EKONOMİ - 09 Mayıs 2020 Cumartesi 12:16

“Döviz piyasasında manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin cezası ağır olabilir”

A
A
A
“Döviz piyasasında manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin cezası ağır olabilir”

BDDK’nın üç ayrı yabancı bankaya manipülasyon nedeniyle getirdiği işlem yasağını değerlendiren Prof. Dr. Erol Ulusoy, Bankacılık Kanunu’na göre manipülatif işlemlerin cezasının oldukça ağır olabileceğini söyledi.

Son günlerde dövizde, özellikle de dolarda yaşanan aşırı yükselişin, yurt dışındaki bazı finans kurumlarının manipülatif işlemleri nedeniyle gerçekleştiği tespit edilmiş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’da aynı gün çıkardığı yönetmeliği derhal uygulayarak BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG'ye işlem yasağı getirmişti.

Gelişmeleri değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Ulusoy, bu üç yabancı banka ile birlikte onlarla iş birliği yapan Türk bankalarına, bu işlemlerden menfaat sağlamışlarsa, sağlanan menfaatin iki katından az olmamak üzere, bir önceki yıl sonu finansal tablolarında yer alan faiz, kâr payı gelirleri, alınan ücret ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde beşine kadar, idarî para cezası uygulanabileceğini söyledi.

“Üç yıla kadar hapis cezası verilebilir”

Finansal piyasaların döviz fiyatlarında ara sıra ani yükseliş ve inişlere alışık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ulusoy, “Ancak bu fiyat değişikliklerinin manipülatif olması halinde BDDK ağır para cezaları kesebilecek. Aslında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na 20 Şubat 2020’de eklenen 76/A maddesi ile para piyasalarında manipülasyonun yasak olduğu belirlenmişti. Daha önceden sadece bankaların itibarlarının zedelenmesi suçu vardı. Bankacılık Kanunu’nun 74’üncü maddesi ile Basın Kanunu’nda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olma ya da bu yolla asılsız haber yayma yasaklanmış ve cezası da bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden iki bin güne kadar adlî para cezası olarak belirlenmişti “dedi.

“Bir orantısızlık söz konusu”

2 Şubat 2020 tarihinden beri manipülasyonun sermaye piyasalarında olduğu gibi, para piyasaları için de açıkça bir suç olarak düzenlendiğini kaydeden Prof. Dr. Ulusoy, “İkisi arasındaki fark, Sermaye Piyasası Kanunu ‘piyasa dolandırıcılığı’ diye adlandırdığı manipülasyona sadece adli para cezası değil, hapis cezası da öngörüyor. Bankacılık Kanunu’nun 158’inci maddesi ise, para piyasalarındaki manipülasyona sadece idari para cezası öngörüyor. Oysa sermaye piyasalarındaki manipülasyonun etkisi makro ekonomik düzeyde değildir, sadece ilgili yatırımcıyı ve şirketi olumsuz etkiler. Oysa finansal piyasalardaki, örneğin döviz manipülasyonu bütün bankacılık ve döviz piyasasını etkiliyor, hatta döviz borcu olan, dövizle alışveriş yapan kamu veya özel sektörden herkesi olumsuz etkiliyor. Meydana getirdiği olumsuz etkinin alanı ve sonuçlarına göre daha ağır olmasına rağmen, finansal piyasalardaki manipülasyona sadece idari para cezası, sermaye piyasalarındaki manipülasyona ise hem hapis hem de idari para cezası öngörülmesi, suçların ağırlığı ile cezaları arasında bir orantısızlığa neden olmuş” diye konuştu.

Kimler için geçerli?

Prof. Dr. Ulusoy, “Finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı hareketlerin cezası tam olarak 76/A maddesi kapsamındaki finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemler olarak kabul edilen işlem ve uygulamaları gerçekleştirenlere menfaat sağlanması hâlinde sağlanan menfaatin iki katından az olmamak üzere, bir önceki yıl sonu finansal tablolarında yer alan faiz, kâr payı gelirleri, alınan ücret ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde beşine kadar idarî para cezasıdır” ifadelerini kullandı.

