SPOR - 20 Nisan 2015 Pazartesi 11:35

'Emenike Fenerbahçe için 4 gün nezarethanede küf içinde yattı'

A
A
A
'Emenike Fenerbahçe için 4 gün nezarethanede küf içinde yattı'

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, taraftarlarla arası açılan Nijeryalı futbolcu Emmanuel Emenike'ye destek verdi. Yıldırım, camiaya Emenike'ye sahip çıkın çağrısında bulundu.

Aziz Yıldırım, dün kulüp binasında bazı basın mensuplarıyla bir araya geldi. Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Yıldırım, Beşiktaş derbisinde taraftarlarla arasında gerginlik yaşanan ve sahayı terk etmek isteyen Emenike'ye sahip çıktı.

"GERİLİM KULÜBE ZARAR VERİYOR"

Yıldırım, Emenike ile tribünler arasındaki gerilimin kulübe zarar verdiğini vurgulayarak, "Bu yaşananlar Emenike’yi etkilediği kadar diğer oyuncuları da etkiliyor. Aynı zamanda yönetim olarak bizi de etkiliyor. Bugüne kadar hep sakin kaldık. Geçmişte de Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Cemil Turan gibi yıldızlar belli zamanlarda tribünlerden tepki görmüştür. Futbolu bıraktıktan sonra belli dönemler içerisinde taraftarlar yine onlara sahip çıkmıştır. Oyuncunun yapmış olduğu hareketleri tasvip etmeyebilir, tepkinizi ortaya koyabilirsiniz ama bu uzun süreli olmamalı. Uzun süreli olduğu zaman hem maddi hem manevi kulüp de zarar görmeye başlıyor" dedi.

  Yıldırım'ın Emenike ile ilgili açıklamaları şu şekilde:

"GELİR KAYBEDERİZ"

"Emenike’yi satarken kulübe bir gelir kaydedeceğiz. Ama biz bu hareketleri yaparsak, onu kaybedersek oyuncu esas oynadığı futbolu oynayamazsa, karakterini ortaya koyamazsa, satarken de değerine satamazsınız. Düşük fiyata gider, kulüp zarar eder. Böyle oyuncular dünyada çok az. Bu değerde oyuncuları da sonra az fiyatlara, ucuza alıp getiremezsiniz. Emenike bir değer, bu değeri kaybetmememiz lazım."

"FENERBAHÇE İÇİN 4 GÜN NEZARETHANEDE KÜF İÇİNDE YATTI"

"Taraftar Emenike'ye sahip çıkmalı. Emenike, Fenerbahçe’ye çok arzuladığı için geldi. Geldiğinde 3 Temmuz süreci yaşandı. Vatan caddesindeki emniyet müdürlüğünün nezarethanelerinde, bodrum katlarında, 4 gün, küf içinde yattı. Hem de yazın sıcağında. Suçu neydi? Fenerbahçe’ye transfer olmak. Bir yabancı olarak sadece bu suçtan günlerce eziyet çekti."

"BU ÇOCUK BUNLARI HAK ETMİYOR”

"Siz kendinizi yerine koyun. Yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz, şöhretli bir insan haline geliyorsunuz, sonra sizi götürüyorlar emniyetin bodrumunda günlerce kalıyorsunuz. Yabancı dil bilen yok, sizinle konuşan yok. Şartlar ağır. Orada uyumanız, yatıp kalkmanız isteniyor. 4 gün sonra oradan çıkarak takımın yine kampına gidiyorsunuz. Bu çocuk Fenerbahçe için büyük eziyetler çekti. Hiç kimse onları yaşamak istemez. Ben yanına gidip gördüğümde gözleri faltaşı gibi açıldı. Bir ümit bekledi. ‘Korkma, hiçbir şey yok’ dedim. Bazı değerleri, vefayı unutmamamız lazım. Eğer unutursak her şeyi kaybederiz. Bütün camiadan tek istediğim; oyunculara karşı daha sabırlı olalım. Bu çocuk bunları hak etmiyor. Taraftar sahip çıksın, o da gençtir hatalar yapmıştır, bu hataları tekrarlamayacaktır. Kendisiyle konuştuk anlattık durumları."

