GÜNDEM - 15 Haziran 2019 Cumartesi 12:19

Engel tanımayan baba

A
A
A
Engel tanımayan baba

İzmir’de yaşayan Çetin Başak, eski eşi göstermediği için çeşitli sağlık problemleri bulunan üç çocuğunu uzun süre icra ile görmek zorunda kaldı. Verdiği hukuk mücadelesi sonucu üç çocuğunun da velayetini alan baba, “Bir baba evladı için doktora yalvarıyorsa; ‘benim gözümü, böbreğimi alın evladıma verin’ diyorsa o baba hiçbir şeyden korkmaz, engel de tanımaz” dedi.

İzmir’de yaşayan 43 yaşındaki Çetin Başak’ın eşi ve çocukları, 2014 yılında tatil amacıyla memleketleri Elazığ’a gitti ancak bir daha da dönmedi. Bu süre zarfında çocuklarını görebilmek için çeşitli girişimlerde bulunan ancak çoğunlukla başarılı olamayan Başak, 2017 yılında eşinden boşandı, eski eşi çocukları mahkeme kararına rağmen göstermediği zamanlarda da icra yoluna başvurdu. Çocuklarını görebilmek için açtığı davalarla ilgilenirken işini ihmal ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan baba, yılmadı ve sağlık problemleri bulunan üç çocuğunun da velayetini almayı başardı.

Çocuklarını okula götürüp getiren, onlara sevdikleri yemekleri pişirip derslerine yardım eden, onlarla oyunlar oynayan baba Çetin Başak, “16 yaşındaki oğlum Ali Mert’te ülseratif kolit, hafif düzeyde zeka geriliği, görme kaybı ve Behçet hastalığı bulunuyor. 13 yaşındaki kızım Yağmur’un velayetini aldıktan sonra işitme kaybının ilerlediğini fark ettim ve ameliyat ettirdik. Şu anda halk arasında ‘tavuk karası’ olarak bilinen gece körlüğü hastalığına sahip. 7 yaşındaki oğlum Hakan’ın da görme sorunu var, hastanedeki tetkikleri devam ediyor. Bir baba evladı için doktora yalvarıyorsa; ‘benim gözümü, böbreğimi alın evladıma verin’ diyorsa o baba hiçbir şeyden korkmaz, engel de tanımaz” diye konuştu.

“Hem anneleri hem babalarıyım”

Eski eşi ve çocuklarının tatile gitmesi için biletleri kendisinin aldığını belirten Başak, “Eski eşim 2014 yılında tatil amacıyla çocukları alıp memlekete gitti, bir daha da dönmedi. Çocukları da bu sürede göstermedi ama ben yılmadım. O süreçte boşanma davamız oldu. Davalarla uğraşırken işime gidemediğim için işveren işime son verdi. Bir daha da bir işe yerleşemedim. 2017’de üç çocuğumun da velayetini aldım. Bir baba evladı için uğraşıyorsa, evlatları için mücadele ediyorsa üç çocuğa bakmanın hiçbir zorluğu yok. Çocukları okula götürüyorum, eve gelip yemeklerini yapıyorum. Çocukların canı bazen sarma, dolma istiyor; yapıyorum. Bazen arkadaşlarıma örnek olsun diye sosyal medyada da paylaşıyorum. Her şey anne değil. Çocukların anneye olduğu kadar babaya da ihtiyacı var. Ben onların hem anneleriyim, hem babalarıyım, hem abalalarıyım, hem de ağabeyleriyim" dedi.

Yardım alıyorlar

Üç çocuğuna tek başına baktığını söyleyen Başak, “Çocukların annelerinin de sorunları var. Çocukları aldığımda sağlık sorunları çok fazlaydı. Hatta bir kere Elazığ’a gittiğimde kızım Yağmur’un annesinin yanında değil İstanbul’da olduğunu öğrendim. Çocuklarımı aldıktan sonra güvenip kimseye bırakamazdım. Çalışmadığım için devletin bazı kurumlarına başvurdum. Olumlu ya da olumsuz dönüşler aldım. Çocukların velayetini almadan önce Babasız Bırakılan Çocuklar, Çocuksuz Babalar Derneği ile iletişim kuruyordum. Dernek üyeleri bizden desteklerini esirgemiyor. Ben şu an çalışamam. Çocuklarım için sabahtan akşama kadar okulda nöbet tuttuğum oluyor” diye konuştu.

