KÜLTÜR SANAT - 29 Mart 2017 Çarşamba 13:25

Doç. Dr. Yıldızhan, Harari'nin 'Homo Deus' kitabındaki üç sorusuna cevap verdi

A
A
A
Doç. Dr. Yıldızhan, Harari'nin 'Homo Deus' kitabındaki üç sorusuna cevap verdi

Düşünür ve Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, yazar ve tarihçi Yuval Noah Harari'nin 'Homo Deus' kitabının sonunda yazılan ve insanlığı ilgilendiren önemli üç soruya cevap verdi.

'Homo Deus' kitabının yazarı ve tarihçi Yuval Noah Harari'nin bazı fikirlerine katılmadığını ve kendisini 'Öğreti'yi benimsemeye davet ettiğini belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, kitabın sonunda yazılan ve insanlığı ilgilendiren önemli üç soruya cevap verdi. Doç. Dr. Yıldızhan, şu soruların cevabını verdi: Organizmalar birer algoritmadan, yaşam da veri işlemeden mi ibarettir? Zeka mı daha değerlidir yoksa bilinç mi? Bilinci olmayan ama yüksek zekalı algoritmalar bizi bizden daha iyi bilecek duruma geldiğinde toplum, siyaset ve gündelik hayat ne olacak, neye benzeyecek?

"Beyin aslında ruhun elinde bir enstrümandır"

Organizmaların yapısında o organizmaya hizmet eden algoritmalar olduğunu, fakat organizmaların yalnızca algoritmadan ibaret olmadığını söyleyen Ahmet Yıldızhan, "Mesela insan organizmasında ruh da bulunur. Ruhun; bilinç, zeka, akıl, irade ve nefis gibi fonksiyonları vardır. Beyin, sinir telleri aracılığıyla vücudun her organına ve en uç noktasına kadar uzanır; algoritmaları da kullanarak fonksiyonlarını icra eder. Tam bir patrondur. Ancak muhteşem beyin aslında ruhun elinde bir enstrümandır. Yani patron olan beynin de aslında bir patronu vardır ve o gerçek patron ruhtur. Dolayısıyla bilinç, zeka, akıl, irade ve nefis sonuçta ruhun fonksiyonlarıdır. Zihin ise bunların birlikteliğinden oluşan çoklu bir fonksiyondur. Ruh, beyin denen şahane enstrümanı kullanarak organizmanın varlığını devam ettirir, rutin işlerini yaptırır. Akıl, ruhun fonksiyonudur. Zeka ise öncelikle beynin fonksiyonudur. Beyin ruhun elinde bir enstrüman olduğuna göre zeka da dolaylı olarak ruhun bir fonksiyonudur. Yaşam boyunca hem organizmanın kendi içinde hem de dışarıda, sürekli veriler işlenir. Ama yaşam da sadece veri işlemeden ibaret değildir" ifadelerini kullandı.

"Bir varlık için en değerli şey bilinçtir"

Zekaya göre bilincin daha değerli olduğunun altını çizen Ahmet Yıldızhan, "Bir varlık için en değerli şey bilinçtir. Çünkü bir varlık ancak bilinciyle kendi varlığını ve çevresini, evreni, evren ötesini algılayabilir. Bilinçsiz bir varlık için hem kendisi hem de çevresi adeta yok hükmündedir. 'Ben varım' diyebilmek için öncelikle bir bilinç gereklidir. Bir insan veya varlık için en önemli şey öncelikle var olabilmektir. Var olduğumuzu ise ancak bilincimizle anlıyoruz. Varlığımız bizim için anlam kazanıyor. Öyleyse bilinç bize bahşedilen en önemli, en değerli nimettir. Akıl ve zeka farklı şeylerdir. Çeşitli şubeleriyle zeka beynin bir fonksiyonudur ve çok zeki bir kişi aynı zamanda akılsızca işler de yapabilir. İleri derecede zeki birisi çok yararlı buluşlar yapabileceği gibi yeterince akıllı değilse maalesef soygun da yapabilir, nükleer bomba da üretebilir. Fakat akıllı insan ortaya koyduğu eylemlerde hem kendisinin hem de diğer varlıkların yararını gözetir. Akıllı kişi beynin bir fonksiyonu olan zekayı kullanarak gezegenimizi tehdit eden silahları üretmez. Çevresindeki varlıkları da korur, onlara zarar vermez. Zeki insan ateist olabilir ama akıllı insan ateist olmaz. Aklını rehber edinmiş kişi er veya geç Allah’ı bulur" şeklinde konuştu.

