GÜNDEM - 06 Aralık 2019 Cuma 14:36

Diyanetten umre ödüllü bilgi yarışması

A
A
A
Diyanetten umre ödüllü bilgi yarışması

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında üniversite öğrencilerine yönelik umre ödüllü bilgi yarışması gerçekleştireceklerini belirterek, "Birikimini sağlıklı kaynaklardan edinmiş bir gençliği yetiştirmek, desteklemek bizim vazgeçilmez alanlarımızdan birisi. Gençlerin Peygamber Efendimizi model olarak benimsemesini istiyoruz" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen umre ödüllü "Mevlid-i Nebi Gençlik Bilgi Yarışması" başvuruları başladı. Mevlid-i Nebi Haftası’na yönelik bir farkındalık oluşturmak ve Başkanlığın gençlere yönelik hizmetlerine ivme kazandırmak amacıyla düzenlenen yarışma, üniversite öğrencileri arasında yapılacak. Örgün olarak ön lisans ve lisans düzeyinde eğitimine devam eden 1 Ocak 1993 ve sonrası doğumlu üniversite öğrencilerinin katılabileceği yarışmada, her ilden birincilik elde eden bir erkek ve bir kız öğrenci Diyanet İşleri Başkanlığınca umre ile ödüllendirilecek. Son başvuru tarihi 10 Şubat 2020 olan yarışmaya başvurular yarisma.diyanet.gov.tr adresinden yapılacak. Başvuruları başlayan yarışmayla ilgili tüm detaylara da bu adres üzerinden ulaşılabilecek. 7 Mart 2020 tarihinde saat 14.00’te 81 il merkezinde yapılacak yarışmada öğrenciler, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan çıkan “O’nun Gibi Yaşamak” isimli eserden sorumlu tutulacak. Önceki yıl Mevlid-i Nebi Gençlik Bilgi Yarışması’nda umre seyahati ile ödüllendirilen öğrenciler, Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olmayan yabancı öğrenciler ile Diyanet İşleri Başkanlığında kadrolu, sözleşmeli, ücretli (fahri) olarak çalışanlar yarışmaya başvuru yapamayacaklar. Yarışma sonuçları ise il müftülükleri ve yarisma.diyanet.gov.tr adresinden öğrenilebilecek.

“Gençlerin Peygamber Efendimizi model olarak benimsemesini istiyoruz"
Mevlidi-i Nebi Haftası'nı bir vesile olarak kullanıp gençlere umre ödüllü bir yarışma hazırladıklarını belirten Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Biz bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda üniversite öğrencilerden yoğun bir ilgi ve talep gördük. Peygamber Efendimizin kronolojik olarak hayatını, yani siyeri anlatan kitaplar üzerinden bir yarışma yaptık. Bu yıl farklılık yapıyoruz. Peygamber Efendimizin ahlakını, sosyal hayatını, insanlarla günlük ilişkilerini, alışkanlıklarını ve peygamberimizin şahsiyetini anlatan bir kitapla bir yarışma yapmak istedik. Peygamberimizin hayatındaki tarihsel gelişimler son derece önemli ancak bizler Peygamber Efendimizi gençlerin model olarak benimsemesini istiyoruz. Peygamberimizi model olarak benimsenin yolu onu model olarak tanımaktan geçiyor. Onun öfkelendiğinde ya da sevindiğinde, kararsız kaldığında, endişelendiğinde, düşman karşısında ya da yemek yerken ne gibi tutumları olduğunu, onun ahlakının temel niteliklerini gençlerimizin önemsemesini çok önemsiyoruz" şeklinde konuştu.

"Birikimini sağlıklı kaynaklardan edinmiş bir gençliği yetiştirmek, desteklemek bizim vazgeçilmez alanlarımızdan birisi"
Diyanet işleri Başkanlığı olarak gençleri çok önemsediklerini belirten Martı, "Gençlerle irtibatımızı kurabilmek adına üniversite ve liseleri daha çok faaliyet alanı olarak tesis ediyoruz. Ne kadar bedenen sağlıklı bir gençliğe ihtiyacımız varsa zihnen ve duygusal olarak da sağlıklı ve güçlü bir gençliğe ihtiyacımız var. Maneviyat gereksinimini doğru yerden karşılamış, dini birikimini sağlıklı kaynaklardan edinmiş bir gençliği yetiştirmek, desteklemek bizim vazgeçilmez alanlarımızdan birisi" dedi.

Gençlerin "O'nun Gibi Yaşamak" isimli kitaptan sorumlu tutulacağı yarışmanın içeriğine ilişkin de bilgi veren Martı, "Gençlerimizin Peygamber Efendimizi daha yakından tanıması ve bu sayede de daha rahat model alması, onun ahlakını benimsemesi ve kendi hayatlarına da onunla birlikte şekil vermesi için bu yıl yarışmamızın bir parça seyrini değiştirmiş olduk. 7 Mart’ta yarışmamız yapılacak fakat o güne kadar lisans ve önlisans okuyan arkadaşlarımız internet yolundan bize başvurarak yarışmacı olabiliyorlar. İnternet sitemizde ve müftülüklerimizde, Türkiye Diyanet Vakfının kitap satış bürolarında kitabımızı bulabiliyorlar. Geçen yıl yarışma yaptığımızda her ilden bir kız, bir erkek öğrencimizi umreye göndereceğiz demiştik. Bu 162 öğrenci ediyordu, biz geçen yıl 260 öğrenci gönderdik. Çünkü müftülüklerimiz başarılı olan öğrencileri kendi imkanlarını da değerlendirerek bu yarışmanın umre ödülüne dahil ediyorlar. Şimdi önümüzdeki yıl için de yarışmaya katılan öğrencilerimizden umre ödülüyle Peygamber Efendimizi bizzat ziyaret etme fırsatı bulmalarını arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Neşra Durmaz - Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi. Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli’de bulunan Seka Park’ta bir miting gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Yemen’de, Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Afganistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu. "Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz" Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs’ta Kocaeli’den sendikal taleplerini şöyle sıraladı: "Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz." Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs’ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs’ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.