GÜNDEM - 13 Ağustos 2019 Salı 16:24

Dünyayı heyecanlandıran Satala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor

A
A
A
Dünyayı heyecanlandıran Satala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor

Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırında günümüze kadar ulaşabilmiş dünyadaki tek lejyon kalesi olan Satala Antik Kentinde geçtiğimiz yıl başlayan arkeolojik kazılar devam ediyor.

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyü sınırlarında bulunan ve Roma’nın 15. Lejyonunun yaklaşık 600 yıl hüküm sürdüğü alanda 2017 yılında başlatılan çalışmaların ardından geçtiğimiz yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle kamulaştırma ve kazı evinin yapılmasının ardından başlayan çalışmalarda ilk kazmanın vurulduğu noktada yüzeyden 50 santimetre aşağıda Roma ve Bizans dönemine ait duvarlara rastlanmıştı. 

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç.Dr. Şahin Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen kazı çalışmalarına 25 kişilik ekiple devam edilirken, kazı çalışmalarına bu yıl İl Özel İdaresi tarafından da maddi destek sağlandı. 

Kazılarda lejyon kalesinin komuta merkezinin olduğu yerdeki yapıda silahlarıyla birlikte parçalanmış insan iskeletleri bulunması ise kazı ekibini oldukça heyecanlandırdı. 

Ödenek durumuna bağlı olarak 5-10 yıl içerisinde gezilebilir hale gelecek olan Satala’da gerçekleştirilen kazı ile Roma İmparatorluğu’nun bugüne kadar çok fazla bilgi kaynağı olmayan doğu sınırındaki mimarisi, stratejik konuları ve felsefesi ortaya çıkarılarak. 

Dünyayı heyecanlandıran Satala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor

Kazı ekibinin hazırladığı projeyle de sanal teknoloji yardımıyla alan 3 boyutlu olarak modellendirilerek ziyaretçi merkezinde insanlarını alana baktığında o dönemi görmeleri sağlanacak. 

Anadolu’da bilinen 4 lejyon kalesinden üçünün baraj suları ve kent yerleşkeleri altında kaldığını, yalnızca Satala Antik Kentinde yer alan 15. Apollinaris lejyonunun ayakta kalabildiğini kaydeden kazı başkanı Doç.Dr. Şahin Yıldırım, bunun dünyada başka bir örneğinin olmadığını söyledi. 

Satala’nın arkeoloji dünyası için çok önemli bir yer olduğunu dile getiren Yıldırım, 2018 yılında başlayan çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığının verdiği izin ve Gümüşhane Valiliğinin İl Özel İdaresi aracılığıyla sağladığı ödenekle devam ettiklerini kaydetti.

“Türkiye’de 4 lejyon kampı bulunmaktaydı” 

Geçtiğimiz yıl başlayan kazı çalışmaları kapsamında lejyon kalesinin ana kampının olduğu yerde 3 bölgede çalışma gerçekleştirdiklerini ve bu çalışma ile kale ana duvarlarını, kilise yapısı ve tapınak yapısının temel izlerine rastladıklarını hatırlatan Yıldırım, “2019 yılı bizim açımızdan önemli. Bu yılki çalışmalarımızı ana kamp üzerine yoğunlaştıracağız. Türkiye’de 4 lejyon kampı bulunmaktaydı. Bunlardan günümüze kadar gelebilen tek örnek Satala’da bulunan 15.Lejyon’un ana kampı. Diğerlerinin ikisi baraj altında kaldı bir diğeri ise modern yerleşim altında kaldı. Elimizde Türkiye’deki ter örnek. Roma İmparatorluğu'nun Doğu sınırı üzerine yapılan tek araştırma konumunda şu anda dünyada. Bu bakımdan oldukça ilgi çekici konumu var. Bu seneki çalışmalar sırasında çok yoğun bir şekilde silahlarla karşılaştık. Buranın bir lejyon kalesi olmasından dolayı çok sayıda mücadele gerçekleştirilmiş. Özellikle imparatorluğun doğu sınırında Sasanilere karşı olan savaşlarda önemli bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Bu alanda komuta merkezinin ana merkezindeki çalışmaları devam ettiriyoruz” dedi.

