EKONOMİ - 02 Ekim 2019 Çarşamba 12:07

Eylül ayı ihracat rakamları açıklandı

A
A
A
Eylül ayı ihracat rakamları açıklandı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, eylül ayında ihracatın 15 milyar 220 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, "Bu sene ilk 9 aydaki ihracatımız da 132 milyar 505 milyon dolara ulaşmış, yüzde 2.56 artışla" dedi.

Pekcan, eylül ayı ihracat rakamlarını Mersin'de düzenlenen toplantıda açıkladı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri'ndeki toplantıda konuşan Pekcan, Türkiye'nin bir dengelenme süreci içerisine girdiğini vurguladı. Türkiye'nin 2018 yılı Eylül ayında en yüksek ihracat artışını gerçekleştirdiğini hatırlatan Pekcan, "Yüzde 22.7 artışla gerçekleşmişti 2018 yılı Eylül ayı ihracatı ve ihracat artışında zirve yapmıştık. Bu sene onu yakaladık, biraz da geçtik. Bu sene eylül ayı ihracatımız 15 milyar 220 milyon dolar. Bu rakam geçen ayki ihracat rakamımızın yüzde 15.7 üzerinde. Bu sene ilk 9 aydaki ihracatımız da 132 milyar 505 milyon dolara ulaşmış, yüzde 2.56 artışla" diye konuştu.

"İhracatımız miktar olarak artıyor ama değeri artmıyor"

Geçen senenin baz etkisi dikkate alındığında, bu sene hem geçen senenin yakalanması hem de onun üzerine çıkılmasının gerçekten önemli olduğunu vurgulayan Pekcan, "Bu ihracat dinamizmini ortaya koymaktadır. Ancak buna bir farklı bakış açısı getirmek istiyorum ben ihracat artışımıza bu sene. Verilere göre, 2019'un ilk 6 ayında dünyadaki emtia fiyatları yüzde 5.7 düşmüş. Bizim ihraç fiyatlarımıza baktığımız zaman ağustos dahil, miktar bazında ihracatımız yüzde 10.8 artmışken, değer bazında 2.6 artmış. Dolayısıyla ihracatımız miktar olarak artıyor ama değeri artmıyor. Fiyatlarımız, dünyadaki genel trende göre dönüşmüş. Tabi bunun yanında dünyadaki konjonktürel etki de var muhakkak. Ayrıca dolar-euro paritesinin de etkisi var. Geçen sene ilk 9 ayın ortalama kuru dolar-euroda 1.20, bu sene 1.13. Buna baktığımız zaman, 8'inci ay sonu itibariyle 3 milyar 460 milyon dolar gibi ihracatımızın etkilendiğini görüyoruz" diye konuştu.

"İthalat yüzde 15.3 gerileyerek 153 milyar 913 milyon dolar oldu"

Bütün bu şartlara rağmen 9 aylık ihracat değerlerine bakıldığında olumlu bir artış trendi ile ihracat artışının devam ettiğini vurgulayan Pekcan, "İthalatımıza gelince. Geçen senenin aynı dönemine göre binde 1.5 oranında artmış, 16 milyar 961 milyon dolar olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. Ayrıca 9 aylık ithalat rakamlarımız yüzde 15.3 gibi bir gerileme ile 153 milyar 913 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler doğrultusunda, geçen sene yılın ilk 9 ayında 52,5 milyar dolar olan dış ticaret açığımız, yüzde 59,2 düşüşle 21,4 milyar dolara düştü. Bu aslında bizim ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 86'dır, 9 aylık ortalaması. Bu da 31.1 milyar dolar dış ticaret hacmi azalmış olup, ülkeye dış finansman ihtiyacına 31.1 milyar dolar daha pozitif katkı sağlamış bulunmaktayız" ifadelerini kullandı.

"Eylül ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89.7 oldu"

