GÜNDEM - 19 Mart 2015 Perşembe 12:11

Domuz eti neden haram?

A
A
A
Domuz eti neden haram?

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, ‘domuzun eskiden pis ortamlarda yetiştirildiği pis olduğu fakat temiz çiftliklerde ticari amaçla yetiştirildiğinden temiz olduğu’ iddialarına karşı açıklamalarda bulundu.

 

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, domuzun eskiden pis ortamlarda yetiştirildi fakat artık temiz çiftliklerde ticari amaçla yetiştirildiğinden temiz olduğu iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Büyüközer, “Son yıllarda bazı basın organlarında, sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde domuzun eskiden pis ortamlarda yetiştirildiğini, artık temiz çiftliklerde ticari amaçla yetiştirildiğinden temiz olduğunu iddia eden bazı sapkın düşünceli yada dünyevi kazançların peşine düşmüş kişilerin Müslüman gençleri kandırmaya yönelik bu hareketlerinin önüne geçmeli ve Müslüman kardeşlerimizi bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Allah (C.C) bütün hayvanlarla beraber domuzu da yaratmıştır ama domuzu hem haram kılmış hem de necis saymıştır. İnananlar imanı sebebi ile,sorgulama zorunda değiliz. Ancak merak saiki ile araştırabilir ve bazı cevaplar bulabiliriz. Bu araştırmaya yasak konmamıştır” dedi.

Büyüközer, domuzun sadece Müslümanlara değil Musevi ve Hristiyanlara da haram olduğunu belirterek “Öncelikle şunu belirtmeliyiz domuz eti ve yağı, sadece Müslümanlara yasak değildir, domuz leşle beslenerek ve pislik yiyerek şekillendiği için Musevilere ve Hıristiyanlara da yasak edilmiştir. Eski Ahit’ Leviticus Chapter 7-8 de “Domuz size temiz değildir. Onun etini yemeyeceksiniz” şeklinde bahsedilmekte, İncil’de de Hz. İsa’nın hayatında domuz yediğine dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Büyüközer domuzun diğer hayvanlardan farklı olduğunu belirterek, “Domuz yetiştiren çiftçilere göre, otlak ihtiyacı olmadığı gibi gübrenin ve diğer ölmüş etlerin artıklarının da bulunduğu maddelerin üzerinde yaşayabildiği için, domuz besiciliği daha ucuzdur. Hatta kendi dışkısını da yiyebilmektedir. Cinsel davranışları da sığır, koyun ve keçi benzeri diğer hayvanlardan farklıdır” dedi.

Büyüközer sözlerine şöyle devam etti; “Bir enerji kaynağı olan yağlar bitki kökenli veya hayvan kökenli olabilirler. Trigliseridler 1 molekül gliserol ve 3 molekül yağ asidinden oluşan doğal bir yağdır. Yağ asitleri doymuş veya doymamış olabilirler. Daha fazla doymamış yağlar yüksek erime noktasına sahiptirler. Yağın iyot değeri doymamışlığın derecesini verir. Domuz yağının iyot değeri 65, sığır yağı’nın 45 ve koyun yağı’nın 32 dir. Yeme işleminden sonra, yağın emulsifikasyonu mideye ait lipasla birlikte mide içinde meydana gelir. Pankreatik lipas tarafından trigliseridin gliserol ve yağ asitlerine hidrolizi oluşur. Yağ asitleri ve gliserol, kas, kalp, böbrek ve karaciğer gibi çeşitli dokular tarafından enerji kaynağı olarak kullanılır. Otobur hayvanlar, trigliserid molekül yapısında doymamış yağ asitlerine sahip olmalarına karşın, etobur hayvanlar doymuş yağ asitlerine sahiptirler. Pankreatik lipaz eğer doymuş yağ asitleri yapısında ise trigliserid molekülüne hidroliz olamaz. Köpek, fare, kedi ve domuz gibi etobur hayvanların yağları doymuş yağ asitlerine sahiptirler ve bu sebeple trigliserid molekülüne hidrolize edilemez. Eğer bir kimse otobur hayvanın yağını yerse, yağ hidroliz olabilir, barsakta emilebilir ve daha sonra yeniden sentezlenerek insan yağı olarak depolanabilir olduğu halde, etobur hayvanların ve domuzun yağı hidrolize yapılamaz ve bu sebepten dolayı insan vücudundaki adipoz dokularda etobur hayvanların yağı ve domuz yağı olarak depolanır.

