KÜLTÜR SANAT - 25 Aralık 2022 Pazar 11:19

Filmdeki kostümüyle sokağa çıktı, Adanalıları korkuttu

A
A
A
Filmdeki kostümüyle sokağa çıktı, Adanalıları korkuttu

Hayvan haklarını konu alan komedi-aksiyon türündeki ‘Dikkat Köpek Var’ filmi, 30 Aralık’ta vizyona girecek. Filmin en dikkat çekici karakteri olan ‘Gölge’ karakterini canlandıran Adanalı tiyatro ve sinema oyuncusu Ergün Özfırıncı, tanıtım için ilginç bir yönteme başvurarak kostümle sokağa çıkınca görenleri korkuttu.

Yapımcılığını aynı zamanda başrol oyuncusu Nusret Toplar’ın üstlendiği ‘Dikkat Köpek Var’ filminin yönetmenlik koltuğunda Ece İşbilen Dağa ve Deniz Cem Dağ oturuyor. Filmde ‘Gölge’ karakterini canlandıran Ergün Özfırıncı, kullandığı kostümü ve özel olarak tasarlanan bastonuyla cadde ve sokaklarına çıkınca Adanalılara korku dolu anlar yaşattı. Pelerinin kapüşonunu yüzünü tamamen kapatacak şekilde başına geçiren Özfırıncı, zaman zaman bastonunu da sert bir şekilde yere vurarak sokakta yürüdü. Bu duruma anlam veremeyen vatandaşlar korkup uzak dururken, ortaya ilginç görüntüler çıktı. Otobüs durağında bekleyen ortaokul öğrencilerinin yanına giden Özfırıncı, çocukların ilgi ve merak dolu bakışlarının da odağı oldu. Öğrencilerin “Bu kim, niye böyle giyinmiş. Deli mi ne” gibi sözleriyle karşılaşan Özfırıncı, daha sonra durağa yanaşan bir otobüse bindi. Ücreti ödeyip boş bulduğu koltuğa oturan Özfırıncı, hemen karşısındaki yaşlı kadından “Bu kim, Azrail gibi gelip karşıma oturdu” tepkisini aldı. Yaşlı kadın ve araçtaki diğer yolcular, olayın aslını öğrenince ise gülme krizine girdi.

Özfırıncı, ‘Dikkat Köpek Var’ filminde ‘Gölge’ karakteri olarak hedef aldığı ‘Bal’ adlı köpeğin film boyunca ‘Adana kebabı’ yemesinden yola çıkıp, kentteki kebapçılara da şok bir baskın düzenledi. Kostümüyle ocak başına geçip denetim yapan Özfırıncı, sonrasında şişleri eline alıp kendine servis yaptı, kebap ustası Salih Oral’ın elinden yemek yedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün Özfırıncı, “Dikkat Köpek Var filmine dikkat çekmek için böylesi bir yönteme başvurdum. Filmde ‘Gölge’ adında kötü ve cani ama bir o kadar da komik bir adamı canlandırıyorum. Üzerimdeki kostüm özel olarak tasarlandı. Azrail kostümü gibi bir şey. Filmde hedefimde olan ‘Bal’ adlı köpek, Adana kebabını çok seviyor. Film boyunca Adana dürüm yiyor. Bal’ı da Adana’ya getirip birlikte kebap yiyeceğiz” dedi.

Özfırıncı, “Adana’da cadde ve sokaklarda kostümümle yürüdüm. İnsanlar beni ilk başta Azrail sanıyor. Beni görünce korkup kaçanlar da vardı; küfür edip hakarette bulunanlar da. Komik bulup yanıma gelip de selam verenler de oldu ama genelde sevimli buldular. Otobüse bindim, yaşlı bir teyze ‘Bu kim, Azrail gibi karşıma oturdu’ derken, hemen arkasındaki amca da ‘Azrail ile birlikte geziyorum’ diye benimle fotoğraf çekildi” diye konuştu.

Ergün Özfırıncı, “Yasak ırk konusuna dikkat çeken filmle birlikte köpeğin ırkına, boyuna, duruşuna değil de eğitimine ve yetiştirilme biçimine bakılması gerektiğine vurgu yapıyoruz. Ne yazık ki hala devam eden köpek dövüşlerinden yola çıkıp, bu konuda hayvanlara yönelik şiddete sessiz kalınmaması çağrısında bulunuyoruz. Son günlerde sokak hayvanları ve barınaklarda yaşanan tatsız olaylara bu film ‘bal’ gibi gelecek” yorumunu yaptı.

