RAMAZAN - 08 Mayıs 2019 Çarşamba 15:49

Dyt. Psk. Meryem Berrin Ak, Ramazan’da en çok yapılan yeme içme yanlışlarını anlattı

A
A
A
Dyt. Psk. Meryem Berrin Ak, Ramazan’da en çok yapılan yeme içme yanlışlarını anlattı

Ramazan ayını sağlıklı ve enerjik geçirmek için 10 öneride bulunan Dyt. Psk. Meryem Berrin Ak, Ramazan ayında nasıl beslenmek gerektiğine dikkat çekerek, Ramazan’da en çok yapılan yeme içme yanlışlarını anlattı.

Ramazan ayının gelmesiyle beraber, hem sofra zevki hem de sağlıktan vazgeçmeyip, ruhen ve bedenen daha enerjik olmak için yeme içmeye dikkat etmek gerekiyor. Ramazan ayı, oruç tutanların dikkat etmedikleri takdirde kilo almaya en müsait oldukları dönemlerden biridir. Uzun süreli açlık sonrası geç saatte yenen ağır iftar yemeği, yeterince sıvı alınmaması, düşen kan şekerinin etkisi ile günlük tatlı tüketiminin artması ve fiziksel aktivitenin kısıtlı olması gibi etkenler bu dönemde kilo alınmasına neden oluyor. Nişantaşı Hastanesi Dyt. Psk. Meryem Berrin Ak, Ramazan ayında nasıl beslenmek gerektiğine dikkat çekerek, Ramazan’da en çok yapılan yeme içme yanlışlarını anlattı. 

“Sahurda ne kadar çok yersem o kadar az acıkırım düşüncesi yanlış”
Sahur ve iftar ana öğünlerine ek olarak iftarla sahur arasında 1 ya da 2 ara öğün yapılması gerektiğini söyleyen Dyt. Psk. Meryem Berrin Ak, “Sahurda ne kadar çok yersem o kadar az acıkırım düşüncesi son derece yanlış olup önemli olanın çok besin tüketmek değil, vücudu tok tutacak ve çabuk acıkmayı önleyecek besinler tüketmek gerektiği unutulmamalıdır” dedi.

“Yemeğe çorba, yoğurt, salata gibi hafif yemeklerle başlayın”
Iftarda hazımsızlık ve gaz sikayeti olmaması için yemeğe çorba, yoğurt, salata gibi hafif yemeklerle başlanması gerektiğini vurgulayan Ak, “10-15 dakika sonra ana yemeğe geçilmelidir. İftarda tüketilen çorba hem bir miktar sıvı ihtiyacını karşılar hem de mide doygunluğunu arttırır. Sahur dışında yapılan tek öğün iftar olduğu için özellikle iftarda tüm besin gruplarından almaya özen gösterilmelidir. İftarda bir gün sebze yemeği yeniliyorsa diğer günler et ya da kuru baklagillerden yapılan yemekler seçilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Sahur öğününü atlamayın”
Ak, kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu sözlerine eklerken, “Sahur öğünü ise erken kahvaltı olarak düşünülmeli ve gün içinde yorgunluk, halsizlik, aşırı açlık ve susuzluk yaşamamak için kesinlikle atlanmamalıdır. Sahur, imsak vaktine yakın bir zamanda yapılmalı ve kolay hazmedilebilen, tok tutan, protein içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Süt, yumurta, az tuzlu ya da tuzsuz peynir, salatalık, domates, yeşillik, ceviz-fındık-badem gibi kuruyemişler ve tam buğday ekmeğinden oluşan hafif bir kahvaltı ya da çorba, ayran, şekersiz veya az şekerle yapılmış kompostolar tercih edilebilir. Salam, sosis, sucuk ve pastırmadan oluşan kızartma, kavurma gibi acılı, baharatlı ve yağ oranı yüksek, unlu, şekerli ve tuzlu besinlerden kaçınılmalıdır” diye konuştu.

