GÜNDEM - 24 Eylül 2019 Salı 11:11

Dr. Nureddin Nebati ; “2023 hedeflerine büyük oranda ulaşmış olacağız”

A
A
A
Dr. Nureddin Nebati ; “2023 hedeflerine büyük oranda ulaşmış olacağız”

İAÜ Batı Platformu, 2019-2020 Akademik Yılı’nda kapılarını Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati'nin katıldığı, “2023 Hedeflerine Doğru Türkiye Ekonomisi ve Siyaseti” konulu panel ile açtı. Panelde konuşan Dr. Nureddin Nebati 2023 hedefleri için; “Büyük oranda ulaşmış olacağız” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki düşünce kuruluşlarından Batı Platformu, 2019-2020 Akademik Yılı’ndaki ilk toplantısını, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ile gerçekleştirdi. Florya Halit Aydın Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen “2023 Hedeflerine Doğru Türkiye Ekonomisi ve Siyaseti” adlı toplantıda ekonomik durum, siyasi görünüm ve bu başlıklarda 2023 hedeflerinin durumu ele alındı. Dr. Nureddin Nebati’nin yanı sıra programa ayrıca Çekya Büyükelçisi Egemen Bağış, İAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, iş, siyaset, akademi ve bürokrasi camiasından seçkin kişiler katıldı.

“Türkiye’ye ekonomik bir operasyonla diz çöktürülmeye çalışıldı”

Toplantıda sunum yapan ve merak edilenleri yanıtlayan Dr. Nureddin Nebati 2023 hedefleri için de büyük oranda ulaşılacağını söyledi. Nureddin Nebati açıklamalarına şu şekilde devam etti;

“Türkiye bulunduğu coğrafya itibari ile zaten uluslararası ilişkiler olsun, içerideki siyasi gelişmeler olsun sürekli gündem değiştiren bir durumda. Böyle olunca da uluslararası ilişkilerin, dış işlerin ve ekonomiyi güncel bir şekilde takip etmek ve Türkiye’nin bulunduğu coğrafi ortama uygun bir şekilde yönlendirmekte kararlı bir irade lazım. Bu iradeyi de özellikle 2002 yılından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında AK Parti gösterdi. Bu iradenin bir tezahürü olarak da Türkiye’de vizyon politikaları oluşturularak 2023, 2053, 2071 hedefleri ortaya kondu ve belgeler yayınlandı. Bu vizyon belgeleri çerçevesi içerisinde de hem kurumların hem ülkenin geleceğine ilişkin olarak planlamanın nasıl yapılacağını ilişkin adımlar atıldı. Böylelikle gerek özel sektör gerek kamu sektörü 23,53 ve 71’ de neler olacağına ilişkin kendi planlarını da ortaya koyma imkânları oldu. Bu çerçevede Türkiye adımlarını hızlı bir şekilde atıyor devam ettiriyor ancak özellikle 2013’ten itibaren Türkiye üzerine çok ciddi operasyonlar yapıldı. Gezi olayları ile başlayıp, 17-25 Aralıkla devam eden ardında da 15 Temmuz’daki askeri darbe girişimini gerçekleştirmeye çalışan bir ekip ve grup son olarak elde edemediği başarısızlıkların arkasından Türkiye’ye ekonomik bir operasyonla diz çöktürmeye çalıştı. Neyse ki çok kısa bir süre içerisinde geçen yıl açıkladığımız Yeni Ekonomi Programı içerisinde dengelenerek bugünkü noktaya kadar geldi. Türkiye geçmişteki krizleri atlatabilme başarısını ortaya koymuş ve krizlerle baş edebilmenin getirdiği çok önemli bir avantajı elde etmiştir. Bu avantajla güçlenerek ve olaylara çok güçlü bir şekilde müdahale edebilecek şekle dönüştü.”

Son olarak 2020 için yüzde 5’lik büyüme için çalışmaların başladığını söyleyen Nebati; “2023 hedeflerine dair az önce belirttiğim operasyonlar doğrultusunda bir takım güncellemeler yapıldı dolayısıyla bu yıl elde edilmiş olan başarı önümüzdeki yıllarda da hızlı bir şekilde kendisini gösterecek. 2020 için de Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin büyüme hedefini yüzde 5 olarak belirledi. Şimdi o koşullar çerçevesinde hem ihracatın arttırılması, ekonominin hızlı bir şekilde üretim kapasitesinin gerçekleştirilmesi bunun da ötesinde reformların gerçekleştirilmesi ile 2023 hedefleri büyük oranda ulaşmış olacağız” ifadelerini kulandı.

