DÜNYA - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 21:14

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

A
A
A
Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli bilim merkezlerinden biri olan Argonne Laboratuvarı’nda çalışan bir Türk, yüzün üzerinde ödül almış. Değil ABD’nin, dünyanın en başarılı 100 bilim insanları arasında yer alan bir isim: Ali Demir...

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda yaşanan bir durumdur 'beyin göçü'. Nedir beyin göçü? TDK'nın sitesinde 385.408.082 kez aranan beyin göçü "ileri düzeydeki meslek ve bilim adamları ile uzmanların bir başka gelişmiş ülkede yerleşip çalışmak amacı ile kendi ülkelerinden ayrılması" olarak açıklanmış.

Türkiye'de de bu sayı azımsanmayacak kadar çok. Giden insanlarımız o kadar kıymetli ki keşke Türkiye bu beyinlerden kendisi için faydalanabilecek koşulları üretse... Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli bilim merkezlerinden biri olan Argonne Laboratuvarı’nda çalışan bir Türk, yüzün üzerinde ödül almış. Değil ABD’nin, dünyanın en başarılı 100 bilim insanları arasında yer alan bir isim: Ali Demir...

Ali Demir, Türkiye’deyken bir milletvekili tarafından, İngilizcesi iyi diye otel resepsiyonunda çalışması önerilen biri. Şimdinin Dr. Ali Erdemir'i, Amerika’da sürtünmesiz kaplama ve nano ölçekte yapay elmas gibi buluşlarıyla bilim dünyasında çığır açmaya devam ediyor. 

Ali Erdemir, sürtünme katsayısını binde bire düşürmeyi başararak teflondan 40 kat daha kaygan bir yüzey ve dünyanın enerji sorununa alternatif üretti. Buluşlarıyla tam dört kez Bilim Nobeli olarak kabul edilen R&D 100 ödülüne layık görülen Erdemir, Bilim Oscar’ı olarak adlandırılan Discover Magazine Ödülü’nün de sahibi. 3 bin 500 bilim adamının çalıştığı Argon Laboratuvarı’nda 29 yıldır çalışmalarını sürdüren Erdemir, laboratuvarın en seçkin 36 bilim adamı arasında. 

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk! Prof. Dr. Ali Erdemir ile samimi röportaj..

Neden ABD’de yaşıyorsunuz?

ARGE konusunda en iyi araştırma merkezlerinden birisi olan Argonne laboratuarında çalışıyorum. Burada bana sağlanan imkanlar çok iyi ve çığır açıcı bilimsel çalışmalara teşvik eden bir sistemin bir araştırma kültürünün kurumsallaştırılmış olmasından dolayı buradayım...

Türkiye’de iş bulamadınız ve ABD’de en başarılı bilim adamı ödülü dahil pek çok ödül aldınız. Türkiye’ye kızgın mısınız?

Hayır hiç de kızgın değilim; o anki şartlar onu gerektiriyordu; olur böyle şeyler, ülkemize yararlı olmak için illaki orada çalışmak da gerekmiyor artık. Ülkemi her zaman, her durum ve şartlarda cok sevdim, sevmeye de devam edeceğim.

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Enerji sistemleri, sürtünme deneyleri, nano teknoloji, malzeme bilimi, yüzey mühendisliği gibi alanlarda çalışıyorsunuz. Bizlerin anlayacağı dilde hangi konular üzerine nasıl çalışmalar yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

Enerji ve çevre konuları bütün dünyanın geleceği açısından çok büyük ve hayati bir önem kazandı son yıllarda. Bizim yaptığımız çalışmalar da, enerji verimliliğini çok yükseklere taşıyacak, çevreye zararı en asgari düzeylere indirecek yeni teknolojilere odaklı. Bütün bu teknolojik gelişmelerde ileri malzeme teknolojilerinin rolü çok ön planlara çıktı ve biz de son yıllarda harıl harıl yeni, çok akıllı nano malzemeler üzerine odaklandık. En son yaptığımız bir buluş, dünyanın en saygın bilim dergilerinden olan Nature’da yayınlandı ve bilim camiasında çok büyük bir yankı uyandırdı. Kısaca ne olduğunu açıklamak gerekirse bu buluşta, motor yağının nasıl elmasa benzer yapıya dönüştürülebileceğini ve bu yapının hem aşınmasız hem de kaygan bir özelliğe haiz olduğunu (hem deneysel hem de teorik olarak) ortaya çıkardık. Pratiğe dönüştürüldüğünde yeni bir çığır açma niteliği var; ileriki senelerde göreceğiz.

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Türkiye’de kalsaydınız nasıl bir Ali Erdemir ile konuşuyor olurduk sizce?

Şu anki Ali Erdemir değil tabiki. Sanırım, orada da kendi çapımda ve sağlanan imkanlar ölçüsünde bir şeyler yapardım ve bir seviyeye ulaşırdım diye düşünüyorum.

Kendinize ait kaç adet patentiniz var? Onlardan da biraz bahsedebilir misiniz?

