EĞİTİM - 17 Mart 2019 Pazar 11:28

Fuat Sancak: 'Üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerekiyor'

A
A
A
Fuat Sancak: 'Üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerekiyor'

'İstanbul Eğitim Günleri'nde konuşan Fuat Sancak, üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerektiğini belirtirken, esas sanayinin eğitim kurumları olduğunu söyledi.

İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve bugün sona erecek olan 'İstanbul Eğitim Günleri'nde özel okullar, stantlarıyla yerini aldılar. Veli ve öğrenciler hem özel okul stantlarından hem de konferans, seminer ve atölyelerden merak ettikleri, ilgi duydukları birbirinden farklı konuları uzman konuşmacılardan dinleme imkanını buldular. Konferansta konuşan etkinliğin ana sponsoru Mektebim'in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Fuat Sancak, üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerektiği belirtirken, esas sanayinin eğitim kurumları olduğunu söyledi. 

''Üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerekiyor'' 

En büyük sanayinin eğitim kurumları olduğunu ifade eden Fuat Sancak, ''İlk 500 sanayi şirketi içerisinde eğitim kurumları olmaz ama esas sanayinin, eğitim kurumları olduğunu düşünüyorum. Çünkü eğitim kurumları, makineyi üreten kişiyi üretiyor, olaya böyle bakmak lazım. Bu manada da üretime odaklı eğitim sisteminin verilmesi çok önemli. Cumhurbaşkanımızın 2023 sonunda 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Şu anda 160-170 milyar dolarlara gelmiş durumda, sonuç itibariyle bu rakam 3'de 1 oranında. Bu ivmenin hızlanması gerekiyor. Bunun için eğitim tarafının da ekonomiye daha doğrusu üretime dayalı bir eğitim sistemine geçiş yapılması gerekiyor. 2023 vizyonu aslında buna çok uygun. Orta ve uzun vadeli kalkınma planlarına ciddi anlamda ihtiyacımız var. Bu çerçevede eğitim modelleri geliştirebilirsek kalkınma hamlemize çok ciddi faydamız olur. Kalkınmanın da eğitim kurumlarından başladığını düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

''Özel okullar, yeni eğitim modelleri üzerinde çalışabilirler ve çok hızlı hareket edebilirler'' 

Özel okullarda AR-GE merkezlerinin kullanımına dikkat çeken Sancak, ''Türkiye'de AR-GE merkezi olan tek eğitim kurumuyuz. Uzun geçmişe sahip olmamamıza rağmen AR-GE merkezimizi geçen sene kurduk. Şu anda TÜBİTAK'da 5 tane projemiz var, 2 tanesi kabul edilmiş durumda. Özel okullar esnek yapıya sahiptirler. Yeni eğitim modelleri üzerinde çalışabilirler ve çok hızlı hareket edebilirler. İyi ve doğru eğitim modelini buldukları zamanda bu modeli, devlet okullarında kullanıp onlara da belli bir katma değer kazandırmış oluruz diye düşünüyorum'' diye konuştu.

''STEM eğitim projesiyle dünyaya eğitim ihracatı yapmış olacağız'' 

UNESCO ile birlikte Türkiye'de hayata geçirecekleri STEM eğitim müfredatına değinen Sancak, ''Ülkemize ait ve ülkemize has şekilde UNESCO ile STEM eğitim müfredatı geliştireceğiz. 195 ülkenin bütün eğitim birikimi UNESCO'da toplanmış durumda. Bundan faydalanmak çok önemli. UNESCO sonuç itibarıyla dünyanın çatı kuruluşu. UNESCO ile yaptığımız birliktelik bize çok katkı sağlayacak. Bu sadece UNESCO'nun bize tanıdığı bir artı ya da imtiyaz değil. 50 ülkede bu eğitimi yapmayı planlıyorlar. Bu ülkelerin başında Türkiye geliyor. Güzel olan tarafı şu: Sadece bizim kurumumuza ait bir proje olmayacak, hem ülkemize hem de coğrafyamıza ait olacak. Beklentiler şu şekilde: Coğrafyanın bütününe hizmet edebilecek STEM eğitim modeli üretmek. Bizim coğrafyamız çok kırılgan ve çok karmaşık bir coğrafya. Aslında savaş oyunlarının oynandığı ve göçmenlerin çok olduğu bir coğrafya. Şu anda da ülkemizde 4 milyona yakın göçmen var. Onların eğitime ve üretime katılması, STEM gibi projelerle mümkün olabilecek. Önümüzdeki dönemlerde coğrafyamızda bulunan diğer ülkeler, böyle bir proje geliştirmek istedikleri zaman UNESCO bizleri referans gösterecek, onlar da bizimle beraber çalışacaklar. Bu şekilde de dünyaya eğitim ihracatı yapmış olacağız. Bu anlamda da bu proje çok önemli'' açıklamalarında bulundu.  

