GÜNDEM - 22 Ağustos 2021 Pazar 11:26

Görevli olduğu camide evinden çok zaman geçiriyor

A
A
A
Görevli olduğu camide evinden çok zaman geçiriyor

Eskişehir’de bir camide 20 yıldır müezzinlik yapan Ahmet Rıza Ural, görevli bulunduğu caminin düzenine gösterdiği özenle çevresinden takdir kazanırken, meslektaşlarına da örnek oluyor.

40 yıldır müezzinlik yapan Ahmet Rıza Ural, görev bilinci nedeniyle çevresinden takdir topluyor. Eskişehir’in Odunpazarı ilçesindeki Yalaman Camii’nde 20 yıldır görev yapan Ural, özeni ve titizliği nedeniyle cemaat tarafından seviliyor. Sorumlu olduğu Yalaman Camii’ni evinden ayırt etmediğini ve camide bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden müezzin Ural, mesleğinin diğer mesleklerden farklı olduğunu belirtiyor. Bu haliyle meslektaşlarına bir anlamda örnek olan Ural, mesleğe başlayacak olanlarda bu ve benzeri konularda titiz olmaları yönünde uyarılarda bulundu.

Görevli olduğu camide evinden çok zaman geçiriyor

40 yıllık müezzin olan Ural, günlük rutinini anlattı. Ahmet Rıza Ural, “40 yıllık müezzinim bu camide de 20 yıldır görev yapıyorum. Görevimi kendi evimdeymişim gibi yapıyorum. Kendi evimde gösterdiğim titizliği ve özeni görevli olduğum camide de gösteriyorum. Görev mevzuatımız gereği, camide namaz vaktinden 20 dakika önce bulunmamız gerekiyor, ben ise 1saat öncesinden camide bulunmayı, görevimi, insanları ve cemaatimi seviyorum. Sabah namazı okunmadan yaklaşık 20 dakika önce caminin kapısını açarım ve içeriyi havalandırırım, gerekiyorsa klimayı açarım. Cum günleri Cuma selasından önce mikrofonları, cihazları kontrol ederim. Aksayan cihaz varsa yedeği ile değiştiririm. Gerekirse tamir, tadilatta yaparım elimden geliyor. Buradan başka yaklaşık 15 caminin ses tertibatını dizdim.” diye konuştu.

Görevli olduğu camide evinden çok zaman geçiriyor

“Severek yapılacak bir görev bu”

Görevli bulunduğu camide yaptığı tamirat ve tadilat işlerini anlatan müezzin Ahmet Rıza Ural, havalandırmadan bahçıvan işlerine kadar elinden gelen işleri yapmaya çalıştığını ifade etti. Camiye olan sevgisinden dolayı eve az uğradığın belirten tecrübeli müezzin, bu durumun eşi tarafından da fark edildiğini söyledi. Konuyla alakalı konuşan müezzin Ahmet Rıza Ural, “Yeni göreve başlayacak arkadaşlara bunları tavsiye ediyorum, disiplin eşittir kalite. Görevimiz dediğim gibi sadece ezan okuyup kamet getirmek değil. Caminin bahçesinden, elektriğinden, havalandırılmasından, temizliğinden hele ki son zamanlarda maske mesafe kurallarına uyulmasından sorumluyuz. Örneğin bir ampul patladığında onu yatsı namazına kadar kesinlikle değiştiririm. Eşim bu görev anlayışımdan dolayı beni zaman zaman tenkit etmekte. Tabi her işimi detaylı bir şekilde anlatamıyorum. Bundan dolayı bazen serzenişte bulunuyor. Bu şekilde görev yapan arkadaşlar, paralarının daha bereketli olacaklarını fark edecekler. Camiyle uğraştığımda terapi görmüş gibi hissediyorum. Camide görevli arkadaşlar rica ediyorum buna bir para kazanılacak iş gözüyle bakmasınlar. Severek yapılacak bir görev bu, burası Allah’ın evi bizler Resulullah’ın temsilcileriyiz, onun vekilleriyiz” diyerek mesleğinin üzerine yüklediği sorumluluklardan bahsetti.

Görevli olduğu camide evinden çok zaman geçiriyor

“Bize yararlı bilgiler veriyorlar”

Mahallede ikamet edip Yalaman Camii cemaatinden Ahmet Güneş, memnuniyetini dile getirdi. Müezzin Ahmet Rıza Ural’ın camiye yaptığı hizmetlerinin yanı sıra insanlarla diyaloğunun da iyi olduğunu ifade etti. Ahmet Güneş müezzin hakkında “Çok memnunuz müezzinimiz olsun hocamız olsun. Burada bize yararlı bilgiler veriyorlar. Rahat bir şekilde namaz kılıp abdest alabiliyoruz. Her türlü imkânımız var camimizde. Ahmet hocamız gerçekten ilgileniyor, birinin bir derdi olduğunda yardım etmeye çalışıyor” diye konuştu.
Yalaman Camii’nin cemaatlerinden Şerif Serttaş ise, caminin temizliğine dikkat çekerek, “Çok memnunuz çok titiz, caminin sürekli temiz olması için çaba gösteriyor. Cemaatle arası iyidir geçimli bir insan. Kıratı güzel, müezzinimiz bir tane, maşallah” ifadelerine yer verdi.

Bahadır Turgut - Kazım Ulusoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.