Sermaye piyasasında geçerli olan piyasa dolandırıcılığı suçunun herkes için geçerli olduğunu, oysa Bankacılık Kanunu’nun 76A maddesindeki finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı hareket suçlarının sadece bankalar için geçerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ulusoy, “Madde, Bankacılık Kanunu kapsamına giren bankaların bu suçu işleyebileceğini belirtiyor. Basın mensupları, gazeteciler, ekonomistler, yorumcular bu madde kapsamı dışındalar. Finansal piyasalara yönelik manipülasyonun veya yanıltıcı hareketin radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla bankalar dışında kim olursa olsun işlenmesi halinde BDDK’nın idari para cezası verme yetkisi yok” şeklinde konuştu.

Prof.Dr. Ulusoy, “BDDK muhtemelen bu düzenlemeyi ilk defa BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG için uygulayıp onlara para cezası verebilecek, para cezasını da bu bankaların Türkiye’deki alacaklarından tahsil edebilecektir” dedi.

Hangi işlemler suç kapsamında?

BDDK’nın, Bankacılık Kanunu 76A maddesinden aldığı yetki ile hangi iş ve işlemlerin, hareketlerin finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı hareket olduğunu, 7 Mayıs 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmeliğin 4’üncü maddesi ile belirlediğini kaydeden ve “Yönetmelik yeni çıktı ama kanun eski. Fakat BDDK’nın 20 Şubat 2020’ye kadar geri gidip bankaların hareket ve işlemlerini incelemeye alması hukuki güvenliği zedeler” diyen Prof. Dr. Ulusoy, “BDDK’ya göre bir finansal aracın arzına, talebine veya döviz kuru ve faiz dahil fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran ya da uyandırabilecek olan ya da bu fiyatın anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan yanlış veya yanıltıcı bilgi veya söylentileri, internet dahil herhangi bir kitle iletişim aracı yoluyla ya da başka bir yolla yaymak, manipülasyon ve yanıltıcı hareket olarak kabul ediliyor. Ancak bu eylemin aynı zamanda Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107’nci maddesindeki bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunu da oluşturabileceği unutulmamalıdır” açıklamalarında bulundu.