İnsana hizmet eden robotlar, yapay zekalar ve algoritmaların yüksek zekalı olmaları insanoğlu için iyi olduğunu ifade eden Ahmet Yıldızhan, "Çünkü onların zekaları yükseldikçe hizmet ettikleri alanlar ve hizmet kapasiteleri artar. İnsanın kanındaki ve vücudundaki sağlığıyla ilgili çeşitli değerlerin bilinmesi ve bunların bir sisteme kaydedilmesi sonuçta o kişinin aldığı sağlık hizmetinin kalitesini artırır. Yeter ki insanlar ve robotlar '50 Erdem'e sahip olsunlar. İnsanoğlu 'Öğreti'nin ışığı altında yoluna devam ettiği müddetçe, insanın izin verdiği oranda iradeye sahip yüksek zekalı algoritmalar, bizi bizden daha iyi bilecek duruma gelseler bile daima programlandıkları şekilde, 'Öğreti Ahlakı' ile hizmet edeceklerdir. Sonuçta toplum, siyaset ve gündelik hayat '50 Erdem'e sahip bireylerden oluşan 'İdeal Toplum' doğrultusunda şekillenecek, yeryüzü cennete dönecektir. 'İdeal Toplum'un ileri aşamalarında orduya, polise ve adliyeye bile ihtiyacı kalmayacak; devlet ise sadece hizmet etmek amacıyla varlığını sürdüren 'Teknik Devlet' olacaktır" açıklamasında bulundu.

