğretmenlik kariyerine dair deneyimlerini paylaşarak, kendi öğrencileriyle birlikte hayata geçirdiği "Friends Forever" isimli eTwinning projesini anlattı. Proje sürecinde farklı ülkelerden öğrencilerle yürütülen iş birlikleri, gerçekleştirilen etkinlikler ve elde edilen kazanımlar hakkında bilgiler veren Karadağ, öğrencilerinin proje sürecinde hem akademik hem de sosyal becerilerinin geliştiğini vurguladı. Program, plaket takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.