Dünyayı heyecanlandıran Satala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor

“İnsan iskeletleri ve yanında silahlarıyla karşılaştık” 

Bu yılki kazılarda komuta merkezinin olduğu yerdeki yapıda insan iskeletleriyle karşılaştıklarını ifade eden Yıldırım, “Bunlardan özellikle bir tanesi parçalanmış haldeydi. Olasılıkla buradaki bir lejyonere ait bir mezar karşımıza çıktı. Bu bizim açımızdan çok önemli. Bir lejyonere ait bir iskeletin yanındaki silahlarla bulunmuş olması bizim açımızdan çok önemli. Mezarlık alanlarında da çalışma yapmayı planlıyoruz. Bu alanda yapacağımız çalışmayla burada görev yapmış lejyonerlerle ilgili önemli bilgilere ulaşacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

“Bütün lejyon kalesi bilgisayar ortamında sanal gerçeklikle 3 boyutlu hale getirilerek canlandırılacak” 

Satala’da yürütülen kazının şu an için başlangıç aşamasında olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bundan dolayı biz buradaki verileri çok fazla sunabilme şansına sahip değiliz. Ama bizim şöyle bir projemiz var: Bütün bu lejyon kalesini bilgisayar ortamında sanal gerçeklikle 3 boyutlu hale getirerek bütün bu lejyondaki yapıları tekrar ayağa kaldırıp bir Roma lejyonu nasıldı, hangi yapılar vardı, işleyişi nasıldı, askerlerin günlük hayatı nasıldı konularında VR teknolojisini kullanarak yeni bir ziyaretçi karşılama merkezi, bir sergi alanı ve bir depo müze gibi bir yer oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun için de çalışmalarımızı başlattık. 10 yıl içerisinde Satala’nın gözle görünür, gezilebilir bir hale geleceğini düşünüyoruz. Bu konu biraz da ödenekle alakalı” ifadelerini kullandı. 

“Roma İmparatorluğu'nun askeri tarihi açısından çok önemli bir lokasyon Satala” 

Satala’nın dünya için önemiyle ilgili soruyu da cevaplandıran Yıldırım, şunları söyledi: “Roma İmparatorluğu dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklardan birisi. Bu bakımdan İmparatorluğun doğu sınırına dair çok bilgimiz yok. Kuzeydeki kazılar, İngiltere’deki kazılar sonuçlanmış durumda neredeyse. Afrika’daki lejyonlar üzerine de ciddi çalışmalar söz konusu. Ama Anadolu’daki yani imparatorluğun doğu sınırında çalışmalar çok az. Bu ilk çalışma olması açısından önemli. Şuan için Roma İmparatorluğunun doğu sınırındaki stratejik konular, noktalar ve felsefesi ortaya çıkarılacak. Bu bakımdan oldukça önemli. Roma İmparatorluğu'nun askeri tarihi açısından çok önemli bir lokasyon Satala”

“Burada gördüğümüz her taş, her duvar, her buluntu, her seramik, her metal objeler bir anlam ifade ediyor ve bizleri heyecanlandırıyor” 

Çalışmalara katılan Bartın Üniversitesi Arkeoloji bölümü mezunu Ahmet Memoğlu ise “Burada kazı çalışmaları yapıyor, aşağıya doğru iniyoruz. Burada 25 kişi çalışıyoruz. Aramızda öğrenci arkadaşlarımız ve mezun arkadaşlarımız var. 2017 yılından itibaren burada çalışmalar başladı. 2018 yılında da ilk kazı çalışmalarımız başlamıştı. Bu yıl da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Benim daha önce de antik kentlerde çalışmalara katılmıştım. Burada gördüğümüz her taş, her duvar, her buluntu, her seramik, her metal objeler bir anlam ifade ediyor ve bizleri heyecanlandırıyor. Burada 50 santimetreden itibaren bir duvar yapısı gelmeye başlıyor. Bu bizi daha da heyecanlandırıyor” dedi.

“Satala Antik Kenti Roma askeri mimarisini anlama açısından bizim için büyük önem arz ediyor” 

Bartın Üniversitesi Araştırma Görevlisi İzzettin Enalmış da kazı çalışmalarına bu yıl katıldığını belirterek, “Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını koruyan 4 lejyondan birisi Satala. Bunların diğer üçü baraj altında ve şehir altında kaldı. Aktif olarak lejyon kazısının yapıldığı tek yerleşim Satala Antik Kenti. Roma askeri mimarisini anlama açısından bizim için büyük önem arz ediyor” şeklinde konuştu. 

Roma İmparatorluğu'nun doğu hattında günümüze kadar gelen tek lejyon kalesi olan ve dünyada başka örneği olmayan Satala Antik Kentinde geçtiğimiz yıl başlayan kazı çalışmalarında 100 metrekarelik kazı alanında toprağın 50 santimetre altından 2 bin yıllık Roma ve Bizans dönemine ait eserler ortaya çıkmaya başlamış ve bu durum arkeoloji dünyasında heyecana sebep olmuştu. Bugüne kadar alandan çıkan yüzlerce eserin Türkiye’de Erzurum ve İstanbul’daki arkeoloji müzelerinde sergilendiği Satala’da bilinen en değerli parça 1872 yılında bulunan ve paha biçilemeyen bronz Afrodit büstü ise İngiltere’deki The British Museum'da sergileniyor.  

Recep Ergin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.