BASKETBOL - 14 Ağustos 2020 Cuma 14:42

Ergin Ataman: 'Euroleague’e kırgınım'

A
A
A
Ergin Ataman: 'Euroleague’e kırgınım'

Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, korona virüs nedeniyle sonlandırılan sezon için Euroleague yönetimine kırgın olduğunu belirterek, "Gönül isterdi bir onurlandırma yapılsın. Sanki her şey bir anda bir sezon çöpe gitti gibi algı yapıldı" dedi.

Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman'ın hayatının anlatıldığı 'Zafere Giden Yol' adlı kitabın tanıtımı yapıldı. Kitabından kendisi için sürpriz olduğunu belirten Ataman, "Yoğun geçen sezonda niyetim yoktur. Yılbaşına doğru yıllardır beni takip eden basketbol yazarı Gökhan German beni aradı. Önemli bir konu görülmek istediğini söyledi. Fanatik yayınlarının benim ilk basketbola başladığım günden bugüne kadar hikayemi kitap haline getirmek istediklerini söyledi. Yön verebilecek bir kitap yapmak istediklerini söylediler. Hamit Turhan ile bunu yapabileceklerini söylediler. Fikir hoşuma gitti. Kafamda kitap yazarım düşüncesi vardı. Bazen kamp dönemlerinde bazen boş zamanlarda, liglerin ertelendiği dönemlerinde aktı gitti. Bazı detaylar kaçmış olsa da basketbolla tanışmam, çalıştırdığım takımlarda yaşadığım maceralar var. Kendisini örnek aldığım, kitabın da ön sözünü yazan Aydın Örs’e şükranlarımı iletmek istiyorum" dedi.

"Futbolda Şampiyonlar Ligi’nin oynandığı gibi Eurolaegue de böyle sonlandırabilirdi"
Yeni sezon hazırlıklarına pazartesi başlayacaklarını söyleyen Ergin Ataman, "Pandemi sürecinde her oyuncumuza salonumuzda her türlü imkanı tanıdık. Yeni bir dönem başlayacak. Bu döneme son Türkiye şampiyonu, son Euroleague finalisti olarak giriyoruz. Yarım kalan sezonun Türkiye lideri, Euroleague lideri olarak gireceğiz. Kadromuzu aynen korduk. Bazı rakiplerimiz bizi geçmek adına kadrolarını kuvvetlendirmeler yaptı. Pandemiden dolayı basketbolda ilginin azalacağı düşünüyordu. Özellikle 6-7 ekip üst düzey takım kurdu. CSKA Moskova, Barcelona, Real Madrid, Milano, Olympiakos, Panathinaikos, Fenerbahçe gibi birçok kulüp ile mücadeleye gireceğiz. Geçen sene rüzgarı arkamıza almıştık. O rüzgar çok hızla ilerleyen bir rüzgardır. Sonunu getiremedik. Sonu getirebilirdik. Futbolda Şampiyonlar Ligi’nin oynandığı gibi Eurolaegue de böyle sonlandırabilirdi. Yeni sezonda rakiplerimiz yine aynı. Biz aynı yine hedef ile sezona başlayacağız" diye konuştu.