Geçen bir yıllık süreçte kur bazlı yaşanan çalkantılarda önemli bir dengelenme sürecine girildiğini kaydeden Pekcan, bu kapsamda faizlerin de gerilediğinin görüldüğünü ifade etti. Bunların, Türk ekonomisinin gelişmesi açısından önemli gelişmeler olduğuna dikkat çeken Pekcan, "Eylül ayında ihracatımızın ithalatı karşıma oranı yüzde 89.7 olmuş durumda. Bu da bizim dış ticaret açığımızı azaltıyor, dış finansman ihtiyacımızı azaltıyor ve cari dengeye de önemli katkı sağlıyor. İçinde bulunduğumuz süreçte, esasen bütün dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor ama çok şükür ki Türkiye, bir dengelenme süreci içine girmiş bulunmaktadır" diye konuştu.
Dünya Ticaret Örgütü'nün, dünyadaki ticaret hacmini daha önce yüzde 2.6 olarak revize ettiğini hatırlatan Pekcan, "Dün bunu yüzde 1.2'ye düşürdü. Yüzde 50'den fazla bir düşme dünya ticaret hacminde. Biz Türkiye olarak bakıyoruz ama dünyayı bir bütün olarak görmemiz lazım. IMF verilerine göre 2018 yılı ekim ayında küresel büyüme 3.7 açıklanmıştı, birkaç kere revize edildi, en son nisan ayında revize edilmişti, temmuz ayında bir daha revize edildi, yüzde 3.2 oldu küresel büyüme. Çin ve Hindistan'daki büyümelerde bile sıkıntı yaşanıyor. Çin ve Hindistan'ı bu 3.2'den çıkardığımız anda, küresel büyüme aslında IMF verilerine göre yüzde 2 seviyesinde. Yine IMF verilerine göre bizim en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz AB'de büyüme beklentisi yüzde 1.3 olarak aşağı yönde revize edildi. İngiltere'nin 1.3, Almanya'nın binde 4 olarak revize edildi. Esasında bunlar durgunluk seviyelerinde büyüme oranları. Bütün bunlara rağmen Türkiye olarak, ihracatımızda dengeli ve istikrarlı bir büyümeyi devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Dengelenme ve istikrarın herkes için çok önemli olduğuna işaret eden Pekcan, pazartesi günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'yeni ekonomi programı'nı açıkladığını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Burada kısa ve orta vadeli hedeflerimizi ortaya koymuş oldu. Gerek enflasyon, gerek büyüme, gerek cari açık olarak. Küresel konjonktürde şu anda Türkiye dahil olmak üzere tüm ülkeler zor bir süreçten geçiyor. Bizler kendi ekonomi programımız çerçevesinde yolumuza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ben göreve geldiğimiz günden itibaren, istişarelere çok önem veriyorum. Kendi sorunlarınızı en iyi siz biliyorsunuz. Eğer bu mevzuatı uygunsa biz hemen uygulamaya geçiyoruz. Cumhurbaşkanlığının bize verdiği esneklikle çok hızlı karar alıp uygulama yapabiliyoruz. Onun için mümkün olduğu kadar ihracatçılarımızla bir araya geliyoruz."

"Teknoloji odaklı üretim ve ihracatı destekliyoruz"

29 Ağustos'ta ihracat ana planını açıkladıklarını da dile getiren Pekcan, "Burada kritik alanlarda kritik yol haritamızı belirledik. Bunun dışında ihracatın finansmanı konusunda da ciddi çalışmalar yürüttük. Hedefimiz Eximbank'tan yararlanan ihracatlarda KOBİ oranını yüzde 75 seviyesine çekmek, şu anda biz yüzde 72.2 durumdayız. Bakanlık olarak teknoloji odaklı üretim ve ihracatın desteklenmesi yönünde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu yönde aktif çalışan serbest bölgelerimize ilaveten ihtisas serbest bölgeleri projesini hayatı geçiriyoruz. Buralarda daha çok yüksek teknoloji ve orta yüksek teknoloji üretimi ve ihracatını destekleyeceğiz. Günümüzün en önemli olgularından biri olan dijitalleşmeyi de bakanlık olarak ele aldık ve bu konuda çok ciddi adımlar atıyoruz. Artık ihracatınızı online olarak yapabiliyorsunuz. Devlet desteklerinin tamamını da bu sene içinde online olarak başvurabilecek, alabileceksiniz. Kısacası gelecek odaklı proaktif hedefler ortaya koyarak, bu hedefler doğrultusunda çalışmaya gayret ediyoruz" dedi.

"Eylül ayı ihracatı 15 milyar 220 milyon dolar"
İhracatın artmaya devam ettiğini ve ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını vurgulayan Pekcan, 2018 yılında net ihracatın büyümeye katkısının yüzde 4.2 iken, 2019'un birinci çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısının 12.1, ikinci çeyreğinde ise 7.4 puan olarak gerçekleştiğini açıkladı.

Türkiye'nin 2018 yılı Eylül ayında en yüksek ihracat artışını gerçekleştirdiğini hatırlatan Pekcan, "Yüzde 22.7 artışla gerçekleşmişti 2018 yılı Eylül ayı ihracatı ve ihracat artışında zirve yapmıştık. Bu sene onu yakaladık, biraz da geçtik. Bu sene eylül ayı ihracatımız 15 milyar 220 milyon dolar. Bu rakam geçen ayki ihracat rakamımızın yüzde 15.7 üzerinde. Bu sene ilk 9 aydaki ihracatımız da 132 milyar 505 milyon dolara ulaşmış, yüzde 2.56 artışla" diye konuştu.

