GÜNDEM - 26 Mart 2020 Perşembe 13:04

Elazığ’da konteyner kentlerde 4 bin 613 kişi yaşamaya başladı

A
A
A
Elazığ’da konteyner kentlerde 4 bin 613 kişi yaşamaya başladı

Elazığ’da depremin ardından kısa sürede yapılan çalışma ile tamamlanan konteyner evlerden oluşan geçici barınma merkezlerinde 4 bin 613 kişi yaşamaya başladı. Sürekli dezenfekte işlemi yapılan konteyner kentlerde, aileler mümkün olduğunda dışarı çıkmayarak evde kal çağrısına uyuyor.

24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Geçici barınma merkezlerinden Doğukent’te 900, Kırklar Mahallesi’nde 456, Aşağı Demirtaş’ta 982 ve Sivrice ilçesinde 246 ailenin kalacağı konteynerden oluşan geçici barınma merkezleri kuruldu. Konteyner kentlerde bugün itibariyle bin 332 ailenin yerleştirilmesinin tamamlandığı,4 bin 613 kişinin yaşamaya başladığı öğrenildi. Öte yandan ilçe ve bazı köylerde şuana kadar 375 konteyner ev teslimi yapıldığı bildirildi. Korona virüsü nedeniyle konteyner evlerinde vakit geçirenler, kurallara uyduklarını aktardı.

Depremden önce Salıbaba Mahallesi’nde oturduklarını ifade eden Abdulkadir Tekin, “Malum Elazığ’da meydana gelen depremden dolayı konteyner kente gelmek zorunda kaldık. Yani bunlara vesile olan herkesten de Allah razı olsun. Yaşam normal olarak devam ediyor. Ailemiz ile birlikte kalıyoruz burada.Korona virüsü de çıktı. Allah neyi hayırlı etmişse inşallah o olur” dedi.

Depremden dolayı evlerinin kentsel dönüşüme girdiğini dile getiren Abdurrahman Şerbet ise, “Malımız gitti ama çok şükür canımız kurtuldu. Bilhassa çocuklar çok etkisinde kaldı. Yani bu Cenabı Allah’tan gelen bir afat. Hepimizde korktuk. Ama çocuklarda baya bir stres ve korku oldu. Halende artçı depremler olmaya devam ediyor. Biz bundan önce Abdullapaşa’da taziye evinde 12 - 13 gün kaldık. Devletimizden Allah razı olsun. Sürsürü mahallesinde Harput eğitim merkezinde kaldık. Oradan da konteyner kente dağıtıldık. Allah devletimizden razı olsun. Konteynerler baya teşkilatlı güneş enerjisi , ısınma durumu ve yatakları her şey faal durumda bundan dolayı memnunuz"diye konuştu.

"Konteyner evimizde vakit geçiriyoruz"

Virüsten dolayı dışarı çıkma kısıtlamasına uyduklarını da aktaran Şerbet, "Bilhassa 65 yaş ve üstü olanlar için. Konteynerde vakit geçiriyoruz. Yani sıkıntı demeyeyim kafaya takmasak da bir sıkıtımız yok çok şükür. Kurallara uymak lazım yoksa kul hakkı olur. Bende virüs olduğu zaman başkasına o hastalığı bulaştırırsak kul hakkına girmiş oluruz. Onun için kurallara uymamız lazım” ifadelerini kullandı.

Yaşanan depremden dolayı evlerinin yıkıldığını belirten Ayşe Aktaş ise, “Allah razı olsun devletimizden ve milletimizden konteyner getirenlerden de Allah razı olsun. Çadırda yaşayacaklarımızı yaşadık. Orada da her türlü yardımı yaptılar. Virüsten dolayı fazla dışarı çıkmıyoruz. Kolonya ile kendimizi korumaya çalışıyoruz. İnsanlarla aralıklı oturarak sohbet ediyoruz” diye konuştu.

