ASAYİŞ - 18 Şubat 2021 Perşembe 10:54

Doktor eşinin öldürdüğü diyetisyen: "Beni Kaan beyin zekası ve merhameti etkiledi"

A
A
A
Doktor eşinin öldürdüğü diyetisyen: "Beni Kaan beyin zekası ve merhameti etkiledi"

Antalya’da dün doktor eşinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt’un bir dergiye verdiği röportajda, eşiyle 5 yıl önce sosyal medya üzerinden tanıştıklarını belirterek,“ Ben akıllı bir kadınımdır, beni Kaan beyin zekası ve merhameti etkiledi” cümleleri yer aldı.

Antalya'da doktor Yusuf Onur Bozkurt, tartıştığı eşi diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt'u tabancayla vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Türkiye'yi yasa boğan olayla ilgili çarpıcı bir detaya ulaşıldı. Doktor ve diyetisyen çiftin bir hafta önce bir magazin dergisine röportaj verdiği ortaya çıktı. Derginin röportaj başlığında ise "Bilim ve Aşk bir arada" yazması dikkatlerden kaçmadı.

Kepez ilçesi Fabrikalar Mahallesi’nde dün akşam meydana gelen olayda kreşten eve gelen küçük kıza kapıyı açan olmadı. Küçük kız karşı dairedeki anneannesinin yanına geçti. Anneanne Nurdan Kaçar, yedek anahtarla girdiği evde damadı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr.Dr. Kaan Bozkurt Kaçar(58) ve Uzman Diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt’u(38) kanlar içinde yerde gördü. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verilmesiyle eve gelen sağlık ekipleri çiftin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yeri ve savcılık incelemesinin ardından çiftin cansız bedenleri Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

İlk belirlemelere göre Yusuf Onur Kaan Bozkurt ile diyetisyen eşi Gamze Kaçar Bozkurt'un, aralarında yaş farkı olduğu ve bu nedenle yaşanılan kıskançlıktan dolayı zaman zaman tartıştıkları ileri sürüldü. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Yusuf Onur Kaan Bozkurt’un dün yine tartışları ve sonrasında geçirdiği cinnet sonucu önce eşini daha sonra aynı silahı kendine ateşleyerek yaşamına son verdiği belirtildi.
Sosyal medyada birbirinden renkli ve mutlu fotoğraf kareleri bulunan çiftin ardından ise kentteki bir magazin dergisine verdikleri röportaj ortaya çıktı.

'Sosyal medya üzerinden başlayan aşk'

Çiftin fotoğrafının kapak olduğu dergide röportajın isminin ise "Bilim ve Aşk bir arada" olduğu görüldü.
Dergini içeriğinde çiftin evlilikleri için bilimin ve aşkın harmanlandığı rüya gibi bir evlikleri olarak tanımlanması dikkat çekti.

Yusuf Onur Kaan Bozkurt tanışma hikayelerini dergide şöyle bahsetti: “ Sene 2016 aylardan haziran. Gamze hanımı sosyal medyadan ekledim. Tüp bebek uygulaması dikkatini çekmiş çünkü kız kardeşi 7 kez başarısız tüp bebek tedavisi olmuş. Bana mesaj yazdı, kardeşinin bulgularını yolladı. Böylece bir yıl kadar görüştük.”

'Birbirimizi tamamlıyoruz'

Yusuf Onur Kaan Bozkurt Gamze hanımla benzeyen yönünüz nedir sorusuna ise şu cevabı verdiği görüldü: “ Benzeyen yönlerimizin başında birbirimize olan düşkünlüğümüz ve meslek aşkımız geliyor. İkimiz de evciliz, baş başa kalmayı seven karakterlerdeyiz. Gezmek için bile sessiz sakin yerleri tercih ederiz. Kitap okumayı ve spor yapmayı çok seviyoruz. Aslında bunların dışında zıt kutuplarız. Sanırım birbirimizi mıknatıs etkisi gibi bulmamızın sebebi bu. Birbirimizi tamamlıyoruz”.

'Zekası ve merhameti etkiledi'

Eşinin silahından çıkan kurşunla hayata veda eden Gamze Kaçar Bozkur’t ise röportajda eşinden, “ Kaan Bey dünyanın en sevecen en babacan adamıdır. O gördüğüm en iyi baba, hayvan sevgisi ise bir başkadır. Benim ona olan aşkımın başlamasında, gelip ayağına yatan sokak kedilerinin ve köpeklerinin payı çok büyük. Bir insanın içindeki güzelliği bizlerden çok hayvanlarının görebildiğini biliyorum. Biz ne zaman dışarı çıksak bir çok kedi ve köpek peşinde dolaşır. Bunların dışında hep zekice espriler yapar hayran olurum. Ayrıca sporda da başarılı, tenis milli takım kaptanlığı geçmişi var. Ben akıllı bir kadınımdır beni Kaan Bey’in zekası be merhameti etkiledi diyebilirim. Ayrıca kendisine fiziksel ve zihinsel olarak iyi bakar” diye bahsetti.
Çiftin çalışmayı ve hastalarını çok sevdiklerini evde bile çalışmaya devam ettiklerini film izlerken, tavla oynarken,spor yaparken kahve içerken dinlendiklerini ve bu aktiviteleri sevdikleri röportajlarına yansıdı.

İsa Akar - Akif Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”