"Euroleague’in çok profesyonel bir yapı kurması lazım"
Korona virüsün artık hayatın bir parçası olduğunu ifade eden Ataman, "Önemli olan herkesin dikkatli olması lazım. Takımların kalabalık, uzak yerlerden durmaları gerekiyor. Euroleague maratonu boyunca ilaç konusunda hızlı bir ilerleme oluncaya kadar Euroleague takımlarının daha profesyonelce hareket etmeleri gerekmekte. Takımların her birinin yolculuklarda özel uçak konusunda Euroleague’in bir şey yapması lazım. Euroleague’in isim sponsoru Türk Hava Yolları. Kulüplere destek verilmesi lazım. Futbolda olduğu gibi özel uçaklarla, kamp yaptıkları otellerde bir takım izolasyonlarla, havalimanlarında ayrı kapılardan çıkış gibi. Euroleague’in çok profesyonel bir yapı kurması lazım. Bazı oyuncular senede 3-4 milyon Dolar para kazanıyor. Euroalegue’in 400-500 milyon Dolar’a varan bir ekonomisi var. Testler mutlaka yapılacaktır. Futbolda Avrupa’nın her ülkesinde ligler tamamlandı. Bazı oyuncular pozitif çıktı ve izole edildi. Herhangi bir kayıp yaşanmadı. Spor seyirci ile güzel. Her ülkenin kendi sınırları içerisinde Sağlık ve Spor Bakanlıklarının alacakları kararlar uygulanacaktır. İlk başlangıçta yüzde yüz olamasa da yüzde 30-40 seyirci ile oynanacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Türk takımlarımız ile Avrupa’da başarı elde etmemiz lazım"
Türk antrenörlerin yurt dışında görev almaları konusunda sıkıntı yaşadığı ile ilgili sorulan soruya Ergin Ataman, "Milliyetçilikle yaklaştığımız zaman bu çok banal bir şey olarak kalıyor. Ben bunun dışına çıkmak istiyorum. Bazı zorluklar var. Avrupa Birliği üyesi değilim. İtalyanlar, Sırplar bunu yapabiliyorlar. Hiç kimse bir Türk antrenörü Avrupa’daki takım başına Türkiye’de elde ettiği başarı ile kendi takım başına koymaz. Kendi Türk takımlarımız ile Avrupa’da başarı elde etmemiz lazım. Avrupa’da çalışmanın tek yolu bu. Montepaschi Siena’ya transfer oldum. 34 yaşındaydım. Tek bir sebebi vardı. O sezon Efes ile Euroleague ile Final-Four oynadım. Bunlar çok önemli. Kendi takımında Avrupa kupalarında derece yapacaksın. Bunlar olmadan Türk antrenörleri Avrupa’da takım çalıştıramaz. Futbolda da aynı şey geçerli. Fatih hoca UEFA Kupası’nı kazandı" diye cevap verdi.

"Micic ve Larkin bizimle olacak"
Sırp basketbolcu Vasilije Micic’in durumu hakkında konuşan deneyimli başantrenör, "Micic 3 yıl önce Philadelphia tarafından draft edilmişti. Kontratında çıkış opsiyonu vardı. NBA’de bu sezon işler çok karıştı. O açıdan da Micic beklemiş olduğu teklif gelmedi. Bizle birlikte olacak. Aynı şey Larkin içinde geçerli. Bu sezon başında haziran ortalarında iki dizinden de operasyon geçirdi. Orada bir temizlik yapıldı. Basit bir operasyon ama 3 aylık rehabilitasyon süreci vardı. NBA çıkış opsiyonu vardı ama bu onu kullanmadı. Önümüzdeki sene Efes’te görev alacak" dedi.

"Larkin için federasyonumuzdan ve bakanlığımızdan destek bekliyoruz"
Shane Larkin’in Türk pasaport almasına rağmen Türk statüsünde oynatamadıklarını ifade eden Ergin Ataman, "Bizim açımızdan şöyle bir sorun var. Geçtiğimiz yıl Türk olduktan sonra Larkin’in sözleşmesinde yenileme yaptık. Larkin, Türk statüsünde oynayacağı için yenileme talep etti. Biz de bunu karşıladık. Birkaç yıldır Anadolu Efes’te devşirme oyuncu yoktu. Rakibimiz Fenerbahçe’de Ali Muhammed oynarken biz böyle hakkımız kullanmadık. Biz bunu kullanmaya karar verdik. Kulübümüz ciddi fedakarlık yaptı. Ancak olimpiyat elemelerinin ertelenmesiyle birlikte Larkin, Türk Milli Takımı’nda henüz maça çıkamamış oldu. Yapılan yönergeler gereği Larkin’i Türk olarak oynatamıyoruz. TBF yönetim kurulu, Gençlik ve Spor Bakanlığı bu konuda girişim bulunmadığı takdirde biz Larkin’i sezon başında yabancı olarak oynatırsak sezon içerisinde oynanacak olan milli maçlardan sonra Türk statüsüne geçirme şansımız yok. Sezon içerisinde statü değiştirilemiyor. Bu da paradoks yapıyor. Türk Milli Takımı’nda oynamak için Türk olan Türkiye’nin başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere gururla seyrettiği bir oyuncu Türk olarak oynayamayacak. Biz de bu konuda kararsızız. Belki de Larkin’i çok uzun bir süre Türkiye Ligi’nde oynatmayabiliriz. Federasyonumuzdan ve bakanlığımızdan destek bekliyoruz. Tük olmuş bir oyuncunun Türkiye’de de Türk statüsünde oynamasının hem bizim hem de milli takım açısından önemli olduğunu belirtmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.

