EKONOMİ - 26 Kasım 2014 Çarşamba 09:01

GİMDES’ten L-Sistein açıklaması

A
A
A
GİMDES’ten L-Sistein açıklaması

GİMDES Başkanı Dr.Hüseyin Kami Büyüközer, Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin içine konan bu maddeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için sorgulama yapmaya başladıklarını belirtekerek E-kodlu maddelerden L-Sistein ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Büyüközer L-Sistein’in ne olduğunu, ne içerdiğini, nasıl üretildiğini helal biri yiyecek olup olmadığını açıkladı.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr.Hüseyin Kâmi Büyüközer, Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin içine konan bu maddeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için sorgulama yapmaya başladıklarını belirtekerek E-kodlu maddelerden L-Sistein ile ilgili açıklamalarda bulundu. Büyüközer şunları söyledi: “Son günlerde çok sorgulanan MSG, GELATINE, SODİUMNITRITE, BHT, BHA, ASPARTAME gibi adeta Pandora’nın kutusundaki gizemli, gizli eşyalar gibi toplumumuzda çoğunluğun bilmediği her gün yediği içtiği ve çeşitli ürünlerinde tükettiği katkı maddelerini GİMDES olarak gündeme getirerek tükettiğimiz gıdaların gerçek içeriği hakkında bilgi vermeye çalışıyoruz.
Sanayileşmenin yoğun olduğu bir dönemde, stoklu çalışmak daha fazla ürün üretmek ve kazançlarını arttırmak için talepte bulunan üreticilerin,taleplerini karşılamak ve gıda sektörünü ellerinde tutmak için batı tarafından gıda, kozmetik veya ilaç maddelerine sağlıksız ve helallik sorunu olan yeni katkı maddeleri eklendi. Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin içine konan bu maddeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için sorgulama yapmaya başladılar.

Bu sorgulamalar ve yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde adeta Pandora’nın kutusundaki gibi toplumu zehirlemek üzere sunulan maddelere son yüzyılda bir de E- kodlu maddelerin eklendiğini görüyoruz. Bu katkılardan biride L-Sistein. Gıda paketleme etiketinde belirtildiğinde, L-Sistein kodu E910, E920 ve E921 olarak belirtilir. E numaralar gıda katkı kodları ve genellikle Avrupa Birliği (AB)’deki gıda etiketleri üzerinde bulunur. Numaralandırma düzeni Kodeks Alimentarius Komitesi tarafından belirlenen Uluslararası Numaralandırma Sistemidir.

Sistein, yirmi kadar doğal amino asitten oluşmuş içinde bir kükürt ihtiva eden, bir amino asit gurubudur. Bir tiyol (sülfidril) grubu içerir. Tiyol grupları oksitlenme ya da indirgeme reaksiyonlarına da girebilir.Oksitlendiğinde, sistein, bir disülfid bağı ile birleştirilmiş iki sistein tortusundan oluşan sistini oluşturabilirler. Bu geri dönüşümlü reaksiyonla disulfit bağının indirgeme reaksiyonu iki sistein molekülünü yeniden yapılandırır. Sisteinin disülfit bağları pek çok protein yapısının tanımlanması için önemlidir. Sistein ilk olarak 1899’da hayvan boynuzundan izole edildi, sonra diğer kaynaklar keşfedildi. (bir protein yapı taşı) Keratince zengin, tavuk veya ördek tüyü, domuz kılları, hayvan toynakları veya pençeleri ve insan saçı benzeri kaynaklardan elde edilmektedir (İnsan saçı alfa keratin açısından zengin olması, kolayca kullanılabilir ve ucuz kaynak olması sebebi ile halen en çok kullanılan hammaddedir).

Sistein şu anda gıda, ilaç ve kişisel bakım sanayiindeki uygulamalar için kullanılmaktadır. Gıda sanayilerinde, büyük uygulamalardan biri vejetaryen gıdalarda et lezzeti vermek için. L-Sistein, aynı zamanda, bir hamur geliştirici - un işlem maddesi, özellikle fırınlarda bir işlem yardımcısı olarak kullanılır. Hamuru yumuşatmak ve böylece daha esnek ve genişletilebilir hamur geliştirmeye, işleme süresini azaltmaya yardımcı olur.Aynı zamanda kişisel bakım alanlarında da kullanılır. Sistein ultraviyole ışınların etkilerine karşı güneşten cildi korur, antioksidan özelliklere sahiptir ve diğer uygulamalarla, cilt bakımı ürün yelpazesini içermektedir. Bu nedenle, sistein, deri üzerinde anti-yaşlanma etkiye sahiptir ve aynı zamanda kollajen üretimi için önemli olduğu gibi, cildin esnekliğini korur. L-Sistein ayrıca sağlıklı cilt, saç ve tırnak dokusunu ve esnekliğini desteklemek için kullanılır. İlaç endüstrisi içinde, ek olarak L-Sistein, premature bebeklerde, yaşlılarda ve emilim sendromundan mustarip bazı metabolik hastalığı olan insanlar için gerekli olabilir.
Vücudumuzun normal fizyolojik koşullar altında sistein sentezini edebileceği belirtilmiştir. L-Sisteinli besin kaynaklarına bakalım kümes hayvanları, buğday, brokoli, yumurta, kuşkonmaz, yanı sıra sarımsak, soğan, keçiboynuzu ve kırmızıbiber gibi birçok yüksek proteinli gıdalar bulunmaktadır. Bu nedenle, bu yüksek proteinli gıdaların günlük tüketimi vücudumuz için yeterli miktarda sisteini sağlayacaktır. Şehirlerdeki dengesiz yaşam ve dengesiz beslenme sonucunda bu maddeleri doğal yolla temin edemez hale gelince takviye ilaç isimli maddeler günlük hayatımıza girmekte ve kökenini takip edemeyeceğimiz katkı maddeleri olarak karşımıza çıkmaktadır.”

