SPOR - 29 Mart 2021 Pazartesi 15:16

Emre Belözoğlu: 'Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım'

A
A
A
Emre Belözoğlu: 'Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım'

Fenerbahçe’de teknik sorumluluk görevini üstlenen Emre Belözoğlu "Erol hocanın işine hiç kimse karışmadı" dedi.

Fenerbahçe’de teknik sorumluluk görevini üstlenen Emre Belözoğlu, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ülkenin ve dünyanın pandemiden dolayı çok zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Belözoğlu, “İnşallah biran önce koronanın bitmesini ve tüm insanların sağlığa kavuşmasını diliyorum. Milli Takımımızın göstermiş olduğu bu büyük başarı, tüm takım içindeki arkadaşlarımı, kardeşlerimi ve Şenol hocamı tebrik ediyorum. Ülkemizin yüzünü güldürdüler. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Dünya Kupası yakışır diye düşünüyorum. Erol Bulut hocamıza burada vermiş olduğu hizmetler, takımımızın bu noktaya gelmesindeki çalışkan ruhuyla ortaya koymuş irade ve ekibinin de çalışmasından dolayı teşekkür ediyorum. Onunla çalışmak bizim için keyifliydi önemli bir tecrübe oldu. Kendisine bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyorum” diye konuştu.

“Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım”

Sezon sonu için kafasında bir plan olmadığını anlatan Belözoğlu, “Yapmam gerekenin ne olduğunu biliyorum. 10 haftayı en iyi şekilde nasıl futbolculuğumda Fenerbahçe’nin her maçı için mücadele ettiysem, sportif direktörlükte de günümü buraya adadıysam saha içerisinde de bunu yapacağım. Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım. Teknik direktörlüğün dinamikleri biraz daha farklı, oyuncularla daha yakın olacağım. 10 hafta sonrasındaki planım tüm Fenerbahçelilerin yüzünü güldürmek. Ne yazık ki 7 senedir oluşan sıkıntılı bir ortam var. Onu dağıtmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“İç saha üzerinde daha çok çalışacağız”

Takımda oturmuş bir 30 haftanın şablonunun bulunduğunu aktaran Emre Belözoğlu, “Olumlu ve olumsuz anlamda bize ne kattığını arkadaşlarla değerlendiriyoruz. Oyunun bize kattığı olumlu değerleri de daha iyi haline getirmemiz gereken yerlerde var. Bunlarla alakalı çalışıyoruz. Başkanımızın ve yönetim kurulunun bu görevi tebliğ ettiği andan itibaren iç saha üzerinde daha çok çalışacağız. Fenerbahçe’nin daha çok topa sahip olduğu bir durumu daha pragmatik çözümlerle çözmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.

“Hayalim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan olmak”

Takımı Erol Bulut’un veya Emre’nin Fenerbahçesi şeklinde adlandırmanın doğru olmadığını savunan sarı-lacivertlilerin teknik sorumlusu, “Fenerbahçe’ye gönül veren herkesin Fenerbahçe’si. Teknik adam olarak herkesin kendine has özellikleri, değerlendirmesi var saha içerisinde bu ülkede. Ben fazla oyun oynayan oyuncu olarak kendimi her daim geliştirmeye çalıştım. Türk futbolunda Fatih Terim, Şenol Güneş gibi isimler hem futbolculuk, hem teknik adamlık olarak iyi isimlerdir. Benimde hayalim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan olmak. Bana ne görev verilirse verilsin burada en iyisini yapmak adına başkana söylemiştim. Benim kendi hedeflerim ve hayallerim çok daha büyük. Bunu başarmak adına çok çalışacağım. Her türlü ihtimal söz konusu. Önümüzde 10 tane maç var, hepsine talibiz. Bu takım çok iyi bir takım. Elimizden geleni yapıp arada 5 puan var. Oynanmamış bir maçı 3 puan olarak hesaplamıyorum. Ama işimiz kolay değil. Hiç çekinmeden inandığımız değerlerle, Fenerbahçe’nin genlerine daha da hitap eden bir oyun oynatmaya çalışacağız” dedi.

