POLİTİKA - 02 Kasım 2016 Çarşamba 12:22

Erdoğan sert çıktı: Asla izin vermeyiz!

A
A
A
Erdoğan sert çıktı: Asla izin vermeyiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı'ya sert eleştirilerde bulunarak "Suriye'deki insani sorumluluk konusunda sınıfta kalanların bize ders vermesine izin vermeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu açılış oturumunda önemli açıklamalarda bulundu.Erdoğan, "Bunlar dürüst değil, samimi değil. Orayı bile sömürü aracı olarak kullanıyorlar. Kusura bakmayın, böyle adalet olmaz, böyle demokrasi olmaz. Hiç kimse bu adaletsizlikleri görmezden gelmemizi beklemesin. Suriye'deki insani sorumluluk konusunda sınıfta kalanların bize ders vermesine izin vermeyiz." dedi.

"Böyle bir küreselleşme anlayışını, yeni bir kölelik düzeni olarak görüyorum"
Bazı batılı ülkelerin küreselleşmeyi tek tipleşme olarak algıladığını söyleyen Erdoğan, "Küreselleşme adına tek bir reçetenin, tek bir kalkınma modelinin diğer ülkelere dayatıldığını görüyoruz. Yerel farklılıkları, kültürel özellikleri dikkate almayan bir anlayış hakim. Buna göre ekonominizi büyütmek mi istiyorsunuz? Tek çıkar yol yüksek faizli IMF ve Dünya Bankası Kredileri. Size işsizlik ve enflasyon ile mücadelenin en etkin yolunun faiz arttırmak ile mümkün olacağını söylerler. Savunma sanayiinde, altyapı projelerinde, bilişimde size çizilen sınırların ötesine geçmeniz hoş karşılanmaz. Sosyal ve siyasal alanda ise tek bir insan haklarını tanımına, standart bir özgürlük tanımına tabi olmanız gerekli. Buna göre küresel sistemde yer almanın tek yolu mevcut düzeni kayıtsız şartsız kabuldür. Bu dayatmadan sadece Türkiye gibi yükselen güçler değil Afrika, Güney Amerika ve Asyalı dostlar da payını alıyor. Afrikalı kardeşlerimizin öncelikleri, toplumsal hassasiyetleri maalesef dikkate alınmıyor. Açıkçası ben böyle bir küreselleşme anlayışını yeni bir sömürgecilik modeli, modern bir kölelik düzeni olarak görüyorum. Bu yeni kolonyalizm modelinde iki üç asır önce ellere ve ayaklara vurulan prangalar, şimdi ülke ekonomimize, sanayimize, siyasal sistemimize ve zihinlerimize vurulmak isteniyor. Öğrenilmiş çaresizlikler üzerinde özgüvenimiz törpüleniyor. ‘Siz bilmezsiniz, siz beceremezsiniz’ deniyor. Anlayış bu. Mantık bu" şeklinde konuştu.

"Bize mürebbiye edasıyla istikamet çizilmesini kabul etmeyiz"
Türkiye ve Afrika ülkelerinin modern tarihlerinin böyle bir sisteme itirazın tarihi olduğunu savunan Erdoğan, "Bizler ikinci sınıf insan olmaya itiraz ettik. Bizler yeryüzünün lanetlileri olmayacağımız tüm dünyaya ilan ettik. Afrikalılar tıpkı Türkiyeli kardeşleri gibi özgürlüklerini ihsanla ve lütufla değil, bedelini kanla ödeyerek, dişleri ve tırnakları ile kazandılar. Afrikalı dostlarımız bu günlere Mandela gibi vizyonel liderlerin cesaretleri ile geldiler. Bu kazanımlarımızdan asla taviz vermeyiz, vermemeliyiz. Elbette katkılara, yapıcı tenkitlere, hatta en sert eleştirilere de açığız. Ancak bize parmak sallayarak, üstenci bir dille, bir mürebbiye edasıyla istikamet çizilmesini de kabul edemeyiz. Belli ülkelerin üretici konumda olduğu, diğerlerinin sadece tükettiği bir üretim modelini benimsemeyiz" ifadelerini kullandı.

"Böyle adaletsizlik, böyle çifte standart olmaz"
Batı ülkelerinin Suriye konusunda gösterdikleri tavrı da eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye ve mülteci meselesinde olduğu gibi en temel insan hakları konusunda sınıfta kalanların bize ders vermesine tahammül gösteremeyiz. Hem Afrika ülkelerinde ve Ortadoğu’da çatışmaları körükleyecek, hem de sizin politikalarınızın ceremesini çeken mağdurlara kapılarınızı kapatacaksınız. Şu anda batının yaptığı bu değil mi? 10 kişi alıyor, 50 kişi alıyor, 100 kişi alıyor ve bunun da faturasını kesiyor. Bir taraftan ekonomik çıkarlarınızda birçok Afrika ülkesinde fakirliği kronik hale getireceksiniz, diğer yandan fakirlikten kaçan mazlumların Akdeniz’de, Ege’de boğulmalarına ses çıkarmayacaksınız. Ondan sona Aylan bebeği alacaksınız dergilerinizin kapağında resmini kullanacaksınız. Bunların mantığı bu, dürüst değiller. Aynı şeyi Ümran bebeğe yapacaksınız. Orayı bile sömürü aracı olarak kullanıyorlar. Kusura bakmayın, böyle adaletsizlik, böyle çifte standart olmaz. Böyle insan hakları savunuculuğu, böyle demokrasi olmaz. Kimse bu adaletsizlikleri görmezden gelmemizi beklemesin. Biz haklı olduğumuz hususlarda itirazımızı dile getirmeye devam edeceğiz."