"Euroleague’e kırgınım"
Euroleague’de sezonun sonlandırılmasından sonra Anadolu Efes’in onure edilmemesinden dolayı Euroeleague yönetimine kırgın olduğunu vurgulayan Ergin Ataman, "Biz bütün sezon boyunca Euroleague bayrağı en üst seviyede taşıdık. Normal sezonun yüzde 80’nin oynandığı bir yerde ciddi bir puan farkı ile liderdik. Bunun için sadece sonuçlar olarak değil, oynadığımız basketbolun dünyada takdir edilmesi var. Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki yaptığımız atmosferin artışı var. Biz 3 bin seyirciden 13-14 seyirci ortalamalarına geldiği, hiçbir kötü tezahüratın olmadığı, ailelerin geldiği keyif aldığı bir ortam yaptık. 'Bazı liglerde olduğu gibi bizi şampiyon ilan edin' demedik. Sonuçta şampiyonluğun final-fourda belirleneceğini biliyorduk. Biz hep Euroleague’in oynanması için çaba sarf ettik. Euroleague’in devam etmesi konusunda çaba göstersen tek kulüp biz oldu. Bunun karşılığında gönül isterdi bir onurlandırma yapılsın. Sanki her şey bir anda bir sezon çöpe gitti gibi algı yapıldı. Euroleague’e bu konuda biraz kırgınım. Sinan Erdem Spor Salonu'nda kazandığımız kupaların bayrakları asılıdır. Belki orada efsane sezonun hakkını vermek için oraya kupasız bir bayrağını oraya çekebiliriz. Yönetim kurulumuzun onayına koyarız. Kupamız müzemizde yok ama o da bize bu sezonun hedefi olacak. İnşallah o kupayı müzemize getireceğiz” şeklinde konuştu.

Ergin Ataman ayrıca kariyerinde pişman olduğu bir anın sorulması üzerine, Montepaschi Siena’dan ayrılmak olduğunu ifade etti.

Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe’de ilk yarı istatistikleri Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında 39 puan toplayan Fenerbahçe, lider Galatasaray’ın 3 puan gerisinde tamamladı. Sarı-lacivertliler 20 yıl sonra ligin ilk yarısını namağlup kapattı. Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısını Eyüpspor karşılaşmasıyla tamamladı. Sezona Teknik Direktör Jose Mourinho yönetiminde başlayan ve sonrasında Domenico Tedesco ile devam eden sarı-lacivertli takım, 17 haftada 11 galibiyet, 6 beraberlik elde etti. Rakip filelere 39 gol atan sarı-lacivertliler kalesinde 14 gol gördü. Kanarya, ligin ilk yarısında mağlubiyet yaşamadı ve 2005-2006 sezonun ardından bu durumu tekrarladı. Büyük maçlarda 7 puan topladı Fenerbahçe, ligin ilk yarısındaki büyük maçlarda başarılı performans sergiledi. Sarı-lacivertliler, ezeli rakiplerine karşı oynadığı 3 lig maçında 7 puan topladı. Kadıköy’de Trabzonspor’u 1-0 mağlup eden Kanarya, Beşiktaş deplasmanında da 3-2’lik galibiyet elde etti. Galatasaray ile de evinde 1-1 berabere kaldı. Galatasaray ile birlikte ligin en golcü takımı Tedesco’nun öğrencileri ligde oynadığı 17 maçın 15’inde gol sevinci yaşadı. Fenerbahçe, bu süreçte rakip filelere 39 gol atarak, Galatasaray ile birlikte en golcü iki takımdan biri oldu. Gaziantep FK, Kayserispor ve Konyaspor maçlarında 4’er gol bulan Kanarya, Çaykur Rizespor mücadelesinde 5 gol kaydetti. Jose Mourinho ile yollar ayrıldı Teknik Direktör Jose Mourinho’nun sarı-lacivertliler ile ikinci sezonu kısa sürdü. Kanarya, 2025-2026 sezonunda Mourinho ile ligde 2 maça çıktı. Portekizli teknik adam bu süreçte 1 galibiyet, 1 beraberlik alırken, UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Benfica’ya karşı kaybedilmesinin ardından da kendisiyle yollar ayrıldı. Sarı-lacivertlilerde, Gençlerbirliği deplasmanında kenar yönetiminde Zeki Murat Göle yer aldı. Tedesco, sonradan devraldığı takıma sistemini işledi Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, 9 Eylül tarihinde İstanbul’a gelirken, ilk maçına da Trabzonspor karşısında çıktı. İtalyan teknik adam, seçim sürecinde görevi devraldığı takımın fiziksel, mental sorununu kısa sürede çözdü ve kendi sistemini işledi. Sonrasında başarılı sonuçlara imza atan Tedesco, şampiyonluk yarışına dahil oldu. Ligde 14 maçta takımın başında olan Domenico Tedesco, 9 galibiyet, 5 beraberlikle 2.29 puan ortalaması yakaladı. 