SAĞLIK - 16 Mart 2018 Cuma 07:39

'Diyabetik Retinopati', tedavi edilmezse görme kayıpları ortaya çıkabilir'

A
A
A
'Diyabetik Retinopati', tedavi edilmezse görme kayıpları ortaya çıkabilir'

Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, ''Diyabet küçük ve büyük damarları bozan bir hastalık süreci. En çok retina dediğimiz görüntüyü alan tabakada kılcal damarlar diyabetten etkilenmekte. Eğer ihmal edilirse ve önemsenmezse maalesef üzüntüye sebep olabilecek görme kayıpları ortaya çıkabilir'' dedi.

Türk Oftalmoloji Derneği, Türkiye Diyabet Vakfı, Türk Diyabet Cemiyeti işbirliği ve Bayer’in desteği ile hayata geçirilen 'Diyabeti Tanı, Gözünü Koru' sosyal sorumluluk projesi ile diyabet hastaları ve hasta yakınlarını diyabete bağlı görme kayıpları konusunda bilgilendirilerek; erken tanı ile önlenebilen, ihmal edildiğinde körlüğe kadar giden 'Diyabetik Retinopati' (DR) hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Konu ile ilgili İstanbul'da basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türk Oftalmoloji Derneği Vitreoretinal Cerrahi Birimi Başkanı Prof. Dr. Tunç Ovalı, Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birimi Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Saatci, Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz,Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan ve Bayer Türkiye Özel Tedaviler Bölüm Direktörü Cevdet Cenk Çetin katıldı. 

Kampanya hakkında bilgi veren Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, ''Son yıllarda dünyada ve yurdumuzda diyabet hastalığı giderek artıyor ve kokutucu boyutlara ulaşmış durumda. Hem diyabetin komplikasyonları olarak göz hastalıkları konusunda halkımızın bilinçlendirilmesi, bundan en az şekilde etkilenmelerini sağlanması ve tedavi edilebilmeleri için bu kampanyamızı multidisipliner olarak uygulamayı koymuş bulunmaktayız. Diyabet küçük ve büyük damarları bozan bir hastalık süreci. Bu damar sitemi vücudumuzun her yerinde olduğu gibi gözümüzün tabakalarında da var. En çok retina dediğimiz görüntüyü alan tabakada kılcal damarlar diyabetten etkilenmekte. Bu komplikasyonlar oluştuğu zaman, erken dönemde fark edilip tedavi edilirse yaşam boyu bundan olumsuz etkilenmeden görmeyi sürdürebilmek ve görerek devam etmek mümkün. Eğer ihmal edilirse ve önemsenmezse maalesef üzüntüye sebep olabilecek görme kayıpları ortaya çıkabilir'' diye konuştu.

Türkiye'de diyabet çok hızlı arttığının altını çizen Prof. Dr. Temel Yılmaz, ''Şu anda Avrupa ortalamasının 3 katı. Dünya ortalamasının 2 katı ve her 10 yılda bir yüzde 100 artıyor. Sosyal Güvenlik Kurumunun verdiği son rakamlara göre, 7,5 milyonun üzerinde ilaç kullanan hasta var. Bizim yaptığımız hesaplarda da şuan 10 milyonun üzerinde. Diyabetin ülkemizde hızlı artmasının nedeni; kötü beslenme hareketsiz yaşam. Orta Doğu kuşağındayız. Beslenme alışkanlığımızda bol karbonhidratlı, bol yağlı, bol etli ve bol hamurlu şeklinde. Bundan dolayı diyabet çok hızlı artıyor'' dedi.

''Diyabetik retinopati 10'uncu yılına kadar hiçbir belirti vermiyor''
Diyabete bağlı görme hasarı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yılmaz, ''Prof. Dr. Şehnaz Karadeniz'in yaptığı araştırmada 10 yılın üstünde diyabeti olanların yaklaşık yüzde 40 civarında az veya çok diyabete bağlı göz hasarı var. Özellikle diyabet süresi uzadıkça bu komplikasyonlar daha hızlı şekilde yükseliyor. Diyabete bağlı göz komplikasyonu, diyabetli hastaların en çok korktuğu komplikasyondur. İnsanlarda en çok gözünü kaybetme korkusu var. Oysaki diyabete bağlı göz hasarları önlenebilir. İki öneli faktör var; kan şekerinin iyi kontrolü, diğeri de düzenli olarak kontrol. Diyabetik retinopati 10'uncu yılına kadar hiçbir belirti vermiyor. Göz dibi kanaması oluyor hasta farkında değil. Diyabetik hastalara önerimiz; yılda 1 defa gözlerini kontrol ettirin'' şeklinde konuştu.

