MAGAZİN - 12 Mayıs 2017 Cuma 09:27

Erkan Meriç: 'Kale'yi bıraktım oyuncu oldum'

A
A
A
Erkan Meriç: 'Kale'yi bıraktım oyuncu oldum'

TRT 1'in sevilen dizisi 'Adını Sen Koy'un Ömer'i Erkan Meriç: "Talihsizlik sonucu kaleciliği noktaladım ve modellik yarışmasına katıldım. Şansın güldü ve burada birinci oldum. Belki ileride bir rolde kaleciyi canlandırırım."

Serhat Ural

serhat.ural@iha.com.tr

İzleyiciler tarafından çok sevilen TRT 1’in günlük dizisi ‘Adını Sen Koy’ oyuncuları Erkan Meriç, Hazal Subaşı, Ali Oğuz Şenol ve başarılı yönetmen Atilla Cengiz ile Pendik’teki dizi setinde bir araya geldik. Sezon finaline hazırlanan ekiple yoğun tempo arasında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte sevilen oyuncuların bilinmeyenleri…

ERKAN MERİÇ: ‘KALE’Yİ BIRAKTIM, OYUNCU OLDUM

Erkan Meriç’in hayatı Best Model of the World yarışmasını kazandıktan sonra nasıl değişti?

Adana doğumluyum ama Mersin’de büyüdüm. Yarışmaya girerken de ben oyuncu olacağım, model olacağım diye girmedim. Sadece şansımı denemek istedim. Ama hepsi birbirine bağlı bunların, yani yarışmaya girdik, birincilik aldık. Bulgaristan’a gittik World’te birinci oldum. 2-3 yıl modellik yaptıktan sonra, oyunculuk eğitimleri aldım. Birkaç dizide kısa sürelerde bulundum. Bir iki tane filmim var. Bir tanesini yine TRT 1’e çekmiştik. Bir tanesini de Yılmaz Atadeniz ile... Yeşilçam’ın eski yönetmenlerindendir kendisi. Tuncel Kurtiz’leri Yılmaz Güney’leri çeken, yönetmenlik yapan çok sevdiğim bir insandır. Bir filmde doktoru canlandırmıştım. Diğeri de Sait Faik Abasıyanık’ın ‘Medar-ı Maişet Motoru’nun çok güzel bir uyarlamasıydı. İkisi de çok eğlenceli ve keyifliydi. Arkasına ‘Bedel’ dizisi oldu, sonrasında burası oldu. Adını Sen Koy, bizi yukarıya taşıdı. Çünkü bizi ziyarete gelenler, ‘sizi ailemizden biri gibi görüyoruz’ diyor.

Kıvanç Tatlıtuğ ve Kenan İmirzalıoğlu’da Best Model of the World yarışması sonrası şöhreti yakaladılar. Sizin bundan sonrası için hedefiniz ne? Onları örnek alıyor musunuz?

İkisi de birbirinden yetenekli oyuncular. İkisiyle de birebir tanışıp sohbet etme fırsatımız olmadı. Tabii ki örnek alıyorum yani büyüklerimiz, bizim geçtiğimiz yollardan geçmişler. Kenan İmirzalıoğlu olsun Kıvanç Tatlıtuğ olsun oturup onların oyunculuklarını izliyorum. Kenan İmirzalıoğlu’na daha farklı bir şeyim var. Geçen Kıvanç Tatlıtuğ’un sahnelerini izledim ve ‘Adam ne güzel oynamış’ dedim. İkisi de işinde ilerleyip kendilerini geliştirdiler. İnşallah onlar gibi bizim de yolumuz açık olur.

En büyük hayaliniz kaleci olmakken bir anda kendinizi setlerde nasıl buldunuz?

Kaleciliği bırakmış olmak en büyük pişmanlığımdır. O kadar çok seviyordum ki, bazı talihsizlikler oldu ve bırakmak mecburiyetinde kaldım.

Yeniden futbola dönme şansınız olsa ne yapardınız?

Çok seviyorum kaleciliği. Dönme şansım olsa dönerim herhâlde. Kaleci olamadık ama oyuncu olduk. Belki ileride bir rolde kaleciyi canlandırırım.