"EMENİKE RAKİP OYUNCU DEĞİL"

"Emenike formayı saygısızlık olsun diye çıkarmadı, oyundan çıkacağını düşündüğü için çıkardı. Kuyt sakatlanınca kendisinin çıkacağını zannetti. İsmail Kartal oyundan alsa devreyi bitirmese tamamen kaybedebilirdik Emenike’yi... Hoca Emenike’yi son 8 hafta kullanacak, oynatacak. Hoca bilir işini, benim konuşmama gerek yok. Hoca Rize’de oynattı, Mersin maçında oynattı. Demek ki kullanacak. Son 8 hafta önemli. Oynaması lazım. Emenike bir silah. En az iki kişi hep peşinde... Emenike’ye hak ettiği sevgi ve saygı ortamını oluşturmamız lazım."

"Saha içerisinde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Taraftarın onu hedef alıp reaksiyon göstermesi yanlış, iyi oynamazsa tepki koyarsın, bir protesto yaparsın ama top ayağına aldığı zaman ıslıklıyorsan olmaz... Emenike rakip oyuncu değil... O zaman diğer oyuncular da etkileniyor. Tepki ona değil, diğer oyunculara tüm takıma olmuş oluyor. Oyuncular ona destek olmak için normal yapacağının dışına çıkıyorlar, başka şeyler yapıyorlar."

"YETİŞTİĞİ YER, EĞİTİMİ BELLİ"

"Emenike’yi iyi tanımak lazım. Emenike, Nijerya’da doğmuş. Almış ayakkabıyı, iki tane kramponu Güney Afrika’nın yolunu tutmuş, amatör takımda oynarken birisi görmüş ve getirmiş Türkiye’ye... Sonuçta Karabük’te oynamaya başlamış... Yetiştiği yer belli, eğitimi belli, yetiştiği ortamın yaşam şekli belli. Yoksul bir aileden buralara kadar gelmiş bir yetenek. Gücü, kuvveti, saha içerisindeki pozisyon alışıyla Karabük’te oynarken hepimizin ‘bizim takımda şöyle yapar, böyle yapar’ dediğimiz bir oyuncu... Bu safhalardan bu noktaya kadar gelmiş bir oyuncudan faydalanmak lazım. Tabii ki hataları olacak. 28 yaşındaki bu oyuncular daha genç. Hepimiz genç olduk... Tribünde bunlara bağıran insanlar bu oyunculara yakın yaşta olanlar veya daha gençleri... Olgun olan taraftarların bağırdıklarını düşünmüyorum."

"10 MİLYONA VERİRİZ, PEKİ KİMİ ALACAĞIZ"

"Sezon sonunda 10 milyona veririz gider Emenike... Ama 10 milyona kimi alacağız... 10 milyona böyle oyuncu alamazsınız... Maç oluyor Emenike’yi 3 kişi tutuyor. Onun da egoları var. Kabul ediyoruz ve görüyoruz. Belki Karabük’te oynasa yaptığı hareketlerine hoşgörü olur. Topuk pası yapıyor, bazen gidiyor gelmiyor. Haliyle tepki doğuyor. Çalım atarken kaptırıyor tepki. Hatırlayın bir maçta Sow üç tane yüzde yüz gol kaçırdı. Ağladı, gözyaşları içinde sahayı terk etti. Bütün taraftar alkışladı. Kazandık onu... Öbür hafta iyi oynamaya çalıştı, bir sonraki hafta düzeldi. Ama o gün orada seyirci yuhalasaydı Sow’u kaybederdik. Seyirci onu kazandırdı, ona inandı. Emenike de Beşiktaş maçında birinci pozisyonu kendisi oluşturdu, girdi vurdu dışarı attı. Girmeyebilirdi, korkar gitmezdi oraya. Pozisyonu kendisi oluşturdu, atamadı. Atsa herkes ‘Emenike Emenike’ diye bağıracaktı."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.