Yapılan açıklamada, üniversite yönetimi olarak sorumluluk alanındaki yaklaşık 30 bin öğrenci, 3 bin 500 personel, günlük olarak kampüse gelen 4 bin hasta ve hasta yakınından oluşan ziyaretçilerin sağlık ve güvenliğini düşünüldüğü kadar, kampüs alanları içinde hayat mücadelesi veren tüm yaşam dostlarının da sağlık ve güvenliğinin dikkate alındığı belirtildi. Açıklamada, "Sadece köpekler gibi evcil hayvanlar için değil binalarımız çatı ve girintilerinde yuva yapan güvercin ve baykuşlardan güneyimizdeki ormanlık alan içindeki vahşi yaşam süren canlılara kadar her birinin özellikle kış aylarındaki yaşam mücadelesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ancak kampüs alanlarımız içerisinde hayvanseverlik adı altında nereden temin edildiği bilinmeyen hayvan iç organları, kemik parçaları, çöp niteliğinde atıklar özellikle kampüsümüzdeki bina girişlerine, tıp fakültesi çevresindeki yeşil alanlara ve parklarımıza atılmaktadır. Bu durum hem görüntü kirliliği oluşturmakta hem de halk sağlığı açısından önemli tehlike arz etmektedir" denildi.
"Kontrol dışında yemek getirilmesi köpek sürülerini teşvik etmektedir"
Üniversitenin güneyinde yer alan ormanlık alanda sürü davranışına geçmiş çok sayıda köpek gruplarının oluştuğu anlatılan açıklamada, şöyle denildi;
"Yer yer bu sürüler kampüs içine girerek buradaki küpeli köpeklere, öğrenci ve personelimize saldırmakta ve sonuç olarak çalışanlarımız ve öğrencilerimizde çok sayıda riskli ve açık yaralanmalara neden olmaktadırlar. Hayvanseverlerin kampüs alanına kontrolümüz dışında yemek getirmeleri orman içindeki köpek sürülerini teşvik etmektedir. Bunun önüne geçilmesi üniversitedeki yaşantımız için giderek daha büyük önem kazanmaya başlamıştır. Üniversitemiz içinde küpeli ve yönetim olarak takip ettiğimiz evcil hayvanlarımızın ve barınma alanlarının takibinin büyük bir titizlikle gerçekleştirilmekte olduğunu özellikle belirtmek isteriz."
