GENEL - 30 Temmuz 2008 Çarşamba 10:35

Göz için gitti, rahmini aldılar

A
A
A
Göz için gitti, rahmini aldılar

Katarakt ameliyatı için İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatan hastanın yanlışlıkla rahmi alındı.

Rektörlük ve başhekimlik tarafından doğrulanan olay sonrasında ameliyattan sorumlu doktor ve sağlık personeli açığa alındı.

Gözündeki katarakt rahatsızlığı sebebiyle ameliyata alınması gereken 55 yaşındaki Saadet Kılınç'ın dosyası, kadın hastalıkları nedeniyle ameliyata alınacak olan başka bir hastanın dosyasıyla karıştırıldı. Saadet Kılınç'ın katarakt ameliyatı yerine rahminin alındığının duyulmasının ardından hastane yönetiminin olayla ilgili soruşturma başlatacağı öğrenildi.

Konuyla ilgili açıklama yapan DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Vekili Doç. Dr. Hüdai Çatalyürek, "Bizi de çok yaralayan bir
olay. Konuyla ilgili 4 kişi açığa alındı. Soruşturma başlatılacak.

Soruşturma sonucunda kabahati olanlar ortaya çıkacak" diye konuştu. Hasta Saadet Kılınç'ın sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Çatalyürek, katarakt ameliyatının da yapılacağını söyledi.

"Kesinlikle affedilemez bir durum"

Katarakt ameliyatı için İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatan ve yanlışlıkla rahmi alınan hasta ile ilgili açıklama yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, durumu, affedilemez bir hata olarak değerlendirdi. Gerekli soruşturmanın derhal başlatıldığını belirten Rektör Alıcı, 10 kişinin soruşturma geçirdiğini 2 uzman 2 asistan olmak üzere 4 doktorun açığa alındığını belirtti.


Konu ile ilgili ile açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, şöyle konuştu: "Olay doğru. Öğrendiğimiz andan itibaren derhal disiplin soruşturması başlattık. Hatta soruşturmayı beklemeden adli mercilere sevk edeceğiz. Çok çok ağır bir kusur. Bu olaya karışanların kurumla olan bütün ilişkileri derhal kesildi. Hekimlik mesleği açısından affedilecek bir durum kesinlikle değil. Olaya karışanlara asla unutamayacakları bir ceza verilecektir. Boyunlarında ömür boyu taşıyacakları bir kusur" dedi.