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Öğretimiz'deki 'Düşüncenin Gücü' (The Power of Thought) isimli bölümde düşüncenin çok güçlü bir enerji olduğunu vurgulayarak şöyle demiştik: Her şey önce düşünce boyutunda başlar. Sonra bir istek ve irade ortaya konur. Nihayet eyleme geçilir ve o düşünce gerçeğe dönüşür. Gelecek bu şekilde inşa edilir. Varlık aleminde en hızlı şey düşüncedir. Düşünerek bir anda evrenin ötesine, 'Sonsuz Ötesi'ne bile gidebilirsiniz. Düşünerek problemleri çözebilirsiniz. Düşünerek geleceği inşa edebilirsiniz. Madem ki düşünerek geleceği inşa edebiliyorsunuz, öyleyse nasıl bir gelecek arzu ediyorsanız, önceden o şekilde düşünün. 'Öğreti'de tüm bilinçli varlıkları pozitif düşünceli olmaya, hep olumlu düşünmeye ve pozitif kurgular yapmaya davet ediyoruz" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Galatasaraylı futbolculardan basın toplantısında kutlama Galatasaraylı futbolcular, Teknik Direktörü Okan Buruk’un basın toplantısına gelerek, burada beraber şampiyonluğu kutladı. Trendyol Süper Lig’in 38. ve son haftasında Galatasaray deplasmanda karşılaştığı Konyaspor’u 3-1 mağlup etti ve şampiyon oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Bugün iki takım için de maç öncesi stresli maçtı. Konyaspor ligde kalma savaşı, Galatasaray şampiyonluk için verdiği mücadele vardı. Kazanmak istiyorduk. Özellikle berabere bittiğinde iki takıma da yarayan bir sonuç vardı ama tabii iki takım da kazanmak için uğraştı. Kazandığımız için sevinçliyiz. Konyaspor’a da hayırlı olsun diyorum. Kaybettiler ama ligde kaldılar. Maçın sonunda da onlar da bu sevinci yaşadı. Ben başta oyuncularıma tabii en önemli pay onların bu şampiyonlukta. 25 Haziran’da başladık. 11 aydır mücadele ediyoruz. 56 maç oynadık. Şampiyonlar Ligi’nde oynadık. Şampiyonlar Ligi’nde oynayan takımların lig performansları hep düşük olmuştur ama Galatasaray bu sene bunu da yıktı. Hem üç play-off oynayıp Şampiyonlar Ligi’ne kaldı hem ligde şampiyonluğu yaşadı. Hem Şampiyonlar Ligi’nde verdiği mücadele, oynadığı futbolla her zaman dominant oyununu ortaya koydu. Rekor bir puanla şampiyonluğu bitirdik. Şampiyon olarak bitirdik. 17 maçlık galibiyet serisi vardı. Gerçekten birçok rekoru kıran oyuncularıma başta teşekkür etmek istiyorum. Başkanımıza, yönetim kurulumuza, hepsine çok teşekkür etmek istiyorum. Çok önemli bir iş başardık. Şampiyonluk bu sene her zamankinden daha zordu. O yüzden kazandığımız için çok mutluyum. Şampiyon olduğumuz için çok mutluyum. Bir hafta sevineceğiz. Bir haftalık bir süremiz var. Ondan sonra yeni sezonun planlamasını yapacağız. Hedefimiz 5. yıldız, 25. şampiyonluk. 2023’te 23, 2024’te 24. şampiyonluktu. Hedefimiz 2025’te 25. şampiyonluğu yaşayıp, gerçek yıldızları takabilmek" şeklinde konuştu. "Galatasaray gerçek şampiyon mu?" sorusuna Buruk, "Vallahi o nasıl oluyor bilmiyorum. Ona göre çıkarsanız. Federasyon ayrı bir hak mı tanıdı acaba? Konyaspor’u, Fenerbahçe yenemedi ama biz yendik. O yüzden gerçek şampiyon biziz diyebiliriz" diye cevap verdi. Toplantı devam ederken, Galatasaraylı futbolcular basın toplantı odasına geldi ve sulu kutlama yapıldı. Daha sonra Okan Buruk ve futbolcular beraber tezahürat yaparken, Buruk, futbolcularını göstererek, "İşte gerçek şampiyon" dedi.
Samsun Atakum sahili uçurtma şenliği ile renklendi Atakum Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Ondokuz Mayıs Şubesi iş birliğinde Çobanlı İskelesi’nde düzenlenen uçurtma şenliğinde renkli görüntüler yaşandı. Atakum Sahili’ndeki etkinlik, Atakum Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterisi ile başladı. Değişik yörelerden halk oyunlarının sergilendiği gösteriye vatandaşlar alkışlarla eşlik etti. Programın uçurtma uçurma bölümüne, çocuklar kadar farklı yaş grubundan vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Atakum semalarının çeşitli renk ve desende uçurtmalarla renklendiği etkinlikte katılımcılar, rüzgarın şiddeti nedeniyle büyük efor harcadılar. Uçurtmaları gökyüzünde süzülürken heyecanlı anlar yaşayan minikler, sevinçlerini aileleriyle paylaştı. Uçurtma uçurma etabını başarıyla tamamlayan çocuklar, yüz boyama etkinliği ve eğlenceli yarışmalarla şenliğin tadını doyasıya çıkardılar. Program, Ali Cevat Şahvelioğlu yönetimindeki Atakum Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu’nun konseri ile devam etti. Koronun repertuarındaki türküler, seyircilerden büyük beğeni topladı. Çağdaş Müzik Grubu’nun konseriyle sanat şöleni yaşayan vatandaşlar, tulum ve akordeon eşliğinde halay çektiler. Aileleriyle dolu dolu bir gün geçiren vatandaşlar, organizasyon için Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’e teşekkür ederek, bir sonraki etkinliği heyecanla beklediklerini söylediler. Programa Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Nurşen Dikmen, ÇYDD Ondokuz Mayıs Şube Başkanı Dr. Osman Demiröz, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.