SAĞLIK - 23 Eylül 2009 Çarşamba 17:03

Doğu'da ilk kez Nuss ameliyatı yapıldı

A
A
A
Doğu'da ilk kez Nuss ameliyatı yapıldı

Halk arasında kunduracı göğsü adıyla bilinen (Pektus eksvatum) hastalığına yakalanan Fatih(15) ve Ahmet Çakır(13) kardeşler, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez Erzurum'da yapılan Nuss operasyonuyla tedavi edildi.

AHMET AKBUĞA -ERZURUM 

Erzurum'un İspir ilçesinde yaşayan İbrahim(43) ve Gülay Çakır(40) çiftinin çocukları Fatih ve Ahmet Çakır doğuştan Pektus eksvatum hastalığına yakalandı. Kalp çarpıntısı ve solunum güçlüğü çeken kardeşler, tedavi olabilmeleri için İstanbul ve Ankara'ya götürüldü. Ancak yaşlarının küçük olması nedeniyle operasyon yapılmayan Çakır kardeşler son olarak getirildikleri Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahi Servisi'nde tedaviye alındı. 

Yapılan muayenelerinin ardından Erzurum'a gelen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yüksel başkanlığında Op. Dr. Erdal Yeleker ile Op. Dr. Hakkı Ulutaş, Çakır kardeşlere Türkiye'de henüz yeni olan 'Nuss operasyonu'nu uyguladı.

DÜNYADA İLK KEZ 2000 YILINDA YAPILDI 

Dünyada ilk kez 2000 yılında yapılan Nuss operasyonunun hastalara genel anesteziyle uygulandığını anlatan Prof. Dr. Mustafa Yüksel, Türkiye'de şimdiye kadar 500 Nuss operasyonu yapıldığını bildirdi. 

Ameliyatların göğüs kafesini açmadan ve kan kaybına neden olmadan gerçekleştirildiğini dile getiren Prof. Dr. Yüksel, "Eskiden kunduracılar ayakkabıları göğüslerine dayayarak çalışırlarmış. Kunduracılarda oluştuğu varsayılarak hastalığa bu isim konulmuş. Göğüs kafesinin çöküklüğü nedeniyle kalbe, içeriye baskı olduğu için hastalar solunum sıkıntısı ve kalp çarpıntıları yaşıyorlar. Kalbe her zaman bir baskı söz konusu. Ergenlik çağına gelen hastalarda şikayetler daha da artıyor. Başarı oranı yüzde 95 olan bu yeni ameliyatta göğüs kafesini kesip çıkarmıyoruz. 

Sadece göğüs kafesinin sağ ve sol taraflarına üç delik açıyoruz. Bu deliklere çelik bar yerleştirerek göğüs kafesini düzeltiyoruz. Türkiye'de Marmara Üniversitesi'nde 4 yıldır yapılıyordu. İlk defa Doğu Anadolu'da Erzurum'da gerçekleştirdik. Eskiden kullanılan yöntemlerde operasyon 4-5 saat sürebiliyordu ve hasta ciddi acılar çekiyordu. Bu operasyon Yunanistan'da hiç yapılmadı. Fransa'da ise birkaç vakada uygulandı. Yaklaşık 15-20 dakika süren operasyon ile hastalar bir gün süren yoğun bakımın ardından sağlıklarına kavuşuyorlar. Toplumda bir özür olarak kabul edildiği için çok sağlıklı rakamlara sahip değiliz ancak Türkiye'de 200 bin 'Kunduracı göğsü' hastası olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca 300 doğumda bir görüldüğü de bilinen bir gerçek" diye konuştu.

NUSS TEKNİĞİ NEDİR? 

Nuss Tekniği ilk olarak, Amerikalı bir cerrah olan Prof. Dr. Donald Nuss tarafından 1990'lı yıllarda Amerika'da uygulandı. Yeni yöntemle 1 saat gibi kısa bir sürede yapılabilen bu ameliyatla hastalar sorunsuz bir ameliyat sonrası dönemle sağlıklarına kavuşuyor. Ameliyat sonrası hastaların ağrısı dindiriliyor ve gerekli solunum egzersizleri yaptırılıyor. Hastaların operasyon sonrası iki ay süre ile spor yapmaları ve ağır kaldırmaları yasaklanıyor. 

İki ay sonrası ise göğüs kaslarını geliştirici egzersizler önerilirken, özellikle yüzmenin çok yararlı olduğu vurgulanıyor. Temas sporlarına ise 6 ay sonra başlanıyor. Operasyon sonrası belli sürelerde hastaların takip edilmesi gerekiyor. Sonuç olarak, göğüs kafesi kozmetiğini bozan gögüs çöküklüğü hastalığı yeni ameliyat yöntemiyle (Nuss tekniği), daha az hastanede kalış süresi, mükemmel estetik sonuç, basit ve kolay bir ameliyat ve rahat bir ameliyat sonrası dönemle yüksek düzelme oranıyla başarılı oluyor. 

Erken yaşlarda yapılan düzeltme, göğüs kafesi iskeletinin doğal gelişimini bozmuyor ve gelişmenin normal olmasını sağlıyor. Çocukların sosyal gelişimi bozulmuyor ve kendilerini toplumdan soyutlamıyorlar. Kemikleşmenin tamamlandığı daha ileri yaşlarda ameliyat mümkün olmakla birlikte teknik olarak daha zor oluyor ve psikolojik problemlerle mücadele zorlaşıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.