Bir çoğu ABD dışında dünya ülkelerinde de alınmış olan 20'nin üzerinde patentim var. Bir de 15 kadar sırada bekleyen, ABD patent ofisinde incelemeleri devam eden patent başvuruları... Bunların çoğu bu ileri nano malzemeler ile ilgili. En son Nature dergisinde basılan buluşumuzun patenti de çok daha yakınlarda çıktı; bu grafenlerle ilgili epeyce bir patent başvurumuz var. Bunların hemen hepsi enerji ve çevre konularında daha verimli ve temiz teknolojiler üzerine.

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Bir dönem Bosch’ta çalışıyordum. Firmanın dünyadaki toplam patent başvurusu Türkiye’nin toplam patent başvurusundan daha fazlaydı mesela. Türkiye bilim alanında sizce nasıl gelişir?

Çok ciddi, siyasetten uzak, liyakate, bilgi, beceri ve başarıya dayalı, devlet politikası haline dönüştürülmüş bir yaklaşımla Türkiye’nin bilim ve teknoloji konularında çok ileri saflara taşınacağı kanısındayım. Türkiye’nin insan gücü bu sıçramayı yapacak kapasitede hatta ötesinde bile. Maalesef, yetişmiş insan gücümüz (hem Türkiye’deki üniversitelerden hem de dünyanın en seçkin üniversitelerinden üstün başarı ile diploma almış genç bilim adamlarımız) hep dışarıda çalışma eğiliminde. Bu kişilere cok iyi bir ortam oluşturulur, bilgi, beceri ve liyakata dayalı bir perspektif sunulursa, çoğunun seve seve Türkiye’de çalışacağını ve Bosch firmasının da üç, dört misli patentlik buluşlar yapacağından hiç şüphem yok. Tekrar etmek gerekirse, bu herkesin saygı göstereceği, bir devlet politikası (ama siyasi politikadan uzak) bir yaklaşımla olabilir.

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Peki Türkiye’de de tecrübelerinizi paylaşmayı istiyor musunuz? Ortak çalışmalarınız var mı?

Ortak çalışmalarım hep olmuştur. Bu çerçevede, bir çok genç bilim insanlarımızı buralara getirtip, ortak çalışmalar yaptık, teknolojiler geliştirdik, patentler/ödüller aldık. Bu genç yeteneklerden bir çoğu çok başarılı profesörler oldu ve kendi çaplarında çok iyi, takdire şayan, dünya çapında çalışmalar yapıyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor.

Türkiye okyanus ötesinden nasıl görünüyor?

Tabiki, doğup büyüdüğüm bir yer olarak benim kalbimde her zamanki gibi çok güzel bir ülke, çok güzel bir insan topluluğu olarak görünüyor; ama çok çok daha iyilere ve güzelliklere layık (ama hasret) bir ülke olarak görülüyor. Tereddütsüz, ülkem bir tane, onu çok seviyorum...

Dünyanın en başarılı 100 bilim insanı arasında bir Türk: Prof. Dr. Ali Erdemir

Ali Erdemir kimdir? 

Ali Erdemir ilk olarak inanılmaz mütevazı, örf ve ananelerine bağlı, hiç dejenere olmamış, ülkesini seven, ilkeli ve sevecen duruşuyla herkesin takdirini kazanmış, dünya çapında kendisini ispat etmiş, çalıştığı ARGE merkezinde en üst düzeye ulaşmış. Öyle ki yabancı çalışan kontenjanı toplam eleman sayısının \%1.5’i ile sınırlı. Bir çok çığır açıcı buluşlara imza atmış, kendi alanında dünyanın en büyük mühendislik kuruluşunun başkanlığına kadar yükselmiş bir Türk.

Ali Erdemir (d. 2 Temmuz 1954, Göztaşı (Nürfet) Köyü Kadirli, Osmaniye), Türk bilim insanı. Malzeme bilimi, yüzey mühendisliği ve triboloji üzerine yaptığı araştırmalarla tanınmıştır. Nanoteknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşu ile R&D ödülünü 4 kez kazanmıştır. Ayrıca 6 tane buluşu için patent almıştır.

Ali Erdemir, metalurji dalında lisans eğitimini de İTÜ'de yaptı. 1977'de lisans derecesini alıp yaklaşık 2 sene İskenderun Demir Çelik Fabrikasi'nda calışan Erdemir, ABD'ye master eğitimi için gitti ve aynı zamanda metalurji ve malzeme mühendisliği dalında doktora yaptı. 1987 yılında Türkiye'ye dönen ve iş bulamadığı için kısa süre sonra da, tekrar ABD'ye dönen Erdemir, 1987'den bu yana çalışmalarını sürdüreceği Chicago Üniversitesi'ne bağlı Argonne Laboratuvarı'nda işe başladı. Ali Erdemir yaptığı sürtünme deneyleriyle bu alanda başarılara imza attı. Buluşlarıyla Triboloji biliminde önemli bir yer edinen Erdemir, 1991, 1998, 2003 ve 2009'da R&D (Ar&Ge) ödülü dahil olmak üzere birçok uluslararası ödül aldı. Erdemir evli ve üç çocuk babasıdır.

Röportaj: Anıl Sural - Önce Vatan Gazetesi

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.