“Erol hocanın işine hiç kimse karışmadı”

Fenerbahçe’nin çok büyük bir değer olduğunu anlatan Emre Belözoğlu, “Başkanımız gerçekten çok çalıştı, taşın altına elini soktu. Bu süreç içerisinde Erol hoca da eski bir arkadaşım. Biz onunla birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Maç bitince yorum olarak değerlendirmelerimizi yaparız. Futboldan sorumlu yönetici kimliğine sahip tek kişi bendim. Kendisine bugüne kadar tercihleri, oyun dizilişi ile alakalı bir konuşma yapmayacak olduğumu Erol hoca çok iyi bilir. Başkanımız da benim birebir şahit olduğum Erol hocanın işine karışacak bir şey göstermedi. Ben geldiğimde söylemiştim. Burada şampiyonluklar yetmez. Erol hocaya saha içinde konsantre olmamız adına yardımcı olmaya çalıştık. İnsanız, hata yapabiliriz ama kimse kimseyi işine karıştırmadı. İyi bir teknik adam da işine karıştırtmaz. Volkan Demirel’e bilgi veren teknik heyetten bir kişi vardı, kulaklıkla görüştüler. Eline giden kağıtlar da aynı şekilde yine Erol hocanın ekibinden oyunla alakalı bir bilgilendirme” ifadelerini kullandı.

“İşimizin kolay olmadığının bilincinde Fenerbahçe’nin başarısına inanıyoruz”

Sezon başında kadroya dair bir planlama yaptıklarını söyleyen Belözoğlu, “Elimizde Vedat’ın ayrılmasıyla beraber bir Allahyar kalmıştı. O da ayrıldıktan sonra yeni oyuncular içeri dahil ettik. Samatta, İngiltere Premier Lig’e gitmiş, 30 küsur gol atmıştı Belçika liginde. Aston Villa’da istediğini bulamamış ve çıkış arıyordu. Cisse aynı şekilde 20 küsur gol attı ligimizde. Planlama yaparken daha pragmatik çözümler olsun diye mevcut ligi bilen oyuncular üzerinden gittik. Futbolda ne yazık ki bazen hesaplarınız tutmaz. Hiç beklemediğiniz bir oyuncudan çıkış alırsınız. Futbolda bunun tam anlamıyla karşılığı olmaz. Genel anlamda iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Bir şekilde bu takımı oyunsal anlamda iç saha üzerinde özellikle oyunu daha da gelişebilir bir hale gelmesi için çalışıyoruz. Biraz daha topa sahip olurken, ritmi ayarlayan, reaksiyon veren ve topu tekrar kazanacağını hissettiren bir takım. 10 hafta 2 buçuk aya denk gelmiyor. İşimizin kolay olmadığının bilincinde, biz hiç çekinmeden Fenerbahçe’nin başarısına inanıyoruz. Her türlü sorumluluğu da bu anlamda alacağız” cümlelerine yer verdi.

“Yurt dışından ve Türkiye’den teknik ekibe katılanlar olacak”

Korona virüse yakalanan teknik ekipten 2 antrenörün olduğunu açıklayan Emre Belözoğlu, “Selçuk Şahin’i mecburen aşağı indirdik. Selçuk da, ben de, Volkan da ne görev verilirse yapacak kişileriz. Bizi burada yakinen tanıyan dostlarımız var. Fenerbahçe’mize her daim hizmet edecek arkadaşlarız. Biz Fenerbahçeliyiz. Burada Fenerbahçe’ye değer katmış ve bu anlamda kıymetini bilen herkesin olmasını istiyorum. Yurt dışından teknik ekibe katılanlar olacak. Yine Türkiye’den bir kişi daha dahil olabilecek” şeklinde konuştu.