 DEÜ Rektörü Prof Dr. Emin Alıcı, olayın 28 Temmuz Pazartesi günü meydana geldiğini belirterek, "Olayı öğrendiğimiz andan itibaren görevli 10 kişi hakkında soruşturma başlattık. Kadın Doğum Bölümü'nde görevli 2 uzman doktor ve 2 asistan derhal açığa alındı. Soruşturma devam ediyor. Unutamayacakları bir ceza alacaklar" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Güner, "Ülkemizde yaklaşık iki milyon kişi bipolar bozukluğa sahip" Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner, 30 Mart Dünya Bipolar Günü nedeniyle açıklama yaptı. Güner, açıklamasında bipolar bozukluk ve ruhsal hastalıklar hakkında farkındalık oluşturulmasının önemini vurguladı. Güner, dünya genelinde ruh sağlığı alanında artan farkındalık çalışmalarının bireylerin ruhsal hastalıklara yönelik bilgi düzeyini artırdığını ve sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırdığını belirtti. Bu gelişmelerin, toplumsal damgalamanın azaltılması, erken tanı ve tedaviye olan vurgunun güçlenmesini sağladığını ifade etti. Bipolar bozukluk, bireyin ruh halinde, enerjisinde ve günlük işlevlerinde belirgin değişiklikler gösteren, tıbbi olarak tanımlanan bir ruhsal hastalık olduğunu ifade eden Güner, "Toplumsal damgalamanın azaltılması, erken tanı ve tedavinin öneminin vurgulanmasını daha da önemli hale getirmiştir. Bipolar bozukluk, bireyin ruh halinde, enerjisinde ve günlük işlevlerinde belirgin değişikliklerle seyreden, tıbbi olarak tanımlanmış bir ruhsal hastalıktır. Eskiden manik depresif bozukluk ismiyle de bilinen bipolar bozukluk, iki ayrı hastalık döneminin ( manik ve depresif ) görüldüğü iki uçlu psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum kişinin aile, sosyal çevresi ve günlük yaşantısında çeşitli sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Dünyada bipolar bozukluk sıklığının dünya nüfusunun yüzde bir ile yüzde beş arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık altmış milyon bipolar bozukluğa sahip bireyin bulunduğu projeksiyonel olarak belirtilmektedir, Ayrıca ülkemizde de iki milyondan fazla kişinin bipolar bozukluğu olduğu tahmin edilmektedir" dedi. Uygun tedavi ve sosyal destekle bipolar bozukluğu olan bireyler, yaşamlarını üretken ve sağlıklı bir şekilde sürdürebildiğini ifade eden Güner şöyle devam etti: "Uygun tedavi ve sosyal destekle bireyler yaşamlarını üretken ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmektedir. Ancak toplumsal ön yargılar ve ruhsal hastalıklara yönelik etiketlemeler, bireylerin sağlık hizmetlerine başvurusunu geciktirmekte ve iyilik hallerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bireylerin ruhsal iyilik hallerinin desteklenmesi, toplumun bipolar bozukluk hakkında doğru bilgiye sahip olması ve damgalama ile mücadeleye katkı sunulması amacıyla her yıl 30 Mart tarihi, "Dünya Bipolar Günü" olarak anılmaktadır. Bu yılın teması "Bipolar Bozukluk: Farkındalıkla Tanı, Destekle Tedavi, Umutla Yaşam" olarak belirlenmiştir. Bu hafta vesilesiyle toplumda ruhsal hastalıklara karşı anlayışın artması, damgalamanın önlenmesi ve bireylerin tedaviye erişiminin kolaylaştırılması hedeflenmektedir." Zonguldak’ta vatandaşların, Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinden ücretsiz olarak yararlanabildiğini ifade eden Güner şu cümlelere yer verdi: "Toplum temelli ruh sağlığı hizmetleri kapsamında vatandaşlarımız, Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinden ücretsiz olarak yararlanabilmektedir. Bu kapsamda; Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde ağır ruhsal bozukluğu olan (psikotik bozukluklar, iki uçlu duygudurum bozuklukları) hastalarına psikososyal destek hizmetleri verilmekte, takip edilmekte ve tedavilerinin gereğinde evde sağlık hizmetleri uygulamasına entegre bir şekilde yaşadıkları ortamda sunulabilmektedir. Ayrıca, Sağlıklı Hayat Merkezlerindeki psikososyal destek birimlerindeki ruh sağlığı personeli vatandaşa hizmet vermektedir. Bulunduğunuz bölgedeki Aile Sağlığı Merkezlerinde bulunan aile hekimlerini ziyaret ederek düzenli ruh sağlığı değerlendirmelerini yaptırmaya, Bipolar bozukluk ve diğer ruhsal hastalıklar açısından değerlendirme ve danışmanlık almaya, tüm vatandaşlarımız davet edilmektedir. Bireylerin ruh sağlığının korunması, toplumsal farkındalığın artırılması ve damgalamanın azaltılması adına herkesi katkı sunmaya davet ediyor; tüm bireylerimize sağlıklı ve duyarlı günler diliyoruz."
