EĞİTİM - 06 Nisan 2020 Pazartesi 14:44

Elazığ 30'arlı sınıflarda "Canlı Ders" uygulamasına geçti

A
A
A
Elazığ 30'arlı sınıflarda "Canlı Ders" uygulamasına geçti

Türkiye’de Korona virüs nedeniyle eğitime ara verilmesinin ardından Elazığ’ın Arıcak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından A-UZEM (Arıcak Uzaktan Eğitim Merkezi) kurularak 200 öğretmenin katılımıyla 30'arlı sınıflar oluşturuldu, canlı ders verilmeye başlandı. Haftanın 5 günü öğretmenlerin ortaokul ve lise öğrencilerinden oluşan yaklaşık bin 500 kişiye eğitim ve hazırlık kursu verdiği bildirildi.

Çin’de başlayıp dünyaya yayılan korona virüs nedeniyle öğrencilerin eğitimden uzak kalmaması için ülke genelinde oluğu gibi Elazığ'da da çalışmalar yapılıyor. EBA TV üzerinden verilen eğitimlerin yanı sıra Elazığ'ın Arıcak ilçesinde de örnek bir uygulamaya geçildi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitimlere kesintisiz devam edebilmek için A-UZEM sistemini kurdu. Kurdukları uzaktan eğitim sistemiyle Türkiye’de devlet okullarında bu uygulamayı yapan tek ilçe olan Arıcak, yurdun dört bir yanında memleketlerinde olan yaklaşık 200 gönüllü öğretmen ile adobe connect uygulamasıyla yaklaşık bin 500 ortaokul ve lisede öğrenim gören en ücra köydeki öğrenciye eğitim ve hazırlık kursu vererek onları LGS, YKS ye hazırlamaya başladı. Öğrenciler için oluşturulan 30'arlık online sınıflarda, haftanın 5 günü düzenli eğitim verilerek örnek çalışma gerçekleştirildi.

Öğrencileriyle dijital olanaklarla derslerini canlı olarak yapan gönüllü öğretmenlerinin Türkiye’de bir ilki başardıklarını aktaran İlçe Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, yaptıkları çalışmalar ile dezavantajlı öğrencileri de tespit ederek online eğitim için onlara internet imkanı sağladıklarını söyledi.

İnternet problemi olan öğrencilere, ücretsiz internet

Kurdukları sistem hakkında bilgi veren İlçe Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, “Arıcak ilçesi gerek ülkemizde gerek de ilimizde sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi bakımından dezavantajlı ilçelerimizden bir tanesidir. Korona virüsten dolayı okulların tatil olması sürecinde birtakım projeler geliştirdik. Uzaktan eğitim sistemiyle öğrencilerimizin LGS, TYT ve YKS’ye hazırlık kurslarını bu şekilde düzenlemek istedik. Öğretmenlerimizden de gerçekten yoğun ve heyecanlı bir şekilde katılım sağlandı. Bununla ilgili olarak hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizden de zaman zaman internet problemi oldu. Biz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak karşılayacağımızı ifade ettik. Bu şekilde öğrencilerimizin ihtiyaçları olduğu takdirde bunu da karşılıyoruz. İnter aktif bir eğitimle önce ders programlarını düzenledik, haftanın belirli günlerinde konu anlatımlarını yapıyoruz. Daha sonrasında ise soru çözümleri ve bir sonraki aşamada da rehberlik çalışmaları yapıyoruz” dedi.

“30'arlı sınıflarla haftanın 5 günü eğitim"

Tatilden dolayı yurdun dört bir yanındaki memleketlerine dönen öğretmenlerin her gün istikrarlı bir şekilde sisteme giriş yaptıklarını ve eğitim verdiklerini aktaran Kılınç, “Bütün öğretmen arkadaşlarımızın kendi evinde. Bugün ders anlatan öğretmenimiz Antalya’daki evinde öğrencilere faydalı olmak gerekçesi ve isteğiyle ders anlatıyor. Burada yurdumuzun dört bir yanından kendi evinde ikamet eden öğretmenlerimiz, öğrencilerimize ulaşmış ve öğrencilerin eğitimlerini bu şekilde sağlamak üzere gerçekten gayretli bir şekilde bu çalışmaları yürütüyor” diye konuştu.

Normal okul sisteminde bir planlama yaptıklarını ve 30’ar sınıflar oluşturarak haftanın 5 günü uzaktan eğitim verdiklerini dile getiren Kılınç, “Bizler sınıf bazında sayılar oluşturduk. Ortalama her sınıfta 30 tane öğrenci bulundurmaya çalışıyoruz. Aksi takdirde interaktif bir eğitim gerçekleştiremiyoruz. Normalde bir öğretmen bire bir eğitim verdiği sınıflarda 30 kişilik sınıflar nasıl ki en ideal sınıflar olarak görülüyorsa biz bu sistemi de aynı şekilde öyle bir planlama yaptık. Tabi öğrencilerimiz de ders içerisinde öğretmenlerimiz ile beraber dersi işliyor, bu şekilde bir sistem. Yüz yüze eğitim kadar çok verimli olduğunu söylememiz mümkün değil ama ülkemizin birlik beraberliğe ihtiyacının olduğu bu geçtiğimiz süreç içerisinde bizler de bir şekilde çorbada tuzumuz olsun istiyoruz, katkı sunmaya çalışıyoruz. Ortalama haftanın 5 günü, öğrencilerin okul saatlerinin olduğu derslerde bir ders sistemi koymaya çalıştık. Bunun sebebi, öğrencilerimiz sabah erken nasıl okula gidiyorlarsa o saatte gelsinler, yani heyecanlarını kaybetmesinler okulla olan ilgi ve alakalarını kaybetmesinler diye düşündük. Dolayısıyla okul saatlerine paralel saatler planlayarak bu şekilde bir ders programı yapmaya çalıştık, bunun gayreti içerisinde olduk” şeklinde konuştu.

Rıdvan Yeşilırmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.