“Azim ve kararlılıkla ilerliyoruz”

Platforma katılan Egemen Bağış ise hedefler için “azim ve kararlılıkla ilerliyoruz” diyerek, “Türkiye bugün geçmişle kıyaslandığı zaman çok iyi bir noktada. Fakat biz geldiğimiz noktayla yetinemeyiz. Bizim için Türkiye’nin çok daha iyi noktalara gelmesi, Türkiye’nin dünyanın en güçlü on ülkesinden biri olma hedefi var. Bunun için de hep beraber, her beraber çalışmamız lazım. Üretip, katma değer kazandırıp dünyaya açılmamız gerekiyor. Onun için çabalıyoruz. 2023 hedeflerimize doğru azim ve kararlılıkla ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

“Çok mesafe aldık ama yetersiz”

Son olarak da 2023 hedeflerini eğitim tarafından değerlendiren Doç. Dr. Mustafa Aydın; “2023 hedeflerine doğru giderken Türkiye’nin nerede olduğunu, neler yapacağını, neler yapması gerektiğini bugün değerlendireceğiz. Ben bir ekonomist değilim fakat eğitim açısından baktığımız zaman bu konuda ciddi mesafeler alıyoruz. Bu ciddi mesafeler tabi ki de bulunduğumuz yerin yeterli olduğu anlamına gelmiyor. Daha yapacak çok işimiz var. Hala sıralamalarda gereken yerlerde üniversitemiz yok. Tarihi asırlara dayanan İstanbul’un fethinde Beyazıt’ta üniversitesi olan bir ülkenin bu topraklarda ilk yüzde üniversitesi olması gerekirdi. Daha çok AR-GE çalışmasının, sanayi- üniversite işbirliğinin olması gerekirdi. Tabii ki çok güzel şeyler yapıyoruz yapılanları görmüyoruz anlamına gelmiyor. Fakat eğitimde ben diğer alanlardaki başarıyı, ilerlememizi gösteremediğimizi düşünüyorum. Burada da üniversitelere çok önemli görevler düşüyor. Bir ülkenin ekonomide, siyasette, tarihte, kültürde, fende, teknolojide ve sağlıktaki öncü lokomotif kurumları üniversitelerdir. O yüzden üniversitelerin kendilerini sorgulamaları gerektiğini, dünyayla rekabet edebilmek için ne tür adımlar atmaları gerektiğini düşünmeleri ve kendilerini ona göre revize etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çok mesafe aldık ama yetersiz. Alacağımız çok daha büyük mesafeler var” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı açıkladı: "Güneş kremi sadece yazın değil, kışın da kullanılmalı" Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında düşen sıcaklık ve artan rüzgarların cilt kuruluğu ve dermatolojik hastalıkları tetiklediğini belirtti. Tosun, cilt bariyerini güçlendiren doğru bakımın ve cildi beslemenin önemine vurgu yaparak, güneş kremlerinin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılabileceğini söyledi. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte cilt kuruluğu, çatlama ve dökülme gibi şikayetler de görülmeye başladı. Hava sıcaklıklarının düşmesi, nem oranının azalması ve rüzgarın sertleşmesi özellikle el, yüz ve bacak bölgelerinde cildin hassasiyetini artırıyor. Bu dönemde ciltteki doğal yağ dengesinin bozulması, cilt bariyerinin zayıflamasına ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Bu noktada cilt bariyeri ise cildi alerjenler, kimyasal maddeler, mikroplar ve soğuk hava gibi dış tehditlerden koruyan en önemli savunma hattı olarak biliniyor. Bariyerin bozulması, yalnızca kurulukla sınırlı kalmayıp egzama, kaşıntı, kızarıklık ve ikincil enfeksiyonlara kadar ilerleyebiliyor. Özellikle ileri yaş grubunda cilt daha ince ve hassas olduğundan, kuruluğa bağlı reaksiyonlar ve bacaklarda ’skuam’ adı verilen kepeklenme, pullanma gibi bulgular daha sık görülüyor. Soğuk havada çalışanlarında ise ’soğuk yanığı’ olarak adlandırılan kulak, el ve parmak uçlarında kızarıklık, ağrı ve yanık benzeri cilt hasarlarıyla karşılaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında cilt sağlığını korumaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Tosun, soğuğa maruz kalan insanların tedavilerinde doktorların önerdiği kremleri kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Deri kanserinde en büyük etken güneş ışınlarıdır. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" dedi. "Cilt bariyeri önemlidir" Kış aylarında nemlendirici krem önerdiklerini söyleyen Mustafa Tosun, "Özellikle kış aylarıyla beraber cildimizde kuruluk, çatlamalar gibi reaksiyonlar ortaya çıkmakta. Öyle olduğu için nasıl besleniyorsak derimizin de aynı dışarıdan beslenmesi gerekiyor. O yüzden de nemlendirici kremler özellikle kış aylarında daha da sık öneriyoruz. Özellikle yaşlı hastalarda cilt kuruluğu daha fazla gözüküyor. Yine soğuk havalarla beraber ciltte kurumalar artıyor, o yüzden mutlaka hastaların günde 2 defa nemlendirici krem kullanmasını özellikle öneriyoruz. Onları daha çok öneriyoruz. Ama önemli olan alerjinin olmaması iyi bilindik markalardan olması özellikle ve sık kullanmaları. Özellikle hastaların çok elini yıkamaları, çok antiseptik gibi özellikle sağlık çalışanlarında bunu çok görüyoruz. Bu