SAĞLIK - 17 Haziran 2009 Çarşamba 11:16

Güneş çarpmasına dikkat

A
A
A
Güneş çarpmasına dikkat

Güneş çarpması kızgın güneş altında uzun süre kalanlarda ve daha çok çocuklarda görülen bir yaz hastalığıdır.

Şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve yüksek ateşle kendini gösterir. Böyle bir durumda hastanın serin bir yere götürülmesi, vücudu sıkan giysilerin çıkarılması, başıma soğuk kompres veya buz torbası konulması önerilir. Ateş çok yüksekse vücudun ıslak bir çarşafla sarılması, hastanın havadar bir yerde tutulması ve serin bir cankurtaranla hastaneye taşınması gerekir. Başa ve kasıklara uygulanan soğuk kompres de vücut sıcaklığını düşürür.

Güneş çarpması, aşırı sıcak sonucu beden ısısını ayarlayan mekanizmanın bozulmasına bağlı ciddi bir durumdur. Tedavi edilse bile öldürücü olabilir ya da kalıcı zararlar verebilir; bu nedenle güneş çarpmasına karşı önlem alınması büyük önem taşır. Makine dairesi, çelik tezgahları gibi çok sıcak yerlerde çalışanlarda da hiç güneş görmemelerine karşılık, ‘güneş çarpması’ etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle doktorlar son yıllarda “güneş çarpması” yerine genellikle “sıcak çarpması” terimini kullanmaktalar. Bedende ortaya çıkan değişiklikler aşırı ısıya karşı bir tepkidir. Fakat direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalmak o bölgenin o anki hava sıcaklığından da daha fazla ısınmasına neden olacağından sıcak çarpması görülme riskini arttırır. Özellikle başı direkt güneş ışınlarından korumak (şapka ) bu nedenle büyük önem taşır.

NEDENLERİ


Bedenin, ısı yitirmeye yarayan iki mekanizması vardır. Birincisi, damarların genişleyerek deriye daha fazla kan taşımasıdır, böylece deri yüzeyinden yitirilen ısı miktarı artar. İkincisi de ter bezlerinin salgısıyla derinin soğutulmasıdır. Ter bezleri deri yüzeyine tuzlu bir salgı (ter) gönderirler ve bu hemen buharlaşarak derinin ısı yitirmesini sağlar. Sıcak çarpmasında önemli olan, yalnızca termometrede okunan sıcaklık değildir. Isının beden üstündeki etkisini artıran çeşitli koşullar vardır. Sözgelimi hava çok nemliyse, ter kolayca buharlaşamaz ve bu yüzden ısı kaybı zorlaşır. Hava çok durgunsa, hava akımıyla beden yüzeyinden ısı atılması zorlaşır.

Terle birlikte tuz ve su yitirilmesi, “sıcak yorgunluğu” denen duruma yol açabilir. Bu da, denetim altına alınmazsa, bedenin ısı ayarlayıcı mekanizmalarını iflasa kadar götürür. Ama beden zamanla sıcağa uyum sağlayıp, tuz yitimini düşürür ve böylece sıcaklık değişikliklerinden daha az etkilenir. Çocuklar ve yaşlı insanlar, bedenlerindeki ısı düzenleyici mekanizmalar yetersiz olduğundan, sıcaklık değişikliklerinden fazla etkilenir. Ayrıca yaşlılar, genellikle sıcakta gereğinden fazla giyinirler. Sıcağa alışkın olmayanlar, şişman kişiler, çok içki içenler ve ateşli hastalık geçirmekte olanlar için de sıcak çarpması tehlikesi daha yüksektir.