Sürsürü Mahallesinde oturduklarını ve depremden dolayı evlerinin ağır hasar gördüğünü aktaran Refik Çoştu, “Hastaneler kapılarını açtılar yardımlarını bizden esirgemediler. Çoluk çocuğumuz ile bir araya geldik. Mahşeri yaşadık o gün. Gerçekten de mahşeri yaşadık. Evimizde ki o çoğumuza laf anlatamıyoruz. 80 milyon insan laf anlatmak herkesin istek ve arzularını yerine getirmek mümkün değil. Onun için deprem, çığ, şehitlerimiz ve bu virüs davasında insan olarak Müslüman olarak Türkiye olarak birlik beraberlik içerisinde kardeşlik içerisinde, dostluk içerisinde, birbirimize destek olma zamanıdır. Allah devletimize zeval vermesin. Depremden sonra yaralarımız sarıldı. Beterin beteri var. Ölen kardeşlerimiz şehit olan kardeşlerimiz var. Bu sayı yüksekte olabilirdi. Devletimizde yanımızda yer aldı. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum hep yanımızda oldu. Allah hepsinden de razı olsun bizi yalnız bırakmadılar. Birlik ve beraberlik içerisinde bizde bu dar günde zor günde onların yanında yer alalım. Muhalefet olmayalım. Muhalefet zamanı değil. Bizim bizden başak kimsemiz yok” şeklinde konuştu.

Rıdvan Yeşilırmak - Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da 2022, 2023 ve 2024 yılı yakalanan şahıs rakamları açıklandı Kütahya İl Emniyet Müdürlüğünden 2022, 2023 ve 2024 yılı ilk 4 aylık dönemde il geneli yakalanan şahıslar hakkında açıklamalarda bulunuldu. İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 2022 yılında Kütahya il genelinde, 0-5 yıl arası hapis cezası ile aranan 734 şahıs, 5-10 yıl arası hapis cezası ile aranan 96 şahıs, 10-20 yıl arası hapis cezası ile aranan 41 şahıs, 20 yıl üzeri hapis cezası ile aranan 14 şahıs olmak üzere 885 şahıs yakalanarak Kütahya Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. Ayrıca, ifadeye yönelik aranan 2 bin 71 şahıs yakalanarak adli mercilere intikal ettirilirken, toplam 2 bin 956 aranan şahıs yakalandı. “2023 Yılı” 2023 yılında 0-5 yıl arası hapis cezası ile aranan 728 şahıs, 5-10 yıl arası hapis cezası ile aranan 120 şahıs, 10-20 yıl arası hapis cezası ile aranan 45 şahıs, 20 yıl üzeri hapis cezası ile aranan 17 şahıs olmak üzere 910 şahıs yakalanarak Kütahya Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. Ayrıca, ifadeye yönelik aranan 2 bin 955 şahıs yakalanarak adli mercilere intikal ettirilirken, toplam 3 bin 865 aranan şahıs yakalandı. “2024 Yılı” 2024 yılı (26 Nisan 2024 Tarihine Kadar), 0-5 yıl arası hapis cezası ile aranan 324 şahıs, 5-10 yıl arası hapis cezası ile aranan 37 şahıs, 10-20 yıl arası hapis cezası ile aranan 25 şahıs, 20 yıl üzeri hapis cezası ile aranan 10 şahıs olmak üzere 396 şahıs yakalanarak Kütahya Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. Ayrıca, ifadeye yönelik aranan bin 305 şahıs yakalanarak adli mercilere intikal ettirilirken, toplam bin 701 aranan şahıs yakalandı. 2022 - 2023 yılı aranan şahıslar yakalamasında yüzde 30 oranında, 2023 yılı (26.04.2023 tarihine kadar)-2024 yılı (26.04.2024 tarihine kadar) aranan şahıslar yakalamasında, bir önceki yıla göre yüzde 31 oranında artış sağlandı.
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.