ASAYİŞ - 10 Eylül 2022 Cumartesi 14:35

Eski erkek arkadaşının bıçakladığı Burcu yaşam mücadelesini kazandı

A
A
A
Eski erkek arkadaşının bıçakladığı Burcu yaşam mücadelesini kazandı

Adana'da eski erkek arkadaşı tarafından boğazı, karnı ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanan güzellik uzmanı Burcu T., hastanede 9 gündür verdiği yaşam mücadelesini kazandı. Vücuduna 135 dikiş atılan genç kadının teyzesi Fatma Gönen, “Bıçağı olaydan önce satın almış. Benim yeğenim hayat dolu bir kızdır. En ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi.

Edinilen bilgiye göre olay, 30 Ağustos günü saat 18.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesine bağlı Cemalpaşa Mahallesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. Anne ve babası hayatını kaybeden Burcu T. (31), arkadaşıyla kaldığı evinden aşağı indiği sırada iddiaya göre 2 yıl önce görüşmeyi kestiği eski erkek arkadaşı Umut E.'nin (41) bıçaklı saldırısına uğradı. Umut E., olaydan hemen önce satın aldığı ekmek bıçağıyla Burcu T.’nin boğazını kesip, vücudunun çeşitli yerlerinden yaraladıktan sonra kaçtı.

Çığlık seslerini duyup yardıma koşan esnaf, havlularla Burcu T.’ye tampon yapıp, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen sağlık ekibi, ilk müdahalenin ardından Burcu T.’yi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Ambulanstayken bilinci kapanan Burcu T. ameliyata alındı. Entübe edilen Burcu T., daha sonra yoğun bakım ünitesine alındı.

Platonik aşıkmış

Seyhan Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüpheli Umut E.'yi olay yerine yakın bir sokakta yakaladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Umut E. ifadesinde ise, “Burcu T.’ye platonik olarak aşıktım” dedi.

Eski erkek arkadaşının bıçakladığı Burcu yaşam mücadelesini kazandı

Aldığı bıçak darbeleriyle pankreas, kalın bağırsağı, akciğer ve karaciğeri zarar gören Burcu T.’nin midesinin yüzde 30’u ile safra kesesi alındı. Birden fazla ameliyata giren Burcu T., 9 günlük yaşam mücadelesini kazanıp servise alındı. Boğazı, karnı, kolu ve bacaklarındaki derin bıçak darbelerine rağmen hayata tutunan genç kadının vücudunun çeşitli yerlerine de 135 dikiş atıldı.

“Yeğenim hayata tutundu”

İhlas Haber Ajansı’na konuşan teyze Fatma Gönen, “Umut denen katil benim yeğenimi bu hale getirdi. Umut ile Burcu ayrıldıktan sonra Umut, Burcu ile tekrardan birleşmeyi kabul ediyor ancak kızımız kabul etmiyor. 2 yıl sonra 30 Ağustos’ta kızımız apartmandan inerken yakalıyor ve önce ağzını kapatıyor, sonra da bıçaklıyor. Çocuğumuz 9 gün yoğun bakımda yattı. Hatta hastaneye geldiğinde ölmüştü. Allah razı olsun bütün doktorlar, bütün görevliler benim kızımı yaşattılar. 8 saatlik bir operasyon geçirdi ve hayata tutundu. Bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı” diye konuştu.

“Kızım çok acılar çekti”

Yeğeninin çok acılar çektiğini ancak hayata tutunduğunu söyleyen teyze Gönen, “Kadın olmak zayıflık değildir. Böyle bir erkeğin kadını zayıf görmeye hakkı olmamalı. Erkek dediğin adam gibi geri çekilmeyi de bilmelidir. O katile adam bile diyemiyoruz. Çok utanıyoruz. Güvenecek insan kalmadı. Etrafımızdaki herkesten şüpheleniyoruz. Kızım çok acılar çekti. Şu an yeğenimin organlarının birçoğu eksik. Yüreğimizi yaktılar. Başka bir kadının başına gelmesini asla istemiyoruz” dedi.