Adem Gürer - Uğur Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon 8 kişinin öldüğü olayın duruşmasına basın mensupları alınmadı Afyonkarahisar’da 8 kişinin hayatını kaybettiği, 12 kişinin yaralandığı kazanın duruşmasına devam edilirken, mahkeme heyeti başkanı gerekçe göstermeden davaya basın mensuplarını almadı. Duruşmaya katılanlar ve avukatlar ise ısrarlara rağmen açıklama yapmaktan kaçındı. Kaza, Çay ilçesi çıkışında 22 Temmuz 2023’de meydana geldi. Berat K. (19) idaresindeki 03 M 5906 plakalı servis minibüsü, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Araç yol kenarındaki şarampole düşüp ardından ağaçlara çarparak devrildi. Kazada, çalıştıkları kiraz bahçesinden dönen tarım işçileri Salih Akkuş, Ünal Can Akkuş, Güllüzar Balamut, Menekşe Cingöz, Neriman Turguteli, Huriye Köker, Perihan Bayar ve Aysun Çetin hayatını kaybederken 12 kişi yaralandı. Kazanın ardından Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava bugün görülen 2. Duruşma ile devam etti. Dava 12 Temmuz’a ertelendi, Duruşmada sanık Berat K., mağdur yakınları ve avukatları hazır bulundu. Kamuoyunu yakından ilgilendiren davada mahkeme heyeti başkanı gerekçe göstermeden duruşmaya basın mensuplarına almayarak ‘basına kapalı’ ibaresi kullanarak mübaşire gazetecilerin alınmaması yönünde talimat verdi. Yaklaşık yarım saat süren duruşma sonrası dava 12 Temmuz’a ertelenirken, tutuklu sanık Berat K.’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Gaziantep Kuyumcular vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla altın fiyatlarındaki yükseliş vatandaşları imitasyon ürünlere yöneltti. Kuyumcular ise vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı. Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla beraber imitasyon ürünler reyonlarda yerini almaya başladı. Düğün hazırlığı sürecinde altın fiyatlarını araştıran vatandaşlar, altından ayırt edilmeyecek kadar gerçekçi olan imitasyon takılara rağbet göstermeye başladı. Gündelik yaşamında bilezik, yüzük, kolye, küpe gibi takılara ilgi duyan vatandaşlar altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle son dönemde imitasyon ürünlerin satıldığı mağazaları tercih etmeye başladı. Kuyumcular ise vatandaşları gerçek altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyararak, “Vatandaşlar gerçek altın alırken güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL ucuza alacağım derken daha düşük ve kalitesiz yerlerden almasınlar. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir” dedi. “Kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdik” Altın fiyatlarındaki yükseliş dolayısıyla imitasyona ilginin arttığını ve ayırt etmenin zor olduğunu söyleyen Çağatay Kasapoğlu, kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdiklerini ifade etti. Kasapoğlu, “Altın alan müşterilerin azalmasından dolayı bizde bu sektöre geçmeye karar verdik. Gerçek altından hiçbir farkı yok. Sadece işin duayeni olan kuyumcular anlayabiliyor. Normal vatandaş hiçbir şekilde ayırt edemez. Birebir altın işçiliğinde olan ürünlerdir” dedi. “İmitasyon ürünler 100 TL’den alıcı buluyor” İmitasyon ürünlerin her çeşidinin bulunduğunu ve ilginin en çok düz işçiliksiz bileziğe olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Gaziantep’te imitasyon bileziklerde en çok düz işçiliksiz olan ürünler, lazer bilezik, burma bilezik, kibrit çöpü ve ajda gibi modeller daha çok tercih ediliyor. Gelin adaylarının yanı sıra normal vatandaşlar aksesuar amaçlı alıyor ve gelinlere göre daha fazla rağbet gösteriyorlar. Bundan 2-3 yıl öncesine kadar talep daha az oluyordu. İmitasyon ürünlerde ortalama fiyatlarımız ise la kaplama ürünlerde 100 TL’den başlarken altın kaplama ürünlerde ise 150 TL’den başlıyor” ifadelerini kullandı. “Günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak bize getiriyor” Vatandaşların imitasyon ürünleri gerçek altın sanarak getirdiğini söyleyen kuyumcu Cuma Kaya, “İmitasyon ürünler insanları dolandırmak için de kullanılıyor. Gerçek altın yerine sahte olan yani imitasyon ürünü tercih ediyorlar. Piyasa da ise aşırı derecede imitasyon ürün çoğaldı. Bize günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak imitasyon ürün getiriyor. Fiyatlar çok yüksek olduğu için vatandaşlar ister istemez imitasyona yöneldi. 10 gramlık gerçek altın bilezik bir vatandaşın asgari ücretini fahiş derecede aşıyor. Dolayısıyla vatandaşlarda bundan dolayı mecburen imitasyona yöneliyor” şeklinde konuştu. “Bazı imitasyonları biz bile ayırt edemiyoruz” İmitasyon ürünlerin fark edilemeyecek kadar kaliteli üretildiğini söyleyen Kaya, vatandaşlara dikkat etmeleri yönünde uyarılarda bulunarak, “Bir sarraf olarak ayırt etmek kolay ama bazı imitasyon ürünler geliyor biz bile ayırt edemiyoruz. Ateşe vurmadığımız sürece zorlanıyoruz. Çeşit çeşit piyasaya sürülüyor. Yarı gerçek yarı sahte olan var bakırı fazla karışan var. Vatandaşlar gerçek altın alıyorlarsa eğer güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL için daha düşük ve kalitesiz yerlerden altın almaması lazım. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir. Altının oyunu olmaz” diye konuştu.