HELALLİK DURUMU

GİMDES Başkanı Dr.Hüseyin Kâmi Büyüközer, L-Sistein’in helalilik durumu ile ilgili olarak da “Sistein hakkında, dikkat edilmesi gereken en önemli konu Helal statüsüdür. Sorunun esas kaynağı sisteinin üretildiği hammaddedir. İslami örgütler ve Helal sertifikasyon kurumları Şeriata göre “İslam, insan vücudunun herhangi bir kısmının gıda olarak kullanılmasına izin vermediğinden, insan saçından yapılmış sisteinin Helal olmayan olarak sınıflandırmak gerektiğini belirtiyorlar. Sisteinin diğer ham madde kökenlerinden olan tavuk veya ördek olması halinde de, bu hayvanların mutlaka Helal kesilmiş olması gerektiği belirtilmektedir. Prof.Mariam Abdul Latiff Malaysia (JAKIM) tarafından sağlanan bir Helal kılavuzu dokümanında Sistein için; “Eğer L-Sisteinin kaynağı Helal ve Tayyib şartlarına sahip ise, Helal olacağını ifade etmektedir.”

Çin insan saçından ve domuz kılından hidroliz yoluyla sistein üreten en büyük üreticidir. Japonya ve Almanya sistein için diğer iki büyük üretici ülkedir, diğer taraftan bu ülkeler aynı zamanda, insan ve hayvan kökenli olmayan hammadde kullanan ülkelerdir. Belirtilmesi gereken önemli bir noktada şudur ki, sistein üretimi için alternatif kaynaklar vardır. Bir alman şirketi, örneğin mikrobiyal fermantasyon ile sadece bitkisel kaynaklı hammaddelerden sistein üretmektedir. Aynı şekilde Japonya ve Endonezya işbirliğinde kimyasal bitki kökenli sistein üretildiği bildirilmektedir.