Eski erkek arkadaşının bıçakladığı Burcu yaşam mücadelesini kazandı

“En ağır cezayı almasını istiyoruz”

Umut E.'nin hak ettiği cezayı almasını istediğini aktaran Gönen, “Polisler olaydan 10 dakika sonra Umut’u yakaladılar. ‘Platonik aşıktım’ diyerek ifade verdi. Planlı ve programlı hareket etmiş. Olaydan önce bıçağı satın almış. Bu nasıl bir vicdansızlık. Benim yeğenim hayat dolu bir kızdır. Çok yetenekli bir güzellik uzmanıdır. Çok acılar yaşattılar bize. 135 dikiş izi var. En ağır cezayı almasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla “Menteşe’de Gençler İşte” kursiyerleri teknik geziye katıldı MSKÜ koordinatörlüğünde, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi ile MUTSO’nun ortaklığında yürütülen ‘Menteşe’de Gençler İşte’ (Youth at Work in Menteşe) projesi kapsamında Gaziantep, Adana ve Tarsus’a teknik gezi düzenlendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin (MSKÜ) koordinatörlüğünde, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MUTSO) ortaklığında yürütülen, “Menteşe’de Gençler İşte” (Youth at Work in Menteşe) projesinde yer alan kursiyerler girişimcilik ve genel beceri eğitimlerini tamamladı. Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin yiyecek ve içecek işletmelerinde istihdam edilebilirliklerinin artırılmasının hedeflendiği “Menteşe’de Gençler İşte” Projesinin 14 kursiyeri, eğitimlerinin tamamlanmasının ardından yiyecek içecek sektöründeki iyi uygulama örneklerini yerinde incelemek ve sosyal etkinlik kapsamında Gaziantep, Adana ve Tarsus’ta gerçekleştirilen teknik geziye katıldı. Teknik gezide ilk olarak, UNESCO Yenilikçi Şehirler Ağında yer alan ilk Türk şehri olarak “Gastronomi” alanında dünyadaki 17 şehir arasına girmiş olan Gaziantep ziyaret edildi. Gezi kapsamında şehrin öne çıkan restoran ve kafelerinde yerinde gözlem ve incelemelerin yanı sıra; önemli tarihi ve kültürel alanlar da ziyaret edilerek NEET’lerin sosyo-kültürel kapasitelerinin gelişimi de desteklendi. Teknik gezi sürecinde ayrıca, deneyim aktarımı ve iş birlikleri geliştirilmesine yönelik olarak Gaziantep’te devam etmekte olan Dijital Çağ’da NEET’lerin İhtiyaçlarının Karşılanması Projesi ve NEET’ler için Girişimcilik ve Profesyonel Arı Programı yetkilileri ile de görüşüldü. Gaziantep’in ardından gezi Adana’da devam etti. Yine Adana’nın öne çıkan restoran ve kafeleri ziyaret edildi, öne çıkan önemli tarihi ve kültürel alanları gezildi. Adana’da devam etmekte olan Dijital Medyada Mesleki Gelişim ve Girişimcilik Programı yetkilileri kurumlarında ziyaret edildi ve radyo programına katılım sağlandı. Canlı yayınlanan Radyo programına, proje koordinatör yardımcısı, teknik veri analizi ve iki NEET katılarak Menteşe’de Gençler İşte Projesi hakkında bilgi verdi. Adana’nın ardından son olarak Tarsus ziyaret edildi. Tarsus Belediyesi, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası ile Slow Food Tarsus Yeryüzü Pazarı yetkilileriyle Tarsus Gastronomi Merkezi’nde görüşüldü. Kursiyerler Tarsus Gastronomi Merkezi’nde Coğrafi İşaretli Muğla Sulu Kebabını hazırladı ve fırına verdiler. Daha sonra Slow Food Tarsus Yeryüzü Pazarı gezildi. Pazarda yöresel lezzetlerin tadımı gerçekleştirildi. Tadımın ardından kursiyerlerin hazırladığı Muğla Sulu Kebabı keşkek eşliğinde pazarı ziyarete gelenlere ve pazardaki satıcılara dağıtıldı. Ardından Tarsus Belediyesi yetkilisi tarafından Tarsus’un önemli kültürel alanları gezdirildi. Katılımcılar, yiyecek ve içecek sektöründeki iyi uygulama örneklerini yerinde inceleyerek, kültürel ve sosyal kapasitelerini güçlendirdi. Proje hakkında Proje, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali iş birliği kapsamında geliştirilen Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı’nın "İstihdam, Eğitim, Sosyal Politikalar" bileşeni altında uygulanmakta olan Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler İçin İşgücü Piyasası Destek Programı (NEET PRO) Hibe Programı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir. Programın operasyon faydalanıcısı İŞKUR’dur.
