SAĞLIK - 21 Mart 2020 Cumartesi 15:11

'Gelecek nesiller için suyu korumak, hepimizin görevi'

A
A
A
'Gelecek nesiller için suyu korumak, hepimizin görevi'

Birleşmiş Milletler, bu yıl için 22 Mart Dünya Su Günü’nün temasını 'Su ve İklim Değişikliği' olarak belirledi. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı S. Serdar Seyhanlı, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen temanın su kaynaklarının korunmasında ve sürdürülebilmesindeki öneminden bahsetti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun aldığı kararla, 1993 yılından bu yana küresel ölçekte su ile ilgili konulardaki gelişmelere dikkat çekmek, insanların temiz ve güvenilir suya erişimi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan 22 Mart Dünya Su Günü için her yıl farklı bir tema belirleniyor.

2020 yılı Dünya Su Günü teması 'su ve iklim değişikliği'

2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin altıncısı "2030 yılında herkes için suyun erişilebilirliğinin ve sürdürülebilir yönetiminin güvence altına alınması" olan BM, 2020 yılı için Dünya Su Günü temasını 'su ve iklim değişikliği' olarak belirledi. Günümüzde küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği, su döngüsündeki değişkenliği arttırarak, aşırı hava olaylarını tetiklemekte; kullanılabilir su için öngörülebilirliği azaltarak su kalitesini etkilemekte ve dünya genelinde biyolojik çeşitliliği tehdit ettiği belirtiliyor. Yaşanan iklim değişiklikleri; su kaynaklarının yok olmasına, kirlenerek kullanılamaz hale gelmesine neden olmaktadır. Bu durum, halen milyonlarca insanın yaşadığı temiz suya erişim sorununun, ilerleyen yıllarda daha geniş kitleler için de tehdit oluşturacağını gösteriyor.

SUDER Başkanı Seyhanlı: "Su ve iklim değişikliği teması, çok anlamlı" 

22 Mart Dünya Su Günü mesajında, Birleşmiş Milletler’in bu yıl için belirlediği 'Su ve İklim Değişikliği' temasına dikkat çeken Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı S. Serdar Seyhanlı, "İklim değişikliğinin tatlı su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini düşündüğümüzde, bu tema daha da fazla anlam kazanıyor. İklim değişikliği ile mücadele konusunda, hepimize önemli görevler düşüyor. Ulusal ve bölgesel iklim politikası ve planlaması, iklim değişikliği ve su yönetimine entegre bir yaklaşım benimsemelidir. Gelecek nesiller için su kaynaklarımızı sorumlu ve sürdürülebilir şekilde korumamız gerektiği çok açık bir şekilde ortadadır." diye konuştu.

"Sektör, su kaynaklarını korumakta da hassas" 

Mesajında, ambalajlı ürünleriyle suyun tek bir damlasını dahi heba etmeyen sektörün doğal su kaynaklarının korunmasına ve çevreye hassasiyetinin altını çizen SUDER Başkanı Seyhanlı, şunları kaydetti: "Türkiye ambalajlı su sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, dünyada ve ülkemizde bulunan suyun miktarının ve kalitesinin korunmasının öneminin farkında olarak, sahip olduğumuz su varlığının gelecek nesillere aktarılması için kaynaklarını heba etmeden, en verimli şekilde kullanmaya özen göstermektedir. Derneğimize üye ambalajlı su üreticileri, doğal su kaynaklarını çevreleyen alanları da hassasiyetle koruyarak, su ekosisteminin korunmasına da yardımcı olmaktadırlar. Doğal su kaynaklarının kullanımında sürdürülebilir üretim adına kamu otoriteleri, üniversiteler ve yerel topluluklar ile kurulan işbirlikleri, sadece kaynakların, biyoçeşitliliğin ve doğal yaşam ortamlarının korunmasının yanı sıra, aynı zamanda bölgenin sosyal ve ekonomik açıdan gelişimini de desteklemektedir. Bu bağlamda, faaliyet gösterdikleri bölgelerde çevrenin korunması için kamu ve üniversite işbirliği içinde yürütülen çalışmalara da destek vermektedirler."

"Salgın durumunda hijyen önemli, ambalajlı su tüketimi öncelikli olmalı" 

