SPOR - 06 Ocak 2022 Perşembe 14:19

Dolandırıcı ve sakatlık şokuna rağmen 5. dünya şampiyonluğunu almayı başardı

A
A
A
Dolandırıcı ve sakatlık şokuna rağmen 5. dünya şampiyonluğunu almayı başardı

Dünya Muay Thai Şampiyonası öncesi, bir yandan dolandırıcılığa uğrayan bir yandan da sağlık sorunları nedeniyle doktorların şampiyonaya katılamazsın dediği Milli Yıldız Bediha Taçyıldız, katıldığı turnuvada 5. dünya şampiyonluğunu elde etmeyi başardı. Şampiyonluğu öncesi yaşadığı sorunları anlatan Taçyıldız: "Sakatlığımı öğrendiğimde şampiyonaya 3 ay vardı, doktorum 'hiçbir yere gidemezsin' dedi. Dünyam başıma yıkıldı ama pandemi vesilesiyle şampiyona ertelenince hazırlanmayı sürdürdüm. Kesinlik

Genç yaşına rağmen en başarılı Türk Muay Thai sporcuları arasında gösterilen Bediha Taçyıldız, geçtiğimiz ay düzenlenen ve 98 ülkeden sporcunun katıldığı Tayland Bangkok’taki Dünya Muay Thai Şampiyonası’nda başarılarına bir yenisini daha ekledi. 4 Dünya ve 3 Avrupa şampiyonluğu bulunan başarılı sporcu Tayland’da yeniden dünya şampiyonu olarak dünya şampiyonluğu sayısını beşe çıkardı. Ancak genç sporcu şampiyonaya hazırlık sürecinde birçok aksilikle karşılaştı. Taçyıldız, şampiyonaya 3 ay varken hissettiği bel ağrıları sonrası doktora gittiğinde büyük şok yaşadı. 2’si patlamış durumda, 3 tane fıtığının olduğunu ve bu şekilde şampiyonaya gidemeyeceğini öğrenen genç sporcu gözyaşlarına boğuldu. Uzunca süre emek verdiği şampiyonaya katılamamanın üzüntüsünü yaşayan sporcuya acil ameliyat gerektiği belirtildi. Taçyıldız’ın tedavisi sürerken pandemi nedeniyle şampiyonanın ertelendiği açıklandı.

Dolandırıcı ve sakatlık şokuna rağmen 5. dünya şampiyonluğunu almayı başardı

Aksilikler onun, o şampiyonlukların peşini bırakmadı

Karar sonrası büyük mutluluk yaşan Taçyıldız, antrenmanlarını tedavisine uygun şekilde devam ettirdi. Genç sporcu, bu süreçte akıl almaz bir dolandırıcılıkla da karşı karşıya kaldı. İddiaya göre S. Ç. İsimli kadın, dünya şampiyonu Bediha'nın fotoğraf ve müsabaka videolarını kendisinin gibi göstererek yaklaşık 1 yıl boyunca kurumlardan burs ve ödüller aldı. Bir yandan sakatlıkla mücadele ederken bir yandan da dolandırıcı şoku yaşayan sporcu, hırsını ve azmini kaybetmeyerek şampiyonaya odaklandı. Zorlu rakiplerini geçerek sakatlığına rağmen finale çıkan Taçyıldız, finalde şampiyonluğu göğüsleyerek Türkiye’ye de büyük gurur yaşattı. Geçtiğimiz yıllarda da doktorunun ‘yarışmayı bırak’ demesine rağmen bırakmayan, arkadaşlarının tekerlekli sandalyede müsabakalara taşıdığı Tacyıldız, çatlak ayak parmağıyla yarışarak 4’üncü dünya şampiyonluğunu elde etmişti. Başarılı sporcu, madalyasını almak için seremoniye ise sekerek çıkmıştı.

“Gururluyum, hepsine değdi diyebilirim”

Şampiyona sürecini anlatan 24 yaşındaki genç sporcu Bediha Taçyıldız: “2 hafta önce dünya şampiyonasından geldik, Tayland Bangkok’a gittik, orada beşinci dünya şampiyonluğumu elde ettim. Ülkeme ve kendime kazandırdığım bu başarı için çok mutluyum, gururluyum. Beşinci kez bu madalyayı boynuma taktığım, Türk kadının gücünü gösterdiğim için çok mutluyum, devamı gelecek diye düşünüyorum. Güzel yanı sıra çok zorluydu. 5 kez dünya, 3 Avrupa şampiyonluğum var. Ayrıca Türkiye muay thai tarihinin en başarılı kadın sporcusuyum. Erkekler de dahil olmak üzere benim unvanımı geçen olmadı. Sakatlık benim en büyük korkum ve hala devam eden bir sakatlığım var. Kaybetme hissine hiç kapılmıyorum sadece zorlandığımın farkına varıyorum ve o an bir şeyleri değiştirmem gerekiyor. Sanki ilk kez dünya şampiyonu oluyorum çünkü ben de öyle bir his bıraktı. O kazanma hissini, sevinci, o yorgunluğu gerçekten çok özlemişim, hepsine değdi diyebilirim” ifadelerini kullandı.