Mersin Mersin’de ’Halk Kart’ ve ’öğrenim yardımı’ ödemeleri hesaplara yatırıldı Mersin Büyükşehir Belediyesince, Ramazan Bayramı öncesi vatandaşların ve öğrencilerin rahat bir nefes alması için 2024-2025 öğrenim yardımının 4. taksiti ile ’Halk Kart’ın mart ayı tutarlarının hesaplara yatırıldığı bildirildi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından ailesi Mersin’de ikamet eden ve üniversitelerin ön lisans ve lisans bölümlerini kazanan öğrencilerin ilk yıl yararlandığı öğrenim yardımı kapsamında, 2 yıllık bölümlerde okuyan 3 bin 632 öğrenciye, 4 yıllık bölümlerde okuyan 5 bin 941 öğrenciye, 5 yıllık bölümlerde okuyan 285 öğrenciye ve 6 yıllık bölümlerde okuyan 430 öğrenciye olmak üzere toplamda 10 bin 288 öğrencinin hesabına 18 milyon 434 bin 950 TL yatırıldı. Halk Kart’tan mart ayında 7 bin 681 vatandaş yararlandı Dar gelirli vatandaşların cebini rahatlatan ’Halk Kart’ın da mart ayı tutarları hesaplara yatırıldı. Anlaşmalı yerel market ve bakkallardan temel ihtiyaç ve gıda maddelerinin alınması için kullanılabilen, hem esnafa hem de vatandaşların aile bütçesine katkı sağlayan Halk Kart uygulamasından, mart ayında toplam 7 bin 681 kişi yararlandı. Mart ayı tutarları kapsamında 4 bin 434 kişinin hesabına 750 TL, 3 bin 247 kişinin hesabına ise 1250 TL olmak üzere toplamda 7 bin 681 vatandaşın hesabına 7 milyon 384 bin 250 TL yatırıldı.
Diyarbakır Diyarbakır anneleri: "Biz duyduk ki CHP gençleri sokağa çağırıyor, bunu sakın yapmayın" Diyarbakır anneleri, CHP’nin tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için yaptığı sokak çağrılarına karşı Selahattin Demirtaş’ın 6-8 Ekim olaylarındaki çağrısını hatırlatarak gençleri uyardı. Anne Süheyla Demir, "Biz duyduk ki CHP gençleri sokağa çağırıyor. Buradan gençlere sesleniyorum, bunu sakın yapmayın" dedi. 3 Eylül 2019 tarihinden beri farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek eski HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin nöbeti aralıksız devam ediyor. Çocukları terör örgütü PKK’nın elinde olan aileler, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in yolsuzluktan tutuklanan CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için gençleri sokağa çağırması üzerine eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 6-8 Ekim olaylarında yaptığı çağrıyı hatırlatarak uyardı. Ağrı’dan gelerek eyleme katılan Hayal Demir’in annesi Süheyla Demir, 6 yıldır eski HDP il binası önünde eylem yaptığını söyledi. Gençlere çağrıda bulunan anne Demir, "Biz duyduk ki CHP gençleri sokağa çağırıyor. Buradan gençlere sesleniyorum, bunu sakın yapmayın. Bakın biz 6 yıldır burada evlat nöbeti tutuyoruz, evlatlarımızı kaybettik. Yıllar önce Selahattin Demirtaş’ta gençleri sokağa davet etmişti, bir sürü gencimizi, bir sürü insanımızı kaybettik. Biz de evlatlarımızı o sırada kaybettik. Anneler, babalar çocuklarına sahip çıksın. Bizim ciğerimiz yandı, onların ciğeri yanmasın. Sakın gençler böyle bir şey yapmasın, onlara sahip çıkın" dedi. Siirt’in Şirvan ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için eylemini sürdüren Nurettin Ödümlü ise, "Buradan gençlere sesleniyorum. Gençler siz kimseye kulak vermeyin, bu devlet hepimizindir. Siz öldükten sonra bir şey olduğu zaman kimse size sahip çıkmaz. 17 Mart’ta Diyarbakır’ı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır annelerini ziyaret etmedi. Evet, bizi ziyaret etmedi. Diyarbakır’a kaç kere geldi, hiç evlat nöbeti tutan anne ve babaları ziyaret etmedi, yanımıza gelmedi" diye konuştu. Öte yandan, eylem yapan ailelerin kullandığı çadır onarıma alındı.