Prof. Dr. Ulusoy, sözlerini şöyle tamamladı: “BDDK tarafından belirlenen bazı hareketler var ki, bunlar bankaların ve çalışanlarının faaliyetlerini amacı aşacak şekilde kısıtlayıcı özellik taşımaktadır. Örneğin, bir banka çalışanının müşterisini gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirmesi, finansal sisteme olan güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek şekilde bilgi ve söylentiler yayması manipülasyon ve yanıltıcı hareket olarak düzenlenmiş. Bu durumda hiçbir bir banka çalışanının müşterilerine döviz veya diğer finansal araçlarla ilgili bilgi vermeye hevesli ve cesaret etmeyeceği ortada. Söz konusu yönetmeliğin, bankaların faaliyetlerini zorlaştırıp sekteye uğratma ihtimaline binaen, yeniden gözden geçirilmesinde fayda olabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özgür Özel, CHP TBMM Grup Müdürü Levent Bayraktar’ın cenaze namazına katıldı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Müdürü Levent Bayraktar’ın cenaze namazına katıldı. CHP’de 2010 yılından bu yana TBMM Grup Müdürlüğü yapan ve uzun bir süredir akciğer tedavisi gören Levent Bayraktar, 59 yaşında dün hayatını kaybetti. Bayraktar için bugün öğle namazının ardından Kocatepe Camii’nde cenaze namazı kılındı. Levent Bayraktar’ın eşi Eser Bayraktar, kızı Sezin Bayraktar cenaze namazında taziyeleri kabul ederken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri ve CHP’li yöneticilerde cenaze namazına katıldı. Namaza DEM Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partilerinden de katılım sağlayanlar oldu. Özel ve Kılıçdaroğlu, cenaze namazı öncesi Bayraktar’ın ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi. Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel yan yana saf tuttu. Cenaze namazını kıldıracak hocanın gelmesini bekleyen Kılıçdaroğlu ve Özel’in uzun süre aralarında sohbet ettiği görüntülendi. Cenaze namazının kılınmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel tabutu en önde beraber taşıdı. Daha sonra Özgür Özel defnedilmek üzere Karşıya Mezarlığına götürülen Bayraktar’ın naaşının koyulduğu cenaze arabasına binerek Karşıyaka Mezarlığına gitti.
Antalya Akdeniz Üniversitesi, Antalyalıların gıda ihtiyaçlarını karşılayacak Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı, üniversite kampüsünün içine Antalya’da yaşayan tüm vatandaşların alışveriş yapabileceği Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’ni hizmete açtı. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, yıl sonuna kadar kırmızı et ürünlerinin de alıcılarla buluşacağını açıkladı. Akdeniz Üniversitesi kampüsü içinde tüm vatandaşların temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabileceği "Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri"nin yeni tesisi, 17 Nisan çarşamba günü hizmete açıldı. Açıldığı günden itibaren yoğun ilginin yaşandığı tesis hakkında bilgi veren Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, "Üniversitelerin, 3 temel amacı vardır; eğitim, araştırma ve toplumsal katkı amacı. Biz buna binaen, Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’nde sağlıklı ve güvenli gıdalar üreterek, Akdeniz Üniversitesi personeline ve Antalya’daki tüketicilere güvenli gıdalar sunmayı amaçlıyoruz. 12 aylık süreç içerisinde 90 farklı kalemde ürün üretiyoruz. Bunların büyük çoğunluğu araştırma sonuçlarından elde ettiğimiz ürünler, hem bunların denemelerini yapıyoruz, hem de deneme fazlası ürünlerimizin de satışlarını gerçekleştiriyoruz. Süt ürünlerimiz 12 ay boyunca yıl boyu satışa sunuluyor" dedi. "Kırmızı et ve dondurma da satışa sunulacak" Prof. Dr. Mustafa Erkan, kampüs içinde yer alan büyük baş hayvan çiftliğinde ve seralarda, vatandaşların tüm gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürünler yetiştiğine dikkat çekti. Erkan, "Hemen hemen tüm süt ürünlerimiz var, çiğ sütten yoğurda, peynire ve kaşara kadar hepsi mevcut. Seralarımızda yetiştirdiğimiz sebzelerimiz var, tüketicilerin ihtiyacı olan tüm ürünleri buradan temin etmeleri için çalışıyoruz. Buraya gelen müşterimiz, dışarıya gitmeden, buradan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Şu an da eksik olan birkaç temel ürünümüz var, bunların başında et ürünlerimiz geliyor. Bu yılın sonuna kadar, kampüsümüzde bulunan et üretim tesisini de faaliyete geçirerek, yıl sonunda kırmızı et ürünlerimizi de satışa sunmaya çalışacağız. Eksik olan ikinci ana ürünümüz ise; Antalya’nın yaz aylarında çok sıcak olmasının da etkisiyle, yaz mevsiminde kampüsümüzde dondurma üreterek, hem öğrencilerimize hem de Antalyalı tüketicilerimize dondurma satışı gerçekleştirmek istiyoruz" diye konuştu. Satış yeri, hafta içi hizmete açık Prof. Dr. Mustafa Erkan, yeni açtıkları ürün satış yeri öncesinde de