Filmdeki kostümüyle sokağa çıktı, Adanalıları korkuttu

Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı açıkladı: "Güneş kremi sadece yazın değil, kışın da kullanılmalı" Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında düşen sıcaklık ve artan rüzgarların cilt kuruluğu ve dermatolojik hastalıkları tetiklediğini belirtti. Tosun, cilt bariyerini güçlendiren doğru bakımın ve cildi beslemenin önemine vurgu yaparak, güneş kremlerinin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılabileceğini söyledi. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte cilt kuruluğu, çatlama ve dökülme gibi şikayetler de görülmeye başladı. Hava sıcaklıklarının düşmesi, nem oranının azalması ve rüzgarın sertleşmesi özellikle el, yüz ve bacak bölgelerinde cildin hassasiyetini artırıyor. Bu dönemde ciltteki doğal yağ dengesinin bozulması, cilt bariyerinin zayıflamasına ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Bu noktada cilt bariyeri ise cildi alerjenler, kimyasal maddeler, mikroplar ve soğuk hava gibi dış tehditlerden koruyan en önemli savunma hattı olarak biliniyor. Bariyerin bozulması, yalnızca kurulukla sınırlı kalmayıp egzama, kaşıntı, kızarıklık ve ikincil enfeksiyonlara kadar ilerleyebiliyor. Özellikle ileri yaş grubunda cilt daha ince ve hassas olduğundan, kuruluğa bağlı reaksiyonlar ve bacaklarda ’skuam’ adı verilen kepeklenme, pullanma gibi bulgular daha sık görülüyor. Soğuk havada çalışanlarında ise ’soğuk yanığı’ olarak adlandırılan kulak, el ve parmak uçlarında kızarıklık, ağrı ve yanık benzeri cilt hasarlarıyla karşılaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında cilt sağlığını korumaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Tosun, soğuğa maruz kalan insanların tedavilerinde doktorların önerdiği kremleri kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Deri kanserinde en büyük etken güneş ışınlarıdır. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" dedi. "Cilt bariyeri önemlidir" Kış aylarında nemlendirici krem önerdiklerini söyleyen Mustafa Tosun, "Özellikle kış aylarıyla beraber cildimizde kuruluk, çatlamalar gibi reaksiyonlar ortaya çıkmakta. Öyle olduğu için nasıl besleniyorsak derimizin de aynı dışarıdan beslenmesi gerekiyor. O yüzden de nemlendirici kremler özellikle kış aylarında daha da sık öneriyoruz. Özellikle yaşlı hastalarda cilt kuruluğu daha fazla gözüküyor. Yine soğuk havalarla beraber ciltte kurumalar artıyor, o yüzden mutlaka hastaların günde 2 defa nemlendirici krem kullanmasını özellikle öneriyoruz. Onları daha çok öneriyoruz. Ama önemli olan alerjinin olmaması iyi bilindik markalardan olması özellikle ve sık kullanmaları. Özellikle hastaların çok elini yıkamaları, çok antiseptik gibi özellikle sağlık çalışanlarında bunu çok görüyoruz. Bu şekilde daha çok maruz kalanlar hem alerjenlere hem soğuğa maruz kalanların daha sık bu nemlendirici kremleri kullanması özellikle önemlidir. Kuruduktan sonraki süreç egzama olur. Kuruluğa bağlı, hastanın cilt bariyeri bozulur. Cilt bariyerine bağlı hastanın sekonder enfeksiyon durumları ve egzama dediğimiz kaşınmaya bağlı sekonder ortaya çıkar. O yüzden cilt bariyeri önemlidir" dedi. "Soğuğa bağlı yanıklar oluşmakta" Güneş kreminin sadece yazın değil kışın da kullanılabileceğini belirten Tosun, "Cilt bariyeri içinde yapmamız gereken en önemli şey nemlendirici krem kullanmaktır. Sıvı sabun, deterjan ve antiseptik alerjenlerden uzak durulması hem de ellerin çok sık yıkanmaması gerekir. Özellikle belli oranlarda titizlik hastalığı gibi obsesif olmaması gerekiyor. Özellikle yaşlı hastalarda bunu daha çok görürüz. Bacaklarda deri dökülmeleri kuruluğa bağlı özellikle skuam dediğimiz kepeklenmeler sık görüyoruz. Bu durumlarda ana temamız nemlendirici kremler