EKONOMİ - 18 Mayıs 2020 Pazartesi 16:28

EMEA bölgesindeki şirketler verilerin sunduğu fırsatları değerlendirebilecekleri araçlara ihtiyaç duyuyor

A
A
A
EMEA bölgesindeki şirketler verilerin sunduğu fırsatları değerlendirebilecekleri araçlara ihtiyaç duyuyor

Aruba’nın yayımladığı yeni rapora göre şirketler, verileri gerçek zamanlı bütüncül bir şekilde toparlamakta ve karar verme mekanizmasında kullanmakta zorlanıyor.

Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba’nın yeni yayımladığı rapora göre, sistemlerin yükselen talep baskısı altına girmesiyle şirketler, verilerden değer açığa çıkarmakta güçlük çekiyorlar.

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki Aruba ekosisteminde faaliyet gösteren 170’in üzerinde IT yöneticisi ve Network yöneticisinin dahil olduğu ankete katılanların büyük çoğunluğu, veri yönetimindeki eksikliklerden şikayetçi. Katılımcılara verilerde karşılaştıkları en büyük zorluklar sorulduğunda yüzde 61’i “şirketimizin verilerinde tam kontrolü sağlayamamak”, yüzde 51’i “verileri bütünsel olarak inceleyememek” ve yüzde 52’si ise “verileri aksiyon alınabilir içgörülere çevirememek” cevaplarını veriyor.

Raporun ana teması şunları içeriyor:

Farkına varılmamış potansiyel
Katılımcılar, veri potansiyelinin şirketlerini daha verimli, inovatif ve müşteri merkezli yapacağına inanıyor. Veri yönetimindeki iyileşmeyle beraber katılımcıların yüzde 60’ı daha iyi bir müşteri deneyimi sunabileceklerini, yüzde 38’i verimliliğin artacağını, yüzde 35’i ise ürün geliştirmede inovasyon çalışmalarının hızlanacağını düşünüyor.

Katılımcılar aynı zamanda, kullandıkları mevcut sistem ve altyapılarının bu tip fırsatları sınırlayan eksikliklerinin üzerinde durdular. Ellerinde halihazırda olmayan veriyle ne yapmak isteyebilecekleri sorulduğunda katılımcıların yüzde 63’ü önceliklerinin güvenliği iyileştirmek, yüzde 55’i gerçek zamanlı analize daha fazla yer vermek, yüzde 55’i verilere dayalı daha fazla karar vermek ve yüzde 45’i ise temel iş yapış biçiminde veriyi daha iyi kullanmak cevaplarını veriyor.

Beceri geliştirme ihtiyacı
Ankette, şirketler için bir diğer kritik konunun bilgi ve beceri eksikliği olduğu öne çıkıyor. Ankete katılanların yüzde 36’sı “veri patlamasını yönetecek becerilere sahip olamamayı” en büyük problemlerinden biri olarak görüyor. Katılımcıların en büyük korkusu ise yüzde 28’lik oranla “çalışanlarının veri politikalarıyla uyum sağlayamaması.”

Rapor, verilerden çıkan beceri ve bilgileri geliştirmek yolunda şirketlerin mevcut çalışanlarını sektör hakkında derin bilgilerle donatmalarını, verileri düzenlemek ve değer açığa çıkarmaktan mükellef veriden sorumlu bir üst düzey yöneticinin (CDO) kadroya alınmasını ve şirketin en kritik fonksiyonlarından karar vericilerin dahil edildiği, ihtiyaçlarının veri stratejisi ve yönetimiyle belirlendiği veri yönetişim gruplarının oluşturmasını savunuyor.

Rapora katkılarını sunan yazar Tom Chatfield, “En değerli bilgilerin çoğunluğu halihazırda şirketinizde zaten vardır. Mevcut çalışanlarınızın becerilerini artırarak bilgisayar uzmanlarıyla diyalog kurmalarını ve uygulama programlama arayüzlerini (API) kullanabilmelerini sağlamak, bilgisayar bilimlerinde doktora yapmış birini yeni bir sektöre hızlıca adapte etmekten çok daha büyük değer taşır” dedi.