kampüs içinde küçük bir satış ünitesi yer aldığını fakat talepleri karşılamadığı için yeni bir girişimde bulunduklarını belirtti. Erkan, şöyle devam etti: "Daha önce küçük bir satış ünitemiz vardı, orada kapasitemiz son derece küçüktü ve daha dar bir alandaydı. Günlük 500 ila bin arasında müşterimiz oluyor. Özellikle pazartesi ve cuma günleri en yoğun günler. Bu iki günde bin müşteri sayısına ulaşıyoruz, onun dışında 500 alıcının altına hiç inmedik. Günlük üretim yapıyoruz, sabah 7’de sağım yapılan sütün, 9’dan itibaren satışı başlıyor. Bizim ikinci güne ürünümüz kalmıyor. Çoğu zaman sabah saatlerinde satışa başlayan tesisimizde, talebe bağlı olarak saat 11.00’de ürünlerimiz tükeniyor. Bunun için de çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz, üretim artışı planlarımız var. Hedefimiz daha fazla sayıda müşteriye ulaşabilmek, aynı zamanda ülkemizin tarımsal üretimine de kısmen de olsa katkıda bulunmak istiyoruz. Hafta içi sabah 08.30-17.00 saatleri arasında açığız." Meyve, sebze ve süt ürünleri tüketiciyle buluşuyor Prof. Dr. Mustafa Erkan, ürün satış yerinde yaklaşık 60 ürün olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Şu anda satış yerimizde yaklaşık 60 ürünümüz var, meyve, sebze ve süt ürünleri ağırlıklı olmak üzere aynı zamanda tıbbi aromatik ürünleri olan zerdeçal, zencefil ve zeytinyağı da ürün çeşitlerimiz arasında yer alıyor. Kampüsümüzde büyükbaş hayvanlarımız da var, erkek danalarımızı ete işlemeyi düşünüyoruz. Bununla ilgili tesis çalışmalarımız devam ediyor, bunu tamamladığımız an da yıl sonunda et üretimine katkı sunmaya başlayacağız. Türkiye’de et fiyatları sürekli yükseliyor, bunun nedeni üretimin yetersiz olması, üretim artışıyla bu sorunların önüne geçebiliriz, biz de buna Ziraat Fakültesi olarak kısmi de olsa katkı sunmayı amaçlıyoruz." "Fiyatları uygun" Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’nde alışveriş yapan Öğretmen Sedat Zengin, tesisin eski yerinden itibaren takipçisi olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: "Her zaman geliyorum. Süt, yoğurt, biber, domates ne bulursam alıyorum. Bugün süt ve yoğurt alacağım. Çok yeri denedim ama en güzeli burası. Fiyatları dışarıya göre daha uygun. Her zaman tavsiye ederim." Akdeniz Üniversitesi kampüsü içinde işletmeci olan Tolga Kağan ise yeni tesiste ürün çeşitliliğinin artmasından memnuniyetini dile getirdi. Kağan, "Sık sık geliyoruz, sütümü peynirimi yoğurdumu her şeyi buradan alıyorum. Doğal ürünler, fiyatlar da makul, herkes alışveriş yapabilir. Ürün çeşitliliği de arttı, sebzeleri görünce mutlu olduk" dedi. Akdeniz Üniversitesi içinde yeni binaya taşınan Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri, hafta içi 08.30-17.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Şanlıurfa UNCESCO Müzik şehri Şanlıurfa’da koro yarışmasında ödüller sahiplerini buldu UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa’da düzenlenen okullar arası koro yarışmasında, dereceye girenler ödüllerini aldı. Festival havasında geçen yarışma renkli görüntülere sahne oldu. Şanlıurfa Valiliği himayelerinde Eyyübiye Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve ŞURKAV iş birliği ile “Tek Ses İki Hareket” Projesi çerçevesinde düzenlenen valilik kupası 3. okullar arası koro yarışması bugün tamamlandı. 13 İlçede yapılan ve 100’lerce okulun katıldığı ortaokullar arası koro yarışmasında her ilçe kendi birincisini belirleyerek valilik kupası il yarışmasına gönderdi. İl yarışmasına katılan 13 ilçe birincisi bugün yapılan yarışmada tüm hünerlerini sergiledi. Yarışmada ilk, orta ve lise öğrencileri, ayrı ayrı kategorilerde yarıştı. Birinci olan okullara, 10 bin TL ve 10 çeşitli müzik atölyesi enstrümanları, 2’nci olan okullara 8 bin TL, 3’üncü olan okullara 6 bin TL ve mansiyon ödülü alan okullar ise 4 bin TL ödül kazandı. Ödül töreni sonrası konuşan Eyyübiye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İsmail Kaya, “Hepimiz çok sevindik. 3 gün sonunda Şanlıurfa’mızın ilçelerinden, merkezinden yüzlerce okulumuz yarışmayı iştirak etti. Büyük bir coşkuyla ilk finalimizin sonuncusu ilkokullar kategorisini gerçekleştirdik. Dereceye giren öğrencilerimiz çok mutlu, dereceye giremeyen çocuklarımıza da şunu söyleyeyim, bu bir yarışma, bir festival havasında geçti. Çok mutlu olduk, sevinçlerine ortak olduk. Eyyübiye Belediyesi olarak bu çocuklarımızın sevicine ortak olduğumuz için son derece mutluyuz. İnşallah bu yıl 3’üncüsünü yaptık 4 ve 5’incisini de seneye gerçekleştireceğiz. Katılım gösteren bütün okullarımızı tebrik ediyorum, öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum” dedi. Dereceye giren okul öğrencileri, mutlu olduklarını belirterek yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.