Dolandırıcı ve sakatlık şokuna rağmen 5. dünya şampiyonluğunu almayı başardı

“Dolandırıcılık, sakatlık önüme geçecek şeyler değil”

Bir kişinin sporcunun görüntülerini kendininmiş gibi kullanmasıyla ilgili konuşan Taçyıldız: “Bu kadar bilindik bir sporcunun üzerinden böyle bir dolandırıcılık yapması çok akılsız bir durum. Hiçbir şekilde motivasyonumu bozacak bir şeye kapılmadım. Kapılsaydım da kendime zararı olurdu bunun, sadece manevi anlamda üzdü. Ben belim sakat olduğu halde gidiyorum, hazırlanıyorum, emek veriyorum bu kadar olmamalı. Kesinlikle dolandırıcılık, sakatlık bunlar benim önüme geçecek şeyler değil, ben bunları bildiğim halde bu şampiyonaya hazırlandım. Verdiğimiz emekler, yaptığımız fedakarlıkların hepsinin karşılığı bu madalya ve İstiklal Marşı; şu an çok mutluyum. Bunun devamını getirmek istiyorum, 6,7,8 artık nereye kadar giderse” diye konuştu.

“Dünyam başıma yıkıldı diyebilirim, her gittiğimde ağlıyordum”

Şampiyonaya hazırlık sürecinde yaşadığı zorluklar sonrası doktora gittiğini anlatan Taçyıldız, muayene sonrası yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı: “Bel fıtığı rahatsızlığım olduğunu, 3 tane fıtığımın ikisinin de patlamış olduğunu anladık. O günü hiç unutamıyorum dünyam başıma yıkıldı diyebilirim. O zaman geçen sene dünya şampiyonasına 3 ay vardı ve ben böyle bir sakatlıkla karşılaştım. Doktor MR sonucuna baktığı zaman Bediha sen bu şekilde hiçbir şey yapamazsın, hiçbir yere gidemezsin, acilen ameliyat olman gerek dedi. Araya pandeminin girmesiyle şampiyonalarımız ertelendi. Ben de bu vesileyle belimi bir an önce eski sağlığına kavuşturmak için fizik tedaviye başladım. Çok zorlu bir 2,5 ay geçirdim. Özellikle ilk zamanlar her gittiğimde ağlıyordum orada, benimle birlikte dayanamayıp hemşire de ağlıyordu. Tabi o zaman dünya şampiyonasına 3 ay kaldığı için hiçbir şey yapamayacağımı son zamanlarda anladım. Çünkü ayağa kalkıp doğru düzgün yürüyemiyordum bile. Şu an hala dikkat ediyorum o sakatlığıma en ufak bir aksilik beni tekrar eski halime döndürebilir. Gitmeden önce aklımdaydı ama maçta hiç aklıma getirmemeye çalıştım. Isınmamı yaparken bile belimi düşünerek ısınmamı yaptım. Maçta da aklıma getirmemeye çalıştım çok şükür bana hiçbir sıkıntı çıkarmadı, bu yüzden de mutluyum”

“10 senelik spor hayatında 8 kez İstiklal Marşı okuttu”

Sporcusunun büyük bir azim ve çalışkanlıkla başarı elde ettiğini dile getiren Muay Thai Milli Takım Antrenörü Yılmaz Çeken: “Hazırlık süreci çok uzundu buna rağmen biz ciddi rakipleri yendik. Muay thaide Türk kadının markası oldu. 10 senelik spor hayatında 8 kez İstiklal Marşı okutmayı nasip etti Allah, bundan sonra daha iyilerini yapacağına inanıyorum. 98 ülkenin içinde Türk bayrağını dalgalandırıp İstiklal Marşı’nı okutup tüm dünyayı ayağa kaldırdığı için Bediha Taçyıldız’a çok teşekkür ediyorum. Tüylerim diken diken anlatamam, bunun duygusunu tarif edemem. Hastaneye gittiğimizde ortopedisyen bu kızın ameliyat olması, sporu bırakması lazım dedi. Çok üzüldüm beraber birbirimize baktık. Bir yandan da Bediha’nı videolarını, kürsü resimlerini kullanarak belediyelerden diğer kurumlardan sponsorluklar bularak dünya şampiyonu olduğunu iddia etmiş. Senin başarını çalıp kendi başarısı yapmaya çalışan insanlar bile var bu ülkede demek ki biz doğru yoldayız. Türk sporu dünyada tırmanış halinde bunu olimpiyatlarda da gördük” dedi.
 