Ankara Fatih Erbakan’dan İslam dünyasına ‘İsrail’ çağrısı: "Dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bir kez daha İslam dünyasına İsrail’in uyguladığı soykırım vahşetine karşı fiili adım atma çağrısında bulunarak, “Masum sivil kardeşlerimize uygulanan bu vahşeti sadece kınayarak seyretmeye devam etmek, dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırılarına ilişkin İslam dünyasına seslenerek, “Bu noktada Müslüman ülke yöneticilerinin ciddi yaptırımlar ortaya koyması gereklidir. İsrail ve Amerika’ya yapılan petrol ve doğalgaz sevkiyatının durdurulması dahi çok ciddi bir caydırıcı unsur olacaktır. Türkiye’nin de bunun için gerekli girişimleri hayata geçirmesi gereklidir” ifadelerini kullandı. “Müslüman ülkelerin sessizliği kabul edilemez” İsrail’in saldırılarına yönelik, “Özellikle de Müslüman ülkelerin yöneticilerinin eylemsizliği kabul edilemeyecek boyuta ulaşmış durumdadır” diyen Erbakan, açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Bilindiği üzere çocuk katili Siyonist rejim, Hamas ateşkes önerilerini kabul etmesine rağmen Refah’a saldırı başlattı. Siyonist canavarlar Gazze’de yaptıkları katliamın üzerine şimdi de Refah’ta kadın çocuk demeden masum insanları katlediyorlar. Aylardır sergiledikleri vahşeti artırarak devam ettiriyorlar. Bu vahşete karşı Batı ülkelerinde dahi halklar tepki ortaya koyuyor. Amerika’da üniversite öğrencileri geniş kapsamlı protesto gösterileri düzenliyor, Fransa’da lise öğrencileri dersleri boykot ediyorlar. Tüm dünyada protesto mitingleri ve yürüyüşler düzenleniyor. Ancak ne acıdır ki yetki sahibi devlet yöneticileri seyretmekle veya sadece konuşmakla yetinmektedirler. Özellikle de Müslüman ülkelerin yöneticilerinin eylemsizliği kabul edilemeyecek boyuta ulaşmış durumdadır. Bu noktada Müslüman ülke yöneticilerinin ciddi yaptırımlar ortaya koyması gereklidir. İsrail ve Amerika’ya yapılan petrol ve doğalgaz sevkiyatının durdurulması dahi çok ciddi bir caydırıcı unsur olacaktır. Türkiye’nin de bunun için gerekli girişimleri hayata geçirmesi gereklidir. Masum sivil kardeşlerimize uygulanan bu vahşeti sadece kınayarak seyretmeye devam etmek, dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir.”
Konya Bedriye Kılıç davasında sona doğru Konya’nın Akşehir ilçesinde 6 Temmuz 2023 tarihinde kaybolan ve kocası tarafından öldürülüp uçurumdan atıldığı iddia edilen Bedriye Kılıç’la ilgili olarak bugün Akşehir Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada savcı tarafından verilen mütalaada sanık koca T.K. için ceza istenirken, sanığın anne ve babası içinde beraat kararı istendi. Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, o zamanki süreçte bir TV programında kayıp olarak aranan 3 çocuk annesi 35 yaşındaki Bedriye Kılıç’ın ailesi ve yakınları, kadının yıllarca şiddet ve eziyet gördüğü eşi T.K. tarafından ortadan kaybedildiğini iddia etti. Eşinin kaybolmasıyla ilgili çelişkili açıklamalarıyla dikkat çeken T.K.’nin Bedriye Kılıç’ı bir televizyon kanalına röportaj verdi diye öldürdüğü öne sürüldü. Suçlamaların odağındaki koca T.K.’nin eşi kaybolduktan bir hafta sonra pavyona gittiği, mekanda çalışan kadınlarla birlikte alkol alıp eğlendiği ortaya çıktı. Bedriye Kılıç’ın kaybının 115. gününde ise kocası T.K.’den cinayet itirafı geldi ve T.K. 28 Ekim 