“Hızlı yemek yemekten kaçının”
Doyma sinyali vücutta yaklaşık 10-12 dakikada oluştuğunu belirten Ak, “Büyük bir açlıkla hızlı bir şekilde yemek yemek daha fazla yemek yeme isteğine ve sindirim sisteminin zorlanmasına sebep olacağından dolayı yemekler yavaş ve az porsiyonlarda tüketilmelidir” şeklinde konuştu.

“Lifli besinler ve bol su tüketin”
Ramazan ayında oluşabilecek kabızlığı önlemek için meyve ve sebzeler, kuru baklagiller, tam tahıllı ürünler, kuruyemişler gibi lif içeriği yüksek besinlerin tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ak, “Lifli gıdaların yanı sıra sıcak havalar nedeniyle artan sıvı ihtiyacını karşılayabilmek için sahurda ve iftardan sonra belli aralıklarla bol su tüketilmelidir. Kişiden kişiye değişiklik göstermekle beraber günde en az 2 buçuk litre su tüketilmesi Ramazan’ı sağlıklı geçirmek için oldukça önemlidir. Çay, kahve, kola gibi kafein içeren içecekler su yerine geçmemekte ve vücutta diüretik (su atıcı) etki yapmaktadır. Bu nedenle bu içeceklerin özellikle Ramazan ayında daha az tüketilmesi gerekmektedir” açıklamalarında bulundu.

“Yemekle beraber çay ve kahve içmeyin”
İftar sırasında yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitamin ve mineral emilimini engelleyeceğinden bu içeceklerin yemekten en az 45 dakika sonra içilmesi gerektiğine dikkat çeken Ak, “Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan hurma hem oluşan tatlı isteğini bastırır hem de içerdiği yüksek oranda lif sayesinde oluşabilecek kabızlık riskini azaltır. Ayrıca içerdiği vitamin ve mineraller açısından sağlık için faydalıdır. Fakat hurma tüketilirken dikkatli olunmalı, şeker içeriği yüksek olduğu için miktar abartılmamalıdır” dedi.

“Pide yerine esmer ekmek tüketin”
Ak sözlerine şöyle devam etti: “Sıcak pidenin kokusuna dayanmak zor olsa da 1 avuç içi büyüklüğünde Ramazan pidesinin 1 dilim ekmek yerine geçtiğini ve üzerindeki susamlar nedeniyle kalorisinin normal ekmeğe göre daha yüksek olduğunu unutmadan tüketmek gerekmelidir. Tokluk hissi sağlanması açısından da pide yerine tam tahıllı ekmeklerin tercih edilmesi daha uygun olacaktır. İftarla sahur arasında yapılan ara öğünde aşırı şerbetli ve yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyve (mevsim itibariyle karpuz veya kavun olabilir) veya şekersiz, az şekerli olarak hazırlanmış bir komposto tüketilebilir. Meyve tüketilen günlerde tatlı, tatlı tüketilen günlerde meyve tüketilmemesi kilo kontrolü açısından daha uygun olacaktır”.

“Yemek yedikten en az 30 dakika sonra yatılmasına dikkat edilmelidir”
Ramazan ayında reflüden korunmak için kahve, kakao, çikolata, aşırı yaglı, salçalı, ketçaplı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini söyleyen Ak, “Sahurda ve iftarda yemek yer yemez yatılmamalı, yemek yedikten en az 30 dakika sonra yatılmasına dikkat edilmelidir” diye konuştu. 

Ak en son olarak diyabet hastaları, tansiyon hastaları, gebe ve emzikli kadınlar, gelişme çağındaki çocuklar, çok yaşlı olan hastalar, kalp ve böbrek hastaları, her gün ilaç kullanması gereken hastalar ve özel bir diyet uygulaması gereken ülser, kolit, kronik bağırsak hastalığı olan hastaların oruç tutmasının sağlık açısından sakıncalı olduğunu belirterek, iftardan 1 buçuk 2 saat sonra, 30- 40 dakika süresince tempolu yürüyüşün önemini de vurguladı.