Güvenlik ve uyumluluk
Katılımcıların taleplerinin en başında yer alan veri güvenliği konusu aynı zamanda geleceğe ilişkin en büyük korkular arasında. En büyük üç endişeden ikisi güvenlik ya da uyumlulukla ilişkili: Katılımcıların yüzde 21’i hacklenmekten korkarken, yüzde 12’si ise şirketlerinin Kişisel Verilerin Korunma Kanunu (KVKK) çerçevesinde ceza almasından endişe duyuyor.

Rapor, şirketlerin risk seviyelerini temel alarak verileri sınıflandırmalarını, veri ihlaliyle karşılaşıldığında acil durum planını devreye almalarını ve tehditlere ilişkin farkındalıklarını artırmak için çalışanlara senaryo bazlı eğitimler vermelerine yönelik çeşitli önerilerde bulunuyor.

Rapora katkılarını sunan bir diğer isim fütürist Andrew Grill ise “Güvenliğin en uç noktası çalışanlardır” diyor ve devam ediyor: “En iyi VPN ve firewall’lara sahip olabilirsiniz fakat çalışanlarınızdan biri şifre dosyasını Gmail’ine yapıştırdıktan sonra hacklenirse, güvenlik üzerindeki tüm kontrolü kaybedersiniz.”