Bu nedenle, tavuk ve ördek tüyünden üretilecek sisteinin de, Şeriata uygun olarak kesilen tavuk ve ördeklerden elde edilmesi halinde Helal olarak kabul edilebilir. Helal sığır jelatin örneğinde de bu kural geçerlidir. GİMDES Helal Sertifikalama çalışmalarında, bu şartlara uygun olarak GİMDES tarafından kabul görmüş bir Helal Sertifikalama kurumundan alınmış Helal belgesini sorgulamaktadır” açıklamalarında bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Batman’da emniyet ve jandarmaya 151 yeni araç teslim edildi Batman İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığına tahsis edilen 151 yeni araç, Batman Valiliği bahçesinde düzenlenen törenle teslim edildi. Batman Valiliği bahçesinde gerçekleştirilen törene; Vali ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kaba ile İl Jandarma Komutan Vekili Albay Veysel Aksoy katıldı. Törende konuşan Vali Ekrem Canalp, güvenlik hizmetlerinde başarı ile güçlü donanım arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu belirterek, emniyet ve jandarma teşkilatının yeni araçlarla birlikte halka daha etkin hizmet vereceğini söyledi. Vali Canalp, güvenlikte personelin yanı sıra imkan ve donanımın da büyük önem taşıdığını vurguladı. İki hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşvikleriyle İstanbul’da Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarına toplam 9 bin 121 aracın teslim edildiğini hatırlatan Canalp, araçların 81 ile dağıtıldığını ifade etti. Batman’a toplam 151 aracın tahsis edildiğini belirten Canalp, bu araçların 25’inin jandarmaya, 126’sının ise emniyet teşkilatına verildiğini kaydetti. Emniyet ve jandarmanın görevlerini daha iyi şartlarda yerine getirebilmesi için bina, lojistik ve donanım ihtiyaçlarının karşılandığını dile getiren Canalp, il merkezi ve ilçelerde karakol ile hizmet binalarının yenilenme sürecine girildiğini söyledi. Vali Canalp, şehir merkezinde yapımı tamamlanan ve son aşamaya gelen hizmet binalarının yanı sıra yeni projelerin de planlandığını aktardı. Batman şehir merkezinde dört yeni polis hizmet noktası kurulacağını açıklayan Canalp, bu projelerin 2026-2027 yılları arasında hayata geçirilmesinin planlandığını ifade etti. Batman’ın asayiş olayları açısından Türkiye genelinde en az olayın yaşandığı iller arasında yer aldığını vurgulayan Canalp, bu başarının emniyet ve jandarma personelinin özverili çalışmaları sayesinde elde edildiğini söyledi. Yeni araçlardan en büyük beklentilerinin uyuşturucuyla mücadele olduğunu belirten Vali Canalp, araçların uyuşturucu operasyonlarına önemli katkı sunacağını ifade etti.
Sivas Sivas’ta karla mücadele hazırlıkları tamamlandı, ekipler yağışı beklemeye başladı Kışın en sert geçtiği illerden birisi olan Sivas’ta İl Özel İdare karla mücadele ekipleri kış hazırlıklarını tamamladı. İl genelinde 93 araç ve 124 personelin görev alacağı karla mücadele çalışmaları filoya katılacak yeni araçlarla birlikte kesintisiz sürecek. Türkiye’de kış aylarının en sert ve yağışlı geçen illerinden birisi olan Sivas’ta karla mücadele ekipleri hazırlıklarını tamamladı. Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin ikinci büyük kenti olan bin 231 köyü bulunan kentte 93 araç ve 124 personel görev alacak. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas İl Özel İdaresi Makine İkmal Müdürlüğünü ziyaret ederek kış hazırlıklarını inceledi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halil İbrahim Yeşilyurt’tan bilgi alan Vali Şimşek, personele de kolaylıklar diledi. Sivas’ın geniş bir coğrafyaya sahip olduğuna vurgu yapan Vali Şimşek, "7 bin 489 kilometrelik yol ağında karla mücadele faaliyetlerimizi büyük bir titizlikle yürüteceğiz. Bu kapsamda, il genelinde 93 araç ve 124 personelimiz kış sezonu boyunca sahada aktif olarak görev yapacaktır. Ayrıca önümüzdeki günlerde filomuza katılacak yeni araçlarla birlikte karla mücadele kapasitemiz daha da güçlenecektir" dedi. "Önceliğimiz, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği" Kış dönemi boyunca personelin mesai mefhumu gözetmeksizin çalışacağını belirten Vali Şimşek, "Önceliğimiz, her zaman olduğu gibi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğidir. Özellikle hastalık, doğum, ölüm gibi acil durumların yaşandığı bölgeler ile taşımalı eğitim yapılan köy yolları ilk etapta ulaşıma açılacak; ihtiyaç duyulan her noktada ekiplerimiz gece gündüz demeden, mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapacaktır. İnşallah kış sezonu boyunca ilgili kurumlarımız ile koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüleceğiz. Bu süreçte vatandaşlarımızdan da yaşanacak her türlü olumsuzluğu bize ihbar konusunda duyarlılık göstermelerini istirham ediyorum. Bu vesileyle, zorlu kış şartlarında fedakârca görev yapacak tüm personelimize şimdiden kolaylıklar diliyor; ilimizde kazasız, belasız ve sorunsuz bereketli bir kış sezonu geçirmeyi temenni ediyorum." diye konuştu.
Konya Yağışlar Anamas’ın zirvesini beyazlattı Konya merkez ve ilçelerinde etkili olan yağışların ardından metrekareye düşen yağış miktarları belli oldu. Yağışlar Konya’nın bazı bölgelerinde yüksek kesimlere kar olarak düşerken, Beyşehir ilçesinin simgesi haline gelen Anamas Dağı’nın Dedegöl zirvesi de beyaza büründü. Yağışlar Konya’nın bazı bölgelerinde yüksek kesimlere kar olarak düşerken, bazı yerleşim merkezlerinde yağmur yağışı etkili oldu. Bazı dağların zirveleri ise beyaz örtüyle kaplandı. Beyşehir ilçesinin simgesi haline gelen Anamas Dağı’nın Dedegöl zirvesi de beyaza büründü. Beyşehir ilçe merkezinden de görülebilen Anamas, bulutlar arasındaki kartpostallık görüntüsüyle ilgi çekti. Konya’da son 24 saat içerisinde en çok yağışın düştüğü ilçe Derebucak oldu. İlçede rekor ölçüde yağış kaydedildi. Meteoroloji verilerine göre Derebucak’a son 24 saat içerisinde 21,7 kilogram yağış düştü. Derebucak’ı sıralamada Beyşehir Yeşildağ Orman Sahası izledi. Yeşildağ Orman Sahası’nda 19,5 kilogram yağış kaydedildi. Beyşehir merkez de yağışlardan nasibini aldı. Beyşehir’de 5,2 kilogram yağış ölçülürken, Hüyük’te 4,8, Seydişehir’de ise 4,4 kilogram yağış kayıtlara geçti. Derbent ilçesinde ise 1,0 kilogram yağış verilere yansıdı. Bu ilçeler dışında kalan Konya’nın merkez ve diğer bölgelerinde kayda değer bir yağış görülmedi.