GÜNDEM - 06 Aralık 2016 Salı 09:39

Fikri Işık açıkladı: 'O uçağı tespit ettik ama...'

A
A
A
Fikri Işık açıkladı: 'O uçağı tespit ettik ama...'

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Suriye'de Türk askerlerinin şehit edilmesine neden olan saldırı ile ilgili “Askerimizi vuran uçak Şam’ın, ama İHA kimindi araştırıyoruz” diyerek dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Suriye’de El Bab bölgesinde Türk birliğini bombalayan ve 4 askeri şehit eden uçakla ilgili birçok veri mevcut.

Nereden kalktığından uçuş izinin hangi havaalanında sonlandığına, eğitim amaçlı üretilmiş olsa da gerektiğinde muharip yapıya dönüştürülen L-39 Albatros tipi olduğuna kadar her bilgi mevcut.

Bu kapsamda da Ruslar, kontrollerindeki Nayrap Havaalanı’na inmiş olmasına karşın uçakla ilgilerinin olmadığını açıkladı.

Son olarak Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Alanya’daki toplantıda, “Saldırıyı ne Rusya ne de Suriye rejimi yapmıştır” dedi.

Bütün gözler Suriye’de rahat hareket edebilecek Rusya’nın dışındaki tek ülke olan İran’a çevrildi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı da yanına alıp sabaha karşı Tahran’a gitmesi de bakışları bu yöne çevirdi.

Meclis’te dün bütçe görüşmeleri sürerken kuliste önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ardından Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’la bu konuyu konuştum.

İHA KİMİN?

Öncelikle, bugüne kadar yazılıp çizilenlere bakıldığında Türk askerini bombalayan bir uçaktan söz ediliyor, arada bir de insansız hava aracından (İHA) bahsediliyordu.

Nitekim Lavrov da olayla ilgili açıklamada bulunurken, “Şam rejiminin İHA’sı yok” demişti.

Çavuşoğlu da Lübnan gazetesine verdiği demeçte, “blame game (suçlama oyunu)”in devam ettiğini belirterek, “Ruslar, ‘Saldırıyı doğrudan Suriye rejimi yapmadı’ demiyor, ama o uçakların saldırı gücünün olmadığını ve rejimin de İHA’sının bulunmadığını söylüyorlar” açıklamasında bulunmuştu.

İki bakanla sohbetimden anladım ki bu konuda bir netliğe ulaşılmış.

Milli Savunma Bakanı Işık dünkü sohbetimizde buna açıklık getirdi, “Uçağın Şam rejimine ait olduğunu biliyoruz, ama orada bulunan İHA’nın kime ait olduğu konusunu araştırıyoruz” dedi.

Sözlerini açmasını isterken, “İran’a dönük bir şüphelerinin olup olmadığını?” sordum.

Cümlesini bu kez, “Uçak Şam’ın kontrolünde kalkmış, o konuda eminiz, ama İHA kimin kontrolünde kalktı onu araştırıyoruz” diye genişletti, doğrudan bir suçlamada bulunmaktan kaçındı.

UÇAĞI KONUŞMADIK

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise sohbetimizde Tahran gezisine açıklık getirdi.

Tahran’a sabaha karşı gitmelerinin gerekçesini, “KKTC’de bulunuyorduk, uçak o saatte kalktığı için mecburen sabaha karşı gittik, apar topar gitmiş değiliz” diye açıkladı.

Türk askerine uçakla yapılan saldırının Tahran ziyaretinde ele alındığı iddiasını da yalanladı ve şunları söyledi:

“Tahran ziyaretimizin uçakla ilgisi yoktu; o konu ele alınmadı, gündeme gelmedi. Suriye’de barışın sağlanmasına dönük süregelen görüşmelerin 4’üncüsü için gittik. Ateşkesin nasıl sağlanacağı, insani yardımların nasıl ulaştırılacağı, ateşkesin ardından atılacak adımları görüşüyoruz. Uçakla alakalı değildi.”

Her iki bakanın sözleri açık...

El Bab yakınlarında 4 Türk askerinin şehit olmasına yol açan uçak doğrudan talimatıyla kalkmamış olsa da Şam rejimine ait...

Ancak ona yol gösteren İHA’nın kime ait olduğu konusunda kuvvetli şüphe var ama kesin delile ulaşılması için çaba sarf ediliyor...

Muharrem Sarıkaya / Gazete Habertürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”