Aruba’nın EMEA’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Morten Illum konu hakkında şunları söyledi: “Artık her bir şirket, verinin, inovasyon yapmayı güçlendirmekte, ürün geliştirmede uzmanlaşmakta ve hem çalışan hem de müşteri deneyimini dönüştürmekte ne gibi fırsatlar barındırdığının farkında. Şirketlerin veriler ve karar mekanizmalarıyla ağlardaki etkinliği arttıkça, sistemleri ve iş süreçleriyle başa çıkabilmeleri için her zamankinden daha fazla hazır olmaları gerekiyor. Bu çalışmanın öne sürdüğü üzere şirketler, çalışanlarının becerilerini artırıp eğiterek, etkili yönetim yapılarını devreye sokmalı ve veri güvenliğine ısrarla odaklanmalılar. Küresel salgınla evden çalışmanın artık bir standart hale gelmesiyle birlikte, bireyleri hedefleyen siber saldırıların artış gösterdiği bu dönemde kilit güvenlik özelliklerinin tüketici Wi-Fi’larında bulunmaması, bu argümanı daha da geçerli kılıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun CHP Genel Başkanı Özel’den Atakum Belediye Başkanı Türkel’e destek SAMSUN (İHA) – Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, kendisini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kendisine inananları utandırmayacağı sözünü verdi. Özel de Başkan Türkel’e desteğini dile getirdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları ile CHP’nin Samsun’da ilk kez gerçekleştirilecek MYK toplantısı için kente gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’i makamında ziyaret etti. Ziyarette açıklamalarda bulunan Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, “Sizleri Atakum Belediyesi’nde ağırlamak onur ve gurur verici. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusal Kurtuluş Savaşı’nı Samsun’a adım atarak başlatmasının 105. yıl dönümünde, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda çiçeği burnunda belediyeciliğimizle sizleri ağırlamaktan mutluyuz. Hepiniz hoş geldiniz. Atakum’da belediye başkanlığı bana nasip oldu. Ben Atakum’da yaşayan her iki kişiden birinin oyunu aldım. Önce bu güvene layık olabilmek ve sonrasında her üç kişiden ikisinin oyunu alabilmek için çalışacağım, bana inananları utandırmayacağım. Sizlerle birlikte 19 Mayıs’ı Samsun’da geçiriyor olmak bizi çok mutlu etti” dedi. Özel: “Hep beraber başaracağız” Ziyaretin ardından konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Atakum Belediyesi’nde bayrak devir teslimi yaşandı. Şimdi Atakum’u yine bir CHP’li yönetecek. 41 yaşındaki genç arkadaşımız, Atakum’a dinamizm getirecek. Atakum’a ileride hatırlanacak çok önemli hizmetler, çok önemli kazanımlar bırakarak 5 yıllık görevini tamamlayacak. Atakumlular ondan memnunsa görevine devam edecek, yoksa daha önce olduğu gibi bir bayrak devir teslimi yaşanacak. Ama Başkan Serhat Türkel ve ekibinden çok ümitliyiz. Kendisine başarılar diliyoruz. Ayrıca burası sadece CHP’lilerin görev yaptığı bir yer değil, diğer siyasi partilerin belediye meclis üyelerine de başarılar diliyoruz. Konuştuk, taahhütte bulundu. İlk hedefi üçte ikiyi, yüzde 65-66 oy oranını yakalamak. Bugün kendisine oy vermemiş ama onun adil, şeffaf, dürüst, halkçı belediyeciliğiyle kendisine Atakum’daki her üç kişiden ikisinin oy verdiği, destek verdiği bir sürecin sözünü verdi. Ben Samsun’da Gazi’nin partisini birinci parti yapmayı hedefliyorum. Herkes sorumluluğunu bilecek ve ona göre çalışacak. Hep beraber başaracağız” diye konuştu. Ziyarette Özel’e ayrıca CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, parti merkez yürütme kurulu üyeleri, kadın kolları merkez yürütme kurulu üyeleri ve parti meclis üyeleri eşlik etti.
Manisa Dev kruvaziyerle İzmir’e 3 bin 641 turist geldi 3 bin 641 turistin bulunduğu MSC Divina kruvaziyer gemisi, İzmir Limanı’na demirledi. Gemiden inen yolcular, kentin önemli turizm noktalarını ziyaret edecek. İzmir Limanı, MSC Divina kruvaziyer gemisini ağırlıyor. 3 bin 641 yolcunun bulunduğu kruvaziyer gemisindeki turistler, başta İzmir kent merkezi, Bergama ve Efes antik kentleri ile Meryem Ana Evi olmak üzere önemli turizm noktalarını ziyaret etmek için gemiden ayrıldı. MSC’nin dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri arasında yer aldığını söyleyen gemiyi işleten kruvaziyer şirketi MSC Cruises’ın Yönetici Direktörü Norbert Stiekema, “MSC, dünyanın en hızlı büyüyen cruises şirketleri arasında yer alıyor. 