Bütün dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını konusunda da değerlendirmelerde bulunan Seyhanlı, "Uzmanlar vücut direncinin artırılmasının virüslere karşı en etkili yollardan biri olduğunu belirtiyor. Vücut direncini artırmanın en etkili yollarından biri de önerilen miktarda güvenli ve kaliteli su tüketmek. Ambalajlı suların, güvenilirliği ve kalitesinin yanı sıra sağlık için yararlı olan mineralleri de bünyesinde bulundurduğunu unutmamak gerekir. İçinde bulunduğumuz günlerde dışarıdan alışveriş yapmaktan çekinen ve evde zaman geçiren tüketicilere, gıda güvenliği ve hijyen kurallarına uygun olarak temizliği ve dolumu yapılan ve evlere servis edilen damacana suları öneriyoruz. SUDER üyesi firmalarımız, damacana dağıtımını yapan görevlileri hijyen konusunda sıkı sıkıya uyarmakta, dağıtıcılar tarafından da her türlü tedbir alınmaktadır." şeklinde sözlerini noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Göğüs hastalıkları uzmanı Mardin’deki toz taşınımına karşı uyardı Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Uluorman, toz taşınımına karşı özellikle solunum yolu hastalarını uyardı. Çöl tozu taşınımı sebebiyle solunum yolu hastalarını uyaran Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Uluorman, "Maalesef ki mevsim geçişlerinde bunu daha çok görüyoruz. Şu anda da Nisan ayı olması gereği ile çöl tozları sonucu çevrede bir hava kirliliği söz konusu. Bunun sonucu olarak da birtakım hava yolu hastalıkları ortaya çıkıyor. Göğüs hastalıkları olarak bizi ilgilendiren hava yolu hastalıklarıdır. Astım, KOAH ve karaciğer hastalarında çöl tozları sonucu tetiklenmeler oluyor. Bu hastalık mevcut olmayan ama bronş duyarlılığı olan kişileri de etkiliyor. Uzayan öksürükler, nefes darlığı gibi şikayetlere neden oluyor. Bu süreçler sağlıklı bireyleri de etkiliyor. Maske kullanımına dikkat etmek gerekiyor. Bu şartlarda etkilenmemeleri imkanı yok ama en aza indirmek için bu kurallara dikkat edilmeli" dedi. İlaç kullanan hastaların, zorunlu olmadıkça evden çıkmamaları ve ilaçlarını düzenli kullanmaları gerektiğini hatırlatan Uzman Dr. Fulya Uluorman, "Tedavide bazı ilaçlar söz konusu özellikle akciğer hastalarının düzenli kullanmaları gerekiyor. Özellikle astım ve KOAH hastalarının da kullanması gerekiyor. Toz alerjisi olan ve toza karşı duyarlılığı olan kişilerin de kullanmakta olduğu alerji ilaçları söz konusu. Bunları devam etmeleri gerekiyor düzenli olarak. Bunları kullanmalarına rağmen yine de sıkıntı yaşayan kişilerde poliklinik hizmeti şeklinde ya da acil serviste birtakım destekleyici ek ilaçlar ve tedaviler görebilirler. Çöl tozundan sağlıklı bireyler de etkilenebilir. Sağlıklı bireylerde boğazda kaşıntı, öksürük atakları ve gözlerde sulanma gibi birtakım sorunları neden olabiliyor. Bu süreci yönetebiliyorlar ve çok büyük sıkıntı yaşamadıkları takdirde bunun geçici bir süreç olduğunu söylüyoruz. Ama sıkıntı yaşıyorlarsa mutlaka tıbbi destek almaları gerekecektir" diye konuştu.
Bursa Bursa’da 1 Mayıs coşkusu yaşandı Dünyanın birçok yerinde kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Bursa’da da coşku ile kutlandı. Bursa’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü iki farklı noktada kutlandı. Sabah saatlerinde Türk - İş, Türkiye genelinde 1 Mayıs’ı Bursa’da kutlama kararı aldı. Bu etkinlik Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda binlerce sendikalının yürüyüşü ile tamamlandı. Bir diğer kutlama ise, her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen yerde yapıldı. Eski stadyum önünde toplanan binlerce işçi, öğrenci, sendikalı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve siyasi partiler Darmstad Caddesi’nden Kent Meydanı’na sloganlarla ve pankartlarla yürüyüşe geçti. 1 Mayıs’ın kutlanacağı alanda polis geniş güvenlik önlemleri alarak, pankart ve dövizleri tek tek kontrol etti. Kanunlara aykırı olan pankartlar alana alınmadı. Alanda işçiler halaylar çekerek 1 Mayıs’ı kutladı. Sloganlarla ise hükümete taleplerini dile getirdi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de 1 Mayıs’ta alanlardaydı. İşçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan Bozbey, “1 Mayıs emeğin en yüce değer olduğunu savunanların bayramı. Tüm emekçilerin bayramını kutluyorum. Bugün de özellikle işçilerimizin, emekçilerimizin yaşam standartlarının yükseltilmesi, insanca yaşam haline gelebilmesi son derece önemlidir. Onun için bu bayramın önemi çok büyük. Her gün onların bayramı olması lazım. Üreten, emeğini esirgemeyen bu insanların mutlaka yaşam şartlarının yükseltilmesi, açlık sınırının üstünde bir gelire sahip olması ve ailesi ile birlikte huzurlu yaşam sürmesi bizim en büyük arzumuzdur. İnanıyorum ki, bugünde alanlarda bunu haykıracaklardır. Bu anlamda tekrar bayramlarını kutluyorum” diye konuştu. Bursa’da kutlanan 1 Mayıs’a Bursa milletvekilleri, belediye başkanları da katıldı.