Dizide sert bir karakteri canlandırıyorsunuz. Bu karakter sizinle örtüşüyor mu?

Ömer karakterini benimsemek benim için çok zor oldu. Evet illaki benzer yanları vardır ama bana o kadar ters bir karakter ki, ilk başlarda üç ay kadar çok zorlandım. Bazen hâlâ zorlandığım oluyor, çok sert, çok farklı bir adam Ömer. Hiç Erkan’la alakası yok.

Erkan Meriç: 'Kale'yi bıraktım oyuncu oldum'

HAZAL SUBAŞI: Hiç kimseyi örnek almadım

Her güne yeni bir bölüm yetiştirmek zor olmuyor mu?

Çok yorucu oluyor tabii ama burada çok güzel bir arkadaşlık ve set ortamı var. Birbirimize çok güzel destek oluyoruz ve üstesinden geliyoruz.

Miss Turkey 2015 yarışmasında aldığınız derece sonrası hayatınızda neler değişti?

Hayatımın çoğu değişti diyebilirim. Öncelerde İzmir’de yaşayan biriydim. Yarışmanın ardından İstanbul’a yerleştim. Yarışmaya kendimi denemek için katıldım ve buralara kadar gelebileceğini düşünmemiştim. Bir anda kendimi setlerde buldum ve bunda tabii ki yarışmada aldığım derecenin katkısı çok fazla oldu.

Oyunculuk, hayaliniz miydi yoksa teklifler mi bu yönde oldu?

Oyunculuk, hayalim değildi. Yarışma sonrası teklifler bu yönde oldu ve şu an buradayım. Burada olduğum için de çok mutluyum.

Kendinize örnek aldığınız bir isim var mı?

Ben aslında Yeşilçam gibi çok eski filmleri izlemeyi pek sevmiyorum. Oturup sürekli izlediğim şeylerden değil ama Türkân Şoray’ı çok beğeniyorum. Ben oyunculuğa yeni başladığım için incelemeye de yeni başladım. O yüzden örnek alacağım biri olamadı.

Canlandırdığınız karakter dizinin fenomenleri tarafından çok sevildi. Bu başarının sırrı nedir?

Bu benden çok ‘Zehra’nın etkisi tabii. Zehra gerçekten çok iyi bir karakter, çok iyi niyetli ve bence insanlar kendi hayatlarından çok şey buluyor Zehra’da. Zor bir hayatı var, çabası var hayata karşı, hasta bir babası var onun için böyle bir şeye giriyor. Yani herkes kendinden bir şey buluyor diye düşünüyorum.

Dizide Ömer karakteriyle sözleşmeli bir evlilik yapıyorsunuz. Gerçek hayatta başınıza böyle bir şey gelse nasıl tepki verirsiniz?

Evet desem bir türlü, hayır desem bir türlü bir soru bu. Sonuçta babası hasta. Gerçekte böyle bir şey olsa insan en büyük fedakârlığı yapmak ister ama bir yandan da ona çok kötü davranan en baştan beri onu yanlış anlayan... Yani bilmiyorum ben genelde mantığımla hareket ederim böyle durumlarda. Başka bir yol bulmaya çalışırdım ama çok kötü bir durumsa, hayati durum devam ediyorsa tabiiki de yapılmak mecburiyetinde diye düşünüyorum mantık olarak.

Erkan Meriç: 'Kale'yi bıraktım oyuncu oldum'ATİLLA CENGİZ: Farklı hikâyemiz ve iyi kurgumuz diziye ilgiyi artırdı

Kendinizden bahseder misiniz?

1975 Kars doğumluyum. Tamamen tesadüf eseri sektöre dâhil oldum. Sektörün her aşamasında çalıştım. Işık, kamera, reji, yönetmen yardımcılığı ve sonra yönetmenlik ve uzun yıllardır da yönetmenlik yapıyorum.

Daha önce önemli projelerde yer aldınız. Sizde en çok tat bırakan projeniz hangisiydi?

Bir tane sinema filmin var Kültür Bakanlığından da destek alarak 2011’de senaryosunu da kendim yazdığım ‘Oğul’... O film benim için anlamlıdır.

Peki sinema mı, dizi mi?