şekilde daha çok maruz kalanlar hem alerjenlere hem soğuğa maruz kalanların daha sık bu nemlendirici kremleri kullanması özellikle önemlidir. Kuruduktan sonraki süreç egzama olur. Kuruluğa bağlı, hastanın cilt bariyeri bozulur. Cilt bariyerine bağlı hastanın sekonder enfeksiyon durumları ve egzama dediğimiz kaşınmaya bağlı sekonder ortaya çıkar. O yüzden cilt bariyeri önemlidir" dedi. "Soğuğa bağlı yanıklar oluşmakta" Güneş kreminin sadece yazın değil kışın da kullanılabileceğini belirten Tosun, "Cilt bariyeri içinde yapmamız gereken en önemli şey nemlendirici krem kullanmaktır. Sıvı sabun, deterjan ve antiseptik alerjenlerden uzak durulması hem de ellerin çok sık yıkanmaması gerekir. Özellikle belli oranlarda titizlik hastalığı gibi obsesif olmaması gerekiyor. Özellikle yaşlı hastalarda bunu daha çok görürüz. Bacaklarda deri dökülmeleri kuruluğa bağlı özellikle skuam dediğimiz kepeklenmeler sık görüyoruz. Bu durumlarda ana temamız nemlendirici kremler kullanmak. Bir de ürtiker ve kurdeşen gibi soğukla bazen tetikleyen hastalıklarımız var. Cildin egzaması, saç deri egzaması ve gül hastalığı gibi durumlar soğukla tetiklenebiliyor. O yüzden bu hastalıkları da tetikleyecek düşündüğümüz için ona yönelikte hastaların tedavi olması gerekiyor. Dışarıda çalışanlar, özellikle soğukta askerler gibi veya inşaat işçileri gibi soğuk yanıkları dediğimiz kulaklarda, ellerde, parmaklarda yanıklar oluşmakta. O yüzden bu bireylerin koruyucu kullanarak ve soğuktan daha az maruz kalarak yine bizim önerilerimiz doğrultusunda tedavilere uyarak dikkat etmeleri gerekiyor. Güneş kremini yazın değil kışın kullanmaları gerekiyor. Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Daha çok deri kanserin de yazın artış olur. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Kayseri Talas’ın muhtarları Kepez’de buluştu Talas Belediyesi’nin mahallelerde güçlü iletişim ve çözüm odaklı hizmet anlayışını pekiştiren aylık muhtarlar toplantısı, bu ay Kepez Mahallesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen’in yaptığı buluşmada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile Talas Kaymakamı İlyas Memiş, mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek hem değerlendirmelerde bulundu hem de birlik ve dayanışma mesajları verdi. Geniş katılım, ortak akıl Toplantıya İlçe Emniyet Müdürü Enis Şimşek, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Özer, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı, Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı, Anadolu Muhtarlar ve Mahalli İdareler Dernek Başkanı ve Barbaros Mahalle Muhtarı Levent Karakaya da katıldı. Buluşmada mahallelerin ihtiyaçları, devam eden çalışmalar ve sosyal destekler ele alındı. Başkan Yalçın: "Muhtarlarımız sahadaki gözümüz, kulağımız" Toplantıda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, muhtarların vatandaşla devlet arasında en güçlü köprü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Muhtarlarımız vatandaşlarımızın en yakınında bulunan insanlar. Devlet ve belediye adına hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızın size ilettiği talepleri bizlere ulaştırıyorsunuz, biz de gücümüz yettiğince yerine getiriyoruz. Yüzümüzü yere baktıracak yapılmadık iş kalmadı. Kıyafetinden yakacağına, yiyeceğine kadar kimin ihtiyacı varsa bize bildirin." Kırsaldaki öğrencilere sürpriz Sosyal destek çalışmalarına da değinen Başkan Yalçın, hayırseverlerin katkılarıyla okullardaki tüm öğrencilere kışlık ayakkabı dağıtımı yapılacağını belirterek, önümüzdeki günlerde mont dağıtımının da gerçekleştirileceğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Allah hayır sahiplerimizden razı olsun" dedi. Kaymakam Memiş: "Başka ilçelerde pek örneği yok" Talas Kaymakamı İlyas Memiş ise muhtarlar buluşmasının örnek bir çalışma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu toplantılar gerçekten çok kıymetli. Başka ilçelerde çok fazla örneği olmayan bir program. Hem muhabbetin olduğu hem de mahallelerimizin konularının görüşüldüğü güzel bir ortam. Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum." Devletin sosyal yardım imkânlarına da değinen Kaymakam Memiş, 15 farklı alanda yardım kalemi bulunduğunu hatırlatarak, bu desteklerin hak sahiplerine ulaştırılmasında muhtarlara önemli görevler düştüğünü vurguladı. Muhtarlardan teşekkür Toplantının ev sahibi Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen, yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür ederek bu buluşmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yenidoğan Mahalle Muhtarı Adem Atasoy ise, "Muhtarlar olarak her zaman ne desek yardımcı oldunuz. Her konuda her yerde işi bitirdiniz. Allah razı olsun başkanım" sözleriyle Başkan Yalçın’a teşekkür etti.