Örnek Ramazan menüsü
Su, 1 adet zeytin veya hurma ile oruç açılır.

İftar
1 kase çorba,
8 yemek kaşığı etli sebze yemegi (susuz) ya da 2 köfte büyüklüğünde (60 gr) et, tavuk, balık, hindi
1 kase yoğurt
1-2 ince dilim tam tahıllı ekmek
Bol salata (yağsız)

Ara öğün
1 kase sütlü tatlı ya da 1 adet meyve
2 adet ceviz veya 5-6 adet fındık veya 5-6 adet çiğ badem
Açık çay

Sahur
1'inci seçenek:
1 su bardagı süt
1 haslanmıs yumurta
1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir
2 adet ceviz / 5-6 adet fındık veya çiğ badem
1-2 ince dilim tam tahıllı ekmek
Sögüs domates ve salatalık
2'nci seçenek: Çorba, et, yoğurt, tam tahıllı ekmek, söğüş domates ve salatalık
3'üncü.seçenek: Süt + tost + söğüş domates ve salatalık  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray ile Fenerbahçe 400. randevuda Galatasaray ile Fenerbahçe yarın oynanacağı derbiyle 400. kez rakip olacak. Ezeli rekabette sarı-lacivertlilerin 148’e 128 üstünlüğü bulunuyor. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe yarın saat 19.00’da RAMS Park’ta karşılaşacak. Ligde sarı-kırmızılılar 32 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle aldığı 99 puanla zirvede yer alıyor. Sarı-lacivertliler ise 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet sonucunda topladığı 93 puanla ikinci sırada bulunuyor. Şampiyonluk düğümü çözülebilir Ligde son iki haftaya girilirken, Galatasaray derbiden en az 1 puan alması durumunda şampiyonluğunu ilan edecek. Fenerbahçe kazanırsa 2023-2024 sezonu şampiyonu son hafta oynanacak müsabakaların ardından belli olacak. 400. randevu Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 17 Ocak 1909 tarihinde başlayan rekabette iki takım bugüne kadar 399 kez karşı karşıya geldi. Bu mücadelelerde sarı-lacivertliler 148 kez sahadan galip ayrılırken, sarı-kırmızılılar ise 1’i hükmen olmak üzere 128 defa rakibini mağlup etmeyi başardı. İki takım 123 müsabakada ise yenişemedi. Kanarya’nın 540 golüne, Aslan 496 golle karşılık verdi. İki takım bu sezon 3. kez rakip Bu sezon Galatasaray ile Fenerbahçe iki maç yaptı. Ligin ilk yarısında Kadıköy’de oynanan müsabaka 0-0 sona erdi. İki takım ayrıca Şanlıurfa’da yapılan TFF Süper Kupa’da rakip oldu. Sarı-kırmızılılar maçın başında Mauro Icardi ile 1-0 öne geçerken, U19 ile karşılaşmaya çıkan sarı-lacivertlerin sahadan çekilmesinin ardından Galatasaray hükmen 3-0 galip sayıldı. Ligde 134. maç Galatasaray ile Fenerbahçe, Süper Lig tarihinde bugüne kadar 133 kez rakip oldu. Ligde de galibiyet sayılarında sarı-lacivertlilerin üstünlüğü bulunuyor. Kanarya, 52 kez rakibini mağlup etmeyi başardı. Sarı-kırmızılılar, 37 kez 3 puanla ayrılan taraf olurken, 44 maç ise berabere sona erdi. Lig müsabakalarında sarı-lacivertliler 162, sarı-kırmızılılar ise 130 gol atma başarısı gösterdi. Son 10 maçta Galatasaray üstün Ezeli rakipler arasında oynanan son 10 karşılaşmada Galatasaray’ın üstünlüğü bulunuyor. Geride kalan 10 maçta sarı-kırmızılılar 1’i hükmen 5 kez sahadan galip ayrılırken, sarı-lacivertliler ise 2 kez kazandı. 3 mücadele ise berabere sona erdi. Arda Kardeşler düdük çalacak Fenerbahçe - Galatasaray derbisini hakem Arda Kardeşler yönetecek. Kardeşler’in yardımcılıklarını Mehmet Emin Tuğral ile Süleyman Özay yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Direnç Tonusluoğlu olacak.
