GÜNDEM - 21 Ocak 2017 Cumartesi 19:48

Egemen Bağış: Atatürk dönemi örtülü başkanlık sistemiydi kimse buna itiraz edemez

A
A
A
Egemen Bağış: Atatürk dönemi örtülü başkanlık sistemiydi kimse buna itiraz edemez

Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, dün Meclis’te kabul edilen anayasa değişiklik paketinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Güçlü, bölgesinin umudu, lideri ve etkili bir Türkiye ortaya çıkıyor. Bizdeki mevcut sistem parlamenter sistemde değil. Bizdeki aşure sistemidir. Atatürk dönemi örtülü başkanlık sistemiydi kimse buna itiraz edemez. İnönü’nün ilk dönemi de başkanlık sistemidir, sonradan sulandırılmıştır" dedi.

Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Akil Gençler Platformu tarafından Mersin'de gerçekleştirilen "15 Temmuz Sonrası Türkiye" ve "Gençler Yeni Anayasa'dan Neler Bekliyor" konulu konferansa katıldı. Dia Center'de düzenlenen konferansa AK Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik, platform üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Bağış, eskiden dış güçlerin Türkiye'ye farklı baktığını ifade ederek, "AK Parti öncesindeki Türkiye, Batı, NATO, AB ve ABD için çantada keklik bir müttefikti. Yani onlar emreder, Türkiye harfiyen yerine getiren bir yapıya sahipti. Son dönemde Türkiye büyüdü, güçlendi. Onun verdiği öz güvenle bu çantada keklik olarak gören aşağılık akıl zihniyeti temsilcilerinin talimat vari taleplerine benim halkımın hassasiyetleri var. Bölgemizin beklentileri var. Ulusal çıkarlarımız var demeye başladık" şeklinde konuştu.

“Türkiye ‘one minute’ dedi”

Türkiye'nin tehditlere karşı ‘one minute’ dediğine vurgu yapan Bağış, “Türkiye'nin 'one minute' demesini kabullenemeyenler oyunlar üstüne oyun kurmaya başladılar. İlk hamleleri Gezi Parkı olaylarıydı. Gezi Parkına giden vatandaşlarımızın yüzde 99’u belki çok iyi niyetliydi ama onları farklı algılarla oraya sürükleyen zihniyet, çok kötü niyetliydi. Şimdi bakıyoruz. Onlara çadırları yakın talimatını verenlerle, 15 Temmuz’da TBMM’yi bombalayın diyenler aynı hainler. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesinin arkasındaki karanlık güçlerle Rus uçağını düşürten karanlık zihniyet aynı yerden talimat alıyor. Ama bu sistemi denedikleri Ukrayna’da, Şili’de, Cezayir’de, Libya’da, Tunus’da hep hükümetler düştü. Ancak bu millet enteresan bir millet. Gezi olaylarından sonra liderine, iktidarına, istikrarına daha çok sahiplendi” diye konuştu.

“17-25’in asıl hedefi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dı”

Yapılanların faiz lobisinin saldırısı olduğunu kaydeden Bağış, “AK Parti iktidara geldiğinde devletin borçlanma oranı yüzde 69’du. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hazinemiz 100 lira borç alıyordu, bir yıl sonra 169 lira geri ödüyordu. Ama Mayıs 2013’de, yani Gezi olaylarından önce 64’den 4,75’e kadar indi. Aradaki 58 lira vatandaşın cebinde kaldı. Bu paralar vatandaşa hizmet olarak geri döndü. Bundan rahatsız oldu birileri. Çünkü faizleri düşen, Türkiye’ye para satan malum lobi, sizin cebinize giren paranın onun cebine girmesine alışmıştı. Alışmış kudurmuştan beterdi. Türkiye’den istediklerini alamadıkları için geziyi peydahlamışlardı. Ancak tutmadı. Ondan sonra 17-25 Aralık darbe girişimini yaptılar. Asıl hedefleri günün Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dı. Bu olayda da millet bekledikleri tepkiyi vermedi, yine liderine kenetlendi. 30 Mart yerel seçimlerinde bunlara ve işbirlikçilerine şamar vurdu” ifadelerini kullandı.