“Biz hesabımızı sahaya göre yapıyoruz”

Ülkede Sportif Direktör deyince akla ilk olarak yeni transferler ve yeni hocaların geldiğini dile getiren Belözoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu pozisyonun içinde finansal sorumluluklar var. Ben sportif direktör göreviyle sahaya konsantre oldum. Yine oraya da vakit ayıracağım. Oyuncularla olan anlaşmaya dayalı bazı bizden beklentileri olan oyuncu menajer ilişkilerine dayalı problemler var. Önümüzdeki senenin kadrosunun şekillendirilmesinde, oyuncuların maaşlarının değerlendirmesinde görevim devam edecek. Biz bu senenin takımını yaparken yüzde seksen oranında 1 sene sonranın takımını hesaplamıştık. Biz burada olursak yapacağız, olmasak da gelen kişiler ufak dokunuşlarla ligi götürecektir. Biz hesabımızı sahaya göre yapıyoruz ama aynı zamanda sportif direktörlük görevi de devam ediyor. Tek bir görev içerisinde sahaya dahil olacağım. Yine aynı mevcutta inşallah skorlarda bizi destekler oyunu yansıtırsak orası biraz daha ikinci planda yer alabilir.”

“10 haftayı programlamaktan başka düşüncem yok”

Son 10 hafta için Başkan Ali Koç ve yönetim kurulu üyelerinin bu göreve kendilerini uygun gördüklerini anımsatan Belözoğlu, “Önce başkanımız, sonra yönetim kurlu toplantı yaptılar. Bizden yana ne isteniyorsa onu yapmak için elimizden geleni yapacağız. Benim 10 haftayı programlamaktan başka bir düşüncem yok. Biz bunu düşünüyoruz. Ekibimize zaten tecrübeli. Minimum 1, beklentim 2 kişi daha dahil olacak teknik ekibe. Ondan sonra biz Fenerbahçe’nin beklentilerini karşılarsak onunla alakalı değerlendirmeleri yaparız. Sonumuzu çok düşünmüyoruz. Önemli olan Fenerbahçe’nin sonu iyi olsun. Fenerbahçelilere uyandıklarında gülecekleri bir takım vadetmek için soyundum. Hangi görev verilirse verilsin elimden geleni Fenerbahçe’nin menfaatleri için ortaya koyacağım” diye konuştu.

“Pişman olmayacağımı herkes bilsin”

“Bir çok hedef ve hayallerden vazgeçerek bu göreve başladım" sözlerine yer veren Emre Belözoğlu, şu şekilde devam etti:

"Futbol bilgisi olan ve inandığım bir ülkede kime sorsanız şu an benim kariyer planlamamın bu şekilde devam etmesinin isabetli kararlar olmadığını düşünür. Bu benim ciddi anlamda hedeflediğim bir kariyer planlaması değil. Fenerbahçe’nin içindeki süreç bu tarz kararlar atmaya iter. Pişman olmayacağımı herkes bilsin. Ben görevlerimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Beğenen, beğenmeyenler oldu. Futbolun değerlerine hizmet ettiğimi düşünen, hata yaptın diyenler oldu. Beni Fenerbahçe’nin ne düşündüğü ilgilendirir derken bunu söyledim. Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz.”

“Süper Lig’in önüne isimlerini koyduk ama başarılarını yok sayıyoruz”

1959 öncesi şampiyonluklar ile ilgili görüş bildiren Teknik Sorumlu Emre Belözoğlu, “Bende bu ülkenin yetiştirmiş olduğu önemli oyunculardan biri olduğumu düşünüyorum. Ligimize isimlerini vermiş olduğumuz efsane futbolcuların federasyonumuzun değerlendireceğini düşünüyorum. En doğru, en hakkaniyetli kararın çıkmasını düşünüyorum. Böylesine değerli isimleri biz anlatıyoruz. Onların isimlerini Süper Lig’in önüne koyduk ama sanki başarılarını yok sayıyormuşuz gibi gözüküyor” dedi.