Türkiye’nin Afrika kıtasının önceliklerini kendi öncelikleri olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Afrika’nın sorunlarına en iyi çözümlerin yine Afrikalı kardeşlerimizce geliştirilebileceğine inanıyoruz. Afrikalı kardeşlerimizin yol göstericilere ihtiyacı yok, onların iyi ve kötü günde yanlarında olacak yol arkadaşlarına ihtiyaçları vardır. Afrika açılımını başlattığımız 2005 yılından beri kıtaya bu şekilde bakıyoruz. Bir Afrika atasözünde ‘Bir günlük yağmur, toprağın derinliklerine nüfuz etmek’ deniyor. Biz de kıta ülkeleri ile hasbi ilişki geliştirmenin, uzun vadeli dostluklar kurmanın ‘kazan-kazan’ temelinde işbirlikleri tesis etme gayretinde olduk. Anlık değil, sürekli. Kıtanın kapasitesini geliştirerek, gerekli altyapıyı inşa ederek, özellikle gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmesi için elimizden gelen tüm desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Ülke olarak Afrika’nın derin irfanından, deneyimlerinden, zorluklara direnme azminden öğrenecek çok şeyimiz olduğunu biliyoruz" dedi.

Afrikalı liderlere FETÖ uyarısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dünyanın ve Afrika’nın en önemli problemlerinden birinin terör olduğunu belirterek, "Terör örgütleri iletişim ve ulaşım imkanlarının da katkısıyla küreselleşiyor, metastaz geçiriyor. Bugün lokal terör örgütlerinden ziyade DEAŞ, EL Kaide’ye, FETÖ ve PYD gibi bölgesel ve küresel şer şebekelerinden bahsediyoruz. Dünyada hiçbir ülke bu şer odakları tehditlerine karşı bağışıklık kazanmamıştır. Paris’te Brüksel’de, Boston’da meydana gelen terör eylemleri maalesef bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. 15 Temmuz gecesi ülkemizin yaşadığı başarısız darbe girişimi de bir yönüyle büyük bir terör eylemidir. 246 vatandaşımız şehadetine neden olan bu terör eyleminin faili ise FETÖ terör örgütüdür. Uzun yıllar legal görünümlü kuruluşlar altında örgütlenen, eğitim öğretim gibi insani yardım gibi kavramlar arkasına saklanarak devlete sızan bu yapı, 15 Temmuz gecesi ordu içindeki militanları aracılığı ile kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Bu örgütün en yaygın olduğu kıtalardan birisi Afrika kıtasıdır. Afrika kıtası ülkelerinin bu örgüte karşı dikkatli olması gerekir. Yarın o ülkelerde devlete sızdıkları anda ‘çok geç oldu’ diyebilirsiniz. Biz yaşadığımız için siz kardeşlerimizi uyarıyoruz. Vakit geçmeden diyoruz. Milletimizin demokrasisine, ülkesine sahip çıkması sayesinde bu ihanet teşebbüsü boşa çıkarıldı. Dini kavramları kullanarak genç nesilleri robotlaştıran bu örgüt, sadece bize değil, varlık gösterdiği tüm ülkelere karşı büyük tehdittir. 170 ülkede faaliyetimiz var diyor. Yani 170 ülkenin gençlerini zehirleyen, o ülkelerin devlet kademelerine sızma çalışmalarını sürdüren böyle bir terör örgütü" diye konuştu.

"Uluslararası terörle mücadelede, uluslararası dayanışma şarttır"
FETÖ ile mücadelede Afrika ülkelerinin desteğini de isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesi yaşanan hadiseler tüm ülkeler için büyük bir uyarı olmuştur. Kimi dostlarımız darbenin hemen ardından FETÖ’nün kendi ülkelerindeki faaliyetlerine son verme noktasında adımlar atmaya başladılar. Özellikle bu örgütle mücadelede desteklerinizin sürmesini arzu ediyoruz. FETÖ ile mücadele hepimizin ortak mücadelesidir. Zira uluslararası terörle mücadelede, uluslararası dayanışma şarttır. Bu dayanışmayı sağlayamazsak hepimizin için bu tehdit büyük boyutlarda gelişmiş olur. Sizler bu konuda bize yardım ederken, bizler de herhangi bir boşluk oluşmaması için sizlerin yanında olacağız. Bu terör örgütü ile bağlantılı okullarda okuyan çocukların mağdur olmaması için elimizden geleni yapacağız. Bu amaçla Türkiye Maarif Vakfı’nı kurduk. Vakfımız şimdiden kimi ülkelerde okulları devralmaya başladı. Bu süreç önümüzdeki günlerde artarak devam edecek."

Murat Horoz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.