“FETÖ, PKK, DEAŞ aynı beyin tarafından yönetiliyor”

FETÖ, PKK ve DEAŞ’ın aynı beyin tarafından yönetildiğinin altını çizen Bağış, “Kullandıkları kimyasal maddelere, kullandıkları silahlara, zamanlamalara bakıyorsunuz, böyle bir organizasyon ancak aşağılık aklın ürünü olabilir diyorsunuz. 15 Temmuz’da bir kalkışma gerçekleşti. Bundan önce 8 ay boyunca haftada en az 2-3 saldırı gerçekleştiren PKK, 14 gün boyunca tek bir mermi bile atmadı. FETÖ’nün içinden ordumuza sızmış asker kıyafetli hain teröristlerde sınırlarda onların rahat girip çıkması için her türlü desteği verdi. Bakın ne zaman ki TSK’dan Başkomutanımız FETÖ’cü asker bozuntularını temizledi, yıllardır konuşulup, yapılamayan Türkiye’nin sınırlarında bir tampon bölgesi oluşturduk. Artık terörle bizim aramıza bir set çekildi. Yıllarca bu dış güçlerin piyonu olmuş yerli hainler maalesef bizi birbirimize düşürmek için kukla gibi kullanıldılar” şeklinde konuştu.

“Atatürk dönemi örtülü başkanlık sistemiydi kimse buna itiraz edemez"

Anayasa paketinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bağış, “Aslında sorunu iyi irdelediğimizde içimize fitne sokabilmeleri için adete davetkar bir hükümet sistemimiz olduğunu görüyorsunuz. Bunu değiştirmek için bu sabaha karşı kabul edilen Anayasa değişikli paketi çok önemli. Siz bir iş yerinde iki patron olursa orada fitne çıkarırsınız. Bir gemide iki kaptan olursa, orada birbirlerine düşürebilirsiniz. Ancak onu teke düşürdüğünüz zaman kişiyi kendisiyle kavga ettiremeyeceğine göre o olasılık ortadan kalkmış olur. Şu andaki mevcut hükümetimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin 65. hükümeti. 93. yıllık Cumhuriyetin 65. hükümeti. Hesap ortada. Eğer biz istikrarlı başkanlık sistemini koruyabilseydik, 65. hükümete gelmek 325 yıl sürerdi. Atatürk dönemi örtülü başkanlık sistemiydi kimse buna itiraz edemez. İnönü’nün ilk dönemi de başkanlık sistemidir, sonradan sulandırılmıştır. Biz 65. hükümete 93 yılda geldik. Yani sistemin bize attığı 262 yıllık bir kazık var, kayıp var. Hizmet verebilmek, bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız en az 5 yıllık sürelerde imkanınızın, planınızın, programınızın olması lazım. Bizdeki sistem parlamenter sistemde değil. Bizdeki aşure sistemidir. Yasama, yürütme ve yargı arasında kontrol, yok. Uydurmuş muhalefet diyor ki denetim ortadan kalkıyor. Tam aksine şu anda denetim yok. Yeni sistemde yasama, yürütme ve yargı arasındaki çizgiler çok net bir şekilde ayrılıyor. Meclisin görevi yasa yapmak ve denetlemek" dedi.

“Trump’ın kimin taktiklerini kullandıklarını siz anlamışınızdır"

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın dünkü konuşmasını da hatırlatan Bağış, “Artık elitlerin değil milletin iktidarı olacak Amerika dedi. Biz 15 yıldır sözde, kararda milletindir diyoruz. Trump’ın kimin taktiklerini kullandıklarını siz anlamışınızdır. Anayasa değişikliğinde CHP’nin dediği gibi bir sistem değişikliği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bunu değiştirmeye ne kimsenin niyeti vardır, nede kimsenin gücü yeter. Ama Türkiye milletin iktidarını, milletin iradesinin artık geçerli olduğu bir hükümet sisteminde değişikliğe gidiyor. Bu asla bir rejim değişikliği değil. Türkiye’yi bölecekler, eyaletler oluşturacaklar gibi palavralara ufacık çocuklar bile güler. Milletin vicdanında yargılanıp, müebbet hapisle yargılanan CHP zihniyeti en sonda kendilerini müebbete kelepçelemeye de kalktılar. İflah olmaz. Onlar her gün yeni bir ders alıyor. Onların okulu bitmeyecek. Devamlı çarpıtmaya çalışıyorlar. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı gücünü direk halktan alacak. Görevini iyi yaparsa ikinci dönem seçilecek. Aynı sistem bugün Fransa’da var. Hiçbir siyasi tecrübesi olmayan Trump, medyaya, iş dünyasına, siyasi elitlere, kendi partisinin içindeki bazı güçlerine, sanat dünyasına rağmen söke söke geldi başkanlığı aldı. Ne dedi. Ben dedi 'siyaseti milletimle yaparım'. Aynı bizim iktidara geldiğimiz dönem gibi” diye konuştu.