“Herkes gün sonunda kendi karakterini sergiler”

Ümit Özat’ın kendisi hakkında yaptığı açıklamalara da değinen Belözoğlu, “Bir şekilde aynı sahanın içinde bulunmuş birçok arkadaşım oldu. Ümit Özat’la milli takımda beraberliğim oldu. Kendisiyle olayı birebir kişiselleştireceğim olayım olmadı. Beraber oynamışlığımıza hürmeten kendisine sahanın kenarından gidip selam vermişimdir. İş ne olursa olsun Fenerbahçe’nin menfaati dayandığında ben söylemem gerekenlerin bugün olmaması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin hesabı da planı da belli. Benim tek amacım bu 10 haftada bütün enerjimi Fenerbahçe’ye vermek. Fenerbahçe formasını 1 dakika bile giymiş herkes değerlidir. Karşılıklı hal davranışlarımız olur ama saha içine çıktığımda futbolculuğun ne kadar zor meslek olduğunu bilirim. Ben hiçbir kimse için böyle fütursuzca kelimeler yapmam. Herkes kendi karakterini sergiler gün sonunda” şeklinde konuştu.

“İsmail Kartal ile ilgili bir görüşmemiz olmadı”

Sezon başında bazı değerlendirmeler yapmak üzere Serkan Reçber ile görüşmeler yaptıklarını belirten Belözoğlu, şunları söyledi:

“Sonra devam etmedi, o bilgi alışverişi şeklinde oldu. İsmail hoca benim burada 3 Temmuz'u yaşadığımız ve daha sonra Ersun hocayla devam eden ve hocalığımızı yapmış bir abimdir. Kendisiyle alakalı bir görüşmemiz olmadı. Yönetimin de olmadı.”

“Fenerbahçe’nin değerlerinin oluşturduğu bir sistem yapmaya çalışıyorum”

Geçen sene Ersun Yanal'ın sarı-lacivertli takımdaki görevinden ayrılmasından sonra pandemiyle beraber genç oyunculara baktıklarını anlatan Belözoğlu, “Bu oyuncuların gelişimi önemliydi ama dağınık turnuvalarda oynamaları gerekti. Ne yazık ki biz bunu tüm takımlar gibi onlara ulaştıramadık. 1 buçuk seneyi buldu bu durum. Elimden geldiğince A takım içerisinde Tahir hocayla istişare ederek değerlendirmeler yaptık. Genç kalecilerimiz ve oyuncularımız var antrenmanlarda. Arda ve Bora bizimle birlikte takımda olacak. Elimden geldiğimce Fenerbahçe’nin değerlerinin oluşturduğu bir sistem oluşturmaya çalışıyorum. Fenerbahçe altyapısında birçok futbolcuda profesyonel liglerde 300’e yakın futbol oynamış. Bu haliyle değerli kalacak futbolcuların sistemini inşa etmek amacımız” ifadelerini kullandı.

Kendisinin pandemi olmasaydı Euro 2020’de A Milli Takım’da kaptan olacağı sözlerine gülerek, “Bu milli takımda oynamak çok zor” cevabını veren Belözoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Oyuncularımızın hepsi değerli, gerçekten önemli oyuncular. Bunların çoğu milli takımda. Oyun sistemiyle beraber golcülerinde biraz daha istedikleri yerlerde olacaklarını düşünüyorum. Hem mental hem saha içi anlamında. Oyuncularda kendilerini değerlendirecek kadar zekiler. Oyuncuları da bazen çok saf zannetmeyin. Ortalama zekanın üstünde kişiler. Saha performansını geliştiren çok oyuncumuz var. Geçmişte bunu Erol hocada yaptı. Biz bunları konuşurken ortada bir enkaz falan almadık, iyi bir takım aldık. Hocanın da emeği ve hizmeti oldu. Elimizde değnek yok küçük dokunuşlarla düzelteceğiz” ifadelerini kullandı.