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. T.K.’nın cesedi attığını iddia ettiği yer olan Cankurtaran Mahallesi Harlak Mevkii’nde yapılan aramalarda bir sonuca ulaşılamazken, ceset ya da parçaları bulunamadı. Akşehir Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya zanlı T.K. Samsun’daki cezaevinden SEGBİS sistemi ile görüntülü olarak katılırken, maktul Bedriye Kılıç’ın annesi Sona Er, babası Oktay Er, T.K.’nin davada tutuksuz olarak yargılanan annesi A.K. ile babası A.K. ile sanık avukatları ve maktulün ailesinin avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada konuşan sanık T.K. cinayeti işlemediğini iddia ederek, suçlamaları kabul etmeyip Bedriye Kılıç’ın anne ve babasının kızlarını sakladıklarını belirtip, beraatını istedi. Hakimin ‘madem saklıyorlar, Bedriye Kılıç Konya’da sevgi evlerinde bulunan üç çocuğunun yanına neden gelip gitmiyor, onları görmüyor?’ sorusuna sanık T.K. cevap veremedi. Baba Oktay Er de mahkemede verdiği ifadede sanığın bu suçu tek başına işlemediğini, boğularak öldürülen bir cesedin o dönemde 40 dereceyi bulan sıcaklıkta şişeceğini ve ağırlaşacağını, bu cesedi üçüncü kattan bir kişinin indiremeyeceğini belirterek bu işte anne ve babasının ve başkalarının da yardımı bulunduğunu iddia ederek herkesin cezalandırılması istedi. Anne Sona Er de, T.K.’nin anne ve babasının kızlarını nereye gömdüklerini bildiğini iddia ederek, “Herkes cezasını çeksin. Adalet istiyorum. Benim kızımın nerede gömülü olduğunu biliyorlar. Gömdükleri yeri hepsi biliyor. Neredeyse söylesinler, ben çıkarayım oradan çocuğumu” diyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Davada tutuksuz yargılanan T.K.’nin babası A.K. suçsuz olduğunu belirterek beraatını isterken, annesi A.K. de suçsuz olduğunu belirtip, Bedriye’yi kendi kızları gibi sevdiğini, olayla alakası olmadığını, cesedin gömülü olduğu yeri bilmediğini belirtip beraatını istedi. Sanık T.K. ise hakimin son savunmasını sorması üzerine suçlamaları kabul etmediğini belirterek, cinayeti işlemediğini, baskı ile suçu kabullendiğini iddia ederek, “Benim tek suçum, Bedriye’nin o gün üzerine kapıyı kapatıp içeriye almamam olmuştur. Ben ailesinden şüpheleniyorum. Bedriye’yi onlar saklıyor belki de” diye beraatını talep etti. Hakimin, “Madem saklıyorlar, Bedriye Kılıç Konya’da sevgi evlerinde bulunan üç çocuğunun yanına neden gelip gitmiyor, onları görmüyor?” sorusuna sanık T.K. cevap veremedi. Mahkeme Bedriye Kılıç’ın ailesinin avukatlarının ve sanık T.K. ile tutuksuz sanıklar anne A.K.ve baba A.K.’nin avukatlarının savcılık mütalaasına karşı yazılı beyan vermek için ek süre istemeleri sonucunda mahkeme bir sonraki celseye ertelendi. Mahkeme çıkışı Bedriye Kılıç’ın anne ve babasının avukatı Kürşat Halil Usta yaptığı açıklamada savcılık tarafından mütalaanın verildiğini söyleyerek, “Mütalaada T.K.’nin iddianame doğrultusunda cezalandırılması, anne A.K. ve baba A.K. ile alakalı da yardım etme yönünün meydana gelmediği, beraat kararı verilmesi yönünde bir savcılık mütalaası oldu. Biz buna usul anlamındaki itirazlarımızı yaptık. Bu noktada T.K.’nin avukatlarının da bu suçun tek başına meydana gelemeyeceği, bunun bir takım kişilerle olabileceği yönünde bizim söylemlerimize ikrar boyutu taşıyan bir söylemi oldu. Dosya önümüzdeki mahkemede karara çıkacak. Bu aşamada biz yazılı ve sözlü beyanlarımızı detaylı bir şekilde dosyaya sunup, başta T.K. olmak üzere dosya kapsamında bulunan tüm sanıkların en üst hadden cezalandırılması için her türlü çaba ve girişimlerimize devam edeceğiz” dedi. Baba Oktay Er de yaptığı açıklamada cesedi bir kişinin kendi başına taşıyamayacağını ifade ederek, onların avukatının da bu yönde beyan verdiğini belirtip, “Ben adalet istiyorum” diye konuştu. Anne Sona Er ise herkesin cezasını çekmesini isteyerek, kızının cesedinin bulunmasını talep etti.
