KÜLTÜR SANAT - 31 Mayıs 2022 Salı 12:40

Duvarları argo sözcüklerle kirletilen 300 yıllık Macar Camii koruma altına alındı

A
A
A
Duvarları argo sözcüklerle kirletilen 300 yıllık Macar Camii koruma altına alındı

Antalya’nın Serik ilçesinde 13. yüzyıldan kalma Macar Camii'nin duvarlarına geçen yıl yazılan argo ve olumsuz ifadeler içeren yazılar, Antalya Valisi Ersin Yazıcı'nın talimatıyla korservasyon ve restorasyon uzmanının da yer aldığı 5 kişilik uzman ekip tarafından temizlenirken, cami koruma altına alındı.

Antalya’nın Serik ilçesi Abdurrahmanlar-Gebiz karayolu üzerinde, Gebiz Mahalle merkezine yaklaşık 1,2 kilometre uzaklıkta ve 2013 yılında Antalya Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenen 13-15. yüzyıla tarihlenen tarihi Macar Camii Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’nca (YİKOB) tarafından restore edilerek hem ibadete açılacak hem de turizme kazandırılacak.

Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, tarihi Macar Camii'nin geçmişten bugüne kadar motif ve mühürlerini büyük oranda koruyarak günümüze gelmeyi başardığını söyledi. Tarihi geçmişine bakıldığı zaman yapım yılı net bilinmemekle beraber 15. yüzyıla kadar uzanan tarihi bir serüvenin yaşandığını söyleyen Karabayram, “Bugünkü adıyla da, geçmişte de tarihteki yaşanmış olaylarla beraber göçebe hayatın hayatımıza girmesiyle beraber Macar Camii olma özelliği taşıyan çok tarihi bir yapıdır. Bu mekanın iç kısımlarındaki kalem işi süslemelerin bulunduğu yerlerde geçen yıl kim ve kimler tarafından yazıldığı tespit edilemeyen ahlaksız argo sözcükler ve birçok diğer olumsuz unsuru içeren kelimeler yazılmıştır. Konuyla ilgili Sayın Valimiz Ersin Yazıcı, camideki bu yazıların acilen silinmesi, temizlenmesi ve caminin koruma altına alınmasına yönelik talimat vermiştir. Caminin iç kısmındaki kalem işi süslemelerin bulunduğu yerlerde kim tarafından yazıldığı tespit edilemeyen argo sözcükler ve birçok diğer olumsuz unsuru içeren duvar yazılarının, koruma önlemleri çerçevesinde silinmesi ve yapının koruma altına alınması için 2021 yılında çalışma başlatıldı. Antalya Valimizin talimatıyla korservasyon ve restorasyon uzmanının da yer aldığı 5 kişilik ekip kuruldu. Camide yeni konservatif bir çalışma yapıldı. Dökülmek üzere olan yaklaşık 200 yaşındaki sıvalar sabitlendi. Mevcut hali korundu. Uzman ekip, caminin iç kısmındaki kalem işi süslemelerin bulunduğu yerlere, kimliği belirsiz kişilerce yazılan argo sözcükler, siyasi parti isimleri ve olumsuz unsur içeren yazıları, hassas bir çalışma ile temizledi” dedi. Karabayram, yazıların temizliği sırasında, tarihi süslemelere zarar vermeyecek şekilde, kimyasal içermeyen, doğal yöntemler kullanıldığını, çok titiz bir temizlik süreci yaşandığını anlattı.

“Kamulaştırma çalışmaları başlatıldı”

Caminin, özel mülkiyette olduğunu da belirten Karabayram, Antalya Valiliği ve Serik Belediyesi tarafından cami arazisinin kamulaştırılması için işlemlerin başlatıldığını kaydetti. Kamulaştırma çalışmalarından sonra buranın restore edilerek gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılacağını söyleyen Karabayram, “Ayrıca, vatandaşların ibadet mekanı olarak kullanılması için arzuları da var. En kısa sürede buradaki çalışmalar tamamlanacaktır. Ayrıca Macar Camisinin doğu bölümünde bulunan 4 mezarın bulunduğunu ve bunların kime ait olduğunu bilemiyoruz. Bununla ilgili bir çalışma ve araştırma yapılacak” dedi.

Uzman Arkeolog Yiğit Kılıç, Macar Camii'nin 13. ve 14. yüzyılda Macaristan'dan gelen Yörük Türkmenlerinin, daha sonra 15. yüzyılda buraya tamamen yerleştikten sonra inşa ettikleri kervan yolu camisi olduğunu söyledi. Kılıç, “Burada kervansaray mantığı ile durup dinlenip ibadetlerini gerçekleştirdikten sonra devam ettikleri yol güzergahında bulunan bir camidir. Buradaki süslemeler ise 18. yüzyıl işlemeleridir. Bunu o döneme ait olduğunu yaptığımız çalışmalardan biliyoruz” diye konuştu.

