SAĞLIK - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 10:46

Hastane çalışanları tedavi gören kanser hastaları için saçlarını bağışladılar

A
A
A
Hastane çalışanları tedavi gören kanser hastaları için saçlarını bağışladılar

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, hastanede tedavi gören kanser hastaları için saçlarını bağışladı.

5 ay önce başlatılan kampanya kapsamında doktor, hemşire, ebe, hastanenin tüm kademesindeki çalışanlar ve hastane çalışanı çocuklarından bağışlanan saçlar, kanser hastalarına peruk olarak geri döndü. Hastane çalışanları, kampanyanın örnek olup tüm ülke geneline yayılmasını hedefliyorlar. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Başhekim Prof. Dr. İsmail Cinel’in izni ile Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzun süredir tedavi gören onkoloji (kanser) hastalarının peruk ihtiyacı için yaklaşık 100 kişi saçını bağışladı. Hastane kuaförünün ücretsiz olarak kestiği saçlardan şimdiye kadar yapılan 7 peruk tedavi gören hastalara verildi.

En küçük bağışçı 4 yaşında
Farkındalık oluşturmak ve bir nebze olsun kanser hastalarına moral olması için başlatılan projede saçını bağışlayanlardan biri de 4 yaşındaki Simay Yöndem oldu. Küçük kız, “Saçlarımı kardeşlerime veriyorum, çok mutluyum” dedi.

“Daha önce dışarıya çıktığımda şapka takıyordum”
Peruk bağışlanan Nebahat Turhan, “Daha önce dışarıya çıktığımda şapka takıyordum. Havalar ısınmaya başladı. Şapka takamayacaktım. Sağ olsun Perihan Hanım yanıma geldi. Bana nasıl saç istersin dedi. Ben de, ‘Saç olsun kısa uzun hiç fark etmez’ dedim. Yeter ki saçım olsun istedim. Sağ olsun daha sonra aradı beni. Saçım yapılmış. Saçlarımın peruk olduğu hiç anlaşılmadı. Herkese çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. 

Proje afişinde fotoğrafı kullanılan ve tedavi gören Elif Bozkurt ise, “Bu fotoğrafı kullanmak istedim. Çünkü insanlar saçları döküldüğü zaman kendilerini çok kötü hissediyorlar. Hiç değilse gülen bir yüzün olması onları daha çok motive edeceğini düşündüm. Bizde bu fotoğrafı kullanmak istedik. Birazcık umut olmak için ben de bu fotoğrafı kullandım” ifadelerini kullandı.

“Saçlarımı bağışladım zaman heyecandan eve koşarak gitmek istedim”
Saçını bağışlayan Sosyal Hizmet Uzmanı Büşra Narin, “Projeye destek vermek beni çok mutlu etti. Saçlarımı bağışladığım zaman heyecandan eve koşarak gitmek istedim. Kadınlar için saçları çok değerli. Onkoloji hastalarımız var. O küçük çocukların değerli saçlarını kaybetmeleri herkesi üzüyor. Bu süreci daha kolay atlatmaları için saçlarının dökülmüş olduğu dönemde onlara destek olmak, onların tedavi süreçlerini daha güzel bir şekilde atlatmalarına yardımcı olmak bizleri çok mutlu etti” dedi.

“Her peruğun bir hikayesi var”
Konuyla ilgili açıklama yapan Proje Koordinatörü Perihan Arslan, “Projenin ilk doğuşu geçen sene ben ‘Saçım Saçın Olsun’ kampanyasında saçlarımı bağışladım. Saç bağışı ile ilgili sosyal medya paylaşımımda Ebe Nuket Hanım da paylaşmak istedi. Daha sonra biz böyle bir projeyi neden hastanemizde gerçekleştirmeyelim dedik. Zaten biz hastanemizde yatan tedavi gören hastalarımız için birçok etkinlik yapmaktayız. Peruk kampanyası neden bunlardan bir tanesi olmasın dedik. Sonra gerekli izinlerimizi aldık. Sayın Başhekimimiz Prof. Dr. İsmail Cinel’in izni ve desteği ile İl Sağlık Müdürlüğüne yazdık. Proje için onay aldık. İsteyen bağışçılar hastanemiz kuaföründe ücretsiz saç kesimi yaptırabiliyor. İsteyen dışarıda kestirip bize teslim ediyor. 100 tane saç bağışımız var. Bu saç bağışlarından yaklaşık 7-8 tane peruk yaptırdık. Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Bu proje peruk yap hastaya teslim et projesi değil. Bir olayı anlatmak istiyorum. Her peruğun sosyal tarafını gösteren bir hikayesi var. Bir anne saçları döküldükten sonra 8 yaşındaki oğlunun ona sarılmadığını, 'Ben kel anneye sarılmam' dediğini, buna üzüldüğünü paylaştı. Annemize peruk teslim ettik, artık evladına sarılabiliyor" diye konuştu.  

Mustafa Biçer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.