22 tane gemimiz bulunuyor ve dünyanın farklı noktalarında yer alıyorlar. Biz de Türkiye’de beş farklı destinasyona beş farklı limana aynı şekilde gemilerimizi getiriyoruz ve Türkiye’de artan ilginin farkındayız. Aynı zamanda yurt dışındaki misafirlerimizin de Türkiye’ye ilgisi çok büyük. Çünkü çok güzel destinasyonlar, çok güzel turistik yerler bulunuyor. Dolayısıyla hem yurt dışından buraya gelen misafirlerimiz için hem de Türkiye’deki ilginin artışıyla beraber burada gemilerimizin bulunmasıyla Türkiye’ye bir yatırım yapmış oluyoruz. MSC Cruises markası, bizim şirketin içinde çağdaş marka adı altında yer alıyor. Aynı zamanda Explora Journeys diye ayrı bir lüks markamız daha var. Daha küçük gemiler, daha ferah alanlar, daha özgün limanlara daha niş destinasyonlara yol alıyorlar. Dolayısıyla aslında hem Türkiye’ye hem de MSC Cruises Explora Journeys olarak yatırımlarımızı sürdürüyoruz” dedi. Geminin 13 Mayıs-21 Ekim tarihleri arasında 24 kez İzmir Limanı’nda bulunacağını söyleyen MSC Cruises Türkiye Müdürü Işın Hekimoğlu ise, “MSC Divina gemisi 21 Ekim’e kadar 24 kere İzmir Limanı’nda cruises gemisi sevenlerle buluşacak. Divina gemimize ek olarak bir de İstanbul Limanı’na uğrayan MSC Splendida gemimiz var. O da 4 Haziran’da ilk uğrağını yapacak. 17 Ekim’e kadar da 17 sefer düzenlemesi planlanıyor. Yine Splendida rotasında da yine Yunanistan ve İtalya’nın limanları yer alıyor. Bu iki rotaya ek olarak bu sene ilk kez kış sezonunda da bir gemimiz olacak ve Kasım 2024’ten Nisan 2025’e kadar 24 sefer düzenleyecek olan MSC Splendida’yı da hem İzmir hem de İstanbul limanlarında ağırlama şansımız olacak. Gemilerimiz limanlarda gözükmeye başladıktan sonra esasında Türk misafirlerimiz tarafından da talepler artıyor. Biz de Türk misafirlerimizi, tüm taleplerini, ilgisini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak daha fazla liman ve daha fazla yolcu kapasiteli gemilerle birlikte Türkiye limanlarına gelmeyi planlıyoruz. Bu sene yaz ve kış sezonlarını birlikte düşündüğümüz zaman üç farklı gemi ve üç farklı rotayla birlikte Türkiye limanlarında MSC gemilerini görüyor olacaksınız. Biz bu sene üç mesajla yola çıktık. Birincisi ulaşılabilirlik, diğeri erişilebilirlik ve üçüncüsü de bir keşif yolculuğu dedik. Misafirlerimiz de Türkiye limanlarından kolaylıkla bindikleri gemilerle birlikte birbirinden benzersiz destinasyonlara gidip farklı kültürleri keşfetme seçenekleri olduğunu mümkün olduğunca vurgulamak istiyoruz" dedi. Öte yandan geminin özellikleri ve firmanın hedefleri hakkında İzmir protokolüne de bilgiler verildi. Bilgilendirmenin ardından protokole plaket takdim edilirken, firma tarafından protokole unutulmaz bir konser etkinliği düzenlendi. 13 Mayıs-21 Ekim tarihleri arasında 24 kez İzmir Limanı’na yanaşacak olan gemi, bu akşam saatlerinde limandan ayrılacak.
İstanbul Banu Parlak, Dilan ve Engin Polat hakkındaki şikayetinden vazgeçti Bahçeşehir’de bulunan güzellik merkezinin kurşunlanmasıyla ilgili Dilan ve Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında şikayetçi olan Banu Parlak şikayetinden vazgeçti. Parlak olaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim. Bu nedenle de kendileri hakkında şikayetten vazgeçtim. Umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikayetimden bir gün dahi içeride yatmadı” ifadelerini kullandı. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın ilk duruşması 25 Nisan günü Küçükçekmece Adliyesi’nde görülmüştü. Banu Parlak duruşmanın görülmesinden yaklaşık 1 ay sonra şikayetinden vazgeçti. Parlak sosyal medya hesabından olaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yaşamış olduğum korkunç olay sonrasında eski arkadaşım Dilan Polat ve ailesi ile aynı dönemde zorlu süreçlerden geçmemiz sebebiyle görüşme sağlayamamıştık. Yakın süreçte aile ortamında bir araya geldik ve yaşadığımız zorlukları birbirimize anlattık. Nilda‘nın bana ‘Banu abla annem senin kurşunlandı gün çok ağladı’ demesi üzerine dosya benim için kapanmıştır. Ben bu zamana kadar karşımda muhatap bulamıyordum, avukatım ile yapmış olduğumuz durum değerlendirmesi sonucu olayı direkt şahısların kendisinden dinlememiz gerektiği kanısına vardık. Avukatım sayesinde sonunda bana durumu net izah edebilecek bir muhatap buldum. Durumu detaylı olarak dinledim. Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim. Bu nedenle de kendileri hakkında şikayetten vazgeçtim. Umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikayetimden bir gün dahi içeride yatmadı. Benim dosyam da verilen tutuklama kararı hiç infaz edilmedi. Bu zamana kadar olan tutukluluk sebepleri mali dosyadır. Tutuklulukların sebebi asla ben olmadım” dedi.