"Diyabetli hastada en sık karşılaşılan göz sorunu diyabete bağlı göz hastalığı, tıbbi adıyla diyabetik retinopatidir" diyen Prof. Dr. Tunç Ovalı, ''Herhangi bir belirti görülmeden ilerleyebilen, en sonunda şiddetli ve ani görme kaybına neden olarak körlüğe yol açabilen bir göz hastalığıdır. Diyabete bağlı olarak göz duvarının en içteki tabakası olan ve de görme hücrelerinin yer aldığı ağ tabakanın 'retina' hasarıdır. Diyabetin istenmeyen bir sonucu olan diyabetik retinopatinin başlıca nedeni göz küresinin arka bölümünde yer alan ve görmeyi gerçekleştiren retina tabakasındaki damarların hasarıdır. Retina, dışarıdan gelen ışığı ayırt eden ve bunu beyne ileten sinir hücrelerinden oluşmuş bir tabakadır. Retina tabakasının merkezinde yer alan küçük bir bölge olan makula ise cisimleri ayrıntılı ve net görmemizi sağlar. Retinadaki bu damarların hasarı, dokuların zaman içinde görmenin bozulmasına yol açacak ölçüde işlev göremez hale gelmesine yol açar'' açıklamasında bulundu.

Proje kapsamında yapılan etkinliklerle diyabetik retinopatinin sebep olduğu görme kaybına dikkat çekilerek toplumdaki farkındalık seviyesinin yükseltilmesi amaçlandığını ifade eden Prof. Dr. Ali Osman Saatci, ''Şimdiye kadar Konya, Adana ve Gaziantep’te yapılan 'Halk Toplantıları'nda, diyabet ve diyabetik retinopati ile ilgili genel bilgilendirme yapıldı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği toplantılarda anket çalışması yapıldı ve hastalıkla ilgili bilgilendirici broşür dağıtıldı. İstanbul’da Cevahir AVM ve Akasya AVM’de; bir evin oturma odası olarak tasarlanmış özel alanda 3D (üç boyutlu) sanal gerçeklik gözlüğüyle, sağlıklı bir birey ile diyabetli ve görme sorunu yaşayan bir bireyin, ev yaşamının arasındaki farkı deneyimleme fırsatını buldular. Diyabetli bireylerin yılda 1 kez göz kontrolünden geçmesi konusunda farkındalık oluşturmaya çalışan etkinlikte konuklar diyabete bağlı gelişebilecek göz problemlerinin günlük yaşama etkilerini deneyimlediler. Ziyaretçilerin günboyu yoğun ilgi gösterdiği etkinliklerde anket çalışması yapıldı ve hastalıkla ilgili bilgilendirici broşür dağıtıldı'' dedi.

