GÜNDEM - 08 Nisan 2020 Çarşamba 14:50

Dr. Naim Babüroğlu: “Koronavirüs PKK Bölücü Terör Örgütü için bir fırsat”

A
A
A
Dr. Naim Babüroğlu: “Koronavirüs PKK Bölücü Terör Örgütü için bir fırsat”

İSTANBUL Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde odun toplamaya giden köylülere yönelik terörist saldırıyı; “PKK terör örgütü koronavirüsü kendi lehine bir fırsata çevirme arayışındadır” diye yorumladı.

PKK terör örgütünün Diyarbakır’da gerçekleştirdiği patlamayla ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu “Tüm dünyada yerleşim birimlerinde koronovirüs nedeniyle, insan hareketlerinin kısıtlanması yönünde alınan tedbirlerden PKK terör örgütü yararlanmaya çalışmaktadır. Barış Pınarı Harekat Alanı’nda TSK’nın operasyonlarıyla PYD/PKK terör örgütü elemanları etkisiz duruma getirilmektedir. PKK terör örgütü, hem tabanına güçlü olduğunun mesajını vermek hem de verdiği kayıpların intikamını almak için, koronavirüs krizini dikkate alarak yurt içinde sivilleri de hedef alan eylemlerini artırma yoluna gitmiştir" ifadelerini kullandı.

Dr. Naim Babüroğlu ayrıca yapmış olduğu değerlendirmeleri şu şekilde sürdürdü;

“1978 yılında kurulan PKK bölücü terör örgütü, 1985 yılından itibaren köy baskınları ve katliamlar dönemini başlattı. 1994-1999 yılları arasında ve özellikle son yıllarda yapılan operasyonlarla ağır kayıplar verdi. Terörle mücadelede, bir terör örgütünün yok edilmesi dört faktöre bağlıdır: Halkın desteğinin kesilmesi, örgüte katılımın en az düzeye indirgenmesi, lider kadrosunun etkisiz duruma getirilmesi ve örgüte lojistik destek sağlayan güçlerin engellenmesidir.

PKK bölücü terör örgütüne yöre halkın desteği bulunmamaktadır. Terör örgütüne katılım son zamanlarda çok az düzeye indirilmiştir. Yapılan nokta operasyonlarıyla lider kadrosu da etkisiz duruma getirilmeye devam edilmektedir. Ancak ne yazık ki, PKK terör örgütüne bazı ülkelerce sağlanan lojistik destek engellenememiştir. Küresel güçler için, ‘terör küresel stratejinin topuzu’ durumuna gelmiştir. Bu nedenle, bu ülkelerin PKK’ya olan desteği sürmektedir.

PKK bölücü terör örgütü, kuruluşundan bu güne; krizlerin, iç savaşların boşluğundan faydalanarak eylemlerini hep artırmıştır. Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşla birlikte, ortaya çıkan boşluktan PYD/PKK terör örgütü faydalanmış ve ABD’nin de desteğiyle, Suriye kuzeydoğusunda, Menbiç ve Fırat’ın doğusunda yaklaşık 50-60 bin silahlı güce ulaşmıştır. ABD’nin Suriye’de PYD/PKK terör örgütüne verdiği silah, sağladığı destek, Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de PKK örgüt elemanlarının eline de geçmektedir. Bu silahlar, PKK terör örgütü tarafından yurt içinde hain saldırılarda kullanılmaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetler ve İstihbarat birimlerinin ortaklaşa operasyonlarıyla Kuzey Irak’ta PKK’ya kayıplar verdirilmeye devam edilmektedir. Suriye’de Fırat’ın doğusunda ‘Barış Pınarı’ Harekat Alanı’nda TSK’nın operasyonlarıyla PYD/PKK terör örgütü elemanları etkisiz duruma getirilmektedir. PKK terör örgütü, hem tabanına güçlü olduğunun mesajını vermek hem de verdiği kayıpların intikamını almak için, koronavirüs krizini dikkate alarak yurt içinde sivilleri de hedef alan eylemlerini artırma yoluna gitmiştir.

Tüm dünyada yerleşim birimlerinde koronavirüs nedeniyle, insan hareketlerinin kısıtlanması yönünde alınan tedbirlerden de PKK terör örgütü yararlanmaya çalışmaktadır. koronavirüsü PKK terör örgütü kendi lehine bir fırsata çevirme arayışındadır.

