ASAYİŞ - 08 Kasım 2024 Cuma 17:16 | Son Güncelleme : 08 Kasım 2024 Cuma 17:27

Elazığ'da 5 büyüklüğünde deprem

A
A
A

Elazığ'da 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

AFAD Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, saat 17.04'te merkez üssü Elazığ olan 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin derinliği, 16.22 kilometre olarak bildirildi. 

Rıdvan Yeşilırmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ASAT, envarterine yeni su tahliye pompası ekledi Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü ani yağışlarda oluşabilecek sel ve taşkınlara karşı saatte 900 ton su tahliyesine sahip yeni su tahliye pompasını envarterine ekledi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in planlı, kurallı ve kimlikli bir kent anlayışıyla iklime ve afete dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ASAT Genel Müdürlüğü yeni ekipmanları envanterine kazandırmaya devam ediyor. Antalya’nın sel ve taşkın risklerine karşı daha hazırlıklı hale gelmesi için çalışmalar yürüten Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, saatte 900 ton su tahliye kapasitesine sahip yeni bir su tahliye pompasını envanterine ekledi. Yeni drenaj pompası Boğaçayı’nda test edildi. ASAT Genel Müdürlüğü Makine Bakım Onarım Şube Müdürü Doğan Karagöz yeni alınan ekipman ile ilgili şu bilgileri verdi: “Aşırı yağışlardan kaynaklanan doğal afetlere karşı, ana arterlerde yağmur suyu hat temizliği yapıyoruz. Ayrıca, alt geçitlerde ve göllenme riski taşıyan diğer bölgelerde oluşabilecek sorunları önlemek için makine, teçhizat ve ekipman envanterimizi sürekli güçlendiriyoruz. ASAT Genel Müdürlüğü ekipman envarterimize taşınabilir dalgıç tip yeni bir drenaj motopompu ekledik. Saatte 900 metreküp su tahliye kapasitesine ve 50 metreye kadar su basma özelliğine sahip yeni drenaj pompamızın testlerini gerçekleştirdik. Afet durumlarında hızlı müdahale edebilmek adına makine ve teçhizatları sürekli hazır tutuyoruz. Yeni alınan drenaj pompası muhtemel bir durumda afet riski taşıyan bölgelere hızla sevk edilerek kullanılmaya başlanacak”.
İzmir EGEPLASDER Başkanı Gençer: “Çöp değil ham madde ithal ediyoruz” Türkiye, sahip olduğu güçlü geri dönüşüm kapasitesi ve gelişmiş sanayi altyapısıyla plastik atıkları ekonomik değere dönüştürerek, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Türkiye’de konuşlu geri dönüşüm tesislerinin ihtiyaç duyduğu kaynağında ayrıştırılmış hammaddenin yurt içi kaynaklardan yeteri kadar sağlanamaması nedeniyle ithal edilmesi ise haksız eleştirilerin odağında yer alıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, “Çöp ithal ediyoruz” başlığı ile servis edilen haberlerin, geri dönüşüm sektörü başta olmak üzere Türk sanayisine yöneltilen haksız bir itham olduğunu söyledi. “Yurt içinden karşılama oranı yüzde 20’lerde” Greenpeace örgütünün servis ettiği “Çöp ithalatında rekor kırdık” haberinin kamuoyunu yanıltmayı hedeflediğini kaydeden Gençer, “Adı geçen uluslararası örgütün çöp olarak adlandırdığı malzeme, yurt içinde kaynağında ayrıştırılması gereken atıkların oranı yetersiz olduğu için ithal edilmek durumunda kalınan hammaddedir. Yurt içi kaynaklı kaynağında ayrıştırılmış plastik atık oranı yüzde 20’ler seviyesindeyken; tamamıyla kayıtlı şekilde, ilgili GTİP kodlarına uygun olarak Türk limanlarına gelen, Türk Gümrük teşkilatına beyannameleri verilen, faturası ödenen malzemelerdir. Bu malzemeleri ‘gizli saklı ithal edilen çöp’ algısı oluşturularak yansıtmak iyi niyetle bağdaşmamaktadır” dedi. Türkiye’deki geri dönüşüm tesislerinde işlenen plastik atıkların yeniden ekonomiye kazandırıldığını, hatta granül halde ikincil plastik olarak ihraç edildiğine dikkat çeken Gençer, uzun yıllardır tüm yerel