“Beni yıldırmadı”

Günlük hayatta fazla zorluk yaşamadığını, tek sorunlarının sağlık problemleri olduğunu belirten Başak, şöyle devam etti: “İnşallah onları da en kısa zamanda çözeceğiz. Çevrem ‘çocuklara nasıl bakacaksın’ diyordu. Ailem bile bu düşüncedeydi ama bunlar beni yıldırmadı. 'Çocuklarımı ne olursa olsun alacağım' dedim. Bunu de en iyi şekilde başardığıma eminim. Bir baba evladı için doktora yalvarıyorsa; ‘ben gözümü, böbreğimi alın evladıma verin’ diyorsa o baba hiçbir şeyden korkmaz, engel de tanımaz.”

“Elimiz, ayağımız, gözümüz”

Başak’ın oğlu Ali Mert, “Okulda arkadaşım olmadığında babam gelip arkadaşlık ediyor. Öğlen arası bana yemek getiriyor” derken, 13 yaşındaki kızı Yağmur da “Babamız bizim için elimiz, ayağımız, gözümüz. Babam sabah bizi okula götürüyor, öğlen yemeğimizi getiriyor. Sonra okuldan alınca eve gelip yemeğimizi yiyoruz. Babamla ödev yapıp oyun oynuyoruz” dedi. Başak’ın 7 yaşındaki oğlu Hakan ise “Babam bize yemek getiriyor, okuldan alıyor. Evde bize yemek pişiriyor. Her istediğimiz yemeği yapıyor. Gezmek istediğimizde bizi gezmeye götürüyor. Babamı çok seviyorum” ifadelerini kullandı.  