"İhracatımız miktar olarak artıyor ama değeri artmıyor"

Geçen senenin baz etkisi dikkate alındığında, bu sene hem geçen senenin yakalanması hem de onun üzerine çıkılmasının gerçekten önemli olduğunu vurgulayan Pekcan, "Bu ihracat dinamizmini ortaya koymaktadır. Ancak buna bir farklı bakış açısı getirmek istiyorum ben ihracat artışımıza bu sene. Verilere göre, 2019'un ilk 6 ayında dünyadaki emtia fiyatları yüzde 5.7 düşmüş. Bizim ihraç fiyatlarımıza baktığımız zaman ağustos dahil, miktar bazında ihracatımız yüzde 10.8 artmışken, değer bazında 2.6 artmış. Dolayısıyla ihracatımız miktar olarak artıyor ama değeri artmıyor. Fiyatlarımız, dünyadaki genel trende göre dönüşmüş. Tabi bunun yanında dünyadaki konjonktürel etki de var muhakkak. Ayıra dolar-euro paritesinin de etkisi var. Geçen sene ilk 9 ayın ortalama kuru dolar-euroda 1.20, bu sene 1.13. Buna baktığımız zaman, 8'nci ay sonu itibariyle 3 milyar 460 milyon dolar gibi ihracatımızın etkilendiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"İthalat yüzde 15.3 gerileyerek 153 milyar 913 milyon dolar oldu"

Bütün bu şartlara rağmen 9 aylık ihracat değerlerine bakıldığında olumlu bir artış trendi ile ihracat artışının devam ettiğini vurgulayan Pekcan, "İthalatımıza gelince. Geçen senenin aynı dönemine göre binde 1.5 oranında artmış, 16 milyar 961 milyon dolar olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. Ayrıca 9 aylık ithalat rakamlarımız yüzde 15.3 gibi bir gerileme ile 153 milyar 913 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler doğrultusunda geçen senenin ilk 9 ayında 52 milyar 500 milyon dolar olan dış ticaret açığımız, yüzde 68.8 oranında düşerek 16 milyar 400 milyon dolara düşmüştür. Bu aslında bizim ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 86'dır, 9 aylık ortalaması. Bu da 31.1 milyar dolar dış ticaret hacmi azalmış olup, ülkeye dış finansman ihtiyacına 31.1 milyar dolar daha pozitif katkı sağlamış bulunmaktayız" dedi.

Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkelerin yine Almanya, İngiltere, İtalya, Irak ve Amerika Birleşik Devletleri olduğunu söyleyen Bakan Pekcan, bu rakamlara ulaşılmasında gösterdikleri çabalar için tüm ihracatçılara da teşekkür etti.

“Eximbank’ın TL faizlerini bugün itibariyle 9.61 çekmiş bulunuyoruz”

“Mersinlilere bir müjde veriyoruz. Eximbank’ın açılışını yapıyoruz” diyen Pekcan, Eximbank’ın TL kredilerini düşürdüğü bilgisini de vererek, şunları söyledi:
“Eximbank bu sene 20 milyar doları kredi, 12,5 milyar doları da sigorta olmak üzere toplam 32,5 milyar dolar ihracat finansmanı sağlamış durumdadır. Türkiye’deki ihracat kredilerinin yüzde 53,3’ünü tek başına Eximbank vermektedir. Sigortada da bankacılıkta ihracat sigortasında bir numara konumundadır. Hedefimiz, Eximbank’taki KOBİ oranını yüzde 75’lere çekmek ve toplam karşıladığı ihracatçı finansman desteğini de yüzde 27’lere çekmek. Eximbank ayrıca, uzun vadeli, düşük faizli finansman fon temin etmektedir, bunları ihracatçılarımıza verebilmek için. Bu sene ilk 9 ayda 2.8 milyar dolarlık fon temin etmiş bulunmaktadır. Faizlerin düşmesinden bahsettik; Eximbank’ın hepinize daha da güzel bir müjdesi var. Bildiğiniz gibi Eximbank KOBİ’lere ve orta ileri teknoloji ve yüksek teknoloji ürün ihracatı yapan firmalarımıza TL kredi vermektedir ve Eximbank’ın TL faizleri bugün itibariyle 9.61 oldu. Yüzde 10’un da altına çekmiş bulunuyoruz. Hayırlı olsun.”
Eximbank’ın, Mersin’de yılın ilk 9 ayında 145.4 milyon dolarlık kredi kullandırdığını belirten Pekcan, “44.8 milyon dolar sigorta yapılmış Mersin’den. Toplam 190 milyon dolar finansman sağlanmış Mersin’e. Ayrıca, Mersin’in ilk 8 aylık ihracatının da yüzde 16’sı Eximbank tarafından finanse edilmiş” ifadelerini kullandı.

“Biz yolumuza, sağlam ve emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz”

Göreve geldiği günden itibaren istişarelere önem verdiklerini vurgulayan Pekcan, “Gerek ihracatçılarımızla gerek esnaf sanatkarlarımızla gerek sanayi ticaret odalarımızla karşılıklı görüşüyoruz. Bu görüşler çerçevesinde de stratejilerimizi belirliyoruz ve sizlerle beraber bunları uygulamaya koyuyoruz. Biz yolumuza, sağlam ve emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. İnşallah bundan sonraki çalışmalarımızın da el birliğiyle hem Mersin için hem ülkemiz için toplum refahını artırıcı katkıları olmaya devam edecektir” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Bakan Pekcan, TİM Başkanı İsmail Gülle, Mersin Valisi Ali İhsan Su ve protokol üyeleri ile birlikte kurdele keserek, AKİB binasında hizmete giren Eximbank Mersin Şubesi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Kıymet Gökçe - Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.