İstanbul Başkan Gökhan Yüksel, Marmara Belediyeler Birliği’ne Encümen Üyesi seçildi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapılan Marmara Belediye Birliği Meclis Toplantısı’nın 2024 yılı olağan birinci toplantısında, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel encümen üyesi olarak seçildi. Başkan Yüksel konuşmasında, “Kartal Belediyesi olarak biz de bu platforma katkılar verdik ve vermeye devam edeceğiz. Özellikle sokak hayvanları, sıfır atık ve kentsel dönüşüm konularına yönelik ortak proje ve çözümler üretmek için çalışacağız.” dedi. Marmara Belediyeler Birliği’nin, 2024 Yerel Seçimleri sonrasında 8 Mayıs 2024’te İstanbul’da düzenlediği 2024 Yılı 1. Olağan Meclis Toplantısı’nda meclis üyelerinin oylarıyla başkanlık görevine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey seçildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliği yaptığı toplantıya; Marmara Bölgesi’ndeki büyükşehir belediye başkanları, il belediye başkanları, ilçe belediye başkanları, belde belediye başkanları ve meclis üyeleri katıldı. Divan Başkanlığına Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün seçildiği toplantıda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey oy birliğiyle Marmara Belediye Birliği Başkanı olarak seçildi. Meclis’te ayrıca Birinci Başkanvekilliğine Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İkinci Başkanvekilliğine Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir oybirliğiyle seçildi. Encümen üyelikleri için yapılan seçimde, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ve Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli MBB Encümen Üyesi olarak seçildi. “Marmara Belediyeler Birliği’nin oluşturduğu çatıyı önemsiyorum” Başkanlık seçimi öncesinde ev sahibi sıfatıyla konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Büyük emeklerle oluşturulan Marmara Belediyeler Birliği’ni önemsediğini ifade etti. Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin 9’da birinden bile küçük olduğunu ancak Türkiye’de yaşayan her 3 vatandaştan birinin Marmara Bölgesi’nde yaşadığını dile getiren İmamoğlu, “Bunun sorumluğu olduğu kadar sorunları da var. Sorunların çözümü de bireysel marifetle ya da bir ilçenin, şehrin marifetiyle mümkün değildir. Bu manada Marmara Belediyeler Birliği’nin oluşturduğu çatıyı önemsiyorum. Buradaki çalışmalar çok kıymetli. Bu zamana kadar emek harcayan herkese teşekkür ediyorum. Yeni dönem için ortak bir şekilde aday gösterilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e de başarılar diliyorum” dedi. “Kartal Belediyesi olarak platforma katkılar verdik ve vermeye devam edeceğiz” Marmara Belediyeler Birliği’nin kentlere olan katkısına değinen Başkan Gökhan Yüksel ise, “Merhum belediye başkanımız Mehmet Ali Büklü’nün de bir zamanlar başkanlığını yaptığı Marmara Belediyeler Birliği, kentlerimizin çeşitli sorunlara ortak çözümler üretmek adına önemli bir platformdur. Kartal Belediyesi olarak biz de bu platforma katkılar verdik ve vermeye devam edeceğiz. Özellikle sokak hayvanları, sıfır atık ve kentsel dönüşüm konularına yönelik ortak proje ve çözümler üretmek için çalışacağız.” ifadelerini kullandı. Marmara Belediyeler Birliği, Marmara Bölgesi’nde bulunan 6’sı büyükşehir olmak üzere 11 ilde faaliyet gösteriyor. 1975 yılından bu yana belediyelerin ortak sorunlarına çözümler geliştiren Marmara Belediyeler Birliği, çevre bilinci, sürdürülebilir şehircilik, göç, sosyal uyum, eğitim ve bilimsel çalışmaların desteklenmesi gibi birçok konu başlığında çalışmalar yapıyor.