Gaziantep Mehmet Çıkmaz’dan 19 Mayıs mesajı Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, yayımladığı mesajla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşku ve gururla kutladıklarını ifade eden Başkan Mehmet Çıkmaz, "19 Mayıs, milli mücadelemizi başlatan ilk ve büyük adımın yıl dönümüdür. Milletimizin hiç sönmeyecek bağımsızlık meşalesidir. Tam 105 yıl önce Samsun’da milli mücadeleyi başlatan bu meşale her zaman yanacak ve yolumuza ışık olmaya devam edecektir" dedi. Başkan Çıkmaz, mesajında, "19 Mayıs 1919’un yıldönümünün bayram olması Atatürk’ün gençliğe verdiği önemin ve değerin en büyük göstergesidir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gençliğe hitabında, ‘Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz’ diyerek, Türk gençliğine tarihi bir sorumluluk yüklemektedir. Gençliğimizin bu önemli sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ülkemizi her anlamda daha da güçlendirecek olmalarına inancımız tamdır. Gençlerimizin bu tarihi görevi başarı ile yerine getirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaklarına inanırken, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize umutla bakıyor, emin adımlarla ilerliyoruz. Bu duygularla, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını coşkuyla kutlarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını bir kez daha ifade ediyor ve tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Rektör Karamustafa: “19 Mayıs milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biridir” Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Rektör Karamustafa mesajında, 19 Mayıs 1919 tarihinin milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biri olduğunu hatırlatarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı kurtuluş mücadelesinin halkın inancı ve gayreti ile nihayete ulaşarak, Türk Milleti’nin bulunduğu vatan topraklarında ebediyen hür ve bağımsız yaşayacağının tüm dünyaya haykırıldığını vurguladı. Rektör Karamustafa, mesajında şu ifadelere yer verdi: “19 Mayıs 1919 tarihi, sadece milli mücadele tarihimiz açısından değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihi Türk gençliğine bayram olarak armağan etmesi açısından da büyük öneme sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’u Türk gençliğine bayram olarak armağan etmekle sadece gençliğimize olan güvenini ve inancını ortaya koymamış, gençliğimize önemli bir görev de yükleyerek, Türkiye’mizin gelişmesinin, ilerlemesinin ve dünyada önemli bir güç haline gelmesinin ancak çalışan, üreten, milli ve manevi değerlerine bağlı, bilgili, becerili, özverili ve fedakâr gençlerle mümkün olacağını vurgulamıştır. Bugün gençlerimize daha fazla önem vererek, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye’sinin gençlerimizin ellerinde şekilleneceğinin bilincinde olmaları ve bundan hiçbir zaman vazgeçmemelerini sağlamalıyız. Özgüveni yüksek, çalışan, hedefli genç nesiller yetiştirerek, ülkemizin gelecek hedeflerini sahiplenmelerinin ve bunun için çaba göstermelerinin destekçisi olmalıyız. Vatanını canından üstün tutan, bayrak ve ezan sevgisini içerisinden hiçbir zaman eksik etmeyen, milli ve manevi değerlerine bağlı, gayretli, çalışan ve üreten gençliğimizle ülkemizin daha iyi yarınlara ulaşacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlar, tüm gençlerimize selam ve sevgilerimi sunarım. Ayrıca Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş olan gazilerimizi rahmet, dua, minnet, saygı ve şükranla anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”