Duvarları argo sözcüklerle kirletilen 300 yıllık Macar Camii koruma altına alındı

Serik İlçesi Gebiz Mahallesi sakini Erdal Aktaş (57) ise "Atalarımız Gebiz’de o dönemlerde cami yokken buraya namaz kılmaya geliyorlarmış. Bu tarihi caminin koruma altına alınarak yeniden restore edilmesi için çalışma başlatan sayın valimize ve belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz dedi.

Macar Camii’nin mimari özellikleri

Abdurrahmanlar-Gebiz karayolu üzerinde, Gebiz Mahallesi merkezine yaklaşık 1,2 kilometre uzaklıkta ve 2013 yılında Antalya Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenen Macar Camii, yapı kare planlı, pandantif geçişli, kubbe örtülü ve tek mekanlı. Yapının girişi, kuzey cephede bulunan dikdörtgen biçimli kapı açıklığından sağlanırken, güneydoğu ve güneybatı köşelerinde birer adet, batı cephenin ortasında ise bir adet dikdörtgen biçimli pencere yer alıyor. İnşa tarihi kesin olarak bilinmeyen caminin sivrilen kubbesi, malzeme-teknik biçimi, mihrabın alçak ve sade yapılması gibi özellikler göz önüne alındığında, 13-15'inci yüzyıl mescitleri ile benzerlik gösterdiği ifade ediliyor. Yapının harim duvarlarında, kubbe geçişlerinde ve kubbe iç kısmında kalem işi süslemeler bulunuyor. Söz konusu kalem işi süslemeler, beyaz kireç katkılı sıva üzerine, mavi, açık yeşil, sarı ve kahverengi renkler kullanılarak yapılmış. Süslemeler; kıvrık dallı bitkisel madalyonlar, Osmanlıca yazılar, stilize kuşlar ve geometrik bezemeler içeriyor.

Ayşe Çatlı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Kayseri Kayseri’de Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi OSB için bakanlıktan onay alındı Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) öncülüğünde Kayseri’ye kurulması planlanan Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı. Gelişmeyi Kayseri sanayisi adına tarihi bir adım olarak değerlendiren KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Bu gelişme, şehrimizin yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretim hedefleri açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır" dedi. Kayseri’nin köklü sanayi kültürü, girişimci yapısı ve üretim gücüyle Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Başkan Büyüksimitci, "Uzay, havacılık ve savunma sanayisi gibi stratejik bir alanda ihtisaslaşacak bu OSB ile birlikte, Kayseri sanayisi yeni bir lige yükselmiş olacak. Bu proje, sadece yeni bir sanayi alanı değil, aynı zamanda teknoloji, Ar-Ge, nitelikli istihdam ve ihracat odaklı bir üretim ekosistemi anlamına gelmektedir" diye konuştu. Bölgenin tam kapasiteye ulaştığında Kayseri’nin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacağını ifade eden Büyüksimitci, "Yaklaşık 323 hektarlık alan üzerinde planlanan İhtisas OSB’de; uzay, havacılık ve savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalar bir araya gelecek, ortak altyapılar, Ar-Ge merkezleri, test ve modernizasyon alanları ile güçlü bir sanayi kampüsü oluşturulacak. Bölgenin, tam kapasiteye ulaştığında 4 bine yakın nitelikli istihdamla birlikte şehrimizin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacak. Aynı zamanda yerli ve milli üretimin güçlenmesine, dışa bağımlılığın azaltılmasına ve savunma ile havacılık alanlarında ülkemizin teknolojik kabiliyetlerinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacak" dedi. Kayseri’nin havacılık geçmişi, mevcut askeri ve sivil havacılık altyapısı, üniversiteleri, teknoparkları ve yetişmiş insan kaynağı ile bu projeyi hayata geçirecek güç ve kabiliyette olduğuna vurgu yapan Büyüksimitci, "Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayinde OSB sayesinde, savunma ve havacılık sanayinde faaliyet gösteren firmalarımız daha rekabetçi hale gelecek, tedarik zinciri güçlenecek ve yüksek teknoloji yatırımlarının Kayseri’ye yönelmesi hız kazanacaktır" dedi. Kararın Kayseri için hayırlı olmasını temenni eden Başkan Büyüksimitci, "Bu önemli sürecin hayata geçmesinde başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere, Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’e, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekilimiz Sayın Hulusi Akar’a, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç’a, Melikgazi belediye Başkanımız Sn. Mustafa Palancıoğlu’na, Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbaydar’a, tüm milletvekillerimize, emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Kayseri Sanayi Odası olarak, bundan sonraki süreçte de projenin en hızlı ve en sağlıklı şekilde hayata geçirilmesi için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Uzay, havacılık ve savunma sanayisinde söz sahibi bir Kayseri hedefiyle; bu kıymetli yatırımın şehrimize, sanayicilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.