kullanmak. Bir de ürtiker ve kurdeşen gibi soğukla bazen tetikleyen hastalıklarımız var. Cildin egzaması, saç deri egzaması ve gül hastalığı gibi durumlar soğukla tetiklenebiliyor. O yüzden bu hastalıkları da tetikleyecek düşündüğümüz için ona yönelikte hastaların tedavi olması gerekiyor. Dışarıda çalışanlar, özellikle soğukta askerler gibi veya inşaat işçileri gibi soğuk yanıkları dediğimiz kulaklarda, ellerde, parmaklarda yanıklar oluşmakta. O yüzden bu bireylerin koruyucu kullanarak ve soğuktan daha az maruz kalarak yine bizim önerilerimiz doğrultusunda tedavilere uyarak dikkat etmeleri gerekiyor. Güneş kremini yazın değil kışın kullanmaları gerekiyor. Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Daha çok deri kanserin de yazın artış olur. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Kayseri Talas’ın muhtarları Kepez’de buluştu Talas Belediyesi’nin mahallelerde güçlü iletişim ve çözüm odaklı hizmet anlayışını pekiştiren aylık muhtarlar toplantısı, bu ay Kepez Mahallesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen’in yaptığı buluşmada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile Talas Kaymakamı İlyas Memiş, mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek hem değerlendirmelerde bulundu hem de birlik ve dayanışma mesajları verdi. Geniş katılım, ortak akıl Toplantıya İlçe Emniyet Müdürü Enis Şimşek, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Özer, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı, Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı, Anadolu Muhtarlar ve Mahalli İdareler Dernek Başkanı ve Barbaros Mahalle Muhtarı Levent Karakaya da katıldı. Buluşmada mahallelerin ihtiyaçları, devam eden çalışmalar ve sosyal destekler ele alındı. Başkan Yalçın: "Muhtarlarımız sahadaki gözümüz, kulağımız" Toplantıda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, muhtarların vatandaşla devlet arasında en güçlü köprü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Muhtarlarımız vatandaşlarımızın en yakınında bulunan insanlar. Devlet ve belediye adına hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızın size ilettiği talepleri bizlere ulaştırıyorsunuz, biz de gücümüz yettiğince yerine getiriyoruz. Yüzümüzü yere baktıracak yapılmadık iş kalmadı. Kıyafetinden yakacağına, yiyeceğine kadar kimin ihtiyacı varsa bize bildirin." Kırsaldaki öğrencilere sürpriz Sosyal destek çalışmalarına da değinen Başkan Yalçın, hayırseverlerin katkılarıyla okullardaki tüm öğrencilere kışlık ayakkabı dağıtımı yapılacağını belirterek, önümüzdeki günlerde mont dağıtımının da gerçekleştirileceğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Allah hayır sahiplerimizden razı olsun" dedi. Kaymakam Memiş: "Başka ilçelerde pek örneği yok" Talas Kaymakamı İlyas Memiş ise muhtarlar buluşmasının örnek bir çalışma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu toplantılar gerçekten çok kıymetli. Başka ilçelerde çok fazla örneği olmayan bir program. Hem muhabbetin olduğu hem de mahallelerimizin konularının görüşüldüğü güzel bir ortam. Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum." Devletin sosyal yardım imkânlarına da değinen Kaymakam Memiş, 15 farklı alanda yardım kalemi bulunduğunu hatırlatarak, bu desteklerin hak sahiplerine ulaştırılmasında muhtarlara önemli görevler düştüğünü vurguladı. Muhtarlardan teşekkür Toplantının ev sahibi Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen, yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür ederek bu buluşmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yenidoğan Mahalle Muhtarı Adem Atasoy ise, "Muhtarlar olarak her zaman ne desek yardımcı oldunuz. Her konuda her yerde işi bitirdiniz. Allah razı olsun başkanım" sözleriyle Başkan Yalçın’a teşekkür etti.