Gaziantep Zeynal Abidin Kaplan’dan 19 Mayıs kutlama mesajı Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, bir mesaj yayımlayarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs 1919’un, milletimin esarete, teslimiyete ve mandaya "Hayır" diyerek bağımsızlık mücadelesini başlattığı tarih olduğunu belirten Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde millet olarak yaktığımız bağımsızlık meşalesinin yıl dönümünü büyük bir coşku ile kutlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Başkan Kaplan, mesajında, "Tarihin her döneminde hür ve bağımsız yaşamış olan milletimiz, vatanına, istiklaline, milli ve manevi değerlerine uzanan tehditlere karşı canı pahasına da olsa hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Birinci Dünya Savaşı sonrası işgal edilen vatan topraklarının düşmandan temizlenmesi için 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan meşale dalga dalga tüm Anadolu’yu aydınlatmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yedi düvele karşı büyük bir zafer kazanılmıştır. İstiklal mücadelemizin en önemli kilometre taşlarından birisi olan 19 Mayıs’ın, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, geleceğimizin teminatı ve umudumuz olan gençlere verilen önemin göstergesidir. Genç nesillerin bu bilinçle hareket ederek, Cumhuriyetimizi daha ileri noktalara taşıyacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Kurtuluş Savaşımızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları başta olmak üzere vatan için şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyor, milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
Kayseri Kayseri Üniversitesi 6 yaşında 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ’’Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kurulan üniversiteler’’ arasında yer alan Kayseri Üniversitesi (KAYÜ), 6’ıncı yaşını kutluyor. Kayseri Üniversitesi, uygulama ve proje odaklı misyonu ile öne çıkan bir eğitim kurumu oldu. Sahada uygulamalı eğitimi ve nitelikli mesleki ve teknik yükseköğretimi sürekli önemseyen Kayseri Üniversitesi, çağın gereksinimlerine uygun bir biçimde eğitim vererek öğrencilerini mezuniyet sonrası meslek hayatlarına en iyi şekilde hazırlıyor. Bu yaklaşım, öğrencilerin teorik bilgilerini pratikte yapmalarına fırsatlar oluşturarak onları iş hayatına daha donanımlı ve hazır bireyler olarak kazandırıyor. Kayseri Üniversitesi, öğrencilerine Ar-Ge çalışmalarıyla, projelerle ve toplum faydasına olan çalışmalarla ön plana çıkan Kayseri Üniversitesi, şehrin yerel dinamikleri ile yürüttüğü ortak projelerle başta Kayseri olmak üzere ülke kalkınmasına verdiği önemi ortaya koyuyor. Daima "iyisine, daha iyisine ulaşma" mottosuyla hareket eden Kayseri Üniversitesi, uluslararasılaşma, akreditasyon ve kalite çalışmalarına da hız veriyor. Bu çabalar, Kayseri Üniversitesinin hem ulusal hem de uluslararası alanda tanınan ve tercih edilen bir eğitim kurumu olma hedefine katkı sağlıyor. Kayseri Üniversitesinin 6. kuruluş yılı münasebetiyle bir bildiri yayınlayan Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Üniversitesinin henüz yeni sayılabilecek bir eğitim kurumu olmasına rağmen kısa sürede önemli mesafeler kat ettiğini ve gelecek adına programladığı birçok hedefini de gerçekleştirdiğini kaydetti. Rektör Karamustafa, bu başarıların üniversitenin vizyonu ve misyonu doğrultusunda yapılan özverili çalışmaların bir sonucu olduğunu vurguladı. Rektör Karamustafa, 6. kuruluş yılı münasebetiyle yayınladığı bildiride, “Kuruluşu itibariyle 4 fakülte ve 11 meslek yüksekokuluna sahip üniversitemiz, bugün yeni kurulan fakülte ve meslek yüksekokulları ile 5 fakülte ve 12 meslek yüksekokuluna ulaşmıştır. Kısa bir süre önce Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar Hocamız tarafından açıklanan yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında kurulacak yeni fakülte ve meslek yüksekokullarının yer alacağı üniversiteler arasında Kayseri Üniversitemizin de bulunması ile birlikte fakülte sayımız 6’ya, meslek yüksekokulu sayımız ise 13’e çıkmıştır. Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi ve Bilgi Teknolojileri Meslek Yüksekokulu ile Kayseri Üniversitemiz, günümüz teknolojisinin yöneldiği alanlarda yapacağı eğitim ve bilimsel çalışmalarla adından sıkça söz ettirecektir” dedi. Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa sözlerine şöyle devam etti: “Kayseri Üniversitesi, geleceğe yönelik adımlarını sağlam atan, stratejisini iyi belirleyen, planlamasını iyi yapan ve yeni açtığı bölüm ve programlarda şehrin ve ülkenin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yapıya sahiptir. Bu yüzden eğitim verilen programlardaki alanlar, daha çok sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlardır. Sanayiyle ve sektörle sürekli entegre biçimde faaliyetini sürdüren Kayseri Üniversitemiz, Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçirmeyi başardığı OSB MYO ile aynı zamanda istihdam garantili diyebileceğimiz programlarda öğrencilerini geleceğe hazırlamaktadır. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde şu an üç programla eğitime başlayan OSB MYO’muzda önümüzdeki yıllarda program sayısı artırılacaktır. Ayrıca, Kayseri şehrinin diğer OSB’lerinde de OSB MYO’ları yaygınlaştırmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Kayseri Üniversitesi olarak önem ve öncelik verdiğimiz Kayseri Üniversitesi Kayseri OSB Teknik Kampüsü konusunda da gidişatın hız kazandığını söyleyebiliriz. Kayserili hayırseverimiz Sayın Av. Mehmet Altun ve Kayseri OSB Yönetimi ile en yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz. İçerisinde Mühendislik ve Tasarım Fakültemiz ile OSB MYO binalarının yer alacağı OSB Teknik Kampüsümüz, sanayi içerisinde Kayseri’nin önemli eğitim yatırımı olacaktır. Bu kampüs, sanayi ile entegre eğitim modeliyle öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratik uygulamalarla pekiştirmelerine olanak tanıyacak ve bölgenin teknik personel ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayacaktır. Kısaca geriye bakıp geçen altı yılı özetleyecek olursak; Kayseri Üniversitemizin her geçen yıl yükselen gelişim grafiği ile mesleki ve teknik yükseköğretimde Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasına girmeyi hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kısa vadede alınan büyük mesafe ve başarılar, üniversitemizin geleceği adına bizlere olumlu mesajlar vermektedir. Ülkemizin gelecek vizyonu ve hedeflerinde Kayseri Üniversitemiz, şehrine ve ülkesine artı değer katan bir üniversite olarak yer almaya devam edecektir. Bu başarı, üniversitemizin stratejik planlaması ve özverili çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Gelecekte de bu çizgide ilerleyerek daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Kayseri Üniversitesi olarak tüm bu vesilelerle, üniversitemizin kuruluşundan bu yana geçen altı yıllık sürede özveri ile çalışan tüm üniversite mensuplarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu duygularla, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sayın Yükseköğretim Kurulu Başkanımıza ve YÖK Üyelerine, kuruluşumuzdan bu yana bize sürekli destek veren bakanlarımıza, milletvekillerimize, siyasi irademiz ile Sayın Valimize ve bürokrasimize, şehrimizin değerli yöneticileri ile siyasetçilerine ve bürokratlarına, hayırseverlerimize, belediye başkanlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, devletimizin kurum ve kuruluşları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Üniversitemizin 6. kuruluş yıldönümünün, başta üniversitemiz öğrencileri, akademik ve idari çalışanları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Ben; KAYÜ Ailesi olarak başarılarımızın devamını diliyorum. Gelecekte de birlikte nice başarılara imza atmak dileğiyle.”