yönetimlere atıkların kaynağında ayrıştırılması konusunda çağrıda bulunduklarını hatırlattı. "Çöğe attığımız her atık sıfır maliyetli bir hammadde" EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer şu değerlendirmeyi yaptı: “Yerel yönetimlerimiz yasal mevzuatla kendilerine verilen bu görevi maalesef yeteri kadar yerine getirememekteler. İçindeki suyu içtikten sonra çöpe attığımız her pet şişenin ya da bir plastik atığın, gerçekte sıfır maliyetli bir ham madde olduğunu bilmiyoruz. Bilmemek bir yana farkında bile değiliz. Kaynağında ayrıştırdığımız tüm atıklarımız, Türk ekonomisi için paha biçilemez değerdedir. Atıklarımızı kaynağında ne kadar fazla ayrıştırırsak, ülkemizin o kadar daha az plastik atık ithalatı yapacağını toplumsal bilincimize kaydetmeliyiz.” “Greenpece neden sadece Türkiye’ye üretme diyor Greenpeace örgütünün, geçmiş yıllarda Polivinil Klorür (PVC) Fabrikası’nın kapatılması için Aliağa limanında eylem yaptığını da hatırlatan Şener Gençer, bugün itibarıyla 150 bin ton olan yerli PVC üretiminin iç talebin sadece yüzde 15’ini karşıladığını hatırlattı. Yüzde 85’i ithal edilen bir ürünün Türkiye’de üretilmesini istememenin iyi niyetle bağdaşmayacağını sözlerine ekleyen Gençer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hollanda’dan kalkıp İzmir’e gelen ve ‘Stop PVC’ pankartı asan eylemcilerin, Hollanda’dan İzmir’e gelene kadar kaç ülkenin kara sularından geçtiklerini ve o ülkelerde kaç milyon ton PVC üretildiğini bilmemeleri düşünülemez. Fransa’ya, İngiltere’ye, İtalya’ya ‘üretimini durdur’ diyemeyenlerin Türkiye’ye bunu söylemelerini kamuoyumuzun dikkatine sunuyoruz. Sözde çevreci kisvesi ile topluma ve kamuoyuna yanlış bilgi veren bu örgütün yanıltıcı söylemlerine karşı her ortamda gerçekleri vatandaşlarımız ile paylaşmaya devam edeceğiz.”
Düzce Aşkın gücü: Hayatını felçli eşine adadı Düzce’de yaşayan Melahat Akdemir (50), geçirdiği iş kazası sonrası tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan eşi Cengiz Akdemir’e (53) 29 yıldır sevgi ve özveriyle bakıyor. Eşini bir an bile yalnız bırakmayan Akdemir, gösterdiği fedakarlık ve bağlılıkla takdir topluyor. Cengiz Akdemir’in 29 yıl önce çalıştığı sırada elektrik direğinden düşerek beli kırıldı, evlendikten 4 ay sonra da felç kaldı. Hem fiziksel hem de psikolojik zorluklarla mücadele eden Cengiz Akdemir’in en büyük destekçisi ise eşi Melahat Akdemir oldu. Melahat Akdemir, her gün eşini kucağında taşıyarak tüm ihtiyaçlarını karşılıyor ve dışarı çıkmak istediklerinde onu engelli aracına yerleştiriyor. Eşine adeta bir bebek gibi bakan Melahat Akdemir, fedakarlığıyla çevresinden büyük takdir topluyor. "Çok mutluyuz" Eşine olan sevgisini dile getiren Melahat Akdemir, "Severek evlendik. Evlenmeden önce 9 yıl sevgili günlerimiz oldu. Sonrasında kaçtım ve evlendik. Evlilikte 29 yılımız oldu. Mutluyuz ve huzurluyuz. Allah herkese böyle evlilik nasip etsin. Biz çok mutluyuz" dedi. "Evlendikten 4 ay sonra kaza geçirdim" Evliliklerinde 29 yılı geride bıraktıklarını söyleyen Cengiz Akdemir ise "Evliliğimizin 4. ayında iş kazası geçirdim. Direkten düştüm ve belim kırıldı. Belden aşağım felçli. O günden bu güne eşim ile birlikteyiz. Ben ona ’eş’ değil de ’melek’ diyorum. Allah’ım bana bir melek verdi. Onunla birlikte yaşayıp gidiyoruz. Evlilikte 30 yılımız oldu. Nice onlu yıllara diyorum" diye konuştu. "Düşünmeden evlenmeyin" Akdemir, uzun evliliklerinin sırrını da paylaşarak, "Gençlere tavsiyem düşünmeden evlenmesinler. Bir aşk hissediyorlar ve o anda karar verip, ’Hadi evlenelim’ diyorlar ama her şeyi iyice değerlendirmeleri lazım. Evlendikten sonra da sabırlı olmak şart. Birisi kızdığı zaman diğeri susacak, birisi kızdığı zaman diğeri görmeyecek" şeklinde konuştu.