7 kez kalesini gole kapattı Fenerbahçe, Süper Lig’in ilk yarısında kalesinde toplam 14 gol gördü. Sarı-kırmızılılar oynadığı 7 karşılaşmada da gol yemedi. Kanarya söz konusu müsabakaların 5’ini kazanırken, 2’sinde berabere kaldı. İki maçta 2-0’lık skordan döndü Fenerbahçe, bu sezon Beşiktaş ve Çaykur Rizespor’a karşı ilk yarılarda 2-0 geriye düşmesine rağmen galibiyete imza attı. Ligin 9 ila 13. haftalar arasında 5 maçlık galibiyet serisi yakalayan sarı-lacivertliler, bu önemli geri dönüşleri de bu süreçte yaşadı. Ezeli rakibiyle 2 Kasım’da Dolmabahçe’de oynadığı derbide 22. dakikada 2-0 geriye düşen Fenerbahçe, 45+3’te beraberlik, 83’te ise galibiyet golünü buldu. İki hafta sonra bu kez Rize’de Çaykur Rizespor ile karşılaşan sarı-lacivertliler, ilk 15 dakikada kalesinde 2 gol gördü. Müsabakada 54-65. dakikalar arası 3 gol bulan Kanarya, sahadan da 5-2’lik galibiyetle ayrıldı. En fazla süre alan Kaptan Skriniar Sarı-lacivertlilerin Brezilyalı futbolcusu Anderson Talisca, 17 karşılaşmanın tamamında forma giydi. Bu müsabakaların 12’sinde 11’de başlayan Talisca, 5 maçta sonradan dahil oldu. Kaptan Milan Skriniar ise 16 müsabakada görev yaptı. Ligde 1 maçta sarı kart cezası nedeniyle kadroda yer almayan Skriniar, bu 16 mücadelenin tamamında 90 dakika sahada kaldı. Jayden Oosterwolde ise 15 maçta görev yaptı ve Skriniar’dan sonra en fazla süre alan ikinci isim oldu. Bu iki futbolcuyu da İsmail Yüksek ve Marco Asensio takip etti. En golcü Talisca Ligin ilk yarısında üç futbolcu Fenerbahçe’nin gol yükünü çekti. Son 2 maçta 3 gol atarak ligdeki gol sayısını 9’a yükselten Anderson Talisca, sarı-lacivertlilerin en golcü ismi konumunda yer alıyor. Son haftalarda gol ve asistleriyle ön plana çıkan Marco Asensio da 8 kez gol sevinci yaşadı. İlk 15 haftada forma giyen ve son iki müsabakada kadroda olmayan Youssef En-Nesyri, 7 gollük katkı sağladı. Kanarya’da Jhon Duran ve Dorgeles Nene 3’er, Archie Brown ve Milan Skriniar 2’şer, Nelson Semedo, Sebastian Szymanski, İsmail Yüksek, Kerem Aktürkoğlu ve Mert Müldür’ün de 1’er golü bulunuyor. 4 farklı isim kaleyi korudu Fenerbahçe’nin sezon başında kadrosuna kattığı Brezilyalı kaleci Ederson, Süper Lig’de 11 karşılaşmada forma giydi. Sarı-lacivertlilerde ayrıca İrfan Can Eğribayat 3 müsabakada oynarken, Tarık Çetin ise 2 maçta kaleyi korudu. Yaz transfer döneminde Girona’ya kiralanan Dominik Livakovic de 1 mücadelede görev yaptı. 32 farklı oyuncu forma giydi Fenerbahçe’de bu sezon ligde 17’si yabancı 15’i yerli toplam 32 oyuncu şans buldu. Sezonun ilk haftalarında forma giyen Dominik Livakovic, Yusuf Akçiçek, Sofyan Amrabat ve Cengiz Ünder, transfer döneminin son günlerinde takımdan ayrıldı. İrfan Can Kahveci, Cenk Tosun ve Rodrigo Becao ise sezon içerisinde teknik heyetin kararı doğrultusunda kadro dışı kaldı. 