ÇOCUKLAR İÇİN ÖNLEMLER:

* Güneş ışınlarının en kuvvetli olduğu saatlerde, sabah 10:00 ile öğleden sonra 15:00 arasında çocuğunuzu direkt güneşte bırakmayın.
* Gölge kuralını öğretin. Gölgeniz kendinizden ufaksa çocuğunuzu güneşe çıkarmayın.
* Şapka, uzun kollu tişört gibi koruyucu elbiseler giydirin.
* Bebek 6 aydan küçükse koruyucu krem sürmektense koruyucu elbise ve gölgelikli bebek arabası kullanın ve bebeği gölgede bırakın.
* Güneşten koruyucu kremler kullanın.
* Her iki ultraviyole dalgasına yani UVA ve UVB’ye karşı koruyucu ürünler kullanın. Koruma faktörü en az 15 olsun. Güneşe çıkmadan yarım saat önce uygulayın. Eğer suda fazla kalıyorsa veya havluyla kurulanıyorsa tekrar tekrar sürün.
* UVA ve UVB’ye karşı yüzde 100 koruyuculuğu olan güneş gözlüğü taktırın. Kenarları kapalı gözlükleri tercih edin.
* Güneş ışınlarının yansımalarına dikkat edin, beyaz kum ve su ışınları yansıtır, bu gibi alanlarda korunmayı artırın. Dağlar da yüksekliği nedeniyle yüksek koruma gerektirir.
* Çocuğunuzun cildini arada muayene ederek benlerinde büyüme olup olmadığına dikkat edin.

BELİRTİLER

Sıcak çarpmasının üç ana belirtisi, çok yüksek ateş (41º C’tan fazla), terleyememe ve komaya kadar giden sinir sistemi bozukluklarıdır. Ruhsal durum bozuklukları, uyumsuzluk ve baş ağrısı, sersemlik ve yürümede zorlukla birlikte görülebilecek ilk belirtilerdir. İleri evrelerde bilinç yitimi de olabilir.

İlerlemiş sıcak çarpması çok tehlikelidir, tedavi edilse bile hastaların yüzde 20’si ölür. İyileşenlerin sinir sistemlerinde kalıcı hasarlar oluşabilir; denge ve koordinasyonlarının normale dönmesi ise aylar alır. Ama ilk belirtide tanı konur ve tedaviye bilinç yitiminden önce girişilirse, iyileşme şansı yüksektir.

YAPILMASI GEREKENLER

* Hasta gölge bir yere götürülmeli.
* Nasıl yapabiliyorsa, hasta çok hızlı bir şekilde soğutulmalı.
* Vücut sıcaklığını takip edilmeli, sıcaklık 38 - 39º C’ye düşünceye kadar soğutmaya devam edilmeli.
* Alkollü içecekler kesinlikle verilmemeli.
* Bilinci ve davranışları normalse içecek bir şey verilmeli.
* Eğer bilinci yerinde değilse içecek bir şey verilmemeli, boğulmasına neden olabilirsiniz.
* Kusuyorsa yan yüzükoyun yatırılmalı.
* Çok acele tıbbi yardım çağırılmalı.

Belirtiler ortaya çıkar çıkmaz doktor çağrılmalı. Bu arada hastanın ateşi düşürülmeye çalışılmalı. Ateş 38º C’a kadar düşürülebilir ama daha aşağı inerse hastanın dolaşım şokuna girebileceği unutulmamalı.

Hastayı serinletmenin en iyi yolu soğuk su banyosudur. Güneş çarpmasına karşı en etkili yol güneşten ve sıcaktan korunmaktır. Bu amaçla bedenin aşırı ısınmamasına, güneş altında fazla kalmamaya, sıcakta bol ve serin tutan giysiler giymeye, sıcak iklimde çalışırken fazla su içip tuz almaya dikkat etmek gerekir.

Güneş çarpması çoğunlukla dikkatsiz davranma sonucu oluşur. Özellikle yaz aylarında insanların bronzlaşma hevesleri ağır sonuçlara yol açabilir. Kısa sürede yanık bir tene kavuşmak isteyen çoğu kişi güneşe çıktıkları ilk gün çok uzun süre güneş altında kalır. Oysa bunun sıcak çarpmasının yanı sıra yanıklara da yol açması gibi ciddi sonuçları bulunur. En iyisi güneşe yavaş yavaş alışmak ve bu konuda aşırıya kaçmamaktır.

Bu arada güneşe çıkarken güneş ışınlarının açısını da göz önüne almak gerekir. Güneşin en tehlikeli olduğu saatler öğle saatleridir. Güneş çarpması ya da ciltte oluşan lekeler, alerjik reaksiyonlar ve yanıklar için uzman bir doktora görünmeyi, en önemlisi tüm bunların küçük tedbirlerle önlenebileceğini unutmayın!

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.