“Kendimi mental anlamda son 10 haftaya çok iyi hazırlayacağım”

Kariyerinde birçok teknik adamla çalıştığını hatırlatan sarı-lacivertli takımın teknik sorumlusu, “Kendime benzettiğim özellikleri olan bir sürü teknik adam oldu. Sahanın içinde olmak, oyuncularla hissetmek, onlar hata yaptığında o ana dokunmak, doğrularını tebrik etmek oyuncunun motivasyonunu arttıracaktır. Sahanın içinde oyuncu arkadaşlarıymış gibi olacak ama yine de onların hocası olmaya devam edeceğim. İlişki anlamında çok mesafeli veya yakın olan hocalarla çalıştım. Her türlü ilişkide mutlaka mesafe olmalıdır. Yoksa o ilişkinin ömrü uzun olmaz. Onların beni her şeyden önce sayacakları, sonra sevecekleri bir ortam oluşturmak istiyorum. Kendimi mental anlamda son 10 hafta çok iyi hazırlayacağım” açıklamasında bulundu.

“Biz kazanmak istediğimizi sahada göstereceğiz”

Her maçı kazanmak için oynayacaklarını dile getiren Belözoğlu, “Bunu net bir şekilde hissettireceğiz. Ama futbolda bazen istedikleriniz olmuyor, skorlar gelmiyor. Fenerbahçe tarihine baktığımız zaman bir çok kazanması gereken maçları kaybettiği süreçler yaşadı. Futbolda 2 artı 2 dört etmez. Biz kazanmak istediğimizi sahada göstereceğiz. Her maç çok önemli ama benim için önemli olan ilk maç. Geçen sene de süreç oldu. Denizlispor ile başladı, bu süreç de Denizlispor ile başlıyor” diye konuştu.

“Ali Koç başkanlığa devam etmeli”

Medyada takımın başına geçeceği konuşulan teknik direktör adaylarıyla alakalı ise Emre Belözoğlu, “Her planın devamı yapılmış. Bizden daha iyi planlar yapılmış. Benim şu an sezon sonuyla alakalı ne yapmam gerekiyorsa Fenerbahçe’yi mutlu etmeye çalışacağız. Sezon sonu gelir, başkanımız ve ben olursam, burada başkanımız yine başkanlığa devam etmeli. Biz oluruz, olmayız ama kendisi muhakkak olmalı. Kendisi bizi bir şeye layık görürse her türlü planlamanın içinde oluruz” dedi.

“Ozan’ın, A Milli Takım’daki oyunu bizi çok mutlu etti”

Ozan Tufan’ın sahanın içinde de beraber oynadığı ve gelişimine birebir şahit olduğu oyuncuların başında geldiğini anlatan başarılı antrenör, cümlelerini şöyle noktalandırdı:

“Eksiklerini gördüğümde hiç çekinmeden söylüyorum. Biraz kızıyor, biraz üzülüyor, o da benim gibi duygusal. Ben de hayatımda gerçekleri bana söyleyen abilerim olsun istedim hep. Ozan’ın da evlilikle beraber sahaya bakış anlamında çok olumlu yönde ivmeleneceğini düşünüyorum. Milli takımdaki oyunu bizi çok mutlu etti. Son 4 hafta oynamadı ama Beşiktaş maçında oyunu değiştirdi. Kendi fiziksel değerleriyle beraber onu da geliştireceğiz. Futbolcu kaç yaşına gelirse gelsin kariyerini geliştirmeye devam etmelidir. Bugün 3-5 gol atan oyuncu kendine her daim hedef koymalıdır ki bundan beslenilsin. Her sabah kalktığınızda doğru bir iş yaptığınızı anlayın. Ozan Tufan çok değerli bir oyuncu. Burada olan herkese çok ihtiyacımız var.”