“Türkiye’de medya konusunda çok ciddi sorunlarımız var”

Türkiye’de medya konusunda ciddi sorunlar olduğunun altını çizen Bağış, “Türkiye’de asıl yapılması gereken hani diyorlar ya gazetecilerin bağımsızlığı ve özgürlüğü. Siz önce medya sektörünü iş dünyasının tahakkümünden kurtarmamız lazım. Bir adamın hem sanayisi hem bankası hem inşaat firması hem sigorta şirketi hem enerji şirketi olacak sonrada aklınca hükümete dayak atabilmek için 2 tane televizyon, 3 tane gazete ile kendini iktidar ortağı zannedecek. Seçilmiş iktidarı pijama ile karşılayacak. Bitti artık o dönem. Artık milletin iktidarı var. Bunlar zannettiler ki bir iki saldırıyla bunları bezdiririz. 17 Aralık’ta bize atılmadık iftara kalmamıştı. Bize iftira atanlar bugün nerede. Ya yurt dışına kaçtılar ya da içerideler. Biz ham dolsun alnımız ak, başımız dik şekilde milletimizle kucaklaşabiliyoruz. Onlar rezil oldular. Çünkü onların ne kadar hain olduğunu 15 Temmuz’da herkes gördü. Meclisimizi düşman bile bombalamamıştı. Bu ülkenin insanı 15 Temmuz’da namusu, şerefi, bayrağı ve vatanı için gerekirse canımı veririm dedi. Artık bu hainlerin ne olduğunu herkes anlıyor. Meclis'te anayasa görüşülürken doların bu kadar yükselmesi nedir. Darbe oldu, savaş oldu, deprem oldu bu kadar yükselmedi. Anayasa’da birkaç madde değişiyor diye mi bu kadar yükseliyor. İşin içinde başka işler var. Her defasında bu millet onların oyununu bozdu” ifadelerini kullandı.

“Asıl cevabı Nisan başında vereceğiz”

Konuşmasında CHP’ye de yüklenen Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
"Halen CHP’nin içindeki tuzlukçular kurcalıyor. En son gidip, MHP’yi de ikna etmeye çalıştılar ama Devlet Bey onlara gereken cevabı verdi. Çok net rakamlar ortada. Geziden evvel doları 1.80’dı. İşsizlik oranı yüzde 6’lara inmişti. Devletin borçlanma oranı yüzde 4,75’e inmişti. Mayıs 2013 Cumhuriyet tarihinin en başarılı ayıdır. Türkiye her alanda önemli hamleler gerçekleştirirken adeta el frenini çekmeye kalktılar. Bu millet de o frene uzanan eli tuttu ve gereken cevabı verdi. İnşallah Nisan başında asıl cevabı vereceğiz. İnşallah Türkiye’nin önü çok aydınlık. Artık bu milletin seçtiği Cumhurbaşkanı hem etkili hem de yetkili olacak. O kendi ekibiyle Türkiye'nin önünü açacak kararlar alacak. Bir tarafta FETÖ, PKK, HDP ve CHP. Diğer tarafta AK Parti, MHP, merkez sağ, merkez sol, vatanseverler, Özal, Demirel, Erbakan,Türkeş jenerasyonu. Yani Türkiye’ye takoz olanlarla Türkiye’ye hizmet edenler. Ayrım çok net ortada. Bir daha bu ülkede kimse inşallah koalisyon kelimesini kurmak zorunda kalmayacak. Çünkü Cumhurbaşkanlığı sisteminde koalisyon yok. Bu ülkede ne zaman koalisyon olsa bu ülke geriye gitmiştir. Ne zaman tek parti olmuştur, ileri gitmiştir. Bundan sonra biz hep ileri gideceğiz. 2023 hedeflerimize bu şekilde ulaşacağız. Evet sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlar kutlu bir doğumun sancıları. Güçlü, bölgesinin umudu, lideri ve etkili bir Türkiye ortaya çıkıyor. İnşallah çok farklı bir noktaya gidiyoruz. Dünyadaki güçlü ülkelerin tamamının istikrarını güvence altına almış sistemlerle yönetilen ülkeler olması bir tesadüf değil. Bizdeki gibi fitne mekanizmasına açık hükümet modellerinde hep gerileme var."
Konuşmaların ardından Bağış'a konferansa katılımlarından dolayı plaket verildi.  

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.