Akın Küçükkurt - Ceren Atmaca - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Alkollü sürücü aracı kendisinin kullanmadığını söyledi, kamera kayıtlarını izleyince ikna oldu Nevşehir’de kaza yapan alkollü sürücü, önce aracı arkadaşının kullandığını söyledi, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi kamerası görüntüsünü izleyince de aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Daha sonra ise görüntü alan gazeteciye, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım” dedi. Kaza, gece saatlerinde 2000 Evler Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Üniversite Kavşağı’nda meydana geldi. 1.33 promil alkollü olan Efe P., kullandığı 50 FE 378 plakalı Volkswagen marka otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç önce orta refüje çıktı, daha sonra da karşı şeride geçen otomobil kaldırım taşlarına çarparak durdu. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobili sürdüğünü iddia eden bir vatandaş ile otomobilde bulunan bir kişi herhangi bir yaralanmalarının olmadığı gerekçesi ile tedaviyi kabul etmedi. Kaza yerine gelen polis ekipleri inceleme yaparken araçta yolcu olarak bulunduğunu söyleyen Efe P.’nin konuşmalarından ve durumundan şüphelendi. Aracı sürdüğünü bir türlü kabul etmeyen alkollü gence polis ekipleri dakikalarca dil döktü. Aracın Efe P.’nin bir yakınının üzerine olması nedeniyle sürücünün Efe P. olabileceği ihtimali üzerinde duran polis ekipleri KGYS kameralarını inceledi. Yapılan kamera araştırması sonrası polis ekipleri aracı Efe P.’nin sürdüğünü tespit etti. Polis ekiplerinin kaza görüntüleri izletmesi sonrası aracı kendisinin kullandığını söyleyen 19 yaşındaki aday sürücü Efe P.’nin yapılan alkol kontrolünde 1.33 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkollü sürücü Efe P. uzun uğraş sonucu aracı kendisinin kullandığını itiraf ettikten sonra, “Ehliyet alalı iki yıl olmadı. Bu üçüncü kazam” dedi. Görüntü alan basın mensuplarına da, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım ifadelerini kullandı. Efe P., görüntü alan gazeteciye de "tamam" işareti yaptı. Sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 lira ceza işlem uygulanırken, araç da trafikten men edildi.
Sinop Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi. Sinop Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Erbaş, yaz Kur’an kurslarının önemine ilişkin, “Çocuklar küçük yaşlarda sizlerden öğrendiklerini asla unutmazlar. Eğer onların şu kalplerine, minicik körpecik zihinlerine İslam’ın güzelliklerinden birkaç hususu bile aktarabilirseniz sizin kurtuluşunuza vesile olur” dedi. Başkan Erbaş, gençleri, çocukları ve aileleri İslam’ın güzellikleriyle buluşturulması gerektiğini belirterek, camilerin, Kur’an kursların herkese açık olduğunu söyledi. “Rol model olmalıyız” Din görevliliğinde ihlas, samimiyet, aşk ve heyecanın olması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bunlar hocalara çok yakışıyor. Din samimiyettir ve aşk, heyecan Aşk, heyecan kalmadıysa muvaffak olamayız. Aşkımızı, heyecanımızı asla kaybetmeyelim. Rol model olmalıyız, bizi gören gençler, çocuklar bize heves etmeli” diye konuştu. “İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” Başkan Erbaş, din görevlilerinin aynı zamanda İslam’ı tebliğ noktasında yaşanılan çağın ve dünyanın öğretmenleri olduğunu belirterek, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz. Bu uğurda adanmışlık ruhuyla çalışmak en büyük bahtiyarlığımız ve çalışmalarımızın meyvelerini görmek en büyük heyecan kaynağımızdır. Çalışmalarımızın meyvesini görmemiz lazım. O meyveler bizim heyecanımızı daha da arttıracak” ifadelerini kullandı. Programa, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş da katıldı.
Muğla Bal paketleme tesisi yangınında milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sanayi sitesinde meydana gelen ve milyonlarca lira maddi hasara neden olan fabrika yangını büyük ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangını söndürmek için canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sanayi sitesinde çöplükte çıkan yangın, bal paketleme tesisine sıçrayıp kısa sürede tüm tesisi ve çevresini sararak milyonlarca liralık maddi hasara sebep oldu. Yangını söndürmek için Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanı sıra, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı orman yangını söndürme ekipleri, Dalaman Hava Limanı’na bağlı itfaiye ekibi, özel sektör tankerleri ve iş makineleri ve beton dökme mikserleri görev yaptı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen ve mücadelesi oldukça güç şartlar altında sürdürülen yangında iş yeri ile birlikte araçlar da yandı. Yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre 2 işletmede bulunan market ürünleri, 6 bin teneke bal, 10 ton zeytinyağı, 1 kamyon, 2 kamyonet, 1 forklift, 5 transpalet ve elektronik cihazlar yanarak zarar gördü. Çalışmaları yerinde takip eden Vali Akbıyık, canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti Yangın çıktıktan kısa süre sonra Köyceğiz Toparlar Sanayi Bölgesi’ne gelerek çalışmaları bizzat yangın mahallinde takip edip ekiplerin müdahalesini koordine eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangının saat 21.05 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çöp alanında başlayıp iki iş yerine sıçradığını belirtti. Vali Akbıyık yaptığı açıklamada, “Saat 21.05 civarı Köyceğiz Toparlar mevkiinde bal fabrikası iş yerinde meydana gelen yangın, tesisin hemen yanındaki çöp dökme alanında başlayıp iş yerine sıçrıyor. Bütün kamu araçlarımız, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD, belediye itfaiye araçları hatta Dalaman Hava Limanı itfaiyeleri ve özel sektör, olabilecek en hızlı şekilde müdahaleye başladılar. Yangın kontrol altına alındı. 150 personel 50 civarında arazöz, tanker, beton mikseri ve iş makineleri canla başla mücadele etti. Allah’a şükür can kaybı yok, bir kişi dumandan etkilendi. Yangının yerleşim yerlerine sıçrama ihtimalini düşünmüyoruz ama hava rüzgarlı, tüm birimlerle müdahale devam ediyor. Kamu, özel sektör, kişi ve kurum söndürme çalışmalarına canla başla destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Ankara Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekatı ile 25 hedef imha edildi Milli Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve 25 hedefin vurulduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek ve hudut güvenliği sağlamak maksadıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendi. İcra edilen hava harekatıyla Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan 25 hedef imha edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılarak, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.