PKK terör örgütü, koronavirüsün oluşturduğu kriz atmosferi; Suriye’de Fırat’ın doğusunda ve Kuzey Irak’ta verdiği kayıplar nedeniyle hem kendisini destekleyen güçlere hem de tabanına ‘ben güçlüyüm’ mesajını vermek isteyecektir. Bu açıdan, PKK terör örgütünün yurt içinde 1985’ten beri uyguladığı köy baskınları, yol kesme, EYP kullanarak kayıp verdirme ve fırsat bulduğunda güvenlik birimlerine saldırı yapma girişimi ve fırsatını kollayacaktır.

Türkiye açısından yurt içinde PKK tehdidi azalmış, ancak Suriye’de Fırat’ın doğusunda PYD/PKK terör örgütü tehdidi en az 10 kat artmıştır. Türkiye’nin terörle mücadele alanı artık sadece yurt içinde değil, Suriye’nin kuzeydoğusunda ve Kuzey Irak’ta olmak üzere üç coğrafyada sürecektir. Küresel güçlerin PKK terör örgütünü kullanma stratejileri de aralıksız devam edecektir.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Doğal grip ilacı: ’Zahter çayı’ Kış aylarının gelmesiyle birlikte Doğu Anadolu Bölgesinde (Dağ kekiği) olarak bilinen, soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı doğal ilaç olan kışlık zahter çayına ilgi arttı. Gaziantep’te soğuk havalarda hasta olan ya da hastalıktan korunmak isteyen vatandaşlar, çareyi aktarlarda buluyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte grip, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşanırken kimyasal ilaçlara alternatif olarak bitkisel çözümleri tercih eden vatandaşlar, kış aylarının vazgeçilmez içecekleri arasında yer alan ve doğal ilaç olarak bilinen zahter çayına ilgi gösteriyor. Zahter otunun kilogram fiyatı 500 TL çay hali ise bardağı 20 TL’den müşterilere sunuluyor. "Zahter antibiyotik özelliğe sahiptir" Bölge halkının zahtere yoğun ilgi gösterdiğini belirten Sedat Turan, kış aylarında birçok hastalığa iyi geldiğini de söyleyerek, "Kışlık zahter dediğimiz çayı biz sadece kışın değil de yazın da çok tüketiriz. Zahteri önce sıcak suda soğuk suyla ıslarız. Soğuk suyla ısladıktan sonra çay süzeğine koyarız. Sonra süzeği bardağın üzerine koyup o şekilde üzerinden sıcak su geçiririz. Gaziantep halkı zahtere biraz daha hakim olduğu için burada daha çok zahter tüketilir. Mesela hatmi çiçeği, ıhlamur haricinde zahtere daha çok yönelir. Bakteri kırıcıdır, soğuk algınlığına iyi gelir, bağışlık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırır, mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Onun haricinde kanda enfeksiyon varsa onu temizler. Baya bir antibiyotik özelliğe sahiptir" dedi. "Bir tutam zahterden bir 5-6 çay bardak çay çıkarabilirsiniz" Zahter çayının ot olarak ta çay olarak ta uygun fiyata müşterilere sunulduğunu ifade eden Turan, "Bir tutam zahterden nereden baksan bir 5-6 çay bardağı çıkarabilirsiniz. Yani şunu tek seferde kullanmanıza gerek yok. 100 gramını 50 liradan satıyoruz. Kilosu 500 liraya geliyor. Zaten alanlar da en fazla 200 gram 300 gram şeklinde alıyorlar. Çok almanıza gerek yok. Bardakla içildiğinde bizim burada çay ocakları 10 TL’ye satıyorlar. Kafeler 20-25 liraya falan satıyorlar. Öyle çok pahalı bir içecek değil" ifadelerini kullandı. "Hastalıklarımızı atlatmak için zahter çayını sık sık tüketiyoruz" Kış aylarında soğuk algınlığı ve gribi daha çabuk atlatmak için zahter çayını tükettiklerini söyleyen Harun Alptekin, "Özellikle hasta olduğumuz zamanlarda bize iyi geldiğini düşündüğümüz zahter çayını sık sık tüketiyoruz. Amacımız daha çabuk hastalıklarımızı atlatmak ve tamamen doğal olan bu zahter çayını tüketip metabolizmamızı daha da güçlendirmek. Zahter çayının çeşit çeşit faydaları da bulunuyor. Ben sık sık tüketiyorum. İçine limon da sıkarak vitamin oranını da arttırdığımı düşünüyorum. Herkese zahter çayını içmelerini öneriyorum" diye konuştu.