Hasibe Karadağ - Harun Özcüler
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."
Kocaeli Kayıp olarak aranan eski muhtar varilin içinde ölü bulundu Kocaeli’nin İzmit ilçesinde kayıp olarak aranan 64 yaşındaki Sadık Savurtaş, varil içinde ölü olarak bulundu. Jandarma olayla ilgili çok yönlü inceleme başlattı. Olay, Eseler Mahallesi’nde meydana geldi. Bugün son olarak saat 16.00 sıralarında görülen ve bir daha evine dönmeyen Eseler Mahallesi eski muhtarı Sadık Savurtaş (64) için yakınları kayıp müracatında bulundu. İhbar üzerine bölgede geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Jandarma, yakınları ve mahalle sakinlerinin birlikte yürüttüğü arama çalışmalarında Sadık Savurtaş, saat 20.30 sıralarında kendisine ait bahçede, varil içerisinde ölü olarak bulundu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri de sevk edildi. Varil içindeki Sadık Savurtaş’ın yapılan kontrollerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Uzman ekipler bölgede inceleme yaptı İl Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme ekipleri çevrede inceleme yaptı. Cumhuriyet Savcısı da Sadık Savurtaş’ın ölü olarak bulunduğu bölgede incelemelerde bulundu. Yapılan olay yeri araştırmasının ardından Sadık Savurtaş’ın cenazesi, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 6 yıl önce televizyonda bilgi yarışmasına katılmış Öte yandan, çiftçilikle uğraşan Sadık Savurtaş’ın 6 yıl önce ’Kim milyoner olmak ister?’ isimli yarışmaya katıldığı ve bin TL kazandığı öğrenildi. Olayla ilgili çok yönlü inceleme başlatıldı.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta öldürülen genç kızın yakınlarından adalet çağrısı Kahramanmaraş’ta ayrıldığı erkek arkadaşı tarafından silahla vurularak öldürülen 22 yaşındaki Sultan Değirmenci’nin ailesinin acısı sürerken, yakınları adalet çağrısında bulundu. Olay, merkez Onikişubat ilçesi Tekerek Mahallesi Piri Ahmetoğlu Sitesi girişinde meydana geldi. İddiaya göre, İ.T.K. (23), 46 ADN 340 plakalı otomobil ile sitenin otoparkına girmeye çalışan Sultan Değirmenci’yi (22) silahla vurarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri genç kızın kullandığı otomobilinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yerinden kaçan ve polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalanan şahıs, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sultan’ın cenazesi ise otopsi işlemleri sonrasında 3 gün önce düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Babası 2 yıl önce vefat eden annesi ve biri engelli 3 kardeşiyle yaşayan Sultan için, Dulkadiroğlu ilçesi Karacasu taziye evindeki taziye düzenlendi. Taziyeye gelen Sultan’ın yakınları ise adalet istedi. "Günlerdir herkes yıkılmış durumda" Cinayete kurban giden Sultan’ın teyzesinin oğlu Fatih Sakınmaz, "Bu yaşanan olayın son olmasını istiyoruz. Bir daha hiçbir kadının şiddet görmemesini, öldürülmemesini istiyoruz. Bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını ve bu suçu işleyen canilerin en ağır cezayı almasını yetkililerden özellikle talep ediyoruz. Burada insanların halini görüyorsunuz. Günlerdir herkes yıkılmış durumda. 22 yaşında, gencecik bir kız evinden işine, işinden evine giderken hayattan koparıldı. Annesinin bundan sonra nasıl yaşayacağı, kardeşlerinin nasıl ayakta kalacağı hepimizin ortak sorusu. Bu evladımız defalarca adliyeye giderek şikayetçi oldu. Tehdit edildi, darbedildi. Bekçiler tarafından şüphelinin elinden alınmasına rağmen, gerekli işlemler yapılmadı. Ne uzaklaştırma kararı çıktı ne de tutuklama oldu. Bugün bir can toprak altında" diye konuştu. "Bu acı Sultan ile son olsun" Olay günü şüphelinin uyuşturucu ve alkol etkisi altında olduğunu, kanında yüksek oranda bu maddelerin tespit edildiğini ileri süren Sakınmaz, "Yanında bulunan kişilerin ise denetimli serbestlikle bırakıldığını öğrendik. Bu durum bizi derinden yaraladı. O insanlar da bu suça ortaktır. Bu cinayete tanıklık ettiler. Şüpheliyi oraya getiren, yanında bulunan herkesin cezalandırılmasını istiyoruz. Denetimli serbestlik istemiyoruz. Çünkü yarın bu kişilerle trafikte, sokakta, hayatın içinde karşılaşabiliriz. Aynı acıyı başka ailelerin yaşamasını istemiyoruz. Bu acı Sultan Değirmenci ile son olsun" diye konuştu. Ailenin yakınlarından Hasan İrget ise, şüphelinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Sultan’ın dayısının oğlu Mehmet Çanga da, "Böyle bir olayın olmasını istemezdik ama oldu gerekenin yapılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Akrabası Abdullah Çanga da, "Bu kız sadece bizim değil sizlerin de kızıdır. Sesimizi yükseltilmesini istiyoruz devletimizin de gerekeni yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.