Dolaşımı sağlayan hormonlar bağlı ve serbest formlardadır. Serbest formdaki hormonlar, aktif olmadan önce yağ dokusundaki alıcıya bağlanmaya zorlanır. Obosite, reseptörler’in sayısını azaltırlar, bu sebeple hormonlar faydalı olamazlar. Bu sebeple, hormonel insulin ise, şeker hastalığına yol açar, hormon testosteron ise, dölleme azlığına yol açar. Yağ miktarı hormonun salgılanmasını da kontrol eder. Domuz yağı depo edilmiş insanlarda hormonların bağlarında düzensizliğin olduğu kabul edilebilir. Bu sebeple, onlar kan dolaşımları içinde daha yüksek seviyede aktif hormona sahiptirler. Mümkündür ki, domuz yiyen toplumların cinsel hayatlarındaki sapkınlık ve anormal cinsel ilişki pratikleri ne yedikleri ile bağlantılıdır. Bunlardan sonra, beslenme uzmanları tarafından “ Siz ne yiyorsanız osunuz” söylemleri doğrulanmaktadır. Domuzun kolesterol, sodium ve kalp hastalıkları ile ilişkisinin de normal olmadığını söylemeliyiz.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de suçla mücadele kararlılıkla sürüyor Mersin Valisi Atilla Toros başkanlığında, il genelinde güvenlik ve asayiş konularının ele alındığı Güvenlik ve Asayiş Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda; Mersin genelinde güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik yürütülen çalışmalar, alınan tedbirler, suç ve suçlularla mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlar ile ilgili diğer hususlar değerlendirildi. Vali Toros, Mersin’in huzur ve güvenliğinin daim kılınması amacıyla emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin gece gündüz görev başında olduğunu vurguladı. Toplantıda, 15-21 Aralık tarihleri arasında il genelinde yürütülen çalışmalara ilişkin veriler de paylaşıldı. Bu kapsamda, söz konusu tarihler arasında çeşitli suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve aranan şahıslara yönelik operasyonlarda toplam 860 kişi yakalanarak adli mercilere teslim edildi. Trafik denetimleri kapsamında ise 126 bin 230 araç kontrol edildi, bin 616 araç trafikten men edildi, bin 69 ticari taksi denetimden geçirildi. ’Düzensiz Göç ile Mücadeleye Yönelik Huzur Uygulaması’ çerçevesinde yapılan çalışmalarda da bin 521 kişinin kimlik kontrolü yapıldı, 6 yabancı uyruklu şahıs, Düzensiz Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezine gönderildi. Yetkililer, il genelinde huzur ve güven ortamının korunması amacıyla denetim ve uygulamaların kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
İstanbul Beşiktaş’ta 29 kişinin hayatını kaybettiği gece kulübü yangınına ilişkin davanın görülmesine devam edildi Beşiktaş’ta tadilat yapılan gece kulübünde çıkan yangın sonucu 29 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi. Beşiktaş Gayrettepe’de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2’nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin 22 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada 4 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatlarıyla bazı müştekiler de katıldı. Duruşmada bazı sanık avukatları ile mağdur aileler arasında gerginlik yaşandı. Mahkeme duruşma düzeni bozulduğu gerekçesiyle yaklaşık 45 dakikalık aradan sonra savunma ve beyanların alınmasıyla devam etti. Duruşma ertelendi Alınan ifadelerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 2 Mart 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Beşiktaş Gayrettepe’de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2’nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 2’si yabancı uyruklu 29 kişi hayatını kaybetmişti. Yangına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan iddianamede 9 şüphelinin ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde İstanbul Valiliği’nce aralarında Eski Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılarının da bulunduğu kişiler hakkında soruşturma izni verilmişti. Konuya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmış, iddianamede ise 13 şüphelinin ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçlarından ayrı ayrı 2,5 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. 2 ayrı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmişti.
Bursa Nilüfer’de 2 kaçak yapı yıkıldı Nilüfer Belediyesi, kent genelinde kaçak yapılaşmayla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Özellikle tarım alanlarını tehdit eden yapılaşmaya karşı denetimlerini sıkılaştıran belediye ekipleri, Ürünlü ve Alaaddinbey mahallelerinde toplam 2 bin 250 metrekarelik kaçak depoyu yıkarak kullanılamaz hale getirdi. Nilüfer Belediyesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçmek ve özellikle tarım arazilerini korumak amacıyla yürüttüğü çalışmalara devam ediyor. Hem vatandaşlardan gelen ihbarları değerlendiren hem de saha ekiplerinin rutin kontrolleriyle tespit edilen kaçak yapılar, yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından birer birer yıkılıyor. Belediye ekipleri, bu kapsamda son olarak Ürünlü ve Alaaddinbey mahallelerinde iki ayrı noktada işlem gerçekleştirdi. İlk olarak Ürünlü Mahallesi’nde, tarım alanı üzerine inşa edildiği belirlenen ve depo olarak kullanılan kaçak yapıya müdahale edildi. İçerisinde çeşitli malzemelerin bulunduğu deponun yıkımı, malzemelere zarar verilmeyecek şekilde titizlikle yürütüldü. Ekiplerin bir sonraki durağı ise Alaaddinbey Mahallesi oldu. Burada da yine depo amaçlı inşa edilen 450 metrekarelik kaçak yapı, iş makineleri tarafından yıkılarak ortadan kaldırıldı. Çalışmalarda toplam 2 bin 250 metrekarelik kaçak yıkıldı. Yıkım çalışmaları sırasında polis ve zabıta ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alırken, tedbir amaçlı sağlık ekipleri de alanda hazır bulundu.