18 yaşındaki Haydar Karataş, takımda forma giyen en genç isim oldu. Haydar, 17. haftada oynanan Eyüpspor maçında süre aldı. Jayden Oosterwolde kırmızı kart gördü Sarı-lacivertlilerde bu sezon Jayden Oosterwolde kırmızı kart gördü. Ligin 2. haftasında Göztepe karşısında Jayden Oosterwolde, 85. dakikada ikinci sarı kartı görerek kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Oosterwolde ayrıca ilk yarısında 2 kez de sarı kart cezası çekti. Takımda en fazla sarı kart gören isim ise 5’er kez ile Milan Skriniar, İsmail Yüksek ve Nelson Semedo oldu. Jhon Duran, Ederson, Kerem Aktürkoğlu 2’şer, Youssef En-Nesyri, Bartuğ Elmaz, Marco Asensio, Dorgeles Nene, Tarık Çetin, Levent Mercan, Fred ve Mert Müldür de 1’er kez sarı kart gördü.
Muğla Antik kentin kalbine ‘Yaşayan Osmanlı Köyü’ Dünyanın en büyük mermer antik kenti olmasının yanında aşkın ve gladyatörlerin kenti olarak bilinen Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia antik kentinin köy meydanı, ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında 19. Yüzyılda hizmet veren mesleklerin yeniden canlandırılması amacıyla düzenleme çalışması devam ediyor. Köy meydanının giriş ve çıkış bölümleri tamamlanırken, düzenleme tamamen bittiğinde, berber, nalbant, kalaycı, terzi, bakırcı, fırın, ayakkabı ve zeytinyağı satan meslekler tekrar günümüz şartlarında hizmet verecek. Helenistik dönemden Cumhuriyet dönemine kadar tüm medeniyetleri içinde barındıran Stratonikeia antik kenti, içinde hala yaşamın devam etiği ender antik kentler birisi olması ile dikkat çekiyor. 3 bin 500 yıldır kesintisiz olarak yaşamın devam ettiği Stratonikeia antik kentine girişte bulunan Selçuklu hamamı ve Menteşe Beyliği döneminden kalma Şaban Ağa Camii’nin restorasyonu ile başlayan çalışmalarda Semerci Ömer Evi ve Ali Aydın Evleri’nin restorasyonu tamamlandı. Köy meydanında bulunan kahvenin yanında antik kente ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistler oturup çay kahve ve kahvaltı gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Stratonikeia Antik Kenti’nin girişindeki köy meydanında yapılacak düzenlemeler sonrası 19. Yüzyılda bu alanda hizmet veren iş kolları tekrar günümüz şartlarına uyarlanarak hizmete sunulacak. ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren Stratonikeia ve Lagina Antik Kentleri Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, meydanını Menteşe Beyliği, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine dükkânları kendi özgün halleri ile ayağa kaldıracaklarını açıkladı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Söğüt, "Gelece Miras projesi kapsamında o köy meydanındaki çalışmalarımızı da biz yürütüyoruz. O Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemine ait o dükkânların hepsini kendi özgün halleriyle ayağa kaldırıyoruz. Ve bunların hepsini tek tek en ince pencerelerine varıncaya kadar eski fotoğraflardan, eski bilgilerden, o evde yaşayan insanlarla sohbetlerden çıkardığımız sonuçlara bağlı olarak birebir bunları çiziyoruz. Ve gelecekte de bu Osmanlı dönemindeki o köy meydanının tamamını tekrar yaşatıyor olacağız. Ama ne yapacağız? Osmanlı döneminde yaşayan o köy meydanını günümüzün şartlarına uygun olarak tekrar düzenleyeceğiz. Yani siz oraya girdiğinizde işte demircisiyle, bakırcısıyla, fırınıyla, ayakkabıcısıyla, sandalyecisiyle, zeytinyağı satan yerlerine varıncaya kadar bunları göreceksiniz. İnşallah aşama aşama devam ediyor. Çok da güzel gidiyor. Köy meydanının giriş ve son kısmını şimdi tamamladık. Orta bölümdeki dükkânları da tamamladığımızda bence Antik kentin kalbinde böyle yaşayan bir Osmanlı köyü olacak" dedi.
Bursa Muhammed Emir Kurtulan: "Uluslararası arenada yeni başarılara imza atmak istiyorum" Bursa Büyükşehir Belediyespor’un genç milli sporcusu Muhammed Emir Kurtulan, hedefini yeni başarılar olarak belirlediğini söyleyerek, "Uluslararası arenada yeni başarılara imza atmak istiyorum" dedi. Toplam 26 farklı branşta, 100’den fazlası milli sporcu olmak üzere yaklaşık 2 bin lisanslı sporcusu bulunan Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü, her yaş kategorisinde birçok başarı hikâyesi barındırıyor. Yaklaşık 2 sene önce Bursa Büyükşehir Belediyespor ile tanışan 16 yaşındaki Muhammed Emir Kurtulan; eskrim (epe), 200 metre serbest stil yüzme, binicilik ile atıcılık ve 3 bin metre koşunun birleşimi olan Laser Run’dan oluşan ve aynı gün içinde yapılan beş branşlı modern pentatlonda kısa sürede elde ettiği başarılarla Bursa’nın göğsünü kabarttı. Geçtiğimiz haziran ayında İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen U17 Modern Pentatlon Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden Bursa Büyükşehir Belediyesporlu Muhammed Emir Kurtulan, Avrupa Şampiyonası’nda madalya kazanan ilk Türk sporcu olma unvanını da elde etti. Ardından Milli Takım’la takım halinde Avrupa ikincisi olarak gümüş madalya da elde eden Kurtulan, organizasyonun son gününü de 2 gümüş madalya kazanarak kapatıp şampiyonayı 4 madalyayla tamamlamıştı. 4 altın madalya başarısı Kasım ayında Antalya’da düzenlenen Biathle Triathle Avrupa Şampiyonası’nda da 4 madalya birden kazanan Belediyesporlu Muhammed Emir Kurtulan, kente büyük gurur yaşatmıştı. Şampiyonada ilk olarak triathle bireyselde Avrupa şampiyonluğu kazanan sporcu, organizasyondaki triathle erkek bayrakta, biathle mix bayrakta ve biathle erkek bayrakta da zirvede yer alarak şampiyonayı 4 altın madalya ile tamamladı. 2019 Biathle Triathle Avrupa Şampiyonası’nda ‘Bireysel Avrupa Şampiyonluğu’, 2019 Biathle Triathle Dünya Şampiyonası’nda ‘Bireysel Dünya üçüncülüğü’, 2024 Modern Pentatlon Dünya Şampiyonası’nda ‘Erkek Bayrak Dünya ikinciliği’ de bulunan Muhammed Emir Kurtulan, daha büyük başarılar için çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. "Uluslararası arenada yeni başarılara imza atmak istiyorum" Kulübün önemli branşlarından biri olan modern pentatlonun güç, hız, denge ve stratejiyi bir arada barındıran bir spor dalı olduğunu ifade eden milli sporcu Muhammed Emir Kurtulan, deneyimli antrenörler eşliğinde düzenli çalışmalar yaptığını söyledi. Sporun eğitim hayatına da önemli katkılar sağladığını belirten Kurtulan, "Modern pentatlon; ’bir spor, 5 branş’ diye bilinir. Ne kadar zor gibi görünse de spor yaparken büyük keyif alıyorum. Önümüzdeki yıllarda da Avrupa Oyunları’na ve olimpiyatlara katılmak için çok sıkı çalışıyorum. Uluslararası arenada yeni başarılara imza atmak istiyorum. Genç yaşta Belediyespor Kulübü ile tanıştım. Tüm gençlere de spor yapmalarını öneriyorum. Desteklerinden dolayı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyespor’a teşekkür ediyorum" dedi.
Konya Konya Ovasında yağışlar, yüzde 44 oranında düştü Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovasında geçen yıla oranla yağışlarda son 3 aylık dönemde, yüzde 44’lük gibi ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Özellikle kıraç alanlarda kar yağışının olmaması toprağın tabanının kuru olmasından kaynaklı olarak ciddi anlamda ilerleyen sezonlarda bitkilere su stresini yaşatabiliyor" uyarısında bulundu. Konya Ovası’nda, 2024 yılı hasat sezonunda hububat rekoltesi yaklaşık 2 milyon tona yakın rakamlar olarak kayıtlara geçti. Geçen yıla oranla yağışlarda ova genelinde son 3 aylık dönemde, yüzde 44’lük gibi ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, ""Eylül, Ekim, Kasım aylarında yaklaşık olarak 51 milimetre yağış aldık. Bu da tabii uzun yıllar ortalamasının yaklaşık yüzde 44 altında bir orandı. Aralık ayının başları gibi yağan özellikle ayın 6 ve 7’sinden sonra yağan yağışlar güzel geçti ve hububatlar için can suyu oldu. Arkasından devam eden ara ara yağan yağışlar bu oranı biraz daha düşürdü. İlerleyen süreçlerde kar yağışlarının inşallah bol olacağını temenni ediyoruz. Çünkü özellikle kıraç alanlarda kar yağışının olmaması toprağın tabanının kuru olmasından kaynaklı olarak ciddi anlamda ilerleyen sezonlarda bitkilere su stresini yaşatabiliyor. İnşallah önümüzdeki zamanlarda bol bol kar yağışı alırız. Ve bu uzun yıllar ortalamasının minimuma indirerek yeni bir sezona başlarız diye temenni ediyoruz" dedi. "Çiftçilerimizin ara ara tarlalarını kontrol etmelerini öneriyoruz" Konya Ovasındaki bazı hububatların çıkış aşamasında bazı hububatların ise çıkmış durumda olduğunu anlatan Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Çıkış aşamasındaki olan hububatlarda çiftçilerimizin ara ara tarlalarını kontrol etmelerini öneriyoruz. Geç ekilen hububatlarda kaymak tabakası dediğimiz toprağın üst kısmının sertleşmesinden kaynaklı olarak hububat bitkisinin yüzeye çıkışında bir takım problemler yaşıyor. Eğer böyle problemler olan yerlerde çiftçilerimizin dişli bir merdaneyle toprağın yüzeyini yumuşatmalarını tabii yağışsız bir dönemlerde toprağın kuru olduğu dönemlerde bunu yapmaları gerekiyor. Çıkışlarını tamamladıktan sonra da şu anda herhangi bir uygulamamız maalesef yok, tamamen yağışa bağlıyız" şeklinde konuştu. "Devletimizin verdiği 7 buçuk liralık bir destek var sertifikalı tohuma" Sertifikalı tohumun önemine vurgu yapan Kırkgöz, "Çiftçilerimize her zaman öneriyoruz. Çünkü bu araştırmalarda ve çiftçilerimizin kendi denemelerinde bile yüzde 10 veya yüzde 15’lik bir verim artışı ve kalitede çok ciddi bir artış söz konusu oluyor. Sertifikalı tohumların safiyetlerinin düzgün olması hasat zamanında ürünlerini borsaya çıkarttıklarında herhangi bir karışıklık olmamasına neden oluyor. O yüzden çiftçilerimizin eleme tohumdan yani komşusundan aldıkları tohumdan kaçınıp sertifikalı tohuma yönlenmelerini tavsiye ediyoruz. Burada devletimizin verdiği 7 buçuk liralık bir destek var sertifikalı tohuma. Bu da tohum maliyetlerini ciddi anlamda azaltıyor. Tohum maliyetleri bu şekilde desteklerle azalmış oluyor" diye konuştu.