Tabii ki sinema. Televizyon dizileri önemli değildir anlamında söylemiyorum. Sadece bir yönetmen açısından sinema filmi daha öznel bir şey. Sizin kontrolünüzde, sizin duygularınız çerçevesinde hareket ediyor. Televizyon ise sizin ekseninizde dönmeyebiliyor. Bir süre sonra siz eksene dâhil olmaya çalışıyorsunuz.

‘Adını Sen Koy’ önemli rakiplerle yarışmasına rağmen reytinglerde çok iyi yerlerde. Bu başarının sırrı nedir?

Hikâye çok güçlü ve farklı. Biz bir dezavantajla başladık bu işe. O da bizim başrol oyuncularımızın ilk projeleriydi. Ama ona rağmen bizim hikâyemiz televizyon dizilerindeki hikâyelerden farklıydı. Genelde yakışıklı iyi çocuk, âşık adam vs. üzerinde anlatılıyor bu. Biz ise prime time’da bile olmayacak enterasan bir karakterle girdik. Kadınlarla arasında bir mesafe olan bir karakteri anlattık. Ama senaristlerimiz bunun çevresini iyi doldurdu.

Erkan Meriç: 'Kale'yi bıraktım oyuncu oldum'

ALİ OĞUZ ŞENOL: Tiyatro gösterişli televizyon ekranı ise daha organik

Ali Oğuz Şenol kimdir?

Ben Tekirdağlıyım. Evliyim, bir çocuğum var 3 yaşında. Yılmaz İçöz sayesinde Tekirdağ Gençlik Merkezi bünyesinde 12 yaşında tiyatroya başladım. Sinemanın arka bahçesini merak ettim, sinema televizyon okudum ve sonra projeler gelmeye başladı. Kavak Yelleri, Yalancısın Sen, Çanakkale 1915 gibi sinema filmi, Çınarın Gölgesi ve ardından Adını Sen Koy.

Sinema ile tiyatro arasında fark var mı?

Tiyatro çok gösterişli bir sahne ama televizyon ekranı daha minimal, daha organik bir alan. O yüzden bu organikliği daha çok sevmeye başladım. Bu sıralar tiyatroya ara verdim. Bunun sebebi de bu sıralar televizyondan daha fazla tat almam.

Senaryo size ilk geldiğinde ne düşündünüz?

Günlük dizinin karakter yorumu çok farklı oluyor. Çünkü çok ciddi bir hız olduğu için karaktere bazen yetişemiyorsun. Geriye dönüşler çok oluyor. Mesela 160. bölümü çekerken bir anda 140’tan bir bölüm çekebiliyoruz. Ancak karakteri gördüğümde ben Mert Yılmaz olmak istedim açıkçası.

Diziye dâhil olduktan sonra çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?

Ben ‘Adını Sen Koy’un bu kadar büyük fan kitlelerinin olduğunu bilmiyordum. İlk başta çok garipsedim çünkü burada setin önünde oluşan kuyruklar, insanların yolda çevirip diziyle ilgili bilgi almaya çalışmaları, bunu merak etmeleri çok güzel.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)
İstanbul NEF: "Erden Timur’un bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ’Futbolda Bahis Soruşturması’ kapsamında gözaltına alınan ve aralarında Erden Timur’un da bulunduğu soruşturmayla ilgili Timur’un yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Erden Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgelerin eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazır olduğu belirtilerek, "Hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ifadelerine yer verildi. ’Futbolda Bahis Soruşturması’ soruşturma kapsamında, Eski Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur da gözaltına alınmıştı. Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF, durum sonrası yazılı açıklama yaptı. Kurumun sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yönetim Kurulu Başkanımız Erden Timur hakkında basında yer alan bazı yanıltıcı ve gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. Erden Timur, hayatı boyunca tüm faaliyetlerini yürürlükteki mevzuat ve hukuki çerçeve içerisinde iyilik ve dürüstlükle sürdürmüştür. Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgeler eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazırdır. Yürütülmekte olan hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır. Şirketimiz, profesyonel yönetim kurulu ve yönetim ekibi ile faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmektedir. Adalete olan inancımız çerçevesinde hukuki sürecin olağan seyri içerisinde tamamlanmasının ardından adil bir şekilde Timur’un lehine neticeleneceğine inanmaktayız."