Diyabetin yol açtığı komplikasyonlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hasan İlkova, ''Diyabet, yaşam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren kronik bir hastalıktır. Gerektiği gibi kontrol edilmezse, kardiyovasküler hastalık (kalp damar hastalıkları), böbrek yetmezliği, körlük, sinir hasarı ve diyabetik ayak gibi çeşitli sorunlara yol açabilir. Uzun bir süre kan şekerinin yüksek olması, büyük ve küçük damarları ve sinirleri tahrip eder. Tahribat hangi organda ise ona ait sorunlar görülür'' açıklamasında bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Volkanik patlamadan doğan Melendiz Çayının içerisinden aktığı Ihlara Vadisi göz kamaştırıyor Dünyanın 2. en büyük kanyon vadisi olan Ihlara Vadisi, içerisinden akan Melendiz Çayı ile tabiatın tüm güzelliklerini bir arada sergiliyor. Volkanik patlamanın ardından Hasan Dağı’nın eteklerinden çıkan hem termal hem de kaynak suyu, Melendiz Çayı ile Aksaray’ın barajına dökülerek içme ve tarımsal sulamada kullanılıyor. Melendiz Çayı, Hasan Dağı’nın volkanik patlamasıyla dağın eteklerinden doğan tabiat harikası bir çay olarak Aksaray’ın Ihlara Vadisi’nde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yine volkanik patlama ile oluşan ve dünyanın en büyük 2. kanyon vadisi olan Ihlara Vadisi içerisinden kilometrelerce akan Melendiz Çayı tabiat harikası görüntüler oluşturuyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Ihlara Vadisi yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte bu yıl da ilgi odağı olmaya devam ediyor. Melendiz Çayı ve vadi hakkında bilgiler veren bölgenin yerel rehberlerinden Kerim Yasav (49), “Hasan Dağı’nın patlamasıyla bu vadi oluşmuş. Hasan Dağı volkanik bir dağ olduğundan dolayı bir bölümünden sıcak su Ziga bölgesinden çıkar, bir bölümünden de soğuk su olarak Hasan Dağı’nın eteklerinden doğar gelir. Ayrıca Niğde’nin Çiftlik ilçesine bağlı Çardak köyünün alt kısımlarında dipsiz dediğimiz bir mevkiden daha doğar. İkisi Aksaray’ın Ilısu köyünün üzerinde birleşir. Birleşme noktasından da akarak Melendiz Çayını oluşturur. Buradan da kilometrelerce sonra Mamasın Barajına dökülür. Mamasın Barajından da tarımsal sulama ve arıtılarak içme suyu olarak kullanılır” dedi. Yerli ve yabancı turistler ise vadi ve çayın eşsiz bir güzelliği olduğunu belirterek keşfetmeye geldiklerini söyledi.
Tekirdağ Fuhuşta yakalanan kadınlarda cinsel yollarla bulaşan hastalık çıktı Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde düzenlenen fuhuş operasyonunda 34 yabancı kadın ve 6 zanlı yakalandı. Yapılan sağlık kontrolünde kadın şahıslardan 2’sinin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıdığı tespit edildi. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığınca, Marmaraereğlisi ilçesinde faaliyet gösteren 3 işletmeye yönelik, fuhşa teşvik ve aracılık etme, yer ve imkan sağlama suçları çerçevesinde operasyonu düzenlendi. icra edilen eş zamanlı operasyonda, fuhşa teşvik, aracılık ve yer temini yapan 9 şüpheliden 6’sı yakalandı. Şüphelilerden 4’ü sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Firari diğer şüphelilerin aranmasına ise devam ediliyor. Cinsel yollarla bulaşan hastalık tespit edildi Olaylara karışan 34 yabancı uyruklu kadın Tekirdağ İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi. Yapılan sağlık kontrolünde kadın şahıslardan 2’sinin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıdığı tespit edildi. İşletmelerde yapılan aramalarda, 1 adet tabanca, 3 adet tabanca fişeği, 7 adet cep telefonu, 1 adet harddisk, 2 gram esrar, 3 adet uyuşturucu hap, 3 litre kaçak içki, suçtan elde edilen çok miktarda para ve cinsel içerikli materyaller ele geçirildi. Ayrıca işletmeler hakkında kimlik bildiriminde bulunmama, kapalı alanda sigara içme ve diğer kabahatler nedeniyle idari işlem başlatıldı.
Ardahan Ardahan’da lise öğrencileri gıda zehirlenmesi nedeniyle hastanelik oldu: Valilikten açıklama geldi Ardahan’da Şehit Türkmen Tekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi pansiyonunda kalan 25 öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle Ardahan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Valilikten konuyla ilgili açıklama geldi. Ardahan merkezde bulunan Şehit Türkmen Tekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi pansiyonunda kalan 25 öğrenci; mide bulantısı, karın ağrısı, ishal gibi şikâyetler nedeniyle öğretmenleri nezaretinde hastaneye kaldırıldı. Hastanede kan tahlili alınarak tedavileri yapılan öğrencilerin tamamı taburcu edilerek pansiyonlarına gönderildi. Ardahan Valiliği konuyla ilgili bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada konunun yakından takip edildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "29 Nisan 2024 tarihinde ilimiz merkez Şehit Türkmen Tekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi pansiyonunda kalan 25 öğrencimiz; mide bulantısı, karın ağrısı, ishal gibi şikâyetlerle öğretmenleri nezaretinde Ardahan Devlet Hastanesi’ne götürülmüştür. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere başvuran öğrencilerimizin tamamı acil servislerde yapılan tedavilerinin ardından taburcu edilmiş olup, durumu ciddi olan ve yatarak tedavi gören öğrencimiz bulunmamaktadır. Pansiyonda öğrencilere verilen gıda numuneleri ve su numuneleri gerekli incelemelerin yapılması için Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne teslim edilmiştir. Valiliğimiz tarafından başlatılan idari inceleme devam etmekte olup, konu yakından takip edilmektedir."