Ozan Buğra Koşar - Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hatay Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan memurlara sosyal denge tazminatı verilecek Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) arasında imzalanan protokolle birlikte 2026 ve 2027 yıllarında memur personellere Sosyal Denge Tazminatı verilecek. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) Başkanı Mehmet Öntürk, personele verdiği sözleri yerine getiriyor ve özlük haklarının korunması kapsamında önemli adımlar atmaya devam ediyor. HBB Başkanı Mehmet Öntürk memur ve sözleşmeli personele 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan "Sosyal Denge Tazminatı" konusunda müjdeyi verdi. Başkan Öntürk, seçim dönemindeki vaatlerini hatırlatarak personele verdiği sözleri bir bir yerine getirdiklerini ve hiçbir personeli mağdur etmediklerini belirtti. HBB’nin İskenderun Hizmet Binasında gerçekleştirilen "Sosyal Denge Tazminatı" imza törenine, Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR- SEN) Genel Başkanı Levent Uslu ve Hatay’da görevli sendika temsilcileri katılım sağladı. Genel Başkan Uslu ve HBB Başkanı Öntürk’ün imzaladığı sözleşme ile memur ve sözleşmeli personelin çalışma koşullarının iyileştirmesi adına önemli bir destek sağlandı. İmza töreninde konuşan HBB Başkanı Öntürk, 2024 yerel seçimleri öncesinde verdiği sözler kapsamında çalışanlara daima destek olduğunu ve bu kapsamda SDS protokolünü imzaladığını belirterek personelin her zaman yanında olacaklarını ifade etti. Başkan Öntürk konuşmasının devamında; "Bu şehri ayağa kaldırmak adına özverili çalışan personelimize sosyal denge tazminatlarını en üst seviyeden veriyoruz, hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı. HBB bünyesinde Hatay’a hizmet veren personeli düşünerek hazırlanan sözleşmenin imzalandığını belirten BEM-BİR- SEN Genel Başkanı Uslu, HBB ve HATSU’da görev yapan memur personeli kapsayan bu sözleşmenin önemli derecede katkı sağlayacağını belirterek zor şartlarda desteğini esirgemeyen HBB Başkanı Öntürk’e teşekkür etti. İmza töreni sonrasında emekli olan personele emeklerinden dolayı plaket verildi ve HBB Başkanı Öntürk ile Genel Başkan Uslu’ya çiçek takdim edildi.
Kütahya Vali Işın: "Kütahya, güvenlikte Türkiye’ye örnek bir şehir’’ Kütahya Valisi Musa Işın, 2025 yılı boyunca il genelinde hayata geçirilen yatırımlar, devam eden projeler ve hedefleri değerlendirdi. Vali Işın, sahipsiz hayvanlardan turizme, ulaşım projelerinden güvenliğe kadar birçok alanda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Kütahya Valisi Musa Işın, 2025 yılı boyunca il genelinde hayata geçirilen yatırımlar, devam eden projeler ve gelecekteki hedefleri İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi. Vali Işın, şehirde uzun yıllardır süren sahipsiz hayvan sorununa kalıcı çözümler üretildiğini söyledi. Işın, "Son dönemde hayata geçirilen önemli hizmetlerden biri de sahipsiz hayvanlar meselesine kalıcı çözümler üretmek oldu. Hepinizin bildiği gibi bu konu, özellikle Kütahya merkezde ve ilçelerimizde uzun yıllardır ciddi bir sorun olarak karşımızdaydı. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızdan aynı soruyu duyuyorduk, ‘Bu sokak hayvanları meselesi ne olacak?’ Bu soruna kayıtsız kalmadık. Kütahya merkez İshak Seydi bölgesinde 89 bin metrekarelik modern bir hayvan barınağı inşa ettik ve bu tesisi incelemeye gelen çok sayıda farklı illerden kurumlar oldu, Türkiye’de önemli bir tesis diyebiliriz. Tavşanlı’da 45 bin metrekarelik bir tesis hayata geçirildi. Emet ilçemizde ise 15 bin metrekarelik alanda barınak yapım çalışmaları devam ediyor, yakında tamamlanacak. Toplanan hayvanların bakım ve beslenmeleri titizlikle yapılmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bu konu artık şehir için büyük bir problem olmaktan çıkmıştır. Şu ana kadar yaklaşık 14 bine yakın köpek toplandı" dedi. "Kütahya turizmi için büyük adımlar atıldı" Vali Işın, Kütahya şehir merkezi ve Aizanoi Antik Kenti başta olmak üzere turizm projelerini de değerlendirerek, "Uzun süredir üzerinde durduğumuz ve gerçekleştirdiğimizde bu şehir adına büyük bir gönül rahatlığı yaşayacağım iki temel konu vardı. Bunları 2025 yılında toparladık ve istişare yaptık. İlki şehir merkezi projeleridir. Saman Pazarı ve Balıklı Caddesi düzenlemeleri başlatılacak. Ödeneği ayrıldı, Kültür Bakanlığı tarafından yürütülecek ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı onay verdi. İkinci önemli konu ise Aizanoi Antik Kenti. Allah nasip ederse 2026 yılının Nisan ayında ihale süreci başlayacak. Tapınak restorasyonuyla başlayacak çalışmalar, antik tiyatro ve stadyum ile devam edecek. Bu projeler tamamlandığında Kütahya, tarihi kimliğine yeniden kavuşacak" ifadelerini kullandı. Vali Işın ayrıca Turizm Master Planı kapsamında kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlendiğini ifade etti. Işın, "Altı ayda bir değerlendirme toplantıları yapılacak. Hangi kurum hangi aşamada sorumluluklarını yerine getiriyor, hepsi takip edilecek. Bu sürecin koordinasyonu şahsım tarafından yürütülecek" şeklinde konuştu. Ulaşımda önemli yatırımlar Kütahya’nın ulaşım projelerinin önemine değinen Vali Işın, İstanbul-Antalya hızlı tren hattının Alayunt üzerinden geçeceğini açıklayarak, "Şehir merkezine yaklaşık 4-5 kilometre mesafede bir istasyon olacak. Bu hat sayesinde Kütahyalı vatandaşlarımız hızlı trenle büyük şehirlere rahatlıkla ulaşabilecek. Ayrıca İstanbul-Antalya otoyolu da Kütahya’dan geçecek. Her iki projenin planlaması tamamlandı, 2027 yılında inşaat süreci başlayacak" dedi. "Kütahya güvenlik ve asayişte örnek il" Vali Işın, Kütahya’nın güvenlik durumunu ise şu sözlerle özetledi: "Kütahya, güvenlik ve huzur denildiğinde ülkemizde örnek gösterilebilecek şehirlerimizden biridir. Asayişin yanı sıra uyuşturucuyla mücadelede de etkin önlemler alıyoruz. Pek çok şehirle kıyaslandığında Kütahya’da uyuşturucu kullanımında kayda değer artış yok. Bu mücadelenin ne kadar doğru yürütüldüğünü göstermektedir. Uyuşturucu, toplumun geleceğini tehdit eden, terörden bile daha tehlikeli bir beladır." Organize sanayi bölgelerinde yatırımlar Simav OSB’de çalışmaların hız kazandığını belirten Vali Işın, "Bin 500 metreküplük su deposu tamamlandı, elektrik, aydınlatma ve telekom altyapısında önemli ilerleme sağlandı. 2026 yılı yatırım bütçesi 664 milyon 180 bin lira olarak belirlendi. Simav’ın jeotermal tarım potansiyeli güçleniyor" dedi. Zafer OSB’nin açılışıyla ilgili de müjde veren Vali Işın, "2025 yılı içerisinde ivme kazandırdığımız projelerden biri de Zafer OSB oldu. İnşallah 2026 yılının